Yasemin Ecem Anagöz, hikayesini tamamlamak istiyor 

Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından “Dünyanın en iyi sporcusu” seçilen başarılı sporcu Yasemin Ecem Anagöz, Avrupa ve Dünya Şampiyonlarında elde ettiği başarılarla Türkiye’nin büyük gururu oldu. Anagöz’ün şimdiki hedefi Paris Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanmak

Haber Giriş Tarihi: 28.12.55302 23:40
Haber Güncellenme Tarihi: 28.12.55302 23:40
ilksesgazetesi.com

HÜSEYİN DEMİR-RÖPORTAJ

İzmirli Yasemin Ecem Anagöz, Avrupa ve Dünya Şampiyonlarında elde ettiği başarılarla Türkiye’nin büyük gururu oldu. Madalya tutkusundan vazgeçmeyen Yasemin, yoğun antrenman temposunda çalışarak 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına madalya için hazırlıklarına devam ediyor. Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından “Dünyanın en iyi sporcusu” seçilen Göztepe Spor Kulübü’nün başarılı sporcusu Anagöz, gazetemize hedeflerini anlattı. 

Spor serüvenin nasıl başladı? Profesyonel kariyerine geçişini bize anlatır mısın?

Okçuluğa 8 yaşında ailemin spora teşvik etmesiyle başladım. Okçuluk sporunda ilk dikkatimi çeken madalyaların kare olmasıydı. Diğer spor branşlarında aldığım madalyalar hep daireydi ama okçulukta kare olması bana çok ilginç geldi. Bu kare şeklinde madalyaları almam gerekiyor diye kafama taktım ve bu şekilde okçuluğa başlayarak ikinci yarışımda Türkiye rekorunu kırdım. Henüz 8 yaşındayken Türkiye rekorunu kırmak beni çok onurlandırdı. Yoğun antrenman temposunda çok çalışarak 14 yaşında milli takıma seçildim. Kendimi geliştirerek 17 yaşında olimpiyatlarda ülkemi temsil ettim. Olimpiyatlarda milli formayı giyen genç kadın okçu unvanına sahip oldum. 22 yaşında Tokyo Olimpiyat oyunlarında mücadele etme fırsatını yakaladım. Şu an Göztepe Spor Kulübünün sporcusu olarak çalışmalarıma devam ediyorum. 

DÜNYA REKORUMUZ HALA EGALE EDİLMEDİ 

Olimpiyatlarda 4.olarak başarılarınla göğsümüzü kabarttın. Ülkemizi temsil etmek senin için nasıl bir duygu? 

Ay yıldızlı formayı temsil etmek benim için paha biçilemez bir duygu. Milli takım ile yaşadığım başarılar kelimelerle ifade edilemez. 2018 yılında Avrupa Şampiyonu oldum daha sonra Dünya ikincisi olarak gümüş madalya kazandım. Aynı sene içerisinde hem başarılarımla hem saha içi saha dışı örnek davranışlarımdan dolayı Dünya Okçuluk Federasyonu bir oylama düzenledi. Bu düzenlenen oylamada “Dünyanın En İyi Sporcusu” seçildim. Aldığım ödül Türkiye’de bir ilk oldu. Mete Gazoz ile birlikte kazandığımız bir dünya rekorumuz var. Bu rekor hala egale edilmedi. Mete ile beraber uluslararası arenada kazandığımız yaklaşık 15-20 tane madalya var. Olimpiyat dördüncülüğü, dünya üçüncülüğü, dünya ikinciliğine ulaşarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmenin gururunu yaşadık.

Mete Gazoz’la birlikte Türkiye’de okçuluğun öncülerinden biri oldunuz. Elde ettiğiniz madalyalarla Okçuluk kültürü son yıllarda ülkemizde gelişti. Neler söylemek istersin?  

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarından sonra Türkiye’de spor kulüplerinden okçuluğa çok talep oldu. Göztepe Spor Kulübü’nden okçuluğa çok fazla ilgi arttı. Göztepe Spor Kulübüne şuan okçuluk branşında inanılmaz bir artış var. Okçuluğun geleceği için aldığımız madalyalar alttan yetişen genç sporculara örnek oluyor. İzmir’den daha çok sporcu yetişeceğine inanıyorum.

KADIN SPORCULARDA ALGI YARATILIYOR

Kadınlara sporda rol model oldun. Spordaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair düşüncelerini merak ediyoruz? 

Türkiye’de maalesef kadın sporcular dezavantajlı konumda yer alıyor. Çocukluğumuzdan beri hayatın her alanında olduğu gibi sporda cinsiyet eşitsizliği ile karşılaşıyoruz. Özellikle medyanın kadın sporculara yönelik çok acımasız yorumları oluyor. Erkek bir sporcunun dış görünümü hiçbir şekilde sorun olmazken sadece yaptığı işle anılırken kadın sporcularda olumlu veya olumsuz sürekli dış görümününe dair algı yaratılıyor. Bu tarz durumları bende yaşadım fakat etrafımda gördüğüm kadın sporcular dış görünümü ile ilgili yorumlar aldığında maalesef spordan soğuma ve bırakma noktasına geliyor. Kendi adıma konuşayım şuan 25 yaşındayım çevremdeki insanlar, spor ne zaman bitiyor? İşte ne zaman hayatını kuracaksın? gibi sorular soruyorlar. Bende diyorum ki hayatımı çoktan kurdum zaten. Benim hayatım spor olduğu için ben hayatıma bu şekilde devam edeceğim. Tipik Türk aile yapısındaki soruları bana yöneltiyorlar. Türkiye’de kadın sporcu olacaksanız eğer bu tarz durumlara her zaman hazır olmanız lazım.

Paris 2024 Olimpiyat oyunlarına yoğun bir tempoda hazırlanıyorsun? Hazırlık sürecin nasıl gidiyor? 

Haftanın 6 günü antrenman yaparak hazırlıklarıma devam ediyorum. Haftanın bir günü ağırlık çalışıyorum, bir gün yüzme antrenmanı yapıyorum. Bunların haricinde odaklanabilmem ve sakin kalabilmem için kişisel meditasyon yaparak gelişimime önem veriyorum. Yoğun antrenman temposunun dışında ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Her akşam ailece film izliyoruz, film ve dizi izlemek çok hoşuma gidiyor. 

HEDEF OLİMPİYATLARDA MADALYA 

Son olarak spora ve yaşama dair neler söylemek istersin? 

Olimpiyatlarda 4.olduğumda madalyanın kıyısından dönmüştüm. Olimpiyat oyunlarında yarım kalan hikayemi tamamlamak istiyorum. Turnuvalarda deneyim ve tecrübe kazanarak olimpiyatlarda elimden gelenin en iyisini yapacağımdan eminim. Hedefim 2024 Paris Olimpiyat oyunlarında madalya kazanmak. Bu güzel röportaj için İLKSES Gazetesine teşekkür ederim.