Dünyanın en iyi okçusu seçilen Yasemin Ecem Anagöz, “Sporcu karakterim ve spor ahlakım ile her zaman yeni nesillere rol model oluyorum. Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun tutumunu tamamen amatör bir tavır olarak görüyorum. Federasyon yöneticileri kişisel ego ve kibirlerine yenildiler” diyerek Türkiye Okçuluk Federasyonu’nu sert bir şekilde eleştirdi.
İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Hüseyin Demir ile Fair Play programının konuğu, Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından Dünyanın en iyi okçusu seçilen, olimpiyat sporcusu Yasemin Ecem Anagöz oldu. Anagöz Milli Takımla; Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda dördüncü, 2022 Avrupa Okçuluk Şampiyonası’nda gümüş madalya, 2021 Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda ise bronz madalya kazanmıştı. Başarılı sporcu milli takımdan men edilme sürecinin detaylarını ilk kez Fair Play programında anlattı. Ulusal ve uluslararası başarılarıyla ülkemizin büyük gururu olan sayısız başarılara imza atan Yasemin Ecem Anagöz, Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun yaklaşımına anlam veremediğini ifade ederek büyük haksızlığa uğradığını söyledi. Olimpiyat sporcusu, bu süreçten olumsuz etkilenmediğini söyleyerek “Pozitif Beden” projesi ile küresel bir yardımlaşma ve dayanışma ağına dair açıklamalarda bulundu.
Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun Milli Takım için yönetmeliğe özel maddeler eklediğini, federasyonunun milli takımda yer almaması için her türlü zorbalığa başvurduğunu anlatan başarılı sporcu Yasemin Ecem Anagöz, “Milli takımımızın en eski sporcularından biriyim. 2013 yılından beri ay yıldızlı formayı gururla temsil ediyorum. İki kez olimpiyatlara katılma başarısını gösterdim. Geçtiğimiz sene 1 sezon için izin istemiştim. Göztepe Spor Kulübü’nde antrenmanlarıma devam ederek ailemle vakit geçirmek için dilekçemi yazarak talepte bulundum. Günde 12 saat antrenman yaparak yoğun bir çalışma temposunda hazırlanıyoruz. Hayatımızdan büyük fedakârlıklar yapıyoruz. Gelişimimi tamamlamak için özel hocalar eşliğinde çalışmalarımı sürdürüyordum. Türkiye’de düzenlenen bütün yarışmalarda madalya aldım, en son turnuvada ise ikinci oldum. Milli takıma seçilmek için bütün kriterleri sağlıyordum. TOF (Türkiye Okçuluk Federasyonu) yönetmeliğe; 21 yaşından büyük kadınların milli takıma seçilemeyeceğine dair bir madde ekledi. Türkiye Okçuluk Federasyonu'nun almış olduğu kararları şaşkınlık içerisinde takip ettim. Resmen Yasemin Ecem Anagöz’ün milli takımda yer almaması için her şeyi yaptılar. Federasyon özel maddeler ekledi. Spor hayatımı maalesef bitirdiler. Olimpiyatlarda ve Avrupa Oyunlarında 40’lı yaşlarda yer alan sporcular ile yarıştım. Bu sporda sağlık sıkıntınız yoksa gücünüz yerindeyse 50 yaşına kadar bile üstün performans sergileyebilirsiniz” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hak arayışında olduğunu, tekrardan Milli Takımda yer almak için hukuki sürecinin devam ettiğini ifade eden olimpiyat sporcusu Yasemin Ecem Anagöz, “Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun bana karşı olan yaklaşımına anlam veremiyorum. Sporculuk kariyerimde hiç disiplin cezası almadım, yüz kızartıcı bir suçta bulunmadım. Sporcu karakterim ve spor ahlakım ile her zaman yeni nesillere rol model oluyorum. Türkiye Okçuluk Federasyonu’nun tutumunu tamamen amatör bir tavır olarak görüyorum. Federasyon yöneticileri kişisel ego ve kibirlerine yenildiler. Milli takımdaki okçuluk seçmeleri yarışmalarda elde edilen puanlarla gerçekleşiyor. Ben hakkım olmayan bir şeyi talep etmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hakkımı arıyorum. Hak arayışında olduğum için bu bozuk düzene karşı biat etmiyorum. Milli takıma geri dönmem için elimden geleni yapıyorum. Beni sosyal medya üzerinden destekleyen insanların tehdit edildiğini duymak rahatsız ediyor. Hukuksal olarak iptal kararına başvurduk eğer iptal edilirse milli takıma gitmem yasal olacak. Federasyonun bana karşı olumsuz düşünce ve yargılarını değiştirmesi gerekiyor. Milli takımda yer aldığım dönemlerde hep yöneticilerime, büyüklerime saygı duydum fakat bana yapılan bu haksız tutumları kabul edemiyorum. Beni düşmanlaştırmalarını anlamıyorum” dedi.
Milli takım sürecinde Göztepe Spor Kulübü’nün her zaman yanında durduğunu, en büyük destekçisinin Göztepeli taraftarlar olduğunu vurgulayan Dünyanın en iyi okçusu Anagöz, “Göztepe Spor Kulübü beni her zaman destekledi. Taraftarlarımız, Mehmet Sepil ve yöneticilerimiz süreci yakından takip ederek bana hep moral verdiler. Şanlı Göztepe taraftarlarının hak arayışımda yanımda durmaları beni mutlu ediyor. Kulübe karşı aidiyetim çok güçlü olduğu için taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Göztepe ailesinin bir parçası olmak benim için onur verici bir durum… Başkanımız ve yöneticilerimizin hepsi profesyonel insanlar olduğu için sporcunun ruh halini çok iyi anlıyorlar. Mehmet Sepil, Deniz Durmaz gibi yöneticilerimiz sporun içinden gelerek bize destek veriyorlar. Her türlü desteği esirgemeden yanımda duruyorlar. İlerleyen yıllarda benimde yetiştirdiğim bir sporcunun olimpiyatlarda madalya almasını çok isterim” ifadelerini kullandı.
Kendini sürekli geliştirerek kişisel gelişimine önem veren, uluslararası projelere imza atan Yasemin Ecem Anagöz, “Antrenmanlarıma ve kişisel gelişimime devam ediyorum. Önümüzdeki yarışmalarda mücadele etmek istiyorum. 8 yaşından beri bu sporlarla uğraştığım için kendime buna adadım. Bu süreç içerisinde kendi kişisel gelişimime önem verdim. Pozitif beden diye bir projem var. Sosyal medya üzerinden içerikler hazırlıyorum. Beden olumlama hareketinin ülkemizde gelişimini sağlamak istiyorum. Sosyal sorumluluk projesi adı altında oluşturduğum bu platform uluslararası bir ağ ile farklı kitlelere ulaştım. Sosyal medyanın, sistemin çocuklara ve gençlere idealize ettiği bir algı var. Ben bu estetik ve görsel algıya karşı beden olumlamayı savunuyorum. İnsanların bedeni ile barışık olması ve sevmesini sağlıyorum. Bedenimiz bizim evimiz… Yardım hattı kurdum, ergen çocukların gelişimlerinde yaşadığı sorun ve problemlere çözüm üretmeye çalışıyorum. Mentörlük adı altında web sitesi kurdum, temel teknikleri kısa videolar ile anlatıyorum. Arjantin, Kore, Meksika, Arabistan ve farklı ülkelerden olmak üzere uluslararası sporcularım var. Temel tekniklerin yanında spor psikolojisine yönelik eğitimler veriyorum. Dünya’da bir ilki gerçekleştirdiğim bu platform sayesinde sporcular arasında önemli bir dayanışmayı gerçekleştirdim. Bu dönemde kendimi daha çok keşfetme fırsatını buldum. Bir başarı elde etmek istiyorsanız bütün fedakârlıkları yapmak zorundasınız. Bu düzenin ve haksızlıkların değişmesi gerekiyor” diye konuştu.
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Çiğdem Gülgeç: 100. yıla kadın sporcular damga vurdu