Alışveriş bağımlılığında kadınlar yarış, erkekler görünürlük peşinde

Günümüzde yaygınlaşan alışveriş bağımlılığının erkekler ve kadınlar üzerindeki etkilerinin değişiklik gösterdiğini dile getiren Uzman Psikolog Selman Sonğur, kadınların hırs ve yarış için alışveriş yaparken erkeklerin daha görünür olmak için yaptığını aktardı

Haber Giriş Tarihi: 18.09.2024 13:35
Haber Güncellenme Tarihi: 18.09.2024 13:35

Günümüzde yaygınlaşan alışveriş bağımlılığı, modern toplumun giderek artan bir sorunu olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazanması ve tüketim kültürünün baskın hale gelmesiyle beraber, bireylerin alışveriş yapma dürtüsü kontrolden çıkarak bağımlılık haline gelebiliyor. Kadınlarda ve erkeklerde farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkan alışveriş bağımlılığı, duygusal ve psikolojik bir sorun olarak da dikkat çekiyor. Alışveriş bağımlılığının temel nedenlerini ve bu konuda yapılabilecekleri aktaran Uzman Psikolog Selman Sonğur, “Alışveriş bağımlılığı kadın ve erkeklerde farklı ruh hallerinden dolayı meydana gelebiliyor. Alışveriş yaparken kadınlar genelde elbise, makyaj malzemesi gibi ürünleri tercih ederken, erkekler daha çok yemek yemeye yöneliyor. Alışveriş yapma isteği kadınlarda hırs ve yarış yapmak amacıyla meydana gelirken, erkeklerde daha çok görünür olmak adına yapılıyor. İnsanların eskiden bir elbise dolabı vardı şimdi elbise odaları var” dedi.

DUYGUSAL BOŞLUK ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞINI TETİKLİYOR

Alışveriş bağımlılığının kadın ve erkeklerde farklı ruh hallerinden dolayı meydana gelebileceğini ifade eden Sonğur, “Alışveriş bağımlılığı kadın ve erkeklerde farklı ruh hallerinden dolayı meydana gelebiliyor. Ancak bunun dışında alışveriş bağımlılığı, kompleks alışveriş yani bireyin kontrol edemediği şekilde alışveriş yapma ihtiyacı hissetme durumu olarak da tanımlanabiliyor. Bu davranış aynı zamanda günlük yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor. Yoğun bir şekilde alışveriş yapma isteği, bağımlılık olarak ya da duygusal boşluğu doldurma durumu olarak meydana gelebiliyor. Gün içinde yaşadığımız stresle başa çıkmak veya kendimizi daha iyi hissetmek adına alışveriş yapma eğiliminde bulunabiliyoruz. Genellikle daha sık olarak duygusal boşluk sonucunda meydana geliyor. Stres, anksiyete ve depresyon gibi duygusal sorunlarla başa çıkma mekanizması olarak alışveriş yapma isteği devreye gidiyor” diye aktardı.

KADINLAR HIRS İÇİN ERKEKLER GÖRÜNÜR OLMAK İÇİN ALIŞVERİŞ YAPMAYA YÖNELİYOR

Kadınlarda ve erkeklerde alışveriş yapma eğiliminin değişiklik gösterdiğini belirten Sonğur, “Alışveriş yaparken kadınlar genelde elbise, makyaj malzemesi gibi ürünleri tercih ederken, erkekler daha çok yemek yemeye yöneliyor. Bu daha çok dürtüsellikle alakalı. Dürtü kontrolü zayıf olan herkeste bu duruma rastlanıyor. Bu durumu sadece cinsiyet olarak değerlendiremeyiz ancak dürtü kontrolünde kadınlar daha çok zorluk yaşıyor. Ancak bazı erkeklerde de tabii ki bu duruma rastlanıyor. Yüksek düzeyde dışa dönük veya düşük benlik algısına sahip bireylerde daha yaygın oluyor. Alışveriş yapma isteği kadınlarda hırs ve yarış yapmak amacıyla meydana gelirken, erkeklerde daha çok görünür olmak adına yapılıyor. Örneğin; lüks bir markanın tişörtünü, ayakkabısını ve çantasını alınca ayrıcalıklı gibi hissetmek için bu tarz davranışlar sergilenebiliyor” ifadelerini kullandı.

SOSYAL BASKILAR BİREYİ ALIŞVERİŞ YAPMAYA YÖNLENDİRİYOR

Sosyal baskıların alışveriş yapma isteğini ve bağımlılığını artırdığını dile getiren Sonğur, “Toplumun tüketim kültürü ve sürekli yenilik peşinde koşma baskısı alışveriş bağımlılığını tetikleyebiliyor. Örneğin; bu yeni sezon, bu daha trend ya da bu ürünü ünlüler öneriyor, giyiyor, bireyin bulunduğu grubun ve kültürün dayattığı duygusal zorunluluk sonucunda meydana gelebiliyor. Sosyal medya bu konuda önemli bir role sahip oluyor. Sosyal medyada dolaşırken başka kullanıcılarda veya sayfalarda gördüğümüz bir aksesuar, elbise ya da bir moda ‘bunu bende almalıyım’ ya da ‘bu benim de olmalı’ düşüncesini oluşturuyor. Bu durumda da sosyal medyada baskı oluşuyor. Bireylerde o ürüne sahip olması gerekiyormuş gibi bir algı oluşuyor” dedi.

ESKİDEN ELBİSE DOLABI VARDI ŞİMDİ ELBİSE ODALARI VAR

Geçtiğimiz yıllara kıyasla alışveriş bağımlılığının artığını aktaran Sonğur, “Zaman ilerledikçe ve teknoloji geliştikçe, erişim, ulaşım, ödeme yöntemleri maddi, manevi olanakların artması ve sosyal medya bu dürtüyü daha çok artırdı. İnsanların eskiden bir elbise dolabı vardı şimdi elbise odaları var. Daha önce yaz, kış ayakkabısı oluyordu şimdi ayakkabı dolabı var. Aynı zamanda çanta odaları, dolapları var. Artık bireyler, objeler için bir alan oluşturuyor. Alışverişte daha sağlıklı olan maddi ve manevi kaynakları doğru yönetebilmek. Kişi bireysel hırslar, toplumsal baskı ya da markaların reklamlarına çok fazla etkilenmemek adına arkasındaki anlamı araştırmalı. Darüşşafaka'nın bir reklamı vardı, ‘Olmasa da olur diyebiliyorsak olmaması sağlıklı olan’ diye. Bir alışveriş bizim için olmazsa olmaz dediğimiz bir noktadaysa bunu kendimize eklemeliyiz ve ihtiyacımız dışında olan ürünleri almamalıyız” sözlerine yer verdi.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞINDA FARKINDALIK OLUŞTURULMALI

Alışveriş bağımlılığının önlenmesi için yapılabilecekleri sıralayan Sonğur, “Alışveriş bağımlılığında daha çok farkındalık geliştirmemiz gerekiyor. Alışveriş alışkanlıklarını tanımak ve neden alışveriş yapıldığını anlamalıyız. Buradaki nedeni bulabilirsek zaten duygusal boşluk mu, hırs mı, sosyal baskı mı onu anlarız, ilk önce bunu keşfetmemiz lazım. Alışveriş bağımlılığının nedeni anlaşıldığında ise bireyin psikoterapi alması gerekiyor. Bunun dışında harcamalarını kontrol altına almak için bütçe planı yapması ve buna sadık kalması lazım. Alternatif olarak da alışveriş yapmak yerine hobiler, spor veya sosyal etkinliklere yönelmek gerekiyor. Yani bireyin alışveriş dışındaki diğer etkinliklerden de haz alabildiğini görmesi gerekiyor. Aynı zamanda gereksiz harcamaları önlemek için alışveriş listesi hazırlamak ve buna uymak, online alışveriş sitelerine erişimi kısıtlamak veya silmek de etkili olabilir. Aynı zamanda birey bu durumun sadece kendisinde olmadığının farkında olmalı, benim dışımdaki insanlar da yaşayabiliyor diyebilmeli. Bu durumu bastırmak için meditasyon, yoga derin enfes alma gibi stres yönetimleri destekleyici bir durum yaratabilir. Bazı alışveriş uygulamalarının gönderdiği bildirimler örneğin, yaz fırsatı, erken indirim gibi sloganlar ve reklamlar kişide dürtüsel anlamda hareketliliğe neden olabiliyor” diye belirtti.