Bazı kişiler çok başarılı oldukları halde başarılarını hiçbir zaman kabul etmezler ve çoğu zaman elde ettikleri bu başarıya şans eseri sahip olmuşlar gibi davranırlar. Kendi başarısını her daim küçümseyen bu kişilerde, ımposter sendromu adı verilen psikolojik bir rahatsızlık bulunur. Imposter sendromuna sahip kişiler mükemmeliyetçi oldukları kadar, kendilerini küçümserler. Bu yazımızda ımposter sendromuna daha detaylı göz atıyor olacağız. Imposter sendromu nedir, belirtileri nelerdir? İşte detaylar…
IMPOSTER SENDROMU NEDİR?Imposter sendromu, başarılı bir kişinin, elde ettiği başarıları ve yeteneklerini içsel olarak hak etmediğini hissetmesi ve sürekli olarak başarısının tesadüfe ya da başkalarının yardımına dayandığını düşünmesi durumu olarak açıklanabilir. Bu kişiler sürekli olarak yetersizlik hissi taşıyıp, potansiyellerinin farkına varmazlar. Imposter sendromu, bireyin kendi yeteneklerini küçümsemesine, kendisini yeterli görmemesine sebep olur.
Imposter sendromunun oluşmasına neden olan çok sayıda etken bulunur. Genellikle bireyin geçmiş deneyimleri, çevresel etkiler, aile yapısı ve kişilik özellikleri sendromun ortaya çıkmasına yol açabilir. İşte olası nedenlerden bazıları:
Yüksek Beklentiler: Çocukluk döneminde sürekli olarak yüksek başarıya ve mükemmelliğe zorlanmak, bu sendromu tetikleyebilir. Aile ve öğretmenler tarafından belirlenen aşırı yüksek standartlar, bireyin başarılarıyla ilgili güvenini sarsabilir.
Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçi bireyler, başarılı olduklarında bile bu başarıyı tamamen kendi yeteneklerine atfetmezler. Başarılarını şansa ya da başkalarının yardımına bağlarlar.
Yetersizlik Hissi: Kişinin kendisini sürekli yetersiz hissetmesi ve kendi potansiyeline inanmaması, ımposter sendromunu besleyebilir.
Sosyal Medya: Sosyal medyanın etkisiyle, bireyler kendilerini başkalarıyla sürekli karşılaştırarak kendilerini yetersiz hissedebilirler.
IMPOSTER SENDROMUNUN BELİRTİLERİImposter sendromu olan bireylerde yaygın olarak görülen bazı belirtiler bulunur. Bunlardan birkaçını listeledik:
Kişi, başarısız olma korkusuyla sürekli kaygı hisseder. Bu kaygı ise, her işte mükemmel olmaya çalışmasına neden olur.
Kişi, elde ettiği başarıyı genellikle şansa, fırsatlara ya da diğer insanların yardımına bağlar. Kendi yeteneklerine güvenmekte zorluk çeker.
Kişi, başarıyı hak etmediğine dair duygularla savaşmak için, aşırı çalışarak "yeterli" olmaya çalışabilir. Bu da kişinin tükenmesine neden olabilir.
Imposter sendromu yaşayan bireyler, kendi başarılarını ve yeteneklerini sürekli olarak küçümserler.
Birey, elde ettiği başarıyı kalıcı bir durum olarak görmez, bunun sadece geçici bir başarı olduğuna kendisini ikna eder.
Başarıya ulaştığında, bu başarıyı hak etmediğini düşündüğü için başarısının sonuçlarından korkar. Bu korku, kişinin daha fazla başarıya ulaşmasına engel olabilir.
Imposter sendromu ile başa çıkmak, kişinin içerisinde bulunduğu durumun farkında olmasıyla başlar. Aşağıdaki yöntemler bu sendromu kontrol altına almak için yapılması gerekenler arasında yer alıyor. Bunların ne olduğuna göz atalım:
Farkındalık ve Kabul: Imposter sendromunun varlığını kabul etmek, ilk yapılması gereken adımdır. Kendinizin yeterli ve yetenekli olduğunuzu anlamak ve başarılarınızı hak ettiğinizi kabul etmek, bu sendromun üstesinden gelmekte en büyük yardımcınızdır.
Başarıları Kutlamak: Kişi, küçük veya büyük her başarıyı kutlamalı ve bu başarıların tamamen kendi çabalarına dayandığını kabul etmelidir. Diğer insanların yardımlarını küçümsemek yerine, bu yardımların başarıya katkı sağladığını anlamak faydalı olacaktır.
Pozitif Öz-değer Geliştirme: Kendinizle ilgili olumlu bir iç diyalog geliştirmek ve kendi başarılarınıza olan güveninizi artırmak bu sendromla mücadelede etkilidir. Olumlu düşünceler, özgüvenin artmasına yardımcı olur.
Gerçekçi Beklentiler Belirlemek: Mükemmeliyetçilikten kaçınmak ve kendinize gerçekçi hedefler koymak önemlidir. Herhangi bir başarıda mükemmel olma beklentisini düşürmek, kaygınızı azaltabilir.
Profesyonel Yardım Almak: Eğer imposter sendromu çok yoğun hale gelirse ve kişiyi günlük yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başlarsa, bir terapist ya da psikologdan profesyonel yardım almak faydalı olabilir.