Kendini ayna karşısında sorgulayan, görünümündeki en ufak detayı abartan bireylerin yaşadığı beden dismorfik bozukluğu, ruhsal bir labirentte kaybolmuş gibi hissetmelerine sebep oluyor. Dışarıdan mükemmel görünen bir yaşamın arkasında, ruhsal bir savaşın izleri saklı olabilir. Peki, Beden dismorfik bozukluğu nedir, belirtileri neler?
Beden Dismorfik Bozukluğu, bireyin dış görünümüyle ilgili sürekli bir kaygı taşıdığı bir problem olarak tanımlanır. Bu durum, kişinin yüz, saç, cilt ya da vücut biçimi gibi belirli özelliklerinde kusurlu olduğunu düşünmesine ve bu konuda aşırı bir endişe duymasına yol açar. Bu tür takıntılar, kişinin sosyal yaşamdan kopmasına ve gündelik işlerini yerine getirmekte zorluk çekmesine neden olabilir. Bu rahatsızlığa sahip olan bireyler, genellikle görünüşlerini değiştirmek amacıyla sık sık aynaya bakar veya estetik uygulamalara yönelirler.
Beden dismorfik bozukluğunun belirtileri şunları içerir:
Ayna karşısında uzun süre kalma Küçük kusurları abartarak hayali eksiklikler görme Bu kusurları kapatmak için aşırı derecede makyaj yapma Gerçekte olmayan ya da hafif kusurlar için sürekli bir değişim arzusu taşıma Kendilerini, özellikle dış görünümlerini sürekli olarak diğer insanlarla karşılaştırma Çevresindeki insanlara nasıl göründüğünü sıkça sorarak yoğun bir onay arayışı içinde olmaBeden dismorfik bozukluğunun nedeni genellikle; genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin etkileşiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ailede benzer bozukluğu olan bireylerin bulunması, bu durumu tetikleyebilir. Ayrıca, toplumun güzellik standartları, bireylerin kendilerini değerlendirme biçimlerini etkileyerek bu bozukluğun ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
Beden algısı bozukluğunun tedavisi, bireylerin belirli bir psikolojik müdahale sürecinden geçmesini gerektirir. Bazı bireyler, fiziksel değişim için cerrahi müdahalelere başvurmayı tercih edebilir. Dış görünümünü doğrudan değiştirmek isteyenler, dermatologlara ya da estetik cerrahlara başvurur. Ancak psikolojik tedavi almak isteyenler, bu süreçte bir psikiyatr veya klinik psikolog ile birlikte ilerleyebilirler.
Beden algısı bozukluğunun tedavisinde en sık uygulanan yöntemlerden biri bilişsel davranışçı terapidir. Bu terapide, öncelikle hastaya yaşadığı bozukluk hakkında bilgi verilir. Ardından, psikoterapi seansları aracılığıyla bedensel kaygılar ve bu kaygıların tetiklediği düşüncelere odaklanılır. Terapistin rehberliğinde devam eden bu süreç, bireyin gerekli farkındalığı elde etmesine ve iyileşme sürecine ulaşmasına kadar sürer. Tedavi süresinin ne kadar süreceği, tamamen terapistin önerilerine ve danışanın isteğine bağlı bir durum. Terapist, gerekli gördüğü durumlarda ilaç tedavisi de uygulayabilir.