Muhabir- Merve Ağrıç/ Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber, ilkokula yeni başlayan çocuklar için önemli bir geçiş dönemi başladı. Birçok çocuk, hayatlarında yeni bir döneme başlarken ailelerinden ayrılmanın getirdiği kaygıyla başa çıkmakta zorlanıyor. Psikolojik açıdan karmaşa yaratan bu durum aynı zamanda çocukların eğitim hayatını da olumsuz etkileyebiliyor. Uzman Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, bu süreçte yaşanan zorlukları ve ebeveynlerin dikkat etmesi gereken hususları detaylandırarak, çocukların okula uyum sağlamalarına yardımcı olabilecek önerilerde bulundu.
Özellikle kreşe ve 1’inci sınıfa başlayan çocukların ebeveynlerinden ayrılırken güçlük çekmesinin temel sebeplerini değerlendiren Yıldız, “Bunun ilk sebebi, anne ve babaların çocuklarıyla bağımlılık derecesinde fazla vakit geçirmesi. Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken 6-7 yaşında kadar hiç yanlarından ayrılmıyor. Sürekli her istediklerini yapıyor ve bütün gereksinimlerini karşılıyor. Bu sefer çocuk anne ve babasından ayrılınca kişisel ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayamayacak hale geliyor. 6-7 yaşına kadar ayakkabı bağcığını bağlamasını öğrenemeyen, çöp atmasını bilmeyen veya yemek paketini bile kendisi açamayan çocuklar var. Çocukların bu ihtiyaçları hep anne ve babası tarafından karşılandığı için tek kaldığında zorlanıyorlar. Çünkü çocuklar ilk defa tek başlarına çantalarını, suluklarını alıp, sınıfa geçiyorlar. Eninde sonunda bu çocuklar hayatlarına tek başına devam edecek. Bununla küçük yaşta yüzleşiyorlar. Belli bir yaştan sonra tabii ki ister istemez anne babalarından ayrılmayı ve okul durumunu kabulleniyorlar. Ancak bu sürece gelene kadar hiç bu durumu yaşamadıkları için zorluk çekiyorlar. Bu durum genel olarak ebeveynlerin çocuklarını çok sevmesi ve üstüne düşmesi hiç yalnız bırakmamasından kaynaklanıyor. Çocuklarımızı çok sevmek bazen böyle hatalara yol açabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Çocukların yalnız kaldığı zamanlarda kaygı durumunu daha sık yaşadıklarını dile getiren Yıldız, “Çocuklar ailelerinden ayrıldıklarında eli kanadı kırılmış gibi hissediyor. Onlar olmadan tek başında gereksinimlerini gideremiyorlar bu da çocuklarda kaygıyı yaratıyor. Sadece çocuklarda değil ebeveynlerde sürekli çocuklarını gözlemledikleri için kaygılanıyor. Bu sefer ebeveynler de, 'Acaba çocuğum benden uzakta ne yapıyor? Ne yiyor ne içiyor? Başına bir şey gelir mi? Biri zarar verir mi?' diye düşünüyor. Bunun kaygısını yaşıyorlar. Eğer çocuklarımıza yeterli eğitimi verirsek, tek başlarına kaldıklarında bu durumun üstesinden gelebileceklerini aşılarsak, kendilerini kontrollü ve güvende hissederek yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Ayrıca okulda derslerine de odaklanabiliyorlar. Aksi takdirde çocuk okulda dersine de odaklanamıyor aklı sürekli annesinde veya babasında oluyor ve derse konsantre olamıyor” diye belirtti.
EBEVEYNLER ÖNCELİKLİ OLARAK KENDİLERİNİ ALIŞTIRMALIEbeveynlerin, çocukların okula başladığı süreçte dikkat etmesi gereken hususları aktaran Yıldız, “Anneler babalar öncelikli olarak bu duruma kendilerini alıştırmalı. Çocuk tek başına aktivite yapmayı öğrenmesi gerekiyor. Örneğin, anne ve babadan hiç ayrılmayan çocuk ayrı yatmak istemez. Bir şekilde çocuk belli bir yaştan sonra okula gidecek, tek başına aktivite yapacak ve yalnız kalmasını gerektirecek durumlar olacak. Bu nedenle çocuk küçük yaşta buna alıştırılmalı. Çocuklar tek başına aktiviteler yapabilmeli. Anne eğer mutfakta yemek yapıyorsa yemek yaparken çocuk tek başına oyun oynamayı öğrenmeli. Buna teşvik edilmeli. Sürekli yanında olursak bir şeyler istersek çocuk tek başına vakit geçirmeyi, tek başına oyun oynamayı bilemez. Okula gitmeden önce alıştırma olarak parka götürülüp birkaç saat tek başına oyun oynamasına ve tek başına iletişim kurmasına izin verilmeli. Tabii ki bu süreçte ebeveynler çocuklarını gözlemlemeli ancak çocuğun bunu fark etmemesi gerekiyor. Çocuğa fark ettirilmeden bu durum kontrol altına alınmalı. Çocuk ailesinin yakında olduğunu hissedecek ama bir şeyleri tek başına yapabileceğine inanmalı. Bu durum özgüvenlerinin artmasına da olanak sağlayacak. Bu tür alıştırılmalar mutlaka yapılmalı. Çocuk düştüyse de tek başına kalkmasını öğrenecek, ayakkabısı çıktıysa tekrar giymeyi öğrenecek. Ayakkabısı olmadan ayağının acıyacağını öğrenmeli ve bunu düşünerek tekrar giyme eğiliminde bulunmalı. Bu tür gereksinimleri ve kazançları çocuğa aktarabilirsek çocuk ebeveynlerden ayrılırken çok büyük sorun yaşamaz” sözlerine yer verdi.