İzmir'de ilaçlama sonrası bebeğini kaybeden baba olay gününü anlattı

İzmir'in Konak ilçesinde bir apartmandaki haşere ilaçlamasının ardından zehirlenerek hayatını kaybeden 1 yaşındaki bebeğin babası Recep Kınalı olay gününü anlattı

Haber Giriş Tarihi: 16.11.2024 15:37
Haber Güncellenme Tarihi: 16.11.2024 15:37

İzmir'in Konak ilçesinde bir apartmandaki haşere ilaçlamasının ardından zehirlenerek hayatını kaybeden 1 yaşındaki bebeğin babası Recep Kınalı, hukuk mücadelesine başlayacaklarını söyledi.

İzmir Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak'ta tahtakurusu için yapılan ilaçlama sonrası zehirlenerek hayatını kaybeden ve dün Pınarbaşı Mezarlığı'nda defnedilen Altay Toprak'ın annesi Raziye ve babası Recep Kınalı, bebeklerinin kabrini ziyaret etti. Kınalı çifti, yitirdikleri bebeklerinin mezarı başında gözyaşı dökerek dua etti.

OLAY GÜNÜ NELER OLDU?

Baba Kınalı, ilaçlama yapıldığı sırada kendisinin evde olmadığını, eşi ve oğlunun ise ağabeyine gittiğini aktardı. Üst kattaki dairede oturanların, eşine telefon ederek tahtakurusu için ilaçlama yapılacağını ve acil eve gelerek pencereleri kapatmasını istediğini ifade eden Kınalı, eve ağabeyinin gittiğini, bu sırada ilaçlamanın bitmiş olduğunu gördüğünü söyleyerek, "Ağabeyim eve gittiğinde ilaçlamanın yapıldığı dairenin dış kapısına bant çekildiğini görmüş. Oradakilere 'siz ilaçlamayı bitirmişsiniz, bizi çağırıyorsunuz, sıkıntı olmaz mı?' demiş. Onlar da ağabeyime 'bir sıkıntı olmaz, normal bir ilaçlama, sadece bir gün eve gelinmesin' demiş. Ben ertesi günü tek başıma evde kaldım, sonraki gün ise eşim ve çocuğumla evde kaldık" dedi.

ZEHİRLENDİKLERİNİ ANLAMADILAR

İlk gün evde kaldığında herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını bu nedenle ailesini eve çağırdığını dile getiren Kınalı, olay gecesi ise oğullarının uyuyamadığını söylerken, şöyle konuştu: "Sabah 6-7 gibi ben ve eşim yerlere serildik, çok kötüydük. Ağabeyimi aradım ve o da yengemi yolladı. Yengem 'siz burada nasıl duruyorsunuz?' dedi. Biz zehirlendiğimizin farkına varamadık, yengem Altay Toprak'ı alıp evden çıktı. Ben yataktan kalkamıyordum, ayaklarımı, karnımı, hiçbir yerimi hissetmiyordum. Eşim banyonun koridorunda ben de yatakta ölü gibi yatıyorduk. Biz zehirlendiğimizi anladığımız an ambulans çağırdık ama zaman geçmişti."

OĞLUMU KORUYAMADIM

Daha önce 3 çocuklarının anne karnında yaşamlarını yitirdiğini anlatan Kınalı, "Altay Toprak bizim 4'üncü oğlumuz. Önceki 3 oğlum anne karnında vefat etti, kucağımıza almak nasip olmadı. Sonra Rabbim, Altay Toprak'ı nasip etti. Bu kötü dünyada oğlumu koruyamadım. Koruyamadığım için çok kötüyüm. Sabah kahvaltıda önümüze pekmez tahin geldi, yiyemedik. Oğlum pekmez tahine bayılırdı, yerken havalara uçardı. Bu dünyada pis insanlardan oğlumu koruyamadım. Herkes kazanç peşinde, kimse kimseyi düşünmüyor. İnsanlar 'Ben işimi yapayım kime ne olursa olsun' düşüncesinde" dedi.

HUKUK SAVAŞI VERECEĞİZ

Kendilerinin de daha önce tahtakurusu nedeniyle evlerini ilaçladıklarını ama kimseye bir zarar gelmediğini de anlatan Kınalı, "Bundan sonra artık oğlum için hak, adalet, hukuk savaşını vereceğiz. Oğlumun hak ve adaletini sonuna kadar savunacağım" dedi.