Çevrenizde bazı kişilerin kararlar alırken ya hep ya hiç mantığı içerisinde olduğunu görebilirsiniz. Bu kişiler için her koşulda yalnızca 2 seçenek vardır ve bu kişiler hayatı daima uçlarda yaşarlar. Çünkü bu kişilerin hayatlarında gri alanları yoktur. Günümüzde oldukça yaygın görülen ‘ya hep ya hiç’ anlayışı, psikolojide bilişsel çarpıtma adı altında incelenir. Peki ya hep ya hiç anlayışı nedir? Gelin bir göz atalım…
YA HEP YA HİÇ MANTIĞI NEDİR?"Ya hep ya hiç" düşüncesine psikolojide siyah - beyaz düşünme olarak da rastlanır. Bu düşünce, bir bilişsel çarpıtma türü olarak ifade edilir. Bu düşünce kalıbına sahip olan kişiler yaşadıkları olayları, kendilerini ya da başarılarını ya mükemmel olarak ya da tamamen başarısız olarak değerlendirirler. Bu kişiler için aradaki gri alanlar yok sayılır ve göz ardı edilir. Bu düşünce tarzına göre her şey ya harikadır ya da tamamen felakettir, hiçbir zaman ortası yoktur. Örneğin, bir öğrenci sınavda bir hata yaptığında, kendisini tamamen başarısız olarak görür. Bu şekilde düşünmek, kişinin hayatındaki başarılara ve hatalara karşı esneklik göstermesini zorlaştırır ve hayatını yaşanması güç kılar. Ya hep ya hiç düşünce kalıbına daha detaylı göz atacak olursak…
Bu düşünce kalıbına sahip olan kişiler hayatı kendi kendilerine zehir edebilirler. Çünkü hayata yalnızca siyah ya da yalnızca beyaz pencereden bakmak , bir noktada kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkiler. Peki ya hep ya hiç mantığı nasıl ortaya çıkar?
Bu düşünce kalıbına sahip olan kişiler kendilerinden çok yüksek beklentiler içerisine girerler. Bu yüksek standartları karşılayamadıklarında ise "ya hep ya hiç" düşüncesi devreye girer ve böylelikle kendilerinin en kötüsü olduklarına kendilerini inandırırlar.
Çocukluk döneminde aldıkları eğitim veya ebeveynlerinden gördüğü davranışlar da, kişinin siyah-beyaz düşünme kalıbını benimsemesine neden olan etkenlerden biridir.
Kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz bir deneyimi genellemesi, başarıyı tamamen reddeder hale gelmesine neden olabilir. O noktada kişiler, hiçbir zaman başarıyı yakalayabileceklerine inanmazlar ve buna inançları olmadığı için de başarmak amacıyla çaba sarf etmezler.
İnsanların zihinsel süreçlerinde bu çarpıtmayı sıklıkla kullandıkları görülür. Olayları aşırı derecede olumlu ya da olumsuz değerlendirmek, mantıklı analiz yapmalarına engel olur.
Kişinin kendi hayatını kendi elleriyle zorlaştırmasını ve karamsar bir ruh haline bürünmesini sağlayan bu düşünce biçimini terk etmek için uygulanabilecek bazı yollar bulunuyor. Ya hep ya hiç mantığını geride bırakmanıza yardımcı olacak birkaç öneriyi sizler için bir araya getirdik.
Farkındalık Kazanmak: İlk adım, "ya hep ya hiç" düşüncelerinin farkına varmaktır. Kendinizi ne zaman bu tür düşünceler içinde bulduğunuzu tespit etmek bu noktada çok önemlidir. Bunu fark ederseniz, bu durumu durdurabilirsiniz de.
Gri Alanları Kabul Etmek: Hayatta her şeyin iki uç noktadan ibaret olmadığını anlamaya çalışın. Başarı veya başarısızlık, mutlak iki kavram değildir. Hayatta bu ikisi dışında da milyonlarca olasılık ve seçenek var. Olaylara daha dengeli ve gerçekçi bakmaya çalışmak bu süreçte size yardımcı olacaktır.
Kendinizi Yeniden Değerlendirmek: Hatalar yaptığınızda, bunu tamamen başarısızlık olarak görmeye bir son vermelisiniz. Bunun yerine, yaptığınız hataları birer öğrenme fırsatı olarak görmelisiniz. Örneğin, bir projede küçük bir hata yaptığınızda, bunun genel başarınızı gölgelemediğine kendinizi inandırın.
Olumlu İç Diyalog Geliştirmek: Kendi kendinize konuşurken daha pozitif olmak bu süreçte son derece önemli. Mükemmel olmadığınızda kendinizi cezalandırmak yerine, gösterdiğiniz çabayı takdir edin. Ve mükemmel olmak mecburiyetinde olmadığınızı kabullenin. Ebu süreçte önemli olanın elinizden geleni yapıyor olmanız olduğunu unutmayın.
Küçük Adımlar Atmak: Kendi üzerinizde kurduğunuz mükemmel olma baskısından uzaklaşmak için küçük ve ulaşılabilir hedefler koymanızda fayda var. Bu yöntem, başarıya giden yolda aşamalı bir ilerleme sağlamanıza ve başarısızlık korkusunu azaltmanıza yardımcı olabilir.