10 yaşında sol gözünü, 14 yaşında ise sağ gözünü kaybeden İlker Ertuğrul’un resim tutkusu, engel tanımıyor. Çizdiği kabartma resimler ile kendini motive eden Ertuğrul, ileride büyükşehirlerde resim sergisi açmak istiyor
YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER / Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde temizlik personeli olarak çalışan 44 yaşındaki İlker Ertuğrul, yüzde yüz görme engelli bir birey…10 yaşında sol gözünü yanlış bir ameliyat sonucu kaybederken, 14 yaşına geldiğinde ise küçük bir kaza sonucu sağ gözünde de görme yetisini yitirdi. 19 yaşında tam anlamıyla Braille alfabesinin tüm detaylarını öğrenen Ertuğrul, ona yardımcı olan hocasına “Bundan fazla ne yapabilirim?” sorusu üzerine kabartma resimler yapabileceği cevabını aldı. 21 yaşından bu yana kabartma tabletiyle hayal ettiklerini resmeden Ertuğrul, resim yapmanın onun için bir tutku haline geldiğini söyleyerek ileride Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde sergi açarak engelli bireylerin de sanatla uğraşabileceğini, görmeden de resim çizebileceğini tüm dünyaya göstermeyi istiyor.
Kabartma resim yapma hikayesine nasıl başladığını anlatan İlker Ertuğrul, “10 yaşından beri görme engelli olarak hayatımı sürdürüyorum. 19 yaşında Braille alfabesini tam anlamıyla öğrendim. 21 yaşında kabartma resim yapmaya başladım. Hocam bana çocukluğunda ne gördüysen kabartma olarak resmedebilirsin diye öneride bulundu. Bende neden yapamayayım diye düşündüm. Çocukluğumda da evimizde baklava desenli bir halımız vardı; ilk olarak onu çizerek bu serüvene başladım. Daha sonra ev, gemi, helikopter çizerek kendimi geliştirmeye çalıştım. Titanik filmini izlerken helikopterden aşağıya sarkan ipi hayal edip çizmiştim. Çocukken kitaplardan gördüğüm kadarıyla Anıtkabir hafızamda kalmıştı, onu da öylelikle resmettim. İnsanların görmeyen birinin resim çizmesine hayrete düşüyor, bende onların bu duruma şaşırmasına seviniyorum; mutlu oluyorum” diye konuştu.
Tarihi Odunpazarı Evleri’ni hiç görmeden resmettiğini söyleyen Ertuğrul, “Odunpazarı evlerini dokunup hissederek yaptım. Evleri çizdiğimde boyamamıştım çünkü o zaman yaptığım resimlerimi boyamıyordum. Eskişehir Valisi’ne o resmi hediye etmek istediğimde ‘Bunları boyamalısın, boyarsan yaptığın resimlerin ne olduğu ön plana çıkar’ dedi. Ben boyadıktan sonra o resmi valiye takdim ettim. Resimlerimi boyama konusunda ise kızım yardımcı oluyor” diye konuştu.
Ertuğrul, resim öğretmeninin anlatımıyla hiç görmediği Erzurum Çifte Minaresi’ni, Kız Kulesi’ni de çizdiğini kaydederek, “Türkiye’de görmediğim güzel yerleri çizmek istiyorum. Bunlardan biri de İzmir’in saat kulesi… Anlatınca çizim yapabiliyorsun. Ama o resmi oluşturmak için de en az 2-3 karton gidiyor. Çünkü kabartmada silme yok, bir yanlışında tüm emeğin çöpe gidiyor. Yani bazen de parmaklarımla siliyorum ama orada leke kalıyor, nokta kalıyor” ifadelerine yer verdi.
BÜYÜKŞEHİRLERDE RESİM SERGİSİ HEDEFİ
Eskişehir İlk Halk Kütüphanesi’nde serginin gerçekleştiğini şu anda 60’a yakın resminin olduğunu ifade eden Ertuğrul, büyükşehirlerde de resim sergisi açmanın en büyük hayallerinden biri olduğunu belirtti. Ertuğrul, “İnşallah yakın zamanda böyle bir imkan olur. İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerde resim sergisi açabilirim. Engeli olan insanlarında bir şeyler başarabilir. Amacım çocukları engelli olan anne babalara onları kabullenip hayatta var olduklarını ve yapacakları hiçbir işte engel olmadığını görmeleri… ‘Çocuğum bunu yapamaz’ demesinler. Sanatın hangi alanına yönelmek istiyorlarsa desteklesinler. Görme engelli her çocuğun kabartma resimle tanışmasını istiyorum. Biz görmeyenler olarak hayallerle yaşıyoruz. Çünkü her gün hayata yenik başlıyoruz. Kendi adıma konuşayım akşam çalıştığım yerde mesaim bittiğinde diyorum ki evet ben bugün 1-0 değil, 2-1 öne geçtim, kendimi öyle görüyorum. Ufak tefek sorunlar yaşıyor muyum? Evet yaşıyorum lakin hayatı ve evlatlarımı seviyorum” diyerek sözlerini tamamladı.