Kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir rahatsızlık olan premenstrüel disforik bozukluk, tedavi edilmediği takdirde zorlayıcı bir hal alabilir. Peki premenstrüel disforik bozukluk nedir?
Kadınlara hem psikolojik hem de fiziksel açıdan en zorlandığınız durum nedir diye sorsak, çoğunlukla muhtemel alacağımız cevabın ‘regl olmak’ olacağını düşünüyoruz. Regl süreci, hem öncesi hem de sonrasıyla çoğu zaman kadınların yaşantısını kabusa çevirebiliyor. Regl süreci kadar, regl öncesi PMS olarak ifade edilen adet öncesi gerginlik sendromu da kadınları son derece zorlayabiliyor. PMS döneminde gerek fiziksel gerek de duygusal açıdan birçok semptom görülüyor ve adet kanamasının başlamasıyla bu belirtiler son buluyor. Ancak bazen PMS dönemi duygusal açıdan öyle zor bir hal alıyor ki mental olarak yönetmesi pek mümkün olmuyor. Duygusal olarak yönetmesi zor bir hal alan PMS dönemleri, premenstrüel disforik bozukluk (PDB) haline neden olabiliyor. Peki , premenstrüel disforik bozukluk nedir? İşte detaylar…
PREMENSTRÜEL DİSFORİK BOZUKLUK NEDİR?Premenstrüel disforik bozukluğu, PMS’den ayıran en önemli unsur, yaşanan mental belirtilerin günlük yaşantıyı etkileyecek boyutta meydana geliyor olmasıdır. Premenstrüel disforik bozukluk, adet döngüsünün yumurtlama döneminden sonra başlar ve adet kanamasının başlamasıyla sonlanır. Bu süre zarfında meydana gelen, şiddetli ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen fiziksel ve duygusal belirtilerle karakterize olan bu bozuklupa PDB denir. PDB, premenstrüel sendromdan (PMS) daha ağır seyreder ve bu süreçte özellikle ruh haliyle ilgili belirtiler ön planda yer alır.
PREMENSTRÜEL DİSFORİK BOZUKLUK BELİRTİLERİ NELERDİR?PDB belirtileri, genellikle adet kanamasından bir veya iki hafta önce başlar ve kanamanın başlamasıyla birlikte son bulur. PDB'nin tipik belirtilerine göz atacak olursak:
Yoğun depresyon ve umutsuzluk hissi
İntihar düşünceleri
Şiddetli anksiyete ve gerginlik
Ağlama nöbetleri ve aşırı duygusallık
Öfke patlamaları ve tahammülsüzlük
Sosyal ilişkilerde sorunlar
Konsantrasyon güçlüğü
Uyku problemleri
Kendini kontrol edememe ve gerginlik
Göğüslerde hassasiyet ve şişkinlik
Karın şişkinliği
Baş ağrısı veya migren
Kas veya eklem ağrıları
Enerji düşüklüğü ve yorgunluk
İştah artışı veya belirli yiyecekleri aşırı isteme
Kilo alımı veya ödem
PDB’nin tedavisi, belirtilerin şiddetine ve kişinin yaşam kalitesini ne derecede etkilediğine bağlı olarak değişebilir. İşte bazı yaygın tedavi yöntemleri:
Düzenli Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite yapmak, serotonin seviyelerini artıracağından ruh halini iyileştirebilir ve sürece olumlu katkı sağlayabilir.
Sağlıklı Beslenme: Beslenme düzeninde, tuz, şeker ve kafein alımını azaltmak ve bol su tüketmek söz konusu belirtileri hafifletebilir.
Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi aktiviteler, stresin olumsuz etkilerini azaltma noktasında faydalı olabilir.
Uyku Düzeni: Düzenli ve kaliteli uyku, hormon dengesini korumaya ve ruh halini dengelemeye yardımcı olacağından zor geçen bu süreci yönetmeye yardımcı olabilir.
Vitamin Takviyesi: Kalsiyum, magnezyum ve B6 vitamini gibi vitamin ve mineral alımı ruh hali değişikliklerini ve fiziksel semptomları hafifletebilir ve PDB semptomlarının azalmasına yardımcı olabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu süreçte duygusal belirtiler, içerisinden çıkılamaz derecede kişiyi etkiliyorsa, profesyonel bir destek alınması faydalı olabilir. Süreci tek başınıza yönetmek zorunda değilsiniz. Bu süre zarfında sevdiğiniz kişilerle konuşmak da size kendinizi iyi hissettirebilir.