Türkiye’de antidepresan kullanımı son yıllarda giderek artıyor. Uzmanlar tarafından bu artış birçok faktöre dayandırılıyor. Ülkede yaşanan olumsuzluklar, bireylerin iç dünyasındaki karmaşalar ve çeşitli etkenler, antidepresan kullanımını artıran başlıca nedenler arasında yer alıyor. Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin antidepresan kullandığını belirten Uzman Klinik Psikolog Mehmet Yıldız, antidepresan kullanım oranının artmasının arkasındaki temel nedenleri değerlendirirken, ekonomik, politik ve sosyal faktörlerin etkili olduğunu vurguladı. Yıldız, antidepresan kullanımındaki yükselişin yalnızca ekonomik koşullarla sınırlı kalmadığını; aynı zamanda sürekli kötüleşen sosyal ortamın da önemli bir rol oynadığını ifade etti. Bu bağlamda, bireylerin ruh sağlığını korumak ve olumsuz etkilerle başa çıkabilmek için bilinçli ve etkili yöntemler geliştirmeleri gerektiğine dikkat çeken Yıldız, toplumsal psikolojinin bu tür sorunlardan nasıl etkilendiğini ve bireylerin bununla sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmesi için tavsiyelerini anlattı.
Antidepresan kullanımın Türkiye genelinde artış gösterdiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Yıldız, “Antidepresan kullanımı ülkemizde son zamanlarda çok fazla artış gösteriyor. Çevremizden dahi antidepresan kullanımının ne kadar çok artış gösterdiğini görüyor ve duyuyoruz. Bu oran uzun yıllardır istatistik olarak ülkemizde yüzde 20 civarındaydı. Yani ‘her 5 kişiden 1’i antidepresan kullanıyor’ diye bir istatistik açıklama yapılmıştı. Bu yüzde 20’lik oran hem ülkemizin hem ekonomik düzeyine hem de gelişme düzeyine göre değerlendirilebilir. Antidepresan kullanım oranı ülkelerin gelişmişlik düzeyi düştükçe artar. Mesela sömürge altındaki ya da yeni kurulan ülkelerde antidepresan kullanım oranı yüzde 25. Yani her 4 kişiden 1’i kullanıyor. Ancak bizim ülkemizin düzeyi yüzde 20 oranında. Gelişme düzeyimize ve ekonomik statümüze göre sıralandı. Ancak bu durum ülkemizde tam tersine göre ilerliyor. Biz olmadığımız sınıfa göre yavaş yavaş ilerliyoruz. 5 kişiden 1’i olan oran, 4 kişiden 1’ine doğru ilerliyor. Yani antidepresan kullanan kişi sayısı artıyor. Ülkemiz ne kadar yara aldıkça ve gündemde olumsuzluklar yer aldıkça, küçük yaştaki çocuklar bile enflasyon nedir diye sordukça antidepresan kullanım oranını etkileniyor. Bu siyasi, ekonomik ve politik olarak değerlendirilebilir. Antidepresan kullanımını günlük hayatta yaşadığımız travmalarla orantılı olarak görüyoruz ancak tek sebep bu değil. Ülkemizdeki ekonomi ve gelir düzeyi de antidepresan kullanımını artıyor” ifadelerine yer verdi.
Antidepresan kullanımının artmasındaki sebepleri aktaran Uzman Klinik Psikolog Yıldız, “Antidepresan kullanımındaki artışı sadece ekonomik nedenlere bağlamak doğru olmaz. Ülkemizde diğer ülkelere kıyasla son yıllarda felaket olayları çok fazla yaşanmaya başladı. Büyük depremler yaşandı. Çok kayıp verdik. Ülkemizde sürekli yangınlar oluyor veya felaketler yaşanıyor. 2023 yılında yaşanan kötü olaylar çok fazlaydı. 2024 yılında da keza böyle. Bu olaylar bizim başımıza gelmese de medyadan takip ediyoruz. Arkadaşlarımızla sohbet ederken bile ister istemez bu kötü olaylardan etkileniyoruz. Herkes negatifleşmeye başladı. Sabah mutlu uyansak dahi, iş yerine gittiğimizde veya medyayı takip ettiğimizde gündemdeki cinayetleri, depremleri veya yangın gibi kötü durumları görüyoruz bu durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bireyler bu durumdan da fazlasıyla etkileniyor. Kimse artık gözünü kulağını kapatmıyor nerede ne yaşandığını takip ediyor. Bu nedenle depresyon seviyesi yükseliyor. Sürekli kötü gidişatın olması duygu durumumuzu kötü yönde etkiliyor. Medyadaki haberler sansürsüz bir şekilde yayınlanıyor ve birçok kişi o görüntülere maruz kalıyor. Bu görüntüler bilinçaltımızda yer edinerek negatif düşünmeye ve depresyona neden oluyor” dedi.
ANTİDEPRESANLAR GÜVENİLİR Mİ?Antidepresan kullanan bireylere tavsiyelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Yıldız, “Karşımıza çıkan ve yaşanan kötü olayları o kadar çok gündeme getiriyoruz ki, kendi hayatımızdan çok fazla uzaklaşıyoruz. Bunu fark etmemiz gerekiyor. Arkadaşlarımızlayken veya mutlu bir gün geçiriyorken ekonomiden ve olumsuz durumlardan uzak durmalıyız. O anda sadece güzel anları yaşamaya odaklanmalıyız. Duygu durumumuzu pozitife çevirmeliyiz. Sosyal medyadan veya olumsuz içeriklerle karşı karşıya kalacağımız durumlardan uzaklaşmalıyız. Kötü olayları biz birebir yaşamasak bile bilinçaltımızda yer edinerek travmaya dönüşmesine ve depresyona girmemize yardımcı oluyor ve aşamıyoruz. Özel terapi desteği almak yerine en kolay yoldan antidepresanlara başvuruyoruz. Bu da antidepresan kullanım oranını artırıyor. Ancak antidepresanlara artık güvenebilirsiniz. Teknoloji artık eskisi gibi değil. Antidepresanlardan insanlarımız hep çekinirdi. Yan etkilerinden korkuyorlardı. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte yan etkileri azaltıldı. Emin olun artık neredeyse hepimiz kullanıyoruz. Ruh sağlığıyla ilgilenen insanlar dahi bu ilaçları kullanıyor. Bu nedenle kullanmaktan çekinmek doğru değil. Bazı sorunları aşamadığımızda veya üstesinden gelemediğimizde mecbur kalabiliyoruz. Aldığımız terapiler yeterli gelmiyorsa tabii ki doktor tavsiyesiyle kullanılabilir. Eşten veya dosttan duyularak da kesinlikle kullanılmamalı” diye vurguladı.
ANTİDEPRESAN HANGİ DURUMLARDA KULLANILMALI?Antidepresanın hangi durumlarda kullanılması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Yıldız, “Panik atak yaşıyorsak, kaygı sorunlarımız, takıntılarımız varsa, depresyon döngüsü içerisindeysek veya obsesif kompulsif bozukluklarımız varsa antidepresan kullanımı yaygın olarak tercih ediliyor. Ancak başka alternatif yollarda var tabii ki. Antidepresan kullanmak yerine psikoterapi desteği de alabilirsiniz. Herhangi bir ilaç kullanmak istemiyorsanız uzmanlardan destek alarak sorunları çözüme kavuşturabilirsiniz. Bu seanslar sırasında uzmanlar sizden çözümü kolaylaştırmak için ilaç kullanmanızı isteyebilir. Bu sebeple antidepresan kullanımına ve tıbbi çözüme kötü gözle bakmamak gerekiyor. Nasıl ki grip veya nezle olduğumuzda ilaçlara başvuruyorsak, psikolojik hastalıklarımızda da ilaçlara başvurabiliriz” sözlerine yer verdi.