Celal Bayar Üniversitesinde 6 kişilik bir ekip, Türkiye’de bir ilke imza atarak oldukça düşük bir maliyetle 3D yazıcılarda kullanılan filamentin hem üretimini hem de geri dönüşümünü sağlayacak makine icat etti
Haber Giriş Tarihi: 21.08.50667 02:03
Haber Güncellenme Tarihi: 21.08.50667 02:03
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER Geçtiğimiz günlerde açılan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yer alan Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri tüm dikkatleri üzerlerine çekti. Teknoloji ile ilgili önemli çalışmalar yürüten Deniz Hançer, Mert Tuncer, Nijad Tarvardiyev, Turab Mamadilli, Elmir ve Umut Şensöz isimli 6 kişilik ekip, geliştirdikleri bir proje ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, oldukça düşük bir maliyetle 3D yazıcılarında kullanılan filamentin hem üretimini hem de geri dönüşümünü sağlayacak bir makine icat etmeyi başardı. Projenin ayrıntılarını ekip adına gazetemize anlatan Umut Şensöz, Türkiye’nin teknoloji alanında kalkınması amacıyla bu projeyi gerçekleştirdiklerini söyleyen Umut Şensöz, 3D Yazıcıların kullandığı filamentin oldukça maliyetli olduğunu düşünerek daha cüzzi bir fiyata bu filament üretebileceklerini inandıklarını söyledi. Şensöz, “Bir rulo filament ortalama 130 TL. Bizim düşüncemiz de insanlar 40 TL’ye hammaddesini alsın ve toplamda 50 TL’ye kendi filamentlerini üretsinler” dedi.
MALİYETLER AZALACAK 3D Printer’ların kullandığı filamentin oldukça maliyetli olduğunu söyleyen Umut Şensöz, bu maliyetlerin azaltılması hedefiyle işe giriştiklerini söyledi. Şensöz, “Makineyi tasarlamakta iki temel amacımız vardı. Birincisi filamentin geri dönüşümünü sağlamak. Bunu da şöyle sağlıyoruz. İnsanlar üç boyutlu yazıcıda baskı alırken, baskı anında elektrik kesintisi veya eksen kayması sonucunda basılan malzeme atık durumuna düşüyor. Biz de dedik ki basılan malzeme atık olmasın çünkü bu insanlara çok ciddi bir ekonomik maliyet getiriyor. Bun malzemeyi geri dönüştürüp bir şekilde granür haline getirelim ve bir makine tasarlayalım. Bu makineyle de atık filamentin tekrardan kullanılabilir hale getirmek istedik. Bir diğer amacımız ise insanların kendi evlerinde özgün filament üretme imkanı bulması. Bu da şu şekilde gerçekleştiriliyor. Filamentin oluşumunda PLA ve ABS denilen hammaddelerin fark etmeksizin, PLA’nın toz halini alıp, makinemize koyarak çok çok daha ucuz bir şekilde evde kendileri yeniden kullanabilir filament olarak üretebiliyoruz” diye konuştu.
KALKINMAYI SAĞLAMAK Türkiye’de bu makinenin üretiminin yapılmadığına dikkat çeken Umut Şensöz, “Sadece yurt dışında büyük, endüstriyel boyutlarda yapılıyor. Onların tanesi ise 10 bin Dolar. Yani ofisler için uygun şeyler değil. Biz de bu makineyi tamamen ofisler için tasarladık. Manisa Celal Bayar Üniversitesinde Teknokent de 6 kişilik bir ön kuluçka ekibimiz var. Biz bu ekiple yola çıktık. Fikir, plan ve üretim tamamen tarafımıza aittir. Projemiz üniversitemizdeki Teknokent bünyesi tarafından desteklenen bir projedir. Teknokent sayesinde birkaç yatırım da aldık. O sayede makinemizi bu haline getirebildik. Amacımız tamamen yurtdışında üretilen bir makinenin Türkiye’de üretilmesini sağlayıp, Türkiye’nin kalkınmasını sağlamaktır. Ayrıca üç boyutlu yazıcı sektörü ciddi şekilde artış göstermekte. Biz de üç boyutlu yazıcı ile uğraşanlar kendi filamentlerini kendileri üretsinler. Çünkü flementlerin maaliyeti gerçekten çok yüksek olduğunu söylemek gerekiyor. Bir rulo filament ortalama 130 TL. Bizim düşüncemiz de insanlar 40 TL’ye hammaddesini alsın ve toplamda 50 TL’ye kendi flementlerini üretsinler” değerlendirmelerinde bulundu.
KENDİ YAZILIMIMIZ Bundan sonraki aşamada elektronik sistemlerinin değişeceğine vurgu yapan Umut Şensöz, “Makine mikro işlemci dediğimiz yalıtkan malzemelere takılacak. Böylelikle makinenin tamamen kontrolünü sağlamış olacağız. İleride tamamen mikro işlemci kullanıp, kendi yazılımımızı kullanarak yapacağız. Makinenin mikro işlemcileri ve mobil uygulamalarını sağlayacağız. Gelen kişi telefonunu açıp, üretmek istediği filament miktarını girip, butona basacak ve makine o kişinin istediği şekilde o filament üretmiş olacak” şeklinde konuştu.
DESTEK BEKLİYORUZ Son olarak Türkiye’nin teknoloji anlamında dışa bağımlılığını engellemek için çalışmalarına değinen Umut Şensöz, “Bu makinenin ülkemizde olmaması elbette ki büyük bir sorun olduğunu düşünmekteyiz. Ülke olarak teknoloji sektöründe dışa bağımlılığımız çok fazla olduğunu biliyoruz. Filament bile ABD ve Çin’den tedarik ediyoruz. Biz de böyle olmamasını istiyoruz. Hammaddesi biz de var. Neden kendi filamentimizi üretmeyelim ki? Ürettiğimiz makine birçok testi geçerek, çok olumlu sonuçlar verdi. Biz zaten bu konuda üniversitemiz tarafından direk destek almıştık fakat yatırımcı bulursak ürünümüzü bir an önce bitirebileceğimizi biliyoruz. O kapasiteye sahibiz” dedi.