Bakan Uraloğlu: 2027 yılında İzmirlileri Yüksek Hızlı Tren konforuyla tanıştıracağız
Bakan Uraloğlu: 2027 yılında İzmirlileri Yüksek Hızlı Tren konforuyla tanıştıracağız
İZTO Ekim ayı Meclis toplantısında konuşan Bakan Uraloğlu, “Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı Tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız” dedi
Haber Giriş Tarihi: 27.10.2023 16:07
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun teşrifleriyle İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlendi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı katılım gösterdi. Toplantıda yaptığı konuşmada ulaşımın insan hayatına ve ticarete önemli katkılar olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “10-15 Kasım arasında İzmir-İstanbul otoyolunu 15 günlüğüne kapatıyoruz desek, buradan İstanbul’a 15 saatte gidilirdi. O yol sayesinde 3,5 saate düştü. Ankara-İzmir Yüksek Hızlı treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
YÜKSEK HIZLI TREN KONFORUNU İZMİR’LE TANIŞTIRACAĞIZ
İzmir-Ankara Yüksek Hızlı trenin 2027 yılında hizmete başlayacağını duyuran Bakan Uraloğlu, “Gerek Uzakdoğu’da gerekse Avrupa’da takipçisiyiz. Biz Avrupa Birliği’ne girmeye çalışıyoruz gelinen süreçte Avrupa Türkiye’nin ne kadar önemli olduğunu fark etti. İzmir’de çimento, demir-çelik, gıda, sanayi gibi sektörlerle lokomotif bir kent. Son 21 yılda İzmir’e birçok proje kazandırdık. İzmir çevreyolunu bitirdik ve trafiğe açtık. Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolunu hayata geçirdik. Aydın’a kadar otoyolu götürdük. Biz bu otoyolu Antalya’ya kadar uzatmayı düşünüyoruz. Turizm hareketliliğini İzmir’e katkı sağlama adına gerçekleştirmiş olacağız. 10-15 Kasım arasında İzmir-İstanbul otoyolunu 15 günlüğüne kapatıyoruz desek, buradan İstanbul’a 15 saatte gidilirdi. O yol sayesinde 3,5 saate düştü. Ankara-İzmir Yüksek Hızlı treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız. Adnan Menderes Havalimanı’nda iç ve dış hatlar terminalini hayata geçirdik. Yurtdışı seferleri daha da arttı” dedi.
EYLÜL AYINDA İHRACATTA REKOR KIRDIK
Eylül Ayı ihracat rakamlarının 22 milyar 602 dolarla rekor kırdığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ocak- Eylül arasında ki rakam 187 milyara yükseldi. Yılsonu için güzel bir hedef. 9 aylık ihracatta yüzde 14’lük bir artış gördük. 12. Kalkınma planında yüzde 5’lik bir büyüme öngörüyoruz. 2028 yılına geldiğimizde kişi başı 17 bin 500 dolarlık gelire ulaşmayı hedefliyoruz. İstihdamda yüzde 3 civarında artış sağlanması hedeflerimiz arasında. İşsizliği de düşürmeyi hedefliyoruz. Turizm gelirlerinde 100 milyar dolar seviyesine çıkmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
ULAŞIMIN ÖNEMİNİ BİLİYORUZ
Türkiye’nin konumuna dikkat çekerek üretim ve ticaret faaliyetlerin gelişmesi, ulaşımın kesintisiz ve hızlı olması gerektiği için ulaştırma sektörlerinin kendileri için önemine dikkat çeken Uraloğlu, “Bakan olarak ihracatı arttırmak ve alternatif pazarlar oluşturmak için projeleri gündemime alıyoruz ve yakından takip ediyoruz. Türkiye çok stratejik bir yerde duruyor. Biz buna göre bir planlama yapıyoruz. Biz artık 2053 yılını konuşuyoruz. 40 trilyon dolarlık yurtiçi hasıla var. Ülkemizin gelişmesine katkı sağlamak için gayret içindeyiz. Orta koridorun vazgeçilmez ülkesi Türkiye’dir. Birçok yatırım yaptık, yatırımlara devam edeceğiz. Bir yük trenini kesintisiz bir şekilde her yere gönderiyoruz. Gelişen zamanda doğu batı değil, Kuzey güney koridorları da gündeme geldi. Hem kuzey güneyi inşat etmek için Ovaköy sınır kapısına kadar demiryolu ve otoyol projemiz var. Burası kalkınma yolu olarak adlandırılıyor. Denizden gelen yüklerin artık kara ve demir yoluyla Avrupa’nın her noktasına geçişi sağlanmış olacak. Proje bitti, Türkiye, Irak, BAE ve Katar bu projenin içinde. Burada Türk müteahhitlerin yoğun bir şekilde yer almasını bekliyoruz. Bu projeyi hayata geçireceğiz. Burada sadece Marmaray’ı değil, Yavuz Sultan Selim köprüsünden geçecek demir yolunu da söylemek istiyorum. Marmaray’a alternatif bir güzergahı hayata geçireceğiz. Orta koridorda kapasiteyi arttırmak için bir koridor hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu da hayata geçince oradaki kapasitemiz artmış olacak” ifadelerine yer verdi.
ERİŞİM HIZI REKABETTE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
12. Kalkınma Planındaki hedeflerin tutturulabilmesi için lojistik ve ulaştırmadaki amaç ve politikaların önemine dikkat çeken Özgener, “Planda rekabetçi üretim ve ihracatı destekleyen ulaştırma altyapısının sağlanmasının temel amaç olarak belirlenmesini önemli buluyoruz. Ulaştırma ve lojistikte bölgesel bir üs olma potansiyelimizden azami düzeyde faydalanılması gerekiyor. Sürdürülebilir ekonomiler için kalitenin yanı sıra erişim hızı ve zaman rekabetinin de büyük önem taşıdığını görüyoruz. Ortaya çıkan sonuç, ulaşım ve lojistiğin, sektörel verimliliğin ayrılmaz bir bileşeni olduğunu ortaya koyuyor. Geldiğimiz noktada; dünya genelinde lojistik odaklı bir ticari koridor mücadelesinin de başladığını görüyoruz. Ulaştırma hamlelerinin ve ticaret koridorlarının ülkemiz ekonomisi için ne derece önemli olduğunu zatıaliniz de her fırsatta vurguluyorsunuz. Ulaşımın Yüzyılında modern, yenilikçi, dinamik, insan odaklı yatırımlar ve dev projeler ile Türkiye hızlanıyor” sloganınızın dünyadaki gelişmeler ekseninde ülkemizin sahip olması gereken hedefleri tam olarak karşıladığını düşünüyoruz. Ülkemizin yer almadığı uluslararası bir ticaret koridoru olamaz. Ülkemizin, kıtalar ve bölgeler arasındaki kilit konumu, ulaştırma koridorlarının geliştirilmesine yönelik birçok potansiyel projeyi mümkün kılıyor. İşte tam bu noktada kentimizin, en büyük ticari partnerimiz olan Avrupa Birliği’ne yakınlığından kaynaklanan eşsiz konumu ile pek çok fırsat sunduğunu ve ülkemizin bu yöndeki hedeflerinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
OVP GELECEĞE DAİR YOL GÖSTERİYOR
Eylül ayında Orta Vadeli Program iş dünyamızın geleceğe dair beklentileri için önemli bir yol gösterici olduğunu belirten Özgener, “Bu ay ise önümüzdeki 5 yılın yönünü belirleyecek 12. Kalkınma Planımız açıklandı. 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'nda büyümenin ortalama yüzde 5 olması, enflasyonun yüzde 4,7’ye düşürülmesi, dünya mal ihracatından aldığımız payın yüzde 1 civarından yüzde 1,3'e yükselmesi hedefleniyor. Bu hedefler, enflasyonun tek haneye düşürülmesinde ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasında en kilit faktörün, ihracatın arttırılması olacağını ortaya koyuyor. Bütün bu orta vadeli hedefler ve enflasyonla ilgili kararlılık ortaya konulurken, para politikasının normalleşmesi de çok büyük bir önem taşıyor” dedi.
DOĞRU POLİTİKALAR HIZLI ŞEKİLDE UYGULANMALI
Seçimlerden itibaren toplam faiz artışı 2 bin 650 baz puan olduğunu hatırlatarak, faizlerin 12 ay sonra enflasyon beklentilerinin altında olduğundan ve piyasalarda faizleri suni bir şekilde düşük tutan finansal mühendislik uygulamalarının da son bulması gerektiğini vurgulayan Özgener, “Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlarla, bankaların tahvil tutma yükümlülüğünde değişikliğe gidilirken, alınan bu kararları fiyatlama mekanizmasının doğru işlemesini engelleyen kararların düzeltilmesi açısından da önemli buluyoruz. Önümüzdeki süreçte, mevduat ve kredi faizleri yükselmeye devam edeceğini, ancak ticari kredilere erişimin pahalı da olsa artacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, bu kararlar Kur Korumalı Mevduattan TL mevduatlara doğru çıkışları artıracak, programa olan güveni yükseltecektir. Yurtiçi piyasalarda daha fazla ve daha hızlı doğru adımların atılmasının, ekonomimiz ile ilgili riskleri azaltırken, yabancı sermaye girişlerini de artıracağına inanıyoruz. Artan jeopolitik riskler de göz önüne alınırsa, doğru politikaların hızlı bir şekilde uygulanması ve hem yurtiçi hem yurtdışı yatırımcıların TL cinsinden finansal varlıklara tekrardan güvenebilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
İZMİR LİMANLARI DIŞ TİCARETİN ÇIKIŞ KAPISI
İzmir gümrüklerinin sadece kent için değil, birçok ilin dış ticaretinde çıkış kapısı olma özelliğine sahip olduğunu söyleyen Özgener, “Bu nedenle liman bağlantılı demir yolu hatlarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmasını önemsiyoruz. Ayrıca şehir içi ulaşımın kolaylaştırılması amacıyla İZBAN hattının kuzeyde Bergama, Dikili, güneyde Bayındır, Ödemiş ve Tire’ye, doğuda Kemalpaşa ve Menemen’e saçaklanmasının kentimize ve bölgemize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Bölgemize büyük güç verecek Çandarlı ve İzmir Alsancak Limanının bir bütün olarak değerlendirilmesi, kentimizde bulunan limanların kapasitelerinin ve karayolu taşımacılığının verimliliğinin arttırılması önem taşıyor. Bu noktada, İzmir Alsancak Limanı, ülkemizin en önemli ihracat ve ana limanlarından birisi olmasına rağmen gerçek potansiyelini hayata geçiremiyor. Yeni nesil gemilerin körfeze girişini teminen yaklaşım kanalının derinleştirilmesiyle (derin su yolunun oluşturulması) birlikte İzmir Alsancak Limanının kapasitesinin arttırılmasının, yan ısıra konteyner, ro-ro, ro-pax ve kruvaziyer fonksiyonları ile varlığını sürdürmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi.
KÖRFEZ GEÇİŞ PROJESİSİNİ DESTEKLİYORUZ
İzmir’de hayata geçirilmesi beklenen projelerden de bahseden Özgener, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı;
“Bakanlığınız uhdesinde hayata geçirilmesi planlanan İzmir-Kuzey-Doğu Çevre Otoyolu etüd, proje ve fizibilite çalışmalarının bir an önce bitirilerek, ulaşım ana planı ve imar planlarına işlenmesi ve yapımının gerçekleştirilmesi, kentimizin ulaşım ve lojistik altyapısının geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Kentimizin kalkınması açısından önemli fırsatlar barındırdığına inandığımız ve yeşil ve mavinin aynı alanda buluştuğu İnciraltı’nın bir turizm merkezi olarak kentimize kazandırılması, özellikle termal, sağlık ve spor turizmi odağında “iyi yaşam” temasıyla yatay mimari gözetilerek tekrar planlanması, imar planlarının kısa sürede yürürlüğe girmesi ve yatırımcıya sunulur hale getirilmesi konusunu önemsiyoruz. Bu sürecin ortak akıl ve sinerjiyle, kentimizin üst yararına olacak şekilde tasarlanabileceğine ve İzmir’in kurum, kuruluşları olarak ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından planları yapılan İnciraltı’nın sağlık turizmine kazandırılması ve planda yer alan, çevre yollarını halka şeklinde saracak, İzmir’in kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayacak Körfez Geçiş Projesi’ni desteklediğimizi ve bir an önce hayata geçirilmesi temennisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İZTO Ekim ayı Meclis toplantısında konuşan Bakan Uraloğlu, “Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı Tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız” dedi
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun teşrifleriyle İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlendi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı katılım gösterdi. Toplantıda yaptığı konuşmada ulaşımın insan hayatına ve ticarete önemli katkılar olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “10-15 Kasım arasında İzmir-İstanbul otoyolunu 15 günlüğüne kapatıyoruz desek, buradan İstanbul’a 15 saatte gidilirdi. O yol sayesinde 3,5 saate düştü. Ankara-İzmir Yüksek Hızlı treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
YÜKSEK HIZLI TREN KONFORUNU İZMİR’LE TANIŞTIRACAĞIZ
İzmir-Ankara Yüksek Hızlı trenin 2027 yılında hizmete başlayacağını duyuran Bakan Uraloğlu, “Gerek Uzakdoğu’da gerekse Avrupa’da takipçisiyiz. Biz Avrupa Birliği’ne girmeye çalışıyoruz gelinen süreçte Avrupa Türkiye’nin ne kadar önemli olduğunu fark etti. İzmir’de çimento, demir-çelik, gıda, sanayi gibi sektörlerle lokomotif bir kent. Son 21 yılda İzmir’e birçok proje kazandırdık. İzmir çevreyolunu bitirdik ve trafiğe açtık. Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolunu hayata geçirdik. Aydın’a kadar otoyolu götürdük. Biz bu otoyolu Antalya’ya kadar uzatmayı düşünüyoruz. Turizm hareketliliğini İzmir’e katkı sağlama adına gerçekleştirmiş olacağız. 10-15 Kasım arasında İzmir-İstanbul otoyolunu 15 günlüğüne kapatıyoruz desek, buradan İstanbul’a 15 saatte gidilirdi. O yol sayesinde 3,5 saate düştü. Ankara-İzmir Yüksek Hızlı treni 2027 yılında bitirmiş olacağız. Yüksek Hızlı tren konforunu İzmir’le tanıştıracağız. Adnan Menderes Havalimanı’nda iç ve dış hatlar terminalini hayata geçirdik. Yurtdışı seferleri daha da arttı” dedi.
EYLÜL AYINDA İHRACATTA REKOR KIRDIK
Eylül Ayı ihracat rakamlarının 22 milyar 602 dolarla rekor kırdığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ocak- Eylül arasında ki rakam 187 milyara yükseldi. Yılsonu için güzel bir hedef. 9 aylık ihracatta yüzde 14’lük bir artış gördük. 12. Kalkınma planında yüzde 5’lik bir büyüme öngörüyoruz. 2028 yılına geldiğimizde kişi başı 17 bin 500 dolarlık gelire ulaşmayı hedefliyoruz. İstihdamda yüzde 3 civarında artış sağlanması hedeflerimiz arasında. İşsizliği de düşürmeyi hedefliyoruz. Turizm gelirlerinde 100 milyar dolar seviyesine çıkmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
ULAŞIMIN ÖNEMİNİ BİLİYORUZ
Türkiye’nin konumuna dikkat çekerek üretim ve ticaret faaliyetlerin gelişmesi, ulaşımın kesintisiz ve hızlı olması gerektiği için ulaştırma sektörlerinin kendileri için önemine dikkat çeken Uraloğlu, “Bakan olarak ihracatı arttırmak ve alternatif pazarlar oluşturmak için projeleri gündemime alıyoruz ve yakından takip ediyoruz. Türkiye çok stratejik bir yerde duruyor. Biz buna göre bir planlama yapıyoruz. Biz artık 2053 yılını konuşuyoruz. 40 trilyon dolarlık yurtiçi hasıla var. Ülkemizin gelişmesine katkı sağlamak için gayret içindeyiz. Orta koridorun vazgeçilmez ülkesi Türkiye’dir. Birçok yatırım yaptık, yatırımlara devam edeceğiz. Bir yük trenini kesintisiz bir şekilde her yere gönderiyoruz. Gelişen zamanda doğu batı değil, Kuzey güney koridorları da gündeme geldi. Hem kuzey güneyi inşat etmek için Ovaköy sınır kapısına kadar demiryolu ve otoyol projemiz var. Burası kalkınma yolu olarak adlandırılıyor. Denizden gelen yüklerin artık kara ve demir yoluyla Avrupa’nın her noktasına geçişi sağlanmış olacak. Proje bitti, Türkiye, Irak, BAE ve Katar bu projenin içinde. Burada Türk müteahhitlerin yoğun bir şekilde yer almasını bekliyoruz. Bu projeyi hayata geçireceğiz. Burada sadece Marmaray’ı değil, Yavuz Sultan Selim köprüsünden geçecek demir yolunu da söylemek istiyorum. Marmaray’a alternatif bir güzergahı hayata geçireceğiz. Orta koridorda kapasiteyi arttırmak için bir koridor hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu da hayata geçince oradaki kapasitemiz artmış olacak” ifadelerine yer verdi.
ERİŞİM HIZI REKABETTE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
12. Kalkınma Planındaki hedeflerin tutturulabilmesi için lojistik ve ulaştırmadaki amaç ve politikaların önemine dikkat çeken Özgener, “Planda rekabetçi üretim ve ihracatı destekleyen ulaştırma altyapısının sağlanmasının temel amaç olarak belirlenmesini önemli buluyoruz. Ulaştırma ve lojistikte bölgesel bir üs olma potansiyelimizden azami düzeyde faydalanılması gerekiyor. Sürdürülebilir ekonomiler için kalitenin yanı sıra erişim hızı ve zaman rekabetinin de büyük önem taşıdığını görüyoruz. Ortaya çıkan sonuç, ulaşım ve lojistiğin, sektörel verimliliğin ayrılmaz bir bileşeni olduğunu ortaya koyuyor. Geldiğimiz noktada; dünya genelinde lojistik odaklı bir ticari koridor mücadelesinin de başladığını görüyoruz. Ulaştırma hamlelerinin ve ticaret koridorlarının ülkemiz ekonomisi için ne derece önemli olduğunu zatıaliniz de her fırsatta vurguluyorsunuz. Ulaşımın Yüzyılında modern, yenilikçi, dinamik, insan odaklı yatırımlar ve dev projeler ile Türkiye hızlanıyor” sloganınızın dünyadaki gelişmeler ekseninde ülkemizin sahip olması gereken hedefleri tam olarak karşıladığını düşünüyoruz. Ülkemizin yer almadığı uluslararası bir ticaret koridoru olamaz. Ülkemizin, kıtalar ve bölgeler arasındaki kilit konumu, ulaştırma koridorlarının geliştirilmesine yönelik birçok potansiyel projeyi mümkün kılıyor. İşte tam bu noktada kentimizin, en büyük ticari partnerimiz olan Avrupa Birliği’ne yakınlığından kaynaklanan eşsiz konumu ile pek çok fırsat sunduğunu ve ülkemizin bu yöndeki hedeflerinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
OVP GELECEĞE DAİR YOL GÖSTERİYOR
Eylül ayında Orta Vadeli Program iş dünyamızın geleceğe dair beklentileri için önemli bir yol gösterici olduğunu belirten Özgener, “Bu ay ise önümüzdeki 5 yılın yönünü belirleyecek 12. Kalkınma Planımız açıklandı. 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'nda büyümenin ortalama yüzde 5 olması, enflasyonun yüzde 4,7’ye düşürülmesi, dünya mal ihracatından aldığımız payın yüzde 1 civarından yüzde 1,3'e yükselmesi hedefleniyor. Bu hedefler, enflasyonun tek haneye düşürülmesinde ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasında en kilit faktörün, ihracatın arttırılması olacağını ortaya koyuyor. Bütün bu orta vadeli hedefler ve enflasyonla ilgili kararlılık ortaya konulurken, para politikasının normalleşmesi de çok büyük bir önem taşıyor” dedi.
DOĞRU POLİTİKALAR HIZLI ŞEKİLDE UYGULANMALI
Seçimlerden itibaren toplam faiz artışı 2 bin 650 baz puan olduğunu hatırlatarak, faizlerin 12 ay sonra enflasyon beklentilerinin altında olduğundan ve piyasalarda faizleri suni bir şekilde düşük tutan finansal mühendislik uygulamalarının da son bulması gerektiğini vurgulayan Özgener, “Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlarla, bankaların tahvil tutma yükümlülüğünde değişikliğe gidilirken, alınan bu kararları fiyatlama mekanizmasının doğru işlemesini engelleyen kararların düzeltilmesi açısından da önemli buluyoruz. Önümüzdeki süreçte, mevduat ve kredi faizleri yükselmeye devam edeceğini, ancak ticari kredilere erişimin pahalı da olsa artacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, bu kararlar Kur Korumalı Mevduattan TL mevduatlara doğru çıkışları artıracak, programa olan güveni yükseltecektir. Yurtiçi piyasalarda daha fazla ve daha hızlı doğru adımların atılmasının, ekonomimiz ile ilgili riskleri azaltırken, yabancı sermaye girişlerini de artıracağına inanıyoruz. Artan jeopolitik riskler de göz önüne alınırsa, doğru politikaların hızlı bir şekilde uygulanması ve hem yurtiçi hem yurtdışı yatırımcıların TL cinsinden finansal varlıklara tekrardan güvenebilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
İZMİR LİMANLARI DIŞ TİCARETİN ÇIKIŞ KAPISI
İzmir gümrüklerinin sadece kent için değil, birçok ilin dış ticaretinde çıkış kapısı olma özelliğine sahip olduğunu söyleyen Özgener, “Bu nedenle liman bağlantılı demir yolu hatlarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmasını önemsiyoruz. Ayrıca şehir içi ulaşımın kolaylaştırılması amacıyla İZBAN hattının kuzeyde Bergama, Dikili, güneyde Bayındır, Ödemiş ve Tire’ye, doğuda Kemalpaşa ve Menemen’e saçaklanmasının kentimize ve bölgemize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Bölgemize büyük güç verecek Çandarlı ve İzmir Alsancak Limanının bir bütün olarak değerlendirilmesi, kentimizde bulunan limanların kapasitelerinin ve karayolu taşımacılığının verimliliğinin arttırılması önem taşıyor. Bu noktada, İzmir Alsancak Limanı, ülkemizin en önemli ihracat ve ana limanlarından birisi olmasına rağmen gerçek potansiyelini hayata geçiremiyor. Yeni nesil gemilerin körfeze girişini teminen yaklaşım kanalının derinleştirilmesiyle (derin su yolunun oluşturulması) birlikte İzmir Alsancak Limanının kapasitesinin arttırılmasının, yan ısıra konteyner, ro-ro, ro-pax ve kruvaziyer fonksiyonları ile varlığını sürdürmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi.
KÖRFEZ GEÇİŞ PROJESİSİNİ DESTEKLİYORUZ
İzmir’de hayata geçirilmesi beklenen projelerden de bahseden Özgener, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı;
“Bakanlığınız uhdesinde hayata geçirilmesi planlanan İzmir-Kuzey-Doğu Çevre Otoyolu etüd, proje ve fizibilite çalışmalarının bir an önce bitirilerek, ulaşım ana planı ve imar planlarına işlenmesi ve yapımının gerçekleştirilmesi, kentimizin ulaşım ve lojistik altyapısının geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Kentimizin kalkınması açısından önemli fırsatlar barındırdığına inandığımız ve yeşil ve mavinin aynı alanda buluştuğu İnciraltı’nın bir turizm merkezi olarak kentimize kazandırılması, özellikle termal, sağlık ve spor turizmi odağında “iyi yaşam” temasıyla yatay mimari gözetilerek tekrar planlanması, imar planlarının kısa sürede yürürlüğe girmesi ve yatırımcıya sunulur hale getirilmesi konusunu önemsiyoruz. Bu sürecin ortak akıl ve sinerjiyle, kentimizin üst yararına olacak şekilde tasarlanabileceğine ve İzmir’in kurum, kuruluşları olarak ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından planları yapılan İnciraltı’nın sağlık turizmine kazandırılması ve planda yer alan, çevre yollarını halka şeklinde saracak, İzmir’in kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayacak Körfez Geçiş Projesi’ni desteklediğimizi ve bir an önce hayata geçirilmesi temennisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bakan Uraloğlu’ndan İzmir’e: Yükümüzü biraz daha artırın
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Karavancılar Menemen’deki şenlikte buluşacak
EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, OSB'lere eğitim iş birliği çağrısı yaptı
Son Girilen Haberler
Küçükler 8 Yaş İzmir Satranç İl Birinciliği başlıyor
İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve İzmir Satranç İl Temsilciliği’nin iş birliğiyle düzenlenen ‘Küçükler (08 Yaş) İzmir Satranç İl Birinciliği’ turnuvası 30 Kasım, 1 Aralık tarihleri arasında başlayacak
İzmir’de 6 saatlik su kesintisi: 23 Kasım Cumartesi hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
İZSU, 23 Kasım 2024 tarihinde İzmir genelinde planlanan su kesintisi için önemli bir duyuru yaptı. Şehir çapında gerçekleştirilecek bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle birçok ilçede su kesintisi yaşanacak. İZSU, kesintinin süresi ve hangi bölgeleri etkileyeceği konusunda detaylı bilgi verirken, vatandaşları su tasarrufu yapmaları konusunda uyardı. İzmir'de su kesintisinin ne zaman sona ereceği haberimizde…
Aras Kargo, galibiyet peşinde
Vodafone Sultanlar Ligi'nde mücadele eden Aras Kargo, sezonun 10.haftasında deplasmanda Türk Hava Yolları ile kozlarını paylaşıyor. Detaylar haberimizde...