Antalya'da deniz suyu sıcaklıklarında rekor: Çok sayıda balık ve deniz canlısı yok oldu
Antalya'da deniz suyu sıcaklıklarında rekor: Çok sayıda balık ve deniz canlısı yok oldu
Antalya’da deniz suyu sıcaklığı 31-32 derece ile rekor tazeliyor. Söz konusu sıcaklık deniz canlılarının yok olmasına neden oluyor.
Haber Giriş Tarihi: 22.08.2024 12:34
Haber Güncellenme Tarihi: 22.08.2024 12:34
Kaynak:
HABER MERKEZİ
Antalya’da geçtiğimiz yıl 28 derece olarak kaydedilen su sıcaklığı, bu yıl 31-32 derece bandında seyrediyor. Artan sıcaklık nedeniyle yabancı istilacı türlerin, yerli türleri yok ederek yerini aldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Deniz suyu sıcaklığı artışı balık göçlerini etkiler, balıkların üremesini etkiler. Olağanüstü durumlara çıktığı zaman balıklarda hastalık da görülmeye başlar. Kıyılardaki Posedonya çayırları (Posidonia oceanica) ölmeye başladı, çünkü su sıcaklığı fazla. Posedonya çayırları, Akdeniz’in Amazon ormanlarıydı” şeklinde konuştu.
Deniz Bilimleri Enstitüsü (ICM), tarafından yapılan açıklamaya göre, Akdeniz’de ortalama su sıcaklığı 28,9 dereceye ulaştı. Dünya İklim Konseyi (IPCC), küresel sıcaklık artışlarının sanayileşme dönemi öncesine oranla 1,5 dereceyi aşması durumunda Doğu Akdeniz’de avlanılan balık türlerinin ve omurgasızların yüzde 20’sinin yok olabileceğini öngörüyor. Antalya’da geçen yıl kaydedilen en yüksek su sıcaklığı, 2023 yılının Temmuz ayında 28,7 derece olarak kaydedilmişti. Bu yıl ise deniz suyu sıcaklığı 32 dereceye kadar yükseldi, bu durum birçok balık türünün gözlenememesiyle birlikte, deniz canlılarının yok olmasına sebep oldu.
AKDENİZ GİTTİKÇE TROPİKALLEŞİYOR
Küresel ısınmayla birlikte Kızıldeniz’den çok sayıda yabancı istilacı balık türünün sıcak sulara göç ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz’in tropikalleşmeye başladığını açıkladı. Prof. Dr. Gökoğlu, iklim değişikliğinden ötürü kış mevsiminin sıcak geçmesinin yerli balık türleri üzerinde baskı oluşturduğunu aktarırken, “Deniz suyu sıcaklığı, şu anda 31-32 derece arası seyrediyor. Akdeniz için bu sıcaklık yüksek. Sıcak bir kış geçirdik, deniz suyu sıcaklığının artışı yerli türler arasında baskı oluşturur. Yerli türlerin yaşam alanlarını değiştirmesine sebep olur. Çünkü, sıcaklık bazı kıyılarda balıkların tahammül edemeyeceği seviyeye çıktı. Bu nedenle bazı balıklar kıyılardan çekilebilir, ayrıca Akdeniz gittikçe tropikalleşiyor. Doğu Akdeniz ekosisteminde değişmeler başladı, yabancı istilacı türler gelmeye başladı. Bunlara en güzel örnek, kolyozumuzla sardalyamızın yerini Kızıldeniz Japon sardalyası dediğimiz tür almaya başladı. Kıyılarımızda barbunya balığının yerini forskali barbunu olarak adlandırılan bir tür almaya başladı. İsparimizin, mırmırımızın yerini gırtlık olarak isimlendirdiğimiz balık almaya başladı. Kuzeye serin sulara yerli balıklar çekilirken, onların boşluğunu yabancı türler dolduruyor.” İfadelerini kullandı.
BALIK HASTALIKLARI SÖZ KONUSU OLABİLİR
Prof. Dr. Gökoğlu’nun ifadelerine göre, deniz suyu sıcaklıklarının artması, balık göçlerini ve balıkların üremesini etkilerken, diğer yandan olağanüstü durumlarda balıklarda hastalık görülme riskini de artıracak. Gökoğlu, “Su sıcaklığının fazla olması nedeniyle kıyılardaki Posedonya çayırları (Posidonia oceanica) ölmeye başladı. Posedonya çayırları, Akdeniz’in Amazon ormanlarıydı, balık yavrularının girip saklandığı, beslendiği, balıkların ürediği ortamlardı. Siz buraları yok ederseniz, balıkları da yok etmiş olursunuz. İnsanoğlu telafisi mümkün olmayan şekilde doğa hükmediyor, her şeyin arkasında insan var. Akarsuları denize ulaştırmamız gerekiyor, vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım. Nehirler denizlerin ısınmasını önler. Oysa biz bütün nehirleri baraj yaptık, suları tutuyoruz, denizlere eskisi kadar su vermiyoruz. Bu nedenle küresel ısınmadan en çok etkilenen yer Doğu Akdeniz. Bizim bulunduğumuz bölge” dedi.
MELANUR BALIĞI ŞU AN YOK DENECEK KADAR AZ
Kaleiçi Yat Limanı’nda uzun yıllardır balıkçılık yapan Ahmet Boyacı da konuya ilişkin açıklamada bulunarak, 45 yıl içerisinde balık popülasyonunun çoğunun yok olduğunu ifade etti. Boyacı, “Babamın anlatacaklarına bakacak olursak onun anlattığı balık popülasyonunun neredeyse yok olduğunu görebiliriz. Kendi kullandığımız ağlarda da çıkan miktarları göz önünde bulundurursak yok denecek kadar azaldığını görebiliyoruz. Hava sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı, insan popülasyonu, bu popülasyondan kaynaklanan atıklar ve Kızıldeniz’den ülkemize girmiş olan yabancı istilacı balık türlerini başlıca sebepler arasında sayabiliriz. Suyun sıcaklığı ile birlikte var olan balık popülasyonu daha derinlere, daha uzaklara, daha serin sulara kaçıyor ve biz bu konuda büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Körfezin yüzeyinin çamur olması ve çöl kıvamında olması balığın saklanacak, yuva yapacak bir yerinin olmaması da popülasyonun yok olmasına neden oluyor. Geçtiğimiz yaz ile karşılaştıracak olursak sahil boyunca gezdiğimiz zaman mevsimsel olarak ortaya çıkan melanur dediğimiz balık vardı, bu sene tuttuğumu hatırlamıyorum. Yok denecek kadar az” sözlerini kullandı.
BAZI İNSANLARIN EĞLENCELERİ BAZI CANLILARI YOK EDİYOR
Ahmet Boyacı’nın deniz canlılarının yaşamını etkilediğini düşündüğü bir diğer şey de Antalya’da çok sayıda artan sup yapan kitlenin var olması. Bu konuda tedbirlerin artırılması gerektiğini söyleyen Boyacı, “Bazı insanların eğlenceleri bazı canlıların yok oluşuna neden olabiliyor. Örnek verecek olursak, sup yapanlar var, sörf botlarının üzerinde kürekle gidiyorlar. Sabahları saat 5 sularında Konyaaltı Varyant’ın önüne gidildiği zaman bırakın tekneyle geçmeyi yüzülecek yer kalmıyor, çok kontrolsüz. Bu da bir etken” dedi.
SERİNLEMEK İSTİYORUZ AMA BAZEN TAM TERSİ OLUYOR
Konyaaltı Sahili’ne yüzmeye gelen vatandaşlardan Can Akar ise su sıcaklıklarına vurgu yaparak, “Antalya’yı çok seviyorum. Deniz suyu sıcak, özellikle dipleri daha da sıcak. Serinlemek istiyoruz ama bazen serinliyoruz, bazen de tam tersi oluyor. Sıcaklığa rağmen deniz çok güzel ve tertemiz” şeklinde konuştu.
DENİZ SUYU SICAKLIĞINDAKİ ARTIŞIN DENİZ EKOSİSTEMİNE ETKİSİ
Deniz suyu sıcaklığı, deniz ekosisteminin dengesi ve sağlığı üzerinde son derece önemli bir etkiye sahip olup,su sıcaklığında meydana gelen değişiklikler, deniz canlılarının yaşam koşullarını, üreme döngülerini ve besin zincirlerini doğrudan olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, deniz ekosisteminin yapısını bozarken, uzun vadede ekosistemin genel sağlığını tehdit ediyor.
Deniz suyu sıcaklığının artması, mercan resifleri gibi hassas ekosistemlerde yıkıcı etkiler yaratıyor. Mercanlar, sıcaklık stresine duyarlı canlılardır ve su sıcaklığındaki ani artışlar, mercan beyazlaması olarak bilinen bir olaya yol açıyor. Bu gibi durumlarda mercanlar, hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları simbiyotik algleri kaybediyor ve bu da mercanların ölmesine neden oluyor. Mercanların ölmesi ise, bu ekosistemlerde yaşayan birçok balık ve deniz canlısının yaşam alanlarını kaybetmesine yol açıyor.
Öte yandan, su sıcaklığında meydana gelen bu değişiklikler, deniz canlılarının göç etmelerini de etkiliyor. Sıcaklık değişikliklerine duyarlı olan bazı balık türleri, uygun yaşam koşulları bulmak için göç etmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, besin zincirini olumsuz yönde etkileyerek, zincirin üstündeki ve altındaki türler arasında dengesizliklerin oluşmasına neden oluyor ve ekosistemin genel sağlığını tehdit ediyor.
Deniz suyu sıcaklığının artması, denizlerdeki besin zincirinin temelinde yer alan planktonların çoğalmasını da olumsuz etkiliyor. Planktonlar, su sıcaklığına duyarlı organizmalar olup, artan sıcaklık nedeniyle popülasyonlarında azalmalar görülebiliyor. Bu da, planktonlarla beslenen balıklar ve diğer deniz canlılarının besin kaynaklarının azalmasına yol açarak, tüm ekosistemi olumsuz etkiliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Antalya’da deniz suyu sıcaklığı 31-32 derece ile rekor tazeliyor. Söz konusu sıcaklık deniz canlılarının yok olmasına neden oluyor.
Antalya’da geçtiğimiz yıl 28 derece olarak kaydedilen su sıcaklığı, bu yıl 31-32 derece bandında seyrediyor. Artan sıcaklık nedeniyle yabancı istilacı türlerin, yerli türleri yok ederek yerini aldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Deniz suyu sıcaklığı artışı balık göçlerini etkiler, balıkların üremesini etkiler. Olağanüstü durumlara çıktığı zaman balıklarda hastalık da görülmeye başlar. Kıyılardaki Posedonya çayırları (Posidonia oceanica) ölmeye başladı, çünkü su sıcaklığı fazla. Posedonya çayırları, Akdeniz’in Amazon ormanlarıydı” şeklinde konuştu.
Deniz Bilimleri Enstitüsü (ICM), tarafından yapılan açıklamaya göre, Akdeniz’de ortalama su sıcaklığı 28,9 dereceye ulaştı. Dünya İklim Konseyi (IPCC), küresel sıcaklık artışlarının sanayileşme dönemi öncesine oranla 1,5 dereceyi aşması durumunda Doğu Akdeniz’de avlanılan balık türlerinin ve omurgasızların yüzde 20’sinin yok olabileceğini öngörüyor. Antalya’da geçen yıl kaydedilen en yüksek su sıcaklığı, 2023 yılının Temmuz ayında 28,7 derece olarak kaydedilmişti. Bu yıl ise deniz suyu sıcaklığı 32 dereceye kadar yükseldi, bu durum birçok balık türünün gözlenememesiyle birlikte, deniz canlılarının yok olmasına sebep oldu.
AKDENİZ GİTTİKÇE TROPİKALLEŞİYOR
Küresel ısınmayla birlikte Kızıldeniz’den çok sayıda yabancı istilacı balık türünün sıcak sulara göç ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz’in tropikalleşmeye başladığını açıkladı. Prof. Dr. Gökoğlu, iklim değişikliğinden ötürü kış mevsiminin sıcak geçmesinin yerli balık türleri üzerinde baskı oluşturduğunu aktarırken, “Deniz suyu sıcaklığı, şu anda 31-32 derece arası seyrediyor. Akdeniz için bu sıcaklık yüksek. Sıcak bir kış geçirdik, deniz suyu sıcaklığının artışı yerli türler arasında baskı oluşturur. Yerli türlerin yaşam alanlarını değiştirmesine sebep olur. Çünkü, sıcaklık bazı kıyılarda balıkların tahammül edemeyeceği seviyeye çıktı. Bu nedenle bazı balıklar kıyılardan çekilebilir, ayrıca Akdeniz gittikçe tropikalleşiyor. Doğu Akdeniz ekosisteminde değişmeler başladı, yabancı istilacı türler gelmeye başladı. Bunlara en güzel örnek, kolyozumuzla sardalyamızın yerini Kızıldeniz Japon sardalyası dediğimiz tür almaya başladı. Kıyılarımızda barbunya balığının yerini forskali barbunu olarak adlandırılan bir tür almaya başladı. İsparimizin, mırmırımızın yerini gırtlık olarak isimlendirdiğimiz balık almaya başladı. Kuzeye serin sulara yerli balıklar çekilirken, onların boşluğunu yabancı türler dolduruyor.” İfadelerini kullandı.
BALIK HASTALIKLARI SÖZ KONUSU OLABİLİR
Prof. Dr. Gökoğlu’nun ifadelerine göre, deniz suyu sıcaklıklarının artması, balık göçlerini ve balıkların üremesini etkilerken, diğer yandan olağanüstü durumlarda balıklarda hastalık görülme riskini de artıracak. Gökoğlu, “Su sıcaklığının fazla olması nedeniyle kıyılardaki Posedonya çayırları (Posidonia oceanica) ölmeye başladı. Posedonya çayırları, Akdeniz’in Amazon ormanlarıydı, balık yavrularının girip saklandığı, beslendiği, balıkların ürediği ortamlardı. Siz buraları yok ederseniz, balıkları da yok etmiş olursunuz. İnsanoğlu telafisi mümkün olmayan şekilde doğa hükmediyor, her şeyin arkasında insan var. Akarsuları denize ulaştırmamız gerekiyor, vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım. Nehirler denizlerin ısınmasını önler. Oysa biz bütün nehirleri baraj yaptık, suları tutuyoruz, denizlere eskisi kadar su vermiyoruz. Bu nedenle küresel ısınmadan en çok etkilenen yer Doğu Akdeniz. Bizim bulunduğumuz bölge” dedi.
MELANUR BALIĞI ŞU AN YOK DENECEK KADAR AZ
Kaleiçi Yat Limanı’nda uzun yıllardır balıkçılık yapan Ahmet Boyacı da konuya ilişkin açıklamada bulunarak, 45 yıl içerisinde balık popülasyonunun çoğunun yok olduğunu ifade etti. Boyacı, “Babamın anlatacaklarına bakacak olursak onun anlattığı balık popülasyonunun neredeyse yok olduğunu görebiliriz. Kendi kullandığımız ağlarda da çıkan miktarları göz önünde bulundurursak yok denecek kadar azaldığını görebiliyoruz. Hava sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı, insan popülasyonu, bu popülasyondan kaynaklanan atıklar ve Kızıldeniz’den ülkemize girmiş olan yabancı istilacı balık türlerini başlıca sebepler arasında sayabiliriz. Suyun sıcaklığı ile birlikte var olan balık popülasyonu daha derinlere, daha uzaklara, daha serin sulara kaçıyor ve biz bu konuda büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Körfezin yüzeyinin çamur olması ve çöl kıvamında olması balığın saklanacak, yuva yapacak bir yerinin olmaması da popülasyonun yok olmasına neden oluyor. Geçtiğimiz yaz ile karşılaştıracak olursak sahil boyunca gezdiğimiz zaman mevsimsel olarak ortaya çıkan melanur dediğimiz balık vardı, bu sene tuttuğumu hatırlamıyorum. Yok denecek kadar az” sözlerini kullandı.
BAZI İNSANLARIN EĞLENCELERİ BAZI CANLILARI YOK EDİYOR
Ahmet Boyacı’nın deniz canlılarının yaşamını etkilediğini düşündüğü bir diğer şey de Antalya’da çok sayıda artan sup yapan kitlenin var olması. Bu konuda tedbirlerin artırılması gerektiğini söyleyen Boyacı, “Bazı insanların eğlenceleri bazı canlıların yok oluşuna neden olabiliyor. Örnek verecek olursak, sup yapanlar var, sörf botlarının üzerinde kürekle gidiyorlar. Sabahları saat 5 sularında Konyaaltı Varyant’ın önüne gidildiği zaman bırakın tekneyle geçmeyi yüzülecek yer kalmıyor, çok kontrolsüz. Bu da bir etken” dedi.
SERİNLEMEK İSTİYORUZ AMA BAZEN TAM TERSİ OLUYOR
Konyaaltı Sahili’ne yüzmeye gelen vatandaşlardan Can Akar ise su sıcaklıklarına vurgu yaparak, “Antalya’yı çok seviyorum. Deniz suyu sıcak, özellikle dipleri daha da sıcak. Serinlemek istiyoruz ama bazen serinliyoruz, bazen de tam tersi oluyor. Sıcaklığa rağmen deniz çok güzel ve tertemiz” şeklinde konuştu.
DENİZ SUYU SICAKLIĞINDAKİ ARTIŞIN DENİZ EKOSİSTEMİNE ETKİSİ
Deniz suyu sıcaklığı, deniz ekosisteminin dengesi ve sağlığı üzerinde son derece önemli bir etkiye sahip olup,su sıcaklığında meydana gelen değişiklikler, deniz canlılarının yaşam koşullarını, üreme döngülerini ve besin zincirlerini doğrudan olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, deniz ekosisteminin yapısını bozarken, uzun vadede ekosistemin genel sağlığını tehdit ediyor.
Deniz suyu sıcaklığının artması, mercan resifleri gibi hassas ekosistemlerde yıkıcı etkiler yaratıyor. Mercanlar, sıcaklık stresine duyarlı canlılardır ve su sıcaklığındaki ani artışlar, mercan beyazlaması olarak bilinen bir olaya yol açıyor. Bu gibi durumlarda mercanlar, hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları simbiyotik algleri kaybediyor ve bu da mercanların ölmesine neden oluyor. Mercanların ölmesi ise, bu ekosistemlerde yaşayan birçok balık ve deniz canlısının yaşam alanlarını kaybetmesine yol açıyor.
Öte yandan, su sıcaklığında meydana gelen bu değişiklikler, deniz canlılarının göç etmelerini de etkiliyor. Sıcaklık değişikliklerine duyarlı olan bazı balık türleri, uygun yaşam koşulları bulmak için göç etmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, besin zincirini olumsuz yönde etkileyerek, zincirin üstündeki ve altındaki türler arasında dengesizliklerin oluşmasına neden oluyor ve ekosistemin genel sağlığını tehdit ediyor.
Deniz suyu sıcaklığının artması, denizlerdeki besin zincirinin temelinde yer alan planktonların çoğalmasını da olumsuz etkiliyor. Planktonlar, su sıcaklığına duyarlı organizmalar olup, artan sıcaklık nedeniyle popülasyonlarında azalmalar görülebiliyor. Bu da, planktonlarla beslenen balıklar ve diğer deniz canlılarının besin kaynaklarının azalmasına yol açarak, tüm ekosistemi olumsuz etkiliyor.
Kaynak: HABER MERKEZİ
İzmir'de motosiklet ile ağaca çarpan 2 genç öldü, 1'i yaralandı
Karaburun Nergis festivali ne zaman? Nergis festivali programı 2025
Anne Nurcan Gökçe oğlunun tedavisi için yardım bekliyor
Sömestrde ailece İzmir’de gezilecek yerler: Çocuklarla eğlenceli bir tatil
Survivor’da eleme potası netleşti: Düello finaline kimler kaldı?
Yeni yılda barajlara can suyu: İşte İzmir’in barajlarında son durum
'100 milyonluk yatırım ile İzmir’e borcumuzu ödüyoruz'
Menemen’de ilk üç taşınmazın satışı gerçekleştirildi
İzmir haber: Eve kurşunlu saldırı! 2 zanlı yakalandı
İzmir'de adliyenin önünde eşini bıçakla öldüren sanığın yargılandığı davada söz tanıklarda
Son Girilen Haberler
Sahte içki can almaya devam ediyor!
İstanbul'da son 72 saatte sahte içki nedeniyle 19 kişi hayatını kaybetti.
Prof. Dr. Çifci gaz hidratları anlattı: Enerji bağımsızlığı açısından büyük bir adım
İzmir’de gerçekleştirilen “Oyun Değiştirici Enerji Kaynağı: Gaz Hidratlar” konferansında açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Günay Çifci, Türkiye’nin enerji politikaları için stratejik önem taşıyan gaz hidratların yakın geleceğin enerji kaynağı olacağını söyledi.
Polis eğitim uçağı düştü:3 ölü
İran'da polis eğitim uçağının düşmesi sonucu uçaktaki 3 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.