Dünya Sulak Alanlar Günü'nde 'akılcı kullanım' uyarısı
Dünya Sulak Alanlar Günü'nde 'akılcı kullanım' uyarısı
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği’nden Doç. Dr. Melis Somay Altaş önemli açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 02.02.2023 08:27
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizma olan sulak alanlar açısından İzmir’in eşsiz bir konumda olduğunu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. Özellikle Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti ve İnciraltı Çakalburnu sulak alanlarını koruyup, sahip çıkmalıyız” dedi.
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Çevre Araştırma/Uygulama Merkezi (ÇEVMER) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Melis Somay Altaş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bünyesinde hem uluslararası öneme sahip Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti’ni, hem de çok değerli türlere ev sahipliği yapan İnciraltı Çakalburnu Lagünü’nü barındıran İzmir'in, doğal kentsel sulak alanlar açısından eşsiz bir konuma sahip olduğu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. İzmir’de bu iki alanı koruyup sahip çıkmak hem doğal hayatı korumak adına; hem de iklim değişikliği anlamında sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
Şehrin doğal bariyerleri
Sulak alanlar konusunda yaklaşık 24 yıldır akademik çalışmalar yürüttüğünü belirten Doç. Dr. Melis Somay Altaş, doğal kentsel sulak alanların literatürde “Yeşil Süngerler” olarak tanımlandığını söyledi. Doğal kentsel sulak alanların, flora ve fauna çeşitliliğinden dolayı özellikle kentlerdeki aşırı betonlaşma ve alt yapı problemleri sebebi ile ortaya çıkan selleri önleyen doğal bir bariyer görevi gördüğünü ifade eden Altaş, “Günümüzde akıllı kentlerdeki en önemli basamak olan akıllı su yönetimi içinde doğal veya yapay kentsel sulak alanlar, bulundukları bölgenin su rejimini düzenler, doğal arıtma işlevi ile su kalitesini arttırır, bünyesindeki sulak alan bitkileri ile fazla olan yüzey suyu ve sel sularının hızlarını kesip bünyelerine hapsederler. Tüm bu özellikleri ile sulak alanlar, kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizmadırlar” diye konuştu.
Kaynaklar akılcı kullanılmalı
Kentsel sulak alanların yalnızca görsel bir şölen sunan doğal yaşam alanları oldukları için değil, sel baskınlarından, ısı adalarından ve kirlilik yükü ile gelen yüzey sularının doğal olarak arıtılmasından ötürü de çok kıymetli alanlar olduğunu söyleyen Altaş, “Araştırma üniversitesi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin öncelikli alanlarından biri de iklim değişikliği ve kuraklık konularıdır. Bunlar göz önüne alındığında, özellikle büyük şehirlerdeki su temini ve kullanımının, su kaynaklarının akılcı kullanımı ile mümkün olduğu açıkça ortadadır. Akılcı kullanım ise ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Geri Kullanım’ ile sağlanabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Sulak alanlarımız yok olmasın
Altaş, İzmir’in ve ülkemizin su kaynaklarını korumak için akademik çalışmalarına ve projelerine devam ettiğini belirterek, “Kentsel sulak alan kavramı 2018’den bu yana dünyada konuşulmaya başlandı. Bu çerçevede şehrimizin ve ülkemizin çıkarları yönünde farklı platformlarda farkındalık oluşturacak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sulak alan ekosistemlerinde korunan alanların artırılması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Doğa için iyi olan insan için de iyidir. Sulak alanlarımız yok olmasın” açıklamasında bulundu. İHA
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği’nden Doç. Dr. Melis Somay Altaş önemli açıklamalarda bulundu.
Kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizma olan sulak alanlar açısından İzmir’in eşsiz bir konumda olduğunu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. Özellikle Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti ve İnciraltı Çakalburnu sulak alanlarını koruyup, sahip çıkmalıyız” dedi.
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Çevre Araştırma/Uygulama Merkezi (ÇEVMER) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Melis Somay Altaş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bünyesinde hem uluslararası öneme sahip Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti’ni, hem de çok değerli türlere ev sahipliği yapan İnciraltı Çakalburnu Lagünü’nü barındıran İzmir'in, doğal kentsel sulak alanlar açısından eşsiz bir konuma sahip olduğu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. İzmir’de bu iki alanı koruyup sahip çıkmak hem doğal hayatı korumak adına; hem de iklim değişikliği anlamında sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
Şehrin doğal bariyerleri
Sulak alanlar konusunda yaklaşık 24 yıldır akademik çalışmalar yürüttüğünü belirten Doç. Dr. Melis Somay Altaş, doğal kentsel sulak alanların literatürde “Yeşil Süngerler” olarak tanımlandığını söyledi. Doğal kentsel sulak alanların, flora ve fauna çeşitliliğinden dolayı özellikle kentlerdeki aşırı betonlaşma ve alt yapı problemleri sebebi ile ortaya çıkan selleri önleyen doğal bir bariyer görevi gördüğünü ifade eden Altaş, “Günümüzde akıllı kentlerdeki en önemli basamak olan akıllı su yönetimi içinde doğal veya yapay kentsel sulak alanlar, bulundukları bölgenin su rejimini düzenler, doğal arıtma işlevi ile su kalitesini arttırır, bünyesindeki sulak alan bitkileri ile fazla olan yüzey suyu ve sel sularının hızlarını kesip bünyelerine hapsederler. Tüm bu özellikleri ile sulak alanlar, kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizmadırlar” diye konuştu.
Kaynaklar akılcı kullanılmalı
Kentsel sulak alanların yalnızca görsel bir şölen sunan doğal yaşam alanları oldukları için değil, sel baskınlarından, ısı adalarından ve kirlilik yükü ile gelen yüzey sularının doğal olarak arıtılmasından ötürü de çok kıymetli alanlar olduğunu söyleyen Altaş, “Araştırma üniversitesi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin öncelikli alanlarından biri de iklim değişikliği ve kuraklık konularıdır. Bunlar göz önüne alındığında, özellikle büyük şehirlerdeki su temini ve kullanımının, su kaynaklarının akılcı kullanımı ile mümkün olduğu açıkça ortadadır. Akılcı kullanım ise ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Geri Kullanım’ ile sağlanabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Sulak alanlarımız yok olmasın
Altaş, İzmir’in ve ülkemizin su kaynaklarını korumak için akademik çalışmalarına ve projelerine devam ettiğini belirterek, “Kentsel sulak alan kavramı 2018’den bu yana dünyada konuşulmaya başlandı. Bu çerçevede şehrimizin ve ülkemizin çıkarları yönünde farklı platformlarda farkındalık oluşturacak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sulak alan ekosistemlerinde korunan alanların artırılması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Doğa için iyi olan insan için de iyidir. Sulak alanlarımız yok olmasın” açıklamasında bulundu. İHA
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Karabağlar’da bazı sokaklar 3 gün araç trafiğine kapalı olacak!
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Başkan Tugay’dan iklim krizi çıkışı: Amerikalı petrol şirketlerini kınıyorum
Son Girilen Haberler
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Hayatını kaybeden Onur Günay’ı son yolculuğuna uğurlamak için Güzelbahçe’de cenaze töreni düzenlenirken; törene katılan Özgür Özel “İzmir’in hüngür hüngür ağladığı gün” ifadelerini kullandı.
Manisa'da Çin Mahallesi kurulacak! BYD, 20 bin kişiye istihdam sağlayacak
Manisa'da, BYD'nin gerçekleştireceği 1 milyar dolarlık yatırım için çalışmalar hız kazandı. Şirket, 2026 yılında üretime başlamayı planladığı fabrikasıyla bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyor.
İzmir'de yasa dışı bahis çetesine sosyal medya fenomeni şoku: Paylaşım başına 250 bin lira kazanmışlar
İzmir’de yürütülen yasa dışı bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan sosyal medya fenomenlerinin, bahis çetelerinden her paylaşım başına yaklaşık 250 bin lira kazanç sağladıkları tespit edildi.