Deniz ticareti için 2024 yılı kolay geçmeyecek

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Ekim ayı olağan meclis toplantısı, İzmir Şubesi Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk ve yönetim kurulunun katılımıyla gerçekleştirildi. Dünya deniz ticaretinin yaşanan savaşlar sebebiyle sıkıntılı dönemlerden  geçtiğini belirten Öztürk, “Dünya ticaretindeki zayıflama, bölgesel çatışmalar, petrol fiyatları, Çin’in yavaş büyüme temposu, korumacılık eğilimi, Süveyş kanalı geçiş ücreti artışı gibi bir dizi eğilim sebebiyle 2024 yılının denizcilik için kolay geçmeyecek” diye konuştu.

2024 YILI DENİZCİLİK İÇİN ZOR GEÇECEK

Dünya ticaretindeki zayıflama, bölgesel çatışmalar, petrol fiyatları, Çin’in yavaş büyüme temposu, korumacılık eğilimi, Süveyş kanalı geçiş ücreti artışı gibi bir dizi eğilim sebebiyle 2024 yılının denizcilik için kolay geçmeyeceğini söyleyen Öztürk, “Ülkemiz limanlarımızda ilk dokuz ayda 391 milyon ton yük elleçlendi. Geçen yıl aynı dönemde elleçlenen yük miktarı 408 milyon tondu. Ocak-Eylül dönemi konteyner elleçleme rakamı ise 9.3 milyon TEU ile geçen yıl ile aynı düzeyde gerçekleşti. İzmir Limanları’nda aynı dönemde 1,4 milyon TEU konteyner elleçlendi. Limanlarımızın dünya ticaretinde aktarma merkezi olması çok önemli. Dün dünyanın en büyük konteyner gemilerinden MSC Türkiye’nin Tekirdağ Asyaport’a yanaşmasını, bu yönde çok değerli bir adım olarak görüyoruz” dedi.

SAVAŞIN DEVAM ETMESİ KRUVAZİYER PAZARINI DARALTABİLİR

Türkiye’nin Kuzeyinde ve Güneyinde başlayan savaşlar sebebiyle deniz ticaretinin tehlikeye girdiğini belirten Öztürk, “2022’de kuzeyimizde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra, güneyimizde 25 gündür devam eden İsrail ve Filistin Savaşı, tüm dünyanın gözünü bölgemize çevirmesine yol açtı. Ülkemizin dört yanı ateş çemberine döndü. Umarız ki Ortadoğu’daki gelişmeler, bölgesel bir savaşa yol açmaz. Gazze’de yaşanan insanlık dramının bir an önce sona ermesini, savaş yerine ateşkesin ve diyalogun geçmesini diliyoruz. Karadeniz’deki deniz taşımacılığına, özellikle tahıl ticaretine darbe vuran kuzeyimizdeki savaştan sonra, İsrail limanlarına uğrayacak gemilerin güvenlik seviyesinin en üst noktaya çıkarılması, Doğu Akdeniz’de deniz taşımacılığını ciddi şekilde sekteye uğrattı. Bölge limanlarına uğrak yapacak gemilerin ödeyeceği ek savaş riski primlerinin 10 kat arttığı ifade ediliyor. Kruvaziyer operatörleri ise yolcularını riske sokmamak için savaşın ilk gününden itibaren İsrail limanlarını rotalarından çıkardı. İptal edilen limanların yerine ülkemiz limanları programa alındı. 7 Ekim’den sonra aralarında MSC, Costa gibi önde gelen firmalara ait 12 gemi, İzmir Limanı’na rezervasyon yaptırdı. Kasım ayında 7 Aralık ayında 4 kruvaziyer gemi İzmir Alsancak Limanı’na yanaşacak. Ancak savaşın devam etmesi halinde 2024 sezonunda Doğu Akdeniz kruvaziyer pazarının daralması tehlikesi ortaya çıkabilir. Karadeniz ve Akdeniz’in yeniden barış denizi haline gelmesinin, insanlığın ortak çıkarına olduğunu düşünüyoruz” dedi.

NAVLUNLARDAKİ DÜŞÜŞ DİP SEVİYELERDE

Deniz ticaretinin 2023 yılında oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ifade eden Öztürk, “Dünya deniz taşımacılığı, 2021 ve 2022 döneminde çok kısa süren parlak günlerinden sonra, 2023 yılında oldukça sıkıntılı bir dönemin içinden geçiyor. Eylül ayından itibaren düzenli olarak yükselerek 2 bin puanın üzerine çıkan Baltık Kuruyük Endeksi, özellikle yüksek tonajlı gemi navlunlarındaki düşüşün etkisiyle, 10 gün içinde bin 500 puan seviyesine geriledi. Konteyner navlunlarındaki düşüş ise yeni dip seviyeler aramaya devam ediyor. Geçen hafta Dünya Konteyner Endeksi bin 342 dolara geriledi. Pandemi öncesi olan 2019 yılında konteyner navlunları ortalama bin 420 dolardı. Şangay-Rotterdam hattında 40’lık konteyner navlunu, bedava denilebilecek bir seviyeye, 1004 dolara düştü. Azalan Noel siparişleri de gelişmiş pazarlarda durgunluğun sinyalini veriyor. Konteyner navlunlarındaki düşüş sadece biz denizcileri ve lojistikçileri olumsuz etkilemiyor. Düşük navlunlar Türkiye’nin Avrupa’nın tedarik merkezi olma imkanını azaltırken, Türk sanayisini Uzakdoğu ithalatı karşısında dirençsiz kılıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

LİMAN SANAYİ BAĞLANTILARINI GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Konuşmasının sonunda demiryollarının hem denizcilik hem de lojistik açıdan önemine dikkat çeken Öztürk, şu ifadeleri kullandı;

“TÜRKLİM verilerine göre ülkemizde 217 adet mevcut liman ve iskelenin sadece 21’inde ve 12 lojistik merkezde demiryolu bağlantısı bulunuyor. 300’e yakın organize sanayi bölgesinden ise 13’üne demiryolu hattı giriyor. Uluslararası taşımacılık koridorlarında yer almak istiyorsak, demiryolu altyapısını, liman-sanayi bölgesi bağlantısını acilen geliştirmek zorundayız.”

BU HABER DE DİKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: DTO heyeti, gurbetçi iş insanları ile bir arada