Egeli akademisyen melisa bitkisini ilaç sektörüne kazandıracak

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Merve Göre Akyüz ve ekibini tebrik ederek, “Üniversitemizde oluşturduğumuz bilim ekosistemi sayesinde akademisyenlerimizin gerçekleştirdiği projeler, TÜBİTAK tarafından kabul görmeye devam ediyor. Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak, TÜBİTAK’a en fazla proje sunan ve kabul edilen projeleriyle zirvede yer alıyoruz. Merve Göre Akyüz hocamız ve ekibinin yürüttüğü proje, melisa bitkisinin ekonomiye kazandırılmasına katkı sağlayacak. Proje ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Büyük bir pazar oluşturmakta

Dr. Merve Göre Akyüz, tıbbi ve aromatik bitkilerin öneminin giderek arttığını belirterek, “Doğaya dönüşümün yükseldiği günümüzde, tarım topraklarına uygulanan alternatif organik materyallerin yanı sıra, tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hem ülkemizde hem de dünya genelinde hızla artmaktadır. Bu bitkiler, doğal ve alternatif çözümler arayan insanlar tarafından sıkça tercih edilmektedir. Dolayısıyla, tıbbi ve aromatik bitkilerin bilinen etken maddelerine yenilerinin eklenmesi, ilaç, kozmetik, parfüm, boya, baharat, biyoaktivatörler, biyopestisitler ve herbal çaylar gibi yeni endüstriyel kullanımları ortaya koymakta ve bu bitkilere olan talebi artırarak büyük bir pazar oluşturmaktadır. Çok sayıda kimyasal-sentetik ilaç geliştirilmiş olmasına rağmen, bitkiler hâlâ tedavide kullanılan en önemli doğal kaynaklardır. Artan talebin ve pazar ihtiyacının karşılanabilmesi için ‘iyi üretim uygulamaları’ dışında, tarım arazilerine aşırı pestisit ve kimyasal gübre uygulanmasının yol açtığı toprak bozulması ve verim kaybı gibi sorunlar gündeme gelmektedir” dedi.

Sürdürülebilir tarım için de büyük bir önem taşımakta

Organik gübre kullanımının hem tüketiciler hem de çevre açısından faydalı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Merve Göre Akyüz, şunları söyledi: “Kimyasal gübreler yerine organik veya organomineral gübrelerin tercih edilmesi, tüketiciler, üreticiler ve çevre için birçok avantaj sunmaktadır. Tüketiciler, kimyasal içermeyen ürünlerin daha sağlıklı, lezzetli ve çevre dostu olduğunu düşünmektedir. Organomineral ve organik katı gübreler, üreticilerin doğal kaynakları daha etkin yönetmesine, enerji tasarrufu yapmasına ve atık miktarını azaltmasına yardımcı olurken, toprak kalitesini artırarak verimliliği sağlar ve su kaynaklarını korur. Bu nedenle, bu tür ürünlere olan talep, sadece tüketicilerin sağlığı için değil, aynı zamanda çevrenin korunması ve sürdürülebilir tarım için de büyük bir önem taşımaktadır.”

Melisa bitkisi, rosmarinik asit üretimi için daha avantajlı

Melisa bitkisinin rosmarinik asit üretiminde iyi bir alternatif olduğuna dikkat çeken Dr. Akyüz, “Melisa bitkisinin biyoaktif maddelerinden biri olan rosmarinik asit, antioksidan, anti-inflamatuar ve antimikrobiyal özellikleriyle öne çıkmaktadır. Bu nedenle rosmarinik asit, enfeksiyonlara ve iltihaplanmalara karşı koruma sağlamak için kullanılan önemli bir bileşendir. Özellikle sinir kaynaklı uykusuzluk, stres, anksiyete, baş ağrısı ve sindirim sorunlarının tedavisinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde de potansiyel faydalar sağlayabileceği düşünülmektedir. Rosmarinik asit, Lamiaceae familyasındaki bitkilerde önemli bir fenolik asittir ve türler arası geniş değişimler göstermektedir. Günümüzde rosmarinik asit ihtiyacı çoğunlukla biberiye bitkisinden karşılanmaktadır. Ancak biberiyenin çoğu doğadan toplanmakta ve çalı formda olması nedeniyle makinalı hasata uygun olmaması tarımsal zorluklar yaratmaktadır. Oysa otsu yapıdaki melisanın kültürü, işlenmesi ve bakımı makinalı hasada uygun olup, yaprak-sap hasadının birlikte yapılabilmesi sayesinde verim artışı sağlamaktadır. Bu sebeplerle melisa bitkisi, rosmarinik asit üretimi için daha avantajlı bir seçenek haline gelmektedir” dedi.