Bölgesel asgari ücret fırsat mı, risk mi?

İş dünyası temsilcileri, bölgesel asgari ücretin hem çalışanların yaşam standartlarını iyileştireceğini hem de yatırımcılara rekabet avantajı sağlayacağını belirtirken, ekonomistler asıl çözümün enflasyonu düşürmek ve üretim yapısını değiştirmek olduğunu vurguladı

Haber Giriş Tarihi: 25.01.2025 09:49
Haber Güncellenme Tarihi: 25.01.2025 09:58
Kaynak: HABER MERKEZİ
Bölgesel asgari ücret fırsat mı, risk mi?

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER / Yeni yılda asgari ücrete yapılan zam kesinleşse de kamuoyunda yankıları devam ediyor. Özellikle şirketlerin ve çalışanların beklentilerini tam anlamıyla karşılamadığı düşünülen artış, bölgesel asgari ücret tartışmalarını tekrar gündeme taşıdı. Türkiye’de bölgesel asgari ücret, 1951 ile 1974 yılları arasında uygulanmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, ‘eşitlik ilkesine aykırı’ olduğu gerekçesiyle bu uygulamayı sona erdirmişti. İş dünyası, özellikle kalkınma farklılıklarının belirgin olduğu bölgelerde, bölgesel asgari ücret uygulamasının faydalı olabileceğini savunuyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, bölgesel asgari ücret uygulamasının önemine dikkat çekerek, Türkiye’de farklı bölgelerin ekonomik şartlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Eskinazi, bölgesel asgari ücret modelinin hem Türkiye’nin geri kalmış bölgelerine yatırımı artıracağını hem de çalışanların yaşama maliyetine uygun bir gelir elde etmelerini sağlayacağını belirtti. Bölgesel asgari ücret uygulamasının ulusal sisteme göre daha karmaşık olduğunu söyleyen Ekonomist Bülent Toptaş, asgari ücretle ilgili olarak yapılması gereken en önemli adımın enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi ve bu yolla ücretlilerin enflasyon yoluyla manipüle edilmesine son verilmesi olduğunu dile getirdi.

jak eskinazi

BÜYÜK ŞEHİRLERDE GEÇİM DAHA ZOR

Bölgesel asgari ücretin hem çalışan hem de yatırımcı için fırsatlar sunabileceğini belirten Eskinazi, “Eğer büyük şehirlerde asgari ücretle çalışanların hayat standardını, küçük şehirlerdeki çalışanlarla kıyaslarsak, ciddi farklar görüyoruz. İstanbul, İzmir veya Ankara’da asgari ücretle geçinmek neredeyse imkânsız. Ancak aynı ücreti doğuda bir şehirde aldığınızda, daha rahat geçinebilirsiniz. Çünkü bu bölgelerde hem sosyal hayatın maliyeti daha düşük hem de yapılan harcamalar farklı. Doğuda yürüyerek işe gitme imkânınız varken, büyük şehirlerde ulaşım için maaşınızın en az yüzde 5’ini harcıyorsunuz. Ayrıca, doğuda yemeklerinizi evden götürme şansınız varken büyük şehirlerde bu pek mümkün olmuyor. İş yerinde yemek ücreti verilse bile yetersiz kalıyor” ifadelerini kullandı.

YATIRIM VE REKABETÇİLİK İÇİN ÖNEMLİ

Bölgesel asgari ücret uygulamasının sanayiciler için de cazip bir ortam yaratacağını vurgulayan Eskinazi, “Büyük işletmelerin servis ve yemek gibi imkânlar sunması çalışanlara alışkanlık haline gelmiş bir konfor yaratıyor. Bu da özellikle daha düşük maliyetle üretim yapılması gereken bölgelerde rekabetçiliği azaltıyor. Eğer Türkiye’nin geri kalmış bölgelerine fabrikalar taşımayı hedefliyorsak, burada sanayicilerin uluslararası rakipleriyle aynı şartlarda rekabet edebilmesi için ücret seviyelerinde bir düzenleme yapılması gerekiyor. Aksi takdirde, bir iş insanı Türkiye’nin doğusuna yatırım yapmak yerine gider Mısır’da bir işletme kurar. Önerimiz, büyük şehirlerle diğer bölgeler arasında ücret farkını yüzde 15-20 oranında düzenlemek” dedi.

jak eskinazi

TEŞVİK GİBİ BÖLGESEL OLMALI

Bölgelere göre yapılan teşvikleri örnek göstererek asgari ücretin de bu şekilde düzenlenmesinin iki taraf açısından da olumlu sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Eskinazi, “Nasıl ki bölgeler arası farklı teşvikler uygulanıyorsa, asgari ücretin de buna paralel olarak bölgesel bir uygulamaya tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde hem sanayiciler için cazip bir yatırım ortamı yaratılır hem de geri kalmış bölgelerdeki işsizliğin önüne geçilmiş olur” dedi. Öte yandan, kamu ve özel sektör arasındaki maaş farklarına da değinen Eskinazi, “Türkiye’de herkes eşit ücretten bahsediyor ama bu zaten bozulmuş durumda. Şu anda devlet memurları arasında bile maaşlar şehirden şehre değişiyor. Belediyelerde verilen maaşlar farklılık gösteriyor. Bugün bir devlet kurumunun çaycısı 40 bin TL maaş alıyorken, özel sektördeki çaycı 22 bin TL alıyor. Bu durumda eşitsizlik zaten mevcut. Bölgesel asgari ücretle birlikte dengesizliği de düzeltmek ve adil bir düzen oluşturmak gerekiyor” diye konuştu.

bülent toptaş

BÖLGESEL ASGARİ ÜCRETİN KARMAŞIKLIĞI

Bölgesel asgari ücret uygulamasının ulusal sisteme göre daha karmaşık olduğunu belirten Ekonomist Bülent Toptaş, bölgelerin doğru şekilde ayrıştırılmasının önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;

“Bölgesel ücretler merkezde bir asgari ücret komisyonu tarafından belirlenecekse, komisyonda bulunanların bölgelerin özelliklerini çok iyi bilmeleri gerekir. Bölgesel ücretler, bölgelerdeki komisyonlar tarafından belirlenecek olursa, bu komisyonların çok iyi düzeyde koordinasyonuna ihtiyaç var. Ayrıca kurulan sistemin denetlenmesi de daha da karışık hale gelecektir. Kurumların kapasitesinin gerilediği bir dönemde böyle karmaşık bir işe girişilmesi uygun değil.”

ENFLASYON VE YAŞAM KOŞULLARI

Toptaş, ulusal düzeyde belirlenen mevcut asgari ücretin yaşam koşulları açısından zorluklarını vurgulayarak “Öncelikle şu soruyu sormakta yarar var; çocuksuz, bekar bir bayan veya erkek ulusal düzeyde tespit edilmiş olan mevcut 22 bin 104 TL’lik asgari ücretle Türkiye’nin hangi il veya ilçesinde güvenli bir yaşam sürdürebilir? Bu soruyu cevaplamak gerçekten çok zor. İkinci olarak, 2025 yılı için bölgesel asgari ücretler belirlenmiş olsaydı bu ücretler birbirlerinden ne kadar farklılık gösterebilirdi? Bölgesel asgari ücretler 20 bin ila 25 bin TL arasında bir yerde olabilirdi herhalde. Bu da yapılacak değişikliğe değmezdi” ifadelerini kullandı.

KALICI ÇÖZÜM

Asgari ücretle ilgili kalıcı çözümler için enflasyonun düşürülmesi ve üretim yapısının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Toptaş, “Bugün için asgari ücretle ilgili olarak yapılması gereken en önemli adım enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi ve bu yolla ücretlilerin enflasyon yoluyla manipüle edilmesine son verilmesi. Diğer konu da verimlilik. Türkiye, Kore, Tayvan, Çin ve Vietnam gibi yüksek teknolojiye dayanan ve yüksek katma değer yaratan bir üretim yapısını oluşturmayı hedeflemeli. Böyle bir yapıya geçilmesi asgari ücret ya da genel olarak ücretle ilgili soruların büyük ölçüde hafiflemesinin yolunu açacaktır” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.