Emeklilerin dramı: Ölüme terk ediliyoruz

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER/ Türkiye’nin ekonomik bir çöküntü yaşadığı bu dönemde ilk gözden çıkardığı kesim emekliler oluyor. Yeni bir emeklilik çalışması yapılacağı iddia edilirken, yeni çalışmaya göre 2024 yılında emekli olanlar emekliliklerini 2025 yılına ertelerse yüzde 30’luk bir hak kaybı yaşayacak. Bu durum emekçi toplumunda ciddi tepkiye neden oldu. 2024 yılının ikinci yarısında emekliliği hak edenler eğer emeklilik başvurularını 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıp yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylıkları ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanıyor. 5510 sayılı Kanun’da yer alan güncelleme katsayısı hesaplama yöntemi sebebiyle 2024 ve 2025’te işçi ve BAĞ-KUR emeklileri için büyük bir adaletsizlik ortaya çıkacak. 2024’ün ikinci yarısında emekliliğe başvuranlar 2025’in ilk yarısında emekliliğe başvuranlardan yaklaşık yüzde 30 daha fazla aylık alacak. Sorunun temelinde güncelleme katsayısı hesabını oluşturan TÜFE oranı ile emekli aylıklarına yapılan artış oranları arasındaki farktan kaynaklanıyor. Bu fark her yıl ortaya çıkmıyor ancak enflasyonun yüksek olduğu yıllarda emekli aylıklarında ciddi bir adaletsizlik yaşanabiliyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, iktidarın emekliye para vermemek için her yolu denediğini belirtirken, “İktidarın en çok yüklendiği toplum biz olduğumuz için biz de buna bir tepki göstermek durumundayız. Bizi dinleyecek kitle de azalmaya başladı. İnsan ondan daha çok korkuyor. Emekliyi ölüme terk ediyorlar. Emekli öldü; mezarlık yeri bulamıyor. Belediyeler sağ olsun onlar olmazsa mezarlıktan yer bile bulamayacağız” dedi.

YANDAŞLARA RANT ALANI YARATILIYOR

Yeni emekli çalışmasına tepki gösteren Yeşiltepe, 16 milyon emeklinin hakkı haciz edilerek yandaşlara rant alanı olarak aktarıldığını ifade etti. Yeşiltepe, “Emekliler ile durmadan uğraşıyorlar. Emekli maaşları konusunda yeni düzenleme yapmak gibi dertleri var. Emeklilerin daha düşük maaş alabilmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Eskiden emekli maaşları ayni ve akdi olarak yapılır ikisi toplanıp bunun yüzde 74’ü üzerinden maaş bağlanıyordu. Ama şu anda bu oranı yüzde 30’lara düşürdüler. Şimdi bu da yetmedi, yetmediği için tekrar bir düzenleme yaparak emekli maaşlarının bilhassa kıdem tazminatıyla ilgili bir çalışma yaparak bunu gündeme getirmeye çalışıyorlar. Emekli maaşlarını, hazine katkı paylarını da azaltarak daha düşük bir seviyeye düşürerek kendi rant sağlayıcılarına harcamak istiyorlar. Dolayısıyla bugün 16 milyon emeklinin maaşlarına haciz koydurarak yandaşlarına rant alanı sağlamak istiyorlar. Ellerinde 16 milyonluk büyük bir güruh var. O güruha da para vermek istemiyorlar. O parayı vermemek için de bütün emekli yasalarını tekrar değiştirilerek emekliye para vermemek için çaba sarf ediyorlar. Bireysel emeklilik yasalarını çıkarmaya çalışıyorlar. Tazminatların kaldırılmasını istiyorlar. Emeklilik yaşını tekrar yükseltilmesini istiyorlar. İktidarlarının da son dönemlerine geldikleri için ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Durmadan toplumun en sessiz kesimi olan emeklilerden kesinti yapıyorlar. Emekliyi ölüme terk ediyorlar. Emekli öldü; mezarlık yeri bulamıyor. Yakında sokaklarda cesetlerimiz bulunacak. Belediyeler sağ olsun onlarda olmazsa mezarlık yeri bile bulamayacağız” diye konuştu.

EKONOMİ DÜZELİR AMA AHLAK ZOR

Toplumun ciddi bir ahlaki çöküntü yaşadığını belirten Yeşiltepe, “Cami ile park arasında yaşayan bir insanlar topluluğu olarak görüyorlar bizi. Kendilerine külfet olarak görüyorlar. Ölseler de bir an önce kurtulsak edası içerisinde çalışıyor bu iktidar. İktidarın en çok yüklendiği toplum biz olduğumuz için biz de buna bir tepki göstermek durumundayız. İşçi arkadaşlarımızın çoğu emekli olmaktan korkuyor. Emekli olalım olmayalım tartışması yaşıyorlar. Emekliyi böyle bir kaosa sürüklediler. Toplumun en alt kesiminde olan bizler eğer sesimizi çıkarmazsak kötü bir duruma doğru gideceğiz. Emekliler olarak bizler kuyunun dibine doğru düştük. Bu iktidara güvenen insanlar bile güvensizlik taşıyor artık. İktidara olan bu güvensizliği törpülemek, daha çok ateşlemek gerekiyor. Deveye sormuşlar ‘boynun neden eğri? Nerem doğru ki’ demiş. Bizim neremiz doğru ki Allah aşkına? Yasamaya, yürütmeye, yargıya bakıyorsun her alan batmış durumda. Artık televizyon izlemekten, gazete okumaktan korkar hale geldik. Toplumsal olarak gülmeyi unutturdular bizlere. Ayrımcılığa neden oluyorlar. İnsanlar artık birisine merhaba demeye bile korkar oldu. Çocuklar taciz ediliyor, katlediliyor. İşçiler hak arayışında en ağır şekilde müdahale ediliyor. Ekonomik çürüme çözülür ama ahlaki çözülme çok zor düzeltilir. 50-100 yılda anca düzeltilebilir. Asgari ücret ile bir yaşam şekli dayatılıyor. Korkunç bir şey bu. Toplumun tepki göstermesi gerekiyor. Bu tepkiler gösterilmez ise daha kötü günler yaşayacağız. Örgütlü bir toplum kurmamız lazım” diyerek sözlerini tamamladı.