3 odadan ortak açıklama: Gıdaya erişim her geçen yıl zorlaşıyor!
3 odadan ortak açıklama: Gıdaya erişim her geçen yıl zorlaşıyor!
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı
Haber Giriş Tarihi: 16.10.2023 08:19
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2024 16:23
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Muahbir Rabia Aykut- Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. Gıdaya ulaşmanın her geçen gün daha da zorlaştığına dikkat çekilen açıklamada, ‘sıfır açlık’ hedefi için 2030 yılının ulaşılabilir olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 10 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’si yeterli gıdaya ulaşamamakta yüzde 8,5’i ise açlık sınırında yaşamaktadır” vurgusu yapıldı.
GIDAYA ULAŞMANIN EN ZOR YILI
Pandemi döneminde bile gıda açısından bu kadar sıkıntılı günler yaşanmadığının altı çizilen açıklamada, “Bu yıl, 16 Ekim’de ‘kutladığımız’ Dünya Gıda Günü’nü, gıdaya ulaşmanın en zor yılı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Pandemi döneminde bile bu kadar sıkıntılı günler yaşamamıştık. Yanlış ekonomi politikaları, tarım üretiminin hızla azalması, emekçi ve emekli ücretlerinin açlık sınırının altında kalması, bırakın sağlıklı beslenmeyi, karnımızı doyurmayı bile lüks haline getirmiştir. Pandemi süreci, son 10 yılda artan etkilerini yaşamakta olduğumuz iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların, sulak alanların ve çevrenin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, artan nüfus, mülteci akını gibi sorunlar yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına ve dolayısıyla gıda krizine neden olacaktır. Su, dünyada canlı hayatın devamı için gereklidir, su olmazsa hayat olmaz. Dünya yüzeyinin dörtte üçü, vücudumuzun yüzde 50’sinden fazlası su içerir, yine gıdamızı üretmek ve yaşamak için suya ihtiyaç duymaktayız. İklim değişikliği, özellikle son yıllarda insan eliyle kriz haline dönüştürülerek, aşırı yağışlar, su baskınları, can kayıpları, aşırı sıcaklar, kuraklık olarak dünya ülkelerinin gündeminde sıkça yer almaktadır. İçilebilir su kaynaklarımızın ve tarımsal üretimin hızla azalması, yönetenler tarafından sorun çözücü tarım, gıda ve su politikalarının oluşturulmaması, gelecek için duyulan endişeleri arttırmıştır” denildi.
SIFIR AÇLIK 2030 İÇİN ULAŞILABİLİR DEĞİL
Birleşmiş Milletler öncülüğünde, 193 ülkenin 2019 yılında imzaladığı ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Sıfır Açlık’ın 2030 için ulaşılabilir olmaktan çok uzak olduğu vurgulanan açıklamada, “İklim değişikliğinin sebep olduğu ciddi sorunların çözümü için hızlı adımların atılması gerekirken, savaşlar çıkıyor, küresel çıkar çatışmaları büyüyor, gelir adaletsizliği artmaya devam ediyor, çocuklarımız, gençlerimiz sağlıklı beslenemiyor, gelecek planları yapamıyor. Birleşmiş Milletler öncülüğünde, 193 ülkenin 2019 yılında imzaladığı ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Sıfır Açlık, 2030 için ulaşılabilir olmaktan çok uzaktadır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği günlerin, maalesef başka bahara kaldığı görülüyor. Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayal olacaktır. Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 10 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’si yeterli gıdaya ulaşamamakta yüzde 8,5’i ise açlık sınırında yaşamaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir. Unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 8 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Eğer dünyada açlık varsa bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adaletsiz gelir dağılımından kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız gıda krizinden kurtulabilmek; rant ve beton ekonomisi yerine üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal ve toplumsal çıkarları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen kamucu tarım ve gıda politikalarını savunmakla ve yaşama geçirmekle mümkündür” sözlerine yer verildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı
Muahbir Rabia Aykut- Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. Gıdaya ulaşmanın her geçen gün daha da zorlaştığına dikkat çekilen açıklamada, ‘sıfır açlık’ hedefi için 2030 yılının ulaşılabilir olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 10 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’si yeterli gıdaya ulaşamamakta yüzde 8,5’i ise açlık sınırında yaşamaktadır” vurgusu yapıldı.
GIDAYA ULAŞMANIN EN ZOR YILI
Pandemi döneminde bile gıda açısından bu kadar sıkıntılı günler yaşanmadığının altı çizilen açıklamada, “Bu yıl, 16 Ekim’de ‘kutladığımız’ Dünya Gıda Günü’nü, gıdaya ulaşmanın en zor yılı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Pandemi döneminde bile bu kadar sıkıntılı günler yaşamamıştık. Yanlış ekonomi politikaları, tarım üretiminin hızla azalması, emekçi ve emekli ücretlerinin açlık sınırının altında kalması, bırakın sağlıklı beslenmeyi, karnımızı doyurmayı bile lüks haline getirmiştir. Pandemi süreci, son 10 yılda artan etkilerini yaşamakta olduğumuz iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların, sulak alanların ve çevrenin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, artan nüfus, mülteci akını gibi sorunlar yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına ve dolayısıyla gıda krizine neden olacaktır. Su, dünyada canlı hayatın devamı için gereklidir, su olmazsa hayat olmaz. Dünya yüzeyinin dörtte üçü, vücudumuzun yüzde 50’sinden fazlası su içerir, yine gıdamızı üretmek ve yaşamak için suya ihtiyaç duymaktayız. İklim değişikliği, özellikle son yıllarda insan eliyle kriz haline dönüştürülerek, aşırı yağışlar, su baskınları, can kayıpları, aşırı sıcaklar, kuraklık olarak dünya ülkelerinin gündeminde sıkça yer almaktadır. İçilebilir su kaynaklarımızın ve tarımsal üretimin hızla azalması, yönetenler tarafından sorun çözücü tarım, gıda ve su politikalarının oluşturulmaması, gelecek için duyulan endişeleri arttırmıştır” denildi.
SIFIR AÇLIK 2030 İÇİN ULAŞILABİLİR DEĞİL
Birleşmiş Milletler öncülüğünde, 193 ülkenin 2019 yılında imzaladığı ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Sıfır Açlık’ın 2030 için ulaşılabilir olmaktan çok uzak olduğu vurgulanan açıklamada, “İklim değişikliğinin sebep olduğu ciddi sorunların çözümü için hızlı adımların atılması gerekirken, savaşlar çıkıyor, küresel çıkar çatışmaları büyüyor, gelir adaletsizliği artmaya devam ediyor, çocuklarımız, gençlerimiz sağlıklı beslenemiyor, gelecek planları yapamıyor. Birleşmiş Milletler öncülüğünde, 193 ülkenin 2019 yılında imzaladığı ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Sıfır Açlık, 2030 için ulaşılabilir olmaktan çok uzaktadır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği günlerin, maalesef başka bahara kaldığı görülüyor. Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayal olacaktır. Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 10 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’si yeterli gıdaya ulaşamamakta yüzde 8,5’i ise açlık sınırında yaşamaktadır. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir. Unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 8 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Eğer dünyada açlık varsa bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adaletsiz gelir dağılımından kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız gıda krizinden kurtulabilmek; rant ve beton ekonomisi yerine üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal ve toplumsal çıkarları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen kamucu tarım ve gıda politikalarını savunmakla ve yaşama geçirmekle mümkündür” sözlerine yer verildi.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir Şehir Hastanesi'nde hasta kabulü başladı
KPSS ortaöğretim 2024 cevap anahtarı ne zaman açıklanacak? KPSS ortaöğretim soruları yayınlandı mı?
Alanyaspor - Hatayspor maçı ne zaman, saat kaçta? Alanyaspor - Hatayspor maçı detayları
Trabzonspor - Beşiktaş maçı ne zaman? Trabzonspor - Beşiktaş maçı hangi kanalda?
Kasımpaşa - Fenerbahçe maçı ne zaman, saat kaçta? Kasımpaşa - Fenerbahçe maçı detayları
CHP İzmir'in acı kaybı
MGM açıkladı - Hafta içi İzmir’de hava nasıl olacak?
İzmir Kuyumcular Odası altın fiyatı: 16 Eylül gram altın ne kadar?
Yaşar Üniversitesi Afet ve Acil Durum Arama-Kurtarma Birimi akredite oldu
Erdağ’dan HÜDA-PAR’a anayasa tepkisi
Zübeyde Hanım Huzurevi’nin eşyaları yenilendi
Son Girilen Haberler
Sağlıkta Dönüşüm Programı’na aile hekimlerinden tepki: Büyük zarar verdi!
Aşı karşıtlığı, ASM bina sorunu, sağlık çalışanına şiddet ve çalışanlardan kesilen yüksek vergi problemlerine dikkat çeken aile hekimleri, taleplerini sıraladıkları bir açıklama yaptı
Kılıç: Eğitim, parayla ölçülebilecek bir kavram değil
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda eğitime yeterli bütçenin ayrılmadığını vurgularken, eğitimdeki eksikliklerin altını çizdi
Bornova’da tohumlar doğayla buluşuyor
Bornova Belediyesi, yanan ormanların yeniden yeşermesi için kolları sıvadı