20 Eylül Cuma Hutbesi yayınlandı. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi
20 Eylül Cuma Hutbesi yayınlandı. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 Eylül Cuma günü için okunacak Cuma hutbesini yayımladı. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi...
Haber Giriş Tarihi: 20.09.2024 15:23
Haber Güncellenme Tarihi: 20.09.2024 15:28
Kaynak:
HABER MERKEZİ
Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 Eylül Cuma günü okunacak Cuma hutbesini yayımladı. Cuma Hutbesi, Müslümanların dini bilgiler konusunda bilinçlenmelerini ve farkındalıklarını artırmalarını sağlıyor. Müminleri bir araya getirerek birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan Cuma Namazı, Cuma Hutbesi ile daha anlamlı hale geliyor. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi'nin detayları haberimizin devamında...
20 Eylül Cuma Hutbesi
Aziz Müminler!
Müslümanın şahsiyetini oluşturan, fıtratını koruyan; ona kimlik kazandıran, hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştıran en büyük nimet, imandır. İman, kuru bir sözden ibaret değildir. İman, bütün davranışlarımızı güzelleştiren bir cevherdir. Hayatın olumsuzlukları karşısında bizleri güçlü kılan bir değerdir. Sıkıntılara imanla tahammül edilir; endişeler, imanla huzura kavuşur. Üzüntüler sevince, korkular cesarete imanla dönüşür. Ayrılıklar yerini kardeşliğe, düşmanlıklar yerini dostluğa imanla bırakır.
Kıymetli Müslümanlar!
Müslümanın şahsiyetini şekillendiren unsurlardan biri de ibadetlerdir. İbadetler, imanımızın gereği, Rabbimizin verdiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. İbadetler, bize yaratılış gayemizi hatırlatır. İrademizi güçlendirir, bizi kötülüklerden koruyup iyiliklere yönlendirir. Her an Rabbimizin huzurunda olduğumuz bilincini bize aşılar.
İbadetler, İslam’ın beş temel esasıyla sınırlandırılamayacak kadar geniştir. Rabbimizin rızasını gözeterek ihlas ve samimiyetle yaptığımız her iş, ibadet hükmündedir. Müslüman, dinen meşru bir mazereti olmadığı müddetçe ibadetlerini eda etmekle yükümlüdür. İş ve çalışma hayatı, okul ve tatil gibi gerekçeler, ibadetlerimizi yerine getirmemize asla mani olmamalıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz, وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de en zor zamanlarda bile ibadetlerini yerine getirmiş, ibadetsiz bir hayatın olamayacağını bizlere öğretmiştir.
Değerli Müminler!
Müslümanın şahsiyetini inşa eden hususlardan bir diğeri de güzel ahlaktır. Güzel ahlak; fazilet ve erdemin, iyilik ve imanın ölçüsüdür. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu hususa şöyle işaret etmektedir: “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.” Ahlak, huzurlu bir hayatın güvencesi, toplumsal barışın teminatıdır. Ahlaki değerlerin yaşandığı ve yaşatıldığı bir toplumda, doğruluk ve dürüstlük, iffet ve takva, şefkat ve merhamet gibi erdemler hâkim olur. Ahlaki değerlerin kaybolduğu bir toplumda ise adalet yerini zulme, merhamet yerini öfkeye, helaller yerini haramlara, iyilikler yerini kötülüklere bırakır.
Aziz Müslümanlar!
Maalesef, ilim, hikmet ve erdemin kaybolduğu, cehaletin ve şiddetin yaygınlaştığı, insan onur ve haysiyetinin yok sayıldığı günlerden geçiyoruz. Toplumsal hayatı etkisi altına alan bireysellik, bencillik, dünyevileşme ve yalnızlaşma gibi sorunlar, başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere hepimizi tehdit etmektedir. Böylesi zamanlarda bize düşen; cehalet toplumunu asr-ı saadete dönüştüren Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in rahmet yüklü mesajlarını kendimize örnek almak, onu çağımızın insanıyla buluşturmaktır. Şahsiyetimizi Allah Resûlü (s.a.s) gibi imanla inşa etmek, ibadetlerle yoğurmak, güzel ahlakla kemale erdirmektir.
Yüce Rabbimizin “İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara müjdeler olsun! Onların varacağı yer ne güzel yerdir.” müjdesine nail olmak için; iyiliği yayıp kötülüğe engel olmak, doğrudan ve haktan yana tavır almaktır. Haramdan sakınmak, helale koşmak; her türlü kötülük ve günahtan korunmaktır. Merhameti kuşanmak, öfkemizi kontrol etmektir. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak; zulme ve zalime asla rıza göstermemektir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 Eylül Cuma günü için okunacak Cuma hutbesini yayımladı. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi...
Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 Eylül Cuma günü okunacak Cuma hutbesini yayımladı. Cuma Hutbesi, Müslümanların dini bilgiler konusunda bilinçlenmelerini ve farkındalıklarını artırmalarını sağlıyor. Müminleri bir araya getirerek birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan Cuma Namazı, Cuma Hutbesi ile daha anlamlı hale geliyor. İşte 20 Eylül Cuma Hutbesi'nin detayları haberimizin devamında...
20 Eylül Cuma Hutbesi
Aziz Müminler!
Müslümanın şahsiyetini oluşturan, fıtratını koruyan; ona kimlik kazandıran, hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaştıran en büyük nimet, imandır. İman, kuru bir sözden ibaret değildir. İman, bütün davranışlarımızı güzelleştiren bir cevherdir. Hayatın olumsuzlukları karşısında bizleri güçlü kılan bir değerdir. Sıkıntılara imanla tahammül edilir; endişeler, imanla huzura kavuşur. Üzüntüler sevince, korkular cesarete imanla dönüşür. Ayrılıklar yerini kardeşliğe, düşmanlıklar yerini dostluğa imanla bırakır.
Kıymetli Müslümanlar!
Müslümanın şahsiyetini şekillendiren unsurlardan biri de ibadetlerdir. İbadetler, imanımızın gereği, Rabbimizin verdiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. İbadetler, bize yaratılış gayemizi hatırlatır. İrademizi güçlendirir, bizi kötülüklerden koruyup iyiliklere yönlendirir. Her an Rabbimizin huzurunda olduğumuz bilincini bize aşılar.
İbadetler, İslam’ın beş temel esasıyla sınırlandırılamayacak kadar geniştir. Rabbimizin rızasını gözeterek ihlas ve samimiyetle yaptığımız her iş, ibadet hükmündedir. Müslüman, dinen meşru bir mazereti olmadığı müddetçe ibadetlerini eda etmekle yükümlüdür. İş ve çalışma hayatı, okul ve tatil gibi gerekçeler, ibadetlerimizi yerine getirmemize asla mani olmamalıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz, وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de en zor zamanlarda bile ibadetlerini yerine getirmiş, ibadetsiz bir hayatın olamayacağını bizlere öğretmiştir.
Değerli Müminler!
Müslümanın şahsiyetini inşa eden hususlardan bir diğeri de güzel ahlaktır. Güzel ahlak; fazilet ve erdemin, iyilik ve imanın ölçüsüdür. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu hususa şöyle işaret etmektedir: “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.” Ahlak, huzurlu bir hayatın güvencesi, toplumsal barışın teminatıdır. Ahlaki değerlerin yaşandığı ve yaşatıldığı bir toplumda, doğruluk ve dürüstlük, iffet ve takva, şefkat ve merhamet gibi erdemler hâkim olur. Ahlaki değerlerin kaybolduğu bir toplumda ise adalet yerini zulme, merhamet yerini öfkeye, helaller yerini haramlara, iyilikler yerini kötülüklere bırakır.
Aziz Müslümanlar!
Maalesef, ilim, hikmet ve erdemin kaybolduğu, cehaletin ve şiddetin yaygınlaştığı, insan onur ve haysiyetinin yok sayıldığı günlerden geçiyoruz. Toplumsal hayatı etkisi altına alan bireysellik, bencillik, dünyevileşme ve yalnızlaşma gibi sorunlar, başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere hepimizi tehdit etmektedir. Böylesi zamanlarda bize düşen; cehalet toplumunu asr-ı saadete dönüştüren Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in rahmet yüklü mesajlarını kendimize örnek almak, onu çağımızın insanıyla buluşturmaktır. Şahsiyetimizi Allah Resûlü (s.a.s) gibi imanla inşa etmek, ibadetlerle yoğurmak, güzel ahlakla kemale erdirmektir.
Yüce Rabbimizin “İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara müjdeler olsun! Onların varacağı yer ne güzel yerdir.” müjdesine nail olmak için; iyiliği yayıp kötülüğe engel olmak, doğrudan ve haktan yana tavır almaktır. Haramdan sakınmak, helale koşmak; her türlü kötülük ve günahtan korunmaktır. Merhameti kuşanmak, öfkemizi kontrol etmektir. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak; zulme ve zalime asla rıza göstermemektir.
Kaynak: HABER MERKEZİ
AK Parti Malkara’da delege seçimi heyecanı!
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi acil servisi yenilendi
Tasmasız gezen pitbull bir gence saldırdı
Narin Güran cinayetinde yeni gelişme: Eczaneden gebelik önleyici ilaç almış!
Borsa 19 Eylül'ü nasıl kapattı? BIST 100 endeksi kaç puan oldu?
Yıldız: Çiğli’deki çöpün kaldırılması en büyük hayalim
Yeni Destekleme Modeli ile tarımda yeni dönem
İzmir’de tarımsal amaçlı örgütlere birinci derece örgüt belgesi verildi
İzmir’de kitap fuarı heyecanı
İzmir’de dükkandan bozma evler yine piyasada
Son Girilen Haberler
Gazeteci Özer Akdemir basın kartı davasını kazandı
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Üyesi ve Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Özer Akdemir, basın kartının yenilenmemesiyle ilgili açtığı davayı kazandı
İsrail, Beyrut'u 140 roketle vurdu!
Hizbullah'la İsrail arasında sınırdaki çatışmalar yoğunlaşırken İsrail ordusu bu kez Beyrut’a hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Kaçak (Mud) konusu ve oyuncuları
Kaçak, Jeff Nichols tarafından yazılıp yönetilen 2012 yapımı bir Amerikan coming-of-age drama filmidir. Filmde Tye Sheridan ve Jacob Lofland, küçük bir adada gizlenen tehlikeli bir kaçak olan Mud ile karşılaşan iki genci canlandırıyor. Gençler, Mud’ın peşindeki kişilerden kaçmasına yardımcı olmayı kabul ederek, kendilerini sürükleyici bir maceranın içine çekerler.