Bakan Göktaş: Çocukların sanal oyun arkadaşları, yüz yüze edindikleri arkadaşlarından daha fazla

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, UNICEF işbirliğiyle 'Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı'nda konuşarak, çocukların dijital bağımlılık, siber zorbalık gibi tehditlerden korunması için çözümler geliştireceklerini söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2024 14:48
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2024 14:50
Kaynak: HABER MERKEZİ
Bakan Göktaş: Çocukların sanal oyun arkadaşları, yüz yüze edindikleri arkadaşlarından daha fazla

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliğinde bir otelde düzenlenen "Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, çalıştayı, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı çerçevesinde gerçekleştirdiklerini söyledi.

Eylem planı kapsamında, çocukların dijital bağımlılık, siber zorbalık ve uygunsuz içerik gibi tehditlerden korunmasına yönelik çözümler geliştirmenin, üzerinde durdukları önemli bir husus olduğunu vurgulayan Göktaş, aile odaklı dijitalleşme stratejileri, rehberlik programları ve farkındalık kampanyaları geliştirmenin eylem planı kapsamında yer alan hedeflerden biri olduğunu dile getirdi.

"Aileyi destekleyecek, çocuklarımızı koruyacak politikalar geliştirmek temel hedeflerimiz arasında yer alıyor" diyen Göktaş, yürütecekleri çalışmalarla, çocuk dostu ve eğitici içeriklerin olduğu güvenli dijital platformları yaygınlaştırmayı öncelikli hedefleri arasında gördüklerinin altını çizdi.

Bakan Göktaş, aile bireyleri arasında dijital araçların doğru ve bilinçli kullanımı konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirterek, çocukların ve gençlerin dijital dünyada güvenle yer alabilmesi için ebeveynlere ve eğitimcilere yönelik rehberlik mekanizmalarını güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Dijital bağımlılıkla mücadeleye yönelik politikalara daha fazla ağırlık vereceklerine işaret eden Göktaş, "Böylece, dijitalleşmenin sunduğu imkanları verimli bir şekilde kullanarak çocuklarımız başta olmak üzere tüm bireyleriyle aileyi güçlendirmek ve aile değerlerimizi korumak için gerekli adımları kararlılıkla atacağız." diye konuştu.

"Çocuklar, dijital mecralarda 3 ila 5 saat zaman geçirdiğini söylüyor"

Bakan Göktaş programda, 3 Ekim'de gerçekleştirilen "Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı"nın sonuç raporunu kamuoyu ile paylaştı.

Yetişkinler masası, çocuklar masası ve uzmanlar masası olarak 3 ana grup ekseninde gerçekleştirdikleri çalıştayda çok çarpıcı veriler elde ettiklerini belirten Göktaş, Türkiye'de ilk defa hem 12-16 yaş arası çocukların hem de ebeveynlerinin yer aldığı bir çalışma olduğunu söyledi.

Raporda, çocuklara dijital mecralarda ne kadar zaman geçirdiklerini sorduklarında, çoğunluğun 3 ila 5 saat zaman geçirdiğini söylediğini aktaran Göktaş, "Gelişme çağında olan bir çocuk için bu saat aralığının azımsanmayacak bir süre olduğunu hepimiz biliyoruz." dedi.

Rapora göre çocukların en çok kullandığı platformların "Instagram, YouTube ve TikTok" olduğunu dile getiren Göktaş, çocukların sosyal medyayı arkadaşlarıyla iletişim kurmak, eğitim amaçlı içeriklere ulaşmak ve eğlenceli videolar izlemek amacıyla kullandığını söylediğini aktardı.

Çocukların daha çok aksiyon ve macera oyunlarını tercih ettiğini belirten Göktaş, "İşte, çocuklarla ilgili dikkat etmemiz gereken esas konu da bu noktadan sonra ortaya çıkmaya başlıyor. Oyunların eğlenceli ve rekabetçi yapısı, çocukların oyun sürelerini belirleyen temel etken. Spor, mantık ve tarihsel savaş oyunları gibi ilgi alanlarına hitap eden içerikler ve arkadaşlarla oyun oynama teşvik edici diğer unsurlar." diye konuştu.

"Çocuklar telefonlarını eline almadıklarında kendilerini bir boşlukta hissettiklerini söylüyor"

Bakan Göktaş, çocuklara oyunlarda hangi karakterleri seçtiği sorulduğunda, "daha güçlü, daha karanlık ve bütün silahları kullanabilen karakterleri seçiyorum" cevabını aldıklarını belirterek, böylece şiddetli davranışı ortaya çıkaran karakterlerin ön plana çıkartılmış olduğuna işaret etti.

Çocukların oyun oynarken yalnız kalmayı tercih ettiğini dile getiren Göktaş, dolayısıyla çocukların sosyalleşmelerinin sadece bilgisayarla sınırlı kaldığını ifade etti.

Çocukların uzun süre ekran başında kaldığı için görme ve duruş bozuklukları, obezite ve zihinsel bulanıklık gibi sağlık sorunları yaşadıklarını da ifade ettiğini aktaran Göktaş, "Biliyorsunuz, bu yıl Oxford sözlüğü 'Brain Rot'u yılın kelimesi olarak seçti. Türkçe karşılığı 'beyin çürümesi' olan bu kelime, aşırı ekran süresinin neden olduğu zihinsel bulanıklık, halsizlik, büyük seviyede dikkat dağınıklığı ve bilişsel gerilemeyi ifade ediyor." bilgisini verdi.⁠

Oyun bittikten sonra çocukların sosyal ilişkilerinde zayıflama ve sosyal izolasyon yaşadıklarını belirttiğini anlatan Göktaş, şöyle devam etti:

"Çünkü çocuklar ailelerin endişeleri, yaşadıkları bölgenin yeterli fiziksel alanların bulunmaması gibi nedenlerle sokakta oyun oynayamadıklarını ifade ediyor. Dijital bağımlılığın ne olduğunu sorduğumuzda tarif edebildiklerini görüyoruz. Mesela, çocuklar telefonlarını eline almadıklarında kendilerini bir boşlukta hissettiklerini, üzüntü ve güvensizlik duygusu yaşadıklarını söylüyor."

"Sanal oyun arkadaşları, yüz yüze edindikleri arkadaşlarından daha fazla"

Bakan Göktaş, çocukların "ben dijital araçları kullanınca, oyun oynayınca ailemle geçireceğim zaman azalmıyor" dediğini ama ebeveynlerin ise çocuklarıyla zaman geçiremediğini, birlikte geçirdikleri zamanın azaldığını söylediğini aktardı.

Bu durumda, aileleriyle geçiremedikleri zamanı fark etmelerini sağlamak gerektiğine işaret eden Göktaş, "Bu bizim en önemli bulgularımızdan biri. Literatür, ebeveynlerin dijital göçebe, çocukların ise dijital yerliler olduğunu söylüyor." dedi.

Ebeveynlerin, oyun nedeniyle çocukların sosyal çevresinin daraldığını, yalnızlaştıklarını söylediğini dile getiren Göktaş, şöyle devam etti:

"Çocuklar, kendilerinin dahi yüzünü görmediği kişileri oyun arkadaşı olarak tanıtıyor. Sanal oyun arkadaşları, yüz yüze edindikleri arkadaşlarından daha fazla. Ebeveynler, çocukların sözlerini dinletemediklerinde veya istekleri olmadığında daha sinirli ve kavgacı olabildiklerini söylüyor. Çevrelerinde uzun süreli telefon kullanan çocukların anormal davranışlar sergilediğini, yemek yemeyi dahi unuttuklarını dile getiriyorlar. Ebeveynlerin en rahatsız oldukları şey ise çocukların küfür ve argo kelimeleri buralardan öğreniyor olmaları. Okul ortalamaları düşüyor ve gerçek hayatla sanal hayatı aynı şey zannediyorlar. Ebeveynlerin vurguladığı dikkati çekici bir diğer bulgu ise ev içinde iletişim kurmak için bile telefon kullanıldığını söylemeleri."

Ebeveynlerin, bazı sosyal medya kullanıcılarının cinsiyetsizleştirme politikalarını desteklediğini, bu durumun çocukların kişilik ve cinsiyet gelişimini olumsuz etkilediğini de söylediğini ifade eden Göktaş, anne babaların, özellikle kız çocuklarında, dijital mecralardaki kişilere özenerek sağlıksız beslenme gibi sorunlar oluştuğunu söylediğini bildirdi.

Ebeveynlerin, "Biz dijital dünyaya doğmadık, bu yüzden zorlanıyoruz, dijital okuryazarlık eğitimine ihtiyacımız var" dediğini ifade eden Göktaş, ebeveynlerin şiddeti özendirdiği için savaş oyunlarına kısıtlama getirilmesi talebinde bulunduğunu kaydetti.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.