Boğaziçi Üniversitesi'nde "adalet ve uluslararası hukuk" konuşuldu
Boğaziçi Üniversitesi'nde "adalet ve uluslararası hukuk" konuşuldu
İstanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansında "Adalet ve Uluslararası Hukuk" başlıklı oturum yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 03.08.2024 21:20
Haber Güncellenme Tarihi: 03.08.2024 21:20
Kaynak:
AA
ABD'deki Princeton Üniversitesinde Uluslararası Hukuk Uzmanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Raportörü siyaset bilimci Prof. Richard Falk, oturumda yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini sert bir dille eleştirerek uluslararası hukukun Gazze'deki krizi etkili şekilde ele almadaki başarısızlığının altını çizdi.
Uluslararası hukukun rolünü, mevcut eksikliklerini ve daha güçlü uygulama mekanizmalarına duyulan ihtiyacı vurgulayan Falk, "Soykırım devam ediyor ve bölgede Gazze ile doğrudan bağlantılı daha geniş çaplı yıkıcı bir savaş tehdidi giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi." ifadelerini kullandı.
Falk, İsrail'in uluslararası kararları açıkça göz ardı etmesini ve küresel toplumun bu yasaları uygulamadaki yetersizliğini eleştirerek, "İsrail, soykırımı durduracak ve Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki işgali sona erdirecek yetkili kararları alenen göz ardı etmiştir." dedi.
"Soykırım, Filistin'deki apartheid'in bir devamıdır ve postkolonyal bir tarihsel atmosferde meydana gelmektedir." diye konuşan Falk, 7 Ekim'in "Netanyahu hükümetinin etnik temizlik yoluyla yapmak istediği şey için bir bahane" sağladığını dile getirdi.
İsrail'in Gazze saldırılarına uluslararası tepkilerdeki çifte standardı kınayan Falk, "Bu tür çifte standartlar sadece ikiyüzlülüğün bir ifadesi değil, aynı zamanda uluslararası hukuku düşmanlara karşı kullanılacak bir politika aracına dönüştürme çabasıdır." şeklinde konuştu.
Falk, eksikliklerine rağmen uluslararası hukukun dayanışma hareketlerinin meşrulaştırılması ve gelecek nesillerin adalet ve insan hakları konusunda eğitilmesi açısından önemini koruduğunu söyledi.
Gazze'nin yeniden inşası onlarca yıl sürebilir
Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal da konuşmasında Gazze ve diğer çatışma bölgelerindeki sistematik konut yıkımının etkisini vurguladı.
Rajagopal, uluslararası toplumun bu tür eylemleri uluslararası hukuk kapsamında ayrı bir suç olarak tanıması ve sorunu ele almak için somut adımlar atması gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası hukukun Gazze'deki krizi ele almadaki başarısızlığını değerlendiren Rajagopal ,"İsrail, kendi normatif gücüne sahip bir uluslararası hukuk ihlali olan cezasızlığın tadını çıkarıyor." dedi.
Rajagopal, "Gazze'de uluslararası hukuk işlemiyor gibi görünüyor." diye konuştu.
"Domicide" kavramını "evlerin toplu olarak yıkılması" olarak tanımlayan Rajagopal, bunun insan onuru ve toplum bütünlüğü üzerindeki derin etkisi nedeniyle bir suç olarak tanınması gerektiğini savundu.
Rajagopal, uluslararası hukukun gelişmesi ve bu tür eylemlere karşı koruma sağlaması gerektiğine işaret etti.
Konut yıkımının insani maliyetine değinen Rajagopal, "Bir evi kaybetmek, insanlığımızı kaybetmemize neden olan derin bir kayıptır." ifadelerini kullandı.
Rajagopal, evlerin yıkılmasını insanlığa karşı işlenen bir suç ve Gazze örneğinde olduğu gibi bir soykırım eylemi olarak nitelendirdi.
Gazze'nin yeniden inşasında karşılaşılan zorlukların altını çizen Rajagopal, mevcut koşullar altında sürecin onlarca yıl sürebileceğini belirtti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İstanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansında "Adalet ve Uluslararası Hukuk" başlıklı oturum yapıldı.
ABD'deki Princeton Üniversitesinde Uluslararası Hukuk Uzmanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Raportörü siyaset bilimci Prof. Richard Falk, oturumda yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini sert bir dille eleştirerek uluslararası hukukun Gazze'deki krizi etkili şekilde ele almadaki başarısızlığının altını çizdi.
Uluslararası hukukun rolünü, mevcut eksikliklerini ve daha güçlü uygulama mekanizmalarına duyulan ihtiyacı vurgulayan Falk, "Soykırım devam ediyor ve bölgede Gazze ile doğrudan bağlantılı daha geniş çaplı yıkıcı bir savaş tehdidi giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi." ifadelerini kullandı.
Falk, İsrail'in uluslararası kararları açıkça göz ardı etmesini ve küresel toplumun bu yasaları uygulamadaki yetersizliğini eleştirerek, "İsrail, soykırımı durduracak ve Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki işgali sona erdirecek yetkili kararları alenen göz ardı etmiştir." dedi.
"Soykırım, Filistin'deki apartheid'in bir devamıdır ve postkolonyal bir tarihsel atmosferde meydana gelmektedir." diye konuşan Falk, 7 Ekim'in "Netanyahu hükümetinin etnik temizlik yoluyla yapmak istediği şey için bir bahane" sağladığını dile getirdi.
İsrail'in Gazze saldırılarına uluslararası tepkilerdeki çifte standardı kınayan Falk, "Bu tür çifte standartlar sadece ikiyüzlülüğün bir ifadesi değil, aynı zamanda uluslararası hukuku düşmanlara karşı kullanılacak bir politika aracına dönüştürme çabasıdır." şeklinde konuştu.
Falk, eksikliklerine rağmen uluslararası hukukun dayanışma hareketlerinin meşrulaştırılması ve gelecek nesillerin adalet ve insan hakları konusunda eğitilmesi açısından önemini koruduğunu söyledi.
Gazze'nin yeniden inşası onlarca yıl sürebilir
Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal da konuşmasında Gazze ve diğer çatışma bölgelerindeki sistematik konut yıkımının etkisini vurguladı.
Rajagopal, uluslararası toplumun bu tür eylemleri uluslararası hukuk kapsamında ayrı bir suç olarak tanıması ve sorunu ele almak için somut adımlar atması gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası hukukun Gazze'deki krizi ele almadaki başarısızlığını değerlendiren Rajagopal ,"İsrail, kendi normatif gücüne sahip bir uluslararası hukuk ihlali olan cezasızlığın tadını çıkarıyor." dedi.
Rajagopal, "Gazze'de uluslararası hukuk işlemiyor gibi görünüyor." diye konuştu.
"Domicide" kavramını "evlerin toplu olarak yıkılması" olarak tanımlayan Rajagopal, bunun insan onuru ve toplum bütünlüğü üzerindeki derin etkisi nedeniyle bir suç olarak tanınması gerektiğini savundu.
Rajagopal, uluslararası hukukun gelişmesi ve bu tür eylemlere karşı koruma sağlaması gerektiğine işaret etti.
Konut yıkımının insani maliyetine değinen Rajagopal, "Bir evi kaybetmek, insanlığımızı kaybetmemize neden olan derin bir kayıptır." ifadelerini kullandı.
Rajagopal, evlerin yıkılmasını insanlığa karşı işlenen bir suç ve Gazze örneğinde olduğu gibi bir soykırım eylemi olarak nitelendirdi.
Gazze'nin yeniden inşasında karşılaşılan zorlukların altını çizen Rajagopal, mevcut koşullar altında sürecin onlarca yıl sürebileceğini belirtti.
Kaynak: AA
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Karabağlar’da bazı sokaklar 3 gün araç trafiğine kapalı olacak!
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Başkan Tugay’dan iklim krizi çıkışı: Amerikalı petrol şirketlerini kınıyorum
Son Girilen Haberler
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Hayatını kaybeden Onur Günay’ı son yolculuğuna uğurlamak için Güzelbahçe’de cenaze töreni düzenlenirken; törene katılan Özgür Özel “İzmir’in hüngür hüngür ağladığı gün” ifadelerini kullandı.
Manisa'da Çin Mahallesi kurulacak! BYD, 20 bin kişiye istihdam sağlayacak
Manisa'da, BYD'nin gerçekleştireceği 1 milyar dolarlık yatırım için çalışmalar hız kazandı. Şirket, 2026 yılında üretime başlamayı planladığı fabrikasıyla bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlamayı hedefliyor.
İzmir'de yasa dışı bahis çetesine sosyal medya fenomeni şoku: Paylaşım başına 250 bin lira kazanmışlar
İzmir’de yürütülen yasa dışı bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan sosyal medya fenomenlerinin, bahis çetelerinden her paylaşım başına yaklaşık 250 bin lira kazanç sağladıkları tespit edildi.