Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu
Haber Giriş Tarihi: 30.10.2024 23:13
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2024 23:59
Kaynak:
İHA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşmeleri AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında başladı. Komisyondaki görüşmelere katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, milletvekillerinin bütçeye dair görüşlerinin ardından vekillerden gelen soruları yanıtladı.
2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin sürdürebilir olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin teklifimizin kazanımları sürdürülebilir hale getirecek, ekonomik kalkınma ve sosyal refahı önceleyen bir perspektifle hazırlandığını, geçen hafta sunuş konuşmamda ifade etmiştim. Türkiye olarak önemli bir dönemden geçiyoruz. Tarihi fırsatla karşı karşıyayız O da şudur. Uzunca bir süredir yaşamadığınız, seçimsiz bir dönem yaşıyoruz. Seçimlerin yoğun yapıldığı dönemler ister istemez kısa vadeli meselelerin daha fazla gündemi işgal ettiği dönemler oldu. Bugün Türkiye seçimsiz bir dönem yaşıyor. Genel seçimleri, yerel Seçimleri geride bırakmış olarak yoluna devam ediyoruz. Ve kritik bir aşamadır. Dünyanın da son derece zorlu bir aşamasındayız, dönemindeyiz, ortamındayız. Bu ortamda, bu seçimsiz dönemi iktidarıyla, muhalefetiyle hep birlikte çok iyi değerlendirip, ülkemiz sadece nicelikte değil, nitelikte, farklı bir seviyeye taşıma imkanına sahibiz. Uzun vadeli bir takım değişimlere, dönüşümlere bu dönemde imza atabiliriz. Bu fırsatı hep birlikte değerlendirmeliyiz. Türkiye'yi orta gelirden kurtarıp yüksek gelirli ülkeler ligine taşımak bu anlamda en temel önceliklerden bir tanesidir” diye konuştu.
Tarihimizin en büyük afetini yaşadık
Bütçenin genel çerçeve içinde yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen sosyal vefa arttırıcı bir yaklaşıma sahip olduğunu belirten Yılmaz, "İşçisi, esnafı, emekçisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış doğu, batı, kuzey güney ayrımı yapmadan 81 ilimizin gereksinimleri düşünülmüştür. Sosyal yardım ve destekler için ayırdığımız kaynaklar bunun en açık göstergelerinden bir tanesidir. Bütçemizin en hayırlı başlıklarından biri bütçemizin yeniden imar bütçesi olması. Tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Onun yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Bugünkü fiyatlara geçen yılı çekersek ve toplarsak iki yıllık harcamamızı 2.6 trilyon lira civarında bir yükten bahsediyoruz. Gelecek yılda bu devam edecek” ifadelerini kullandı.
Faiz giderleri orta vadede daha olumlu bir perspektif
Faiz giderleri hakkındaki eleştiriler üzerine Yılmaz, "Borç ve cari açık arttı. En önemli gerekçelerinden biri bu. Bütçe açığımızı geçici olarak deprem harcamaları oldukça yüksek düzeye çıkarmış durumda. Bu açıkları finanse etmek için de maliyemiz borçlanmak durumunda. Dolayısıyla bazı arkadaşlarımız da söylediler. Ödediğinden daha fazla borçlanarak bu geçici dönemde deprem bağlantılı harcamalar başta olmak üzere harcamalarımızı finanse etmek durumundayız. Ama bu yapısal bir problem değil. Bir süre sonra bu harcamalar bütçemizden düşmüş olacak. Zaten orta vadeli programımızda da bunu öngörüyoruz. Bu rahatlamayla birlikte hem maliyemizin borçlanması hem de faiz giderleri anlamında orta vadede daha olumlu bir perspektif olduğunu olduğunu ifade edebiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin Yılmaz, "Çok iyi başkanlık sistemleri de var. Çok iyi parlamenter sistemler de var. Yarı başkanlık sistemleri var. Her bir sistemin kendi içinde alt versiyonları var. Dolayısıyla ikisi de demokratik sistemlerdir. Bu sistemlerin yerleşmesi tam anlamıyla kurumsallaşması elbette biraz zaman alacaktır. Bu süreçte mutlaka tecrübelerden dersler çıkarılması varsa eksikler onları toplumsal olarak tespit edip giderme yönünde çalışmalar yapılmasına her zaman açık olduğumuzu belirtmek isterim. Topyekun bir sistemi her türlü sorunun kaynağı gibi gösterme çabasının da son derece anlamsız olduğunu ifade etmek isterim. Parlamenter sistem dönemindeyken de Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal, uluslararası ilişkiler bağlamında birçok meseleyle karşı karşıya kaldık. Bugün de birçok meseleyle uğraşıyoruz” şeklinde konuştu
Orta Vadeli Planda önemli olan politika çerçevesidir
Orta Vadeli Plan (OVP) hakkındaki soruya ilişkin ise Yılmaz, “Planlarda önemli olan politika çerçevesidir. Esas verdiği istikamet temel politikalarda çizdiği çerçevedir. Plan yaptığınız zaman varsayımlarla yaparsınız. O günkü varsayımlarınızla dünyadaki ve bölgedeki durumu dikkate alarak bir ekonominin gelişimine bakarak varsayımlarla bir perspektif çizersiniz. Planlardaki rakamlardan daha önemli olan planların çizdiği politika çerçevesi ve istikametidir OVP ile plan arasında ben bir politika tutarsızlığı görmüyoruz. Rakamsal farklılıklar olabilir. OVP çünkü her yıl yenilenen bir doküman. Ve on yıl içinde gerçekleşen gelişmeleri rakamlara yansıtma imkanımız var. Dolayısıyla doğal olarak bir farklılık çıkabiliyor rakamsal olarak. Ama politika çerçevemiz farklı değil. Planımızın ve OVP'nin odağında da yeşil ve dijital dönüşüm, istikrar, ekonomiyi büyütmek var. Büyüyen ekonominin nimetlerini kalıcı sosyal refaha dönüştürmek var. Dolayısıyla o anlamda bir tutarsızlık söz konusu değil” diye konuştu.
Yüzde 20’nin altında bir enflasyonu hedefliyoruz
Enflasyon hakkında konuşan Yılmaz, “Başından beri şunu söyledim. Bu mücadelemizde 3 dönem vardır. Bir geçiş süreci, dezenflasyon dönemi daha sonra da kalıcı fiyat istikrarı dönemidir. Geçiş dönemini Haziran ayı itibariyle tamamladık. Dezenflasyon sürecine girdik. Son dört ayda yirmi altı puandan fazla enflasyon oranında bir düşüş oldu. Bunun da önümüzdeki süreçlerde devam etmesini bekliyoruz. Gelecek yıl sonu itibariyle yüzde 20’nin altında bir enflasyonu hedefliyoruz. Mallarda ise oran yüzde 40’lara yakın bir seviyeye geldi. Temel mallarda yüzde 30’un altına düşen bir enflasyon söz konusu. Ama özellikle hizmet sektörlerinde bir katılık var. Bu katılık da zaman içinde kırılacak ve daha güçlü bir şekilde vatandaşımız bunu hissedecek” dedi.
Vergi adaleti açısından gelir vergisi yükünü azalttık
Vergilerle ilgili sorulara ilişkin Yılmaz, "2019’da vergi adaleti açısından gelir vergisi yükünü azalttık. Alt dilimin vergi oranını yüzde 22’den 15’e, üst gelir grubunu yüzde 35’ten 40’a yükselttik. İkincisi asgari ücrette kadar tüm gelirleri vergi dışı bıraktık. Bu tarihi bir karar oldu. Diğer taraftan basit usule tabi esnafa vergi istisnası getirdik 850 bin civarında esnafımıza vergi istisnası getirdik. Genel KDV oranı yüzde 20 iken temel gıda da bunu yüzde bir olarak uyguluyoruz. Sağlık, eğitim, yeme içme, turizm, giyim, mesken elektriğinde yüzde 10 uyguluyoruz. Yem ve gübre de KDV'yi kaldırdık. Çiftçilere destek ödemelerinde gelir vergisi kesintisini kaldırdık. Kurumlar vergisini 5 puan arttırdık. Yirmiyken genel oranı 25'e çıkardık" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşmeleri AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında başladı. Komisyondaki görüşmelere katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, milletvekillerinin bütçeye dair görüşlerinin ardından vekillerden gelen soruları yanıtladı.
2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin sürdürebilir olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin teklifimizin kazanımları sürdürülebilir hale getirecek, ekonomik kalkınma ve sosyal refahı önceleyen bir perspektifle hazırlandığını, geçen hafta sunuş konuşmamda ifade etmiştim. Türkiye olarak önemli bir dönemden geçiyoruz. Tarihi fırsatla karşı karşıyayız O da şudur. Uzunca bir süredir yaşamadığınız, seçimsiz bir dönem yaşıyoruz. Seçimlerin yoğun yapıldığı dönemler ister istemez kısa vadeli meselelerin daha fazla gündemi işgal ettiği dönemler oldu. Bugün Türkiye seçimsiz bir dönem yaşıyor. Genel seçimleri, yerel Seçimleri geride bırakmış olarak yoluna devam ediyoruz. Ve kritik bir aşamadır. Dünyanın da son derece zorlu bir aşamasındayız, dönemindeyiz, ortamındayız. Bu ortamda, bu seçimsiz dönemi iktidarıyla, muhalefetiyle hep birlikte çok iyi değerlendirip, ülkemiz sadece nicelikte değil, nitelikte, farklı bir seviyeye taşıma imkanına sahibiz. Uzun vadeli bir takım değişimlere, dönüşümlere bu dönemde imza atabiliriz. Bu fırsatı hep birlikte değerlendirmeliyiz. Türkiye'yi orta gelirden kurtarıp yüksek gelirli ülkeler ligine taşımak bu anlamda en temel önceliklerden bir tanesidir” diye konuştu.
Tarihimizin en büyük afetini yaşadık
Bütçenin genel çerçeve içinde yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen sosyal vefa arttırıcı bir yaklaşıma sahip olduğunu belirten Yılmaz, "İşçisi, esnafı, emekçisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış doğu, batı, kuzey güney ayrımı yapmadan 81 ilimizin gereksinimleri düşünülmüştür. Sosyal yardım ve destekler için ayırdığımız kaynaklar bunun en açık göstergelerinden bir tanesidir. Bütçemizin en hayırlı başlıklarından biri bütçemizin yeniden imar bütçesi olması. Tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Onun yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Bugünkü fiyatlara geçen yılı çekersek ve toplarsak iki yıllık harcamamızı 2.6 trilyon lira civarında bir yükten bahsediyoruz. Gelecek yılda bu devam edecek” ifadelerini kullandı.
Faiz giderleri orta vadede daha olumlu bir perspektif
Faiz giderleri hakkındaki eleştiriler üzerine Yılmaz, "Borç ve cari açık arttı. En önemli gerekçelerinden biri bu. Bütçe açığımızı geçici olarak deprem harcamaları oldukça yüksek düzeye çıkarmış durumda. Bu açıkları finanse etmek için de maliyemiz borçlanmak durumunda. Dolayısıyla bazı arkadaşlarımız da söylediler. Ödediğinden daha fazla borçlanarak bu geçici dönemde deprem bağlantılı harcamalar başta olmak üzere harcamalarımızı finanse etmek durumundayız. Ama bu yapısal bir problem değil. Bir süre sonra bu harcamalar bütçemizden düşmüş olacak. Zaten orta vadeli programımızda da bunu öngörüyoruz. Bu rahatlamayla birlikte hem maliyemizin borçlanması hem de faiz giderleri anlamında orta vadede daha olumlu bir perspektif olduğunu olduğunu ifade edebiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin Yılmaz, "Çok iyi başkanlık sistemleri de var. Çok iyi parlamenter sistemler de var. Yarı başkanlık sistemleri var. Her bir sistemin kendi içinde alt versiyonları var. Dolayısıyla ikisi de demokratik sistemlerdir. Bu sistemlerin yerleşmesi tam anlamıyla kurumsallaşması elbette biraz zaman alacaktır. Bu süreçte mutlaka tecrübelerden dersler çıkarılması varsa eksikler onları toplumsal olarak tespit edip giderme yönünde çalışmalar yapılmasına her zaman açık olduğumuzu belirtmek isterim. Topyekun bir sistemi her türlü sorunun kaynağı gibi gösterme çabasının da son derece anlamsız olduğunu ifade etmek isterim. Parlamenter sistem dönemindeyken de Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal, uluslararası ilişkiler bağlamında birçok meseleyle karşı karşıya kaldık. Bugün de birçok meseleyle uğraşıyoruz” şeklinde konuştu
Orta Vadeli Planda önemli olan politika çerçevesidir
Orta Vadeli Plan (OVP) hakkındaki soruya ilişkin ise Yılmaz, “Planlarda önemli olan politika çerçevesidir. Esas verdiği istikamet temel politikalarda çizdiği çerçevedir. Plan yaptığınız zaman varsayımlarla yaparsınız. O günkü varsayımlarınızla dünyadaki ve bölgedeki durumu dikkate alarak bir ekonominin gelişimine bakarak varsayımlarla bir perspektif çizersiniz. Planlardaki rakamlardan daha önemli olan planların çizdiği politika çerçevesi ve istikametidir OVP ile plan arasında ben bir politika tutarsızlığı görmüyoruz. Rakamsal farklılıklar olabilir. OVP çünkü her yıl yenilenen bir doküman. Ve on yıl içinde gerçekleşen gelişmeleri rakamlara yansıtma imkanımız var. Dolayısıyla doğal olarak bir farklılık çıkabiliyor rakamsal olarak. Ama politika çerçevemiz farklı değil. Planımızın ve OVP'nin odağında da yeşil ve dijital dönüşüm, istikrar, ekonomiyi büyütmek var. Büyüyen ekonominin nimetlerini kalıcı sosyal refaha dönüştürmek var. Dolayısıyla o anlamda bir tutarsızlık söz konusu değil” diye konuştu.
Yüzde 20’nin altında bir enflasyonu hedefliyoruz
Enflasyon hakkında konuşan Yılmaz, “Başından beri şunu söyledim. Bu mücadelemizde 3 dönem vardır. Bir geçiş süreci, dezenflasyon dönemi daha sonra da kalıcı fiyat istikrarı dönemidir. Geçiş dönemini Haziran ayı itibariyle tamamladık. Dezenflasyon sürecine girdik. Son dört ayda yirmi altı puandan fazla enflasyon oranında bir düşüş oldu. Bunun da önümüzdeki süreçlerde devam etmesini bekliyoruz. Gelecek yıl sonu itibariyle yüzde 20’nin altında bir enflasyonu hedefliyoruz. Mallarda ise oran yüzde 40’lara yakın bir seviyeye geldi. Temel mallarda yüzde 30’un altına düşen bir enflasyon söz konusu. Ama özellikle hizmet sektörlerinde bir katılık var. Bu katılık da zaman içinde kırılacak ve daha güçlü bir şekilde vatandaşımız bunu hissedecek” dedi.
Vergi adaleti açısından gelir vergisi yükünü azalttık
Vergilerle ilgili sorulara ilişkin Yılmaz, "2019’da vergi adaleti açısından gelir vergisi yükünü azalttık. Alt dilimin vergi oranını yüzde 22’den 15’e, üst gelir grubunu yüzde 35’ten 40’a yükselttik. İkincisi asgari ücrette kadar tüm gelirleri vergi dışı bıraktık. Bu tarihi bir karar oldu. Diğer taraftan basit usule tabi esnafa vergi istisnası getirdik 850 bin civarında esnafımıza vergi istisnası getirdik. Genel KDV oranı yüzde 20 iken temel gıda da bunu yüzde bir olarak uyguluyoruz. Sağlık, eğitim, yeme içme, turizm, giyim, mesken elektriğinde yüzde 10 uyguluyoruz. Yem ve gübre de KDV'yi kaldırdık. Çiftçilere destek ödemelerinde gelir vergisi kesintisini kaldırdık. Kurumlar vergisini 5 puan arttırdık. Yirmiyken genel oranı 25'e çıkardık" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
İzmir’de 17 saatlik su kesintisi: 30 Ekim Çarşamba hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
İzmir haber: Yüksek kira için kiracısının elektriklerini kesip yolunu kapattı
Aile hekimliği yönetmeliğinde değişiklik: İlaç yazdırmak hayal oluyor
Güvensiz insan silaha yöneliyor
Bayraklı aylardır ‘yol’ çözümü bekliyor
İzmir’i sarsan depremin üstünden 4 yıl geçti ama ders alınmadı
İzmir’de Büyük Kanal projesi: Ekipler Körfez için kesintisiz çalışıyor
Mübadelenin acıları konuşuldu
İzmir'de ata altın fiyatları 30 Ekim: İzmir Kuyumcular Odası altın fiyatı
İzmir haber: Konak Belediyesi’ne hırsız girdi
Son Girilen Haberler
Çeşme Belediyespor deplasmanda kazandı
Bölgesel Amatör Lig 7. Grup'ta mücadele eden Çeşme Belediyespor, Denizli Sarayköyspor'u 4-1 yenerek ilk galibiyetini aldı
Askeri araç devrildi: 10 yaralı
Şırnak-Cizre eski karayolunda askeri aracın devrilmesi sonucu 10 asker yaralandı
Anne, çocukları ile birlikte intihar etti
ABD'de bir anne, iki çocuğuyla birlikte Niagara Şelalesi'ne atlayarak intihar etti