Dağdaki yüzlerce köpek her gün onun gelmesini sabırsızlıkla bekliyor

Bursa’da off-road tutkusu sayesinde terk edilmiş sokak hayvanlarına sahip çıkan Ali Eren Soluk, her gün 500’e yakın köpekle ilgileniyor.

Haber Giriş Tarihi: 14.12.2024 14:33
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2024 14:34
Kaynak: İHA
https://www.ilksesgazetesi.com
Dağdaki yüzlerce köpek her gün onun gelmesini sabırsızlıkla bekliyor

Bursa'da iş insanı Ali Eren Soluk, yıllar önce katıldığı bir off-road topluluğu sayesinde kırsal alanlarda terkedilmiş köpekleri keşfetti. Her çıkışında yanına kuru mama alarak, bu hayvanlarla bağ kuran Soluk, 5 yıldır kilometrelerce yol giderek onların bakımını üstleniyor. Beslenme, tedavi ve aşılarının yanı sıra, zorlu kış koşullarında onlara barınak sağlamak için de çaba harcıyor. Aynı off-road aracıyla her ziyaretinde köpekler, aracını gördüklerinde büyük bir sevinçle peşinden koşuyor.

Ali Eren Soluk

“Allah beni yiyip, içip, gezip ya da mal edineyim diye yaratmadı”

İnsanlığın temelinde merhametin yattığını söyleyen Ali Eren Soluk, “Eskiden off-road grubumuz vardı. Daha sonra araziye yalnız çıkmaya başladım ve bu mazlumları fark ettim. İnsanlık görevimden dolayı onlara bakmaya özen gösterdim. Bir gün yine arazideyken yanıma geldiler ve onlara verebilecek hiçbir şeyim yoktu. Bizlere muhtaç olduğunu orada fark ettim. Hiçbirisinin orada olması gerekmiyor. Daha sonraki gidişlerimde yanımda yiyecek götürmeye başladım. Ben yiyecek götürdükçe onlar daha çok çoğaldı. Bana güvendiler, diğerleri de gelmeye başladı. İnsan olduğumun farkına vardım, Allah beni yiyip, içip, gezip ya da mal edineyim diye yaratmadı” dedi.

“MADDİ YARDIM KABUL ETMİYORUM”

Uzun bir süre hiçbir destek almadan kendi imkanları dahilinde ilgilense de iyiliğin paylaştıkça büyüyebileceğini kaydeden Soluk, “Yaptıklarımı daha sonra sosyal medyada yayınlamaya başladım. Bana destek vermek isteyenler oldu. Başta kabul etmedim. İnsanlar güvendiği insanlara destek vermek isteyebilirler, çünkü ben kötü bir şey paylaşmadım. Buradaki huzura ve mutluluğa ortak olmak isteyebilirler. Düşündükçe iyiliğin paylaşıldıkça büyüyebileceğini anladım. Maddi yardım kabul etmiyorum. Sadece mama gönderirlerse buradaki mutluluğa ortak etmek anlamında mama desteği almaya başladım. Yeterli mi derseniz, maalesef yetmiyor. Fırınlardan günlük kalan ürünleri topluyorum. Günde 4-5 saat hazırlığımız sürüyor. Hepsini küçük parçalara bölüyorum. Bazı firmaların, öğlen kalan yemeklerini buradaki mazlumlara getirmeye çalışıyorum” diye konuştu.

Ali Eren Soluk

BESLEMENİN YANI SIRA TEDAVİ VE YUVA İHTİYAÇLARI KARŞILANIYOR

Yaptığı şeyin beslemekten öte, sağlık, yuva ve sevgi ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak her biriyle tek tek ilgilendiğini belirten Soluk, “Yaklaşık 5 yıldır doğada terk edilmiş köpeklerle ilgileniyorum. Eskiden her gün geliyordum. Şimdilerde gün aşırı geliyorum. Artık yaşım da geçiyor, bedenen de eskisi gibi müsait değilim. Gelmediğim günler için de kuru mamalarını yedekliyorum. Bu şekilde 26 tane noktam var. Sayısını tam olarak bilememekle beraber yaklaşık 500 köpekle ilgileniyoruz. Bunların sadece beslenmesi değil, aynı zamanda düzenli olarak parazit ilaçlarının da verilmesi gerekiyor. Burada daha özgürler. İnsan şiddetinden uzaklar. Ama kesinlikle böyle bir yerde olmalarını tasvip etmiyorum. Burada veteriner kliniğindeki arkadaşlarımızın desteğiyle tedavi de yapıyoruz. Sonrasında ben de öğrendim uyuz hastalığına hangi ilaç verilir, yaranın tedavisinin nasıl yapıldığını kendim de öğrendim. Veteriner destekli kendim de tedavi ediyorum” ifadelerini kullandı.

HEPSİ KENDİ İSMİNİ BİLİYOR

Yüzlercesine isim verdiğini ve hepsinin de ismini aklında tutabildiğini söyleyen Soluk, “İsim vermek bir değerdir. Kızarken de severken de ismiyle hitap ediyorum. Hepsinin bir ismi var. Hafızamda da tutuyorum. İnsan ismini aklımda tutamayabilirim. Ama onların ismini unutmuyorum. Hepsi de kendi ismini biliyor” şeklinde konuştu.

“BARINAKLARA KARŞIYIZ”

Belediyelerin sorumluluktan kaçması sebebiyle faturanın hayvanlara kesildiğini dile getiren Soluk, “Ülkemizde barınakların durumu içler acısı. O mazlumlar aç, susuz bırakılarak hayatta kalmak için birbirlerini parçalamak zorunda kalıyor. 5199 sayılı yasa 20 yıl önce çıktı, birçok belediye görevini yerine getirmedi ve bu mazlumlar ürediler. Maalesef görevini yapmayanlar bunun faturasını mazlumlara kesiyorlar. Bu mazlumların yeri barınaklar, cezaevleri değil. Orada da güçlüler var, bir kap yemek konuluyor güçlü olan yiyor. Zayıf olan aç kalıyor. Kesinlikle barınaklara karşıyız. Doğal yaşam alanları yapılmasını destekliyoruz. Orada gönüllüler çalışmalı. Üremenin de önüne geçilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.