[title]|İlkses Gazetesi

Deprem iki kere yıktı... Barınacak bir çatı arıyor!

Depremde Antakya’daki evi yıkılan ve maddi zorluklar nedeniyle İzmir’deki evini de boşaltmak zorunda kalan 23 yaşındaki Girişken, barınacak bir çatı istiyor

Haber Giriş Tarihi: 10.07.2023 04:20
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Deprem iki kere yıktı... Barınacak bir çatı arıyor!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’yi yasa boğan ve on binlerce insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı yıkım sürüyor. Üzerinden 5 ay geçmesine rağmen felaketin açtığı yaralar hala sarılamazken, çok sayıda depremzede barınma, su, gıda, giyim gibi temel ihtiyaçların yoksunluğunu yaşamaya devam ediyor. Onlardan biri de 23 yaşındaki İlkem Girişken... Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü’nde okuyan 3.sınıf öğrencisi Girişken, felaketin yaşandığı 6 Şubat günü memleketi Antakya’daydı. Depremin etkisiyle Antakya’da evleri yıkılan Girişken, yıkımın getirdiği maddi zorlukların ardından İzmir’deki öğrenci evini kirasını ödeyemediği için boşaltmak zorunda kaldı. Evsiz kaldığı için geçici sürelerle tanıdıklarının yanında kalan Girişken, çalışabileceği bir iş ve barınabileceği bir ev istiyor. Girişken, “Kiraların çok yüksek olması bu süreci daha da zorlaştırıyor. Tek istediğim kendimi güvende hissedebileceğim bir ev bulmak. Barınmanın ne kadar önemli olduğunu Antakya’da anlamış biri olarak İzmir’de barınabilmek ve yaşamak istiyorum” diyor.

 İlkem Girişken

İZMİR DEPREMİNİ DE YAŞADI

2020 yılında meydana gelen ve İzmir’de de yıkıma neden olan Sisam Depremi’ni de yaşadığını belirten Girişken, “Doğma büyüme Antakyalıyım. Ege Üniversitesi’nde biyokimya okuyorum. 3. sınıf öğrencisiyim. 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli deprem öncesinde ortalama denilebilecek bir öğrenci hayatım vardı. Fakat barınma benim için büyük bir sorundu. Gerek kiraların yüksek olmasından gerek de büyük İzmir depreminde, kendi kişisel tecrübelerimden dolayı güvende hissedebileceğim bir ev bulmakta zorlanıyordum. Zaten depremde de 4 gece AFAD çadırında barınmak zorunda kalmış ve deprem gerçekliğiyle yüzleşmiştim. Ama takdir edersiniz ki, deprem kendinizi hazırlayabileceğiniz bir şey değil ve İzmir depreminde yaşadıklarım, Antakya’da yaşayacaklarıma beni hazırlamamıştı” dedi.

KİRAMI KARŞILAYAMADIM

Kahramanmaraş depremlerinin meydana geldiği 6 Şubat tarihinde Antakya’da olan Girişken, o gün ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “6 Şubat depreminde Antakya’da bulunmaktaydım. O gece uzun süredir göremediğim kuzenlerimle beraber olmak ve vakit geçirmek için heyecanla plan yapmıştık. Fakat heyecanımız uzun sürmedi. Gece saat 4 sularında film izlerken depreme yakalandık ve kendimizi birbirimize kenetlenmiş bir şekilde yaşam üçgeni yaparken bulduk. O an etrafımızdaki eşyalar düşerken ve binanın çökmesini beklerken ailemin aklımdan çıkmayışını unutamıyorum. İlk depremden sonra kendimizi dışarı attık. Uzun süre ailemden haber alamadım ve enkazlarına gitmeye hazırdım. Birkaç saatin sonunda birbirimize ulaşmayı başardık. 4 geceyi arabada geçirdikten sonra, Mersin’deki akrabalarımızın yanına ulaştık. Evimizi ve işimizi kaybettiğimizi fark ettiğimde, İzmir’deki zar zor ödediğim kiramı artık hiç karşılayamayacağımı anlamıştım. Bu kaygımı, anlayışla karşılayacaklarını düşündüğüm için ev arkadaşlarım ve ev sahibimle paylaştım. Fakat beklediğim anlayışı göremedim. Henüz depremin 10. gününde apar topar eşyalarımı toplamaya İzmir’e geldim. Ve evden çıkmak zorunda kaldım. Geçici olarak eşyalarımı arkadaşımın evine bıraktım.” 

TEK İSTEĞİM BİR EV

Depremin ardından bir süre Antakya’daki gönüllü çalışmalarda görev aldıktan sonra İzmir’deki öğrenci hayatına geri döndüğünü fakat burada da barınma sorunu yaşadığını dile getiren Girişken, “Doğup büyüdüğüm ve aşık olduğum şehri tekrardan ayağa kaldırabilmek için gönüllü olarak Antakya’ya döndüm. 4 ay boyunca oradaki gönüllerle birlikte, benim kadar şanslı olamayan ve Antakya’dan ayrılamayan depremzedelerle dayanışmada bulundum. Özellikle çocuklar ve kadınlar için çaba gösterdik. 4 ayın sonunda geride bırakmak zorunda kaldığım öğrencilik hayatıma geri döndüm. Zaten Antakya’da bir evimin olmamasının yanında ekonomik sebeplerden ötürü İzmir’de de ev tutamamam beni çalışmaya itti. İdareten 2-3 gün kaldığım evlerde kendi yaşam alanım ve sabit bir düzenim olmadığı için çalışmakta ve iş bulmakta çok zorlanıyorum. Tabii ki kiraların çok yüksek olması bu süreci daha da zorlaştırıyor. Tek istediğim kendimi güvende hissedebileceğim, işe ve okula ulaşım sağlayabileceğim bir ev bulmak. Barınmanın ne kadar önemli olduğunu Antakya’da anlamış biri olarak İzmir’de barınabilmek ve yaşamak istiyorum” çağrısı yaptı.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.