Dikkat: Telefonunuzdan dolandırıcı çıkabilir

Hayatı kolaylaştıran sanal dünyada yanlış kişilerin eline düşen her bir bilgi insanların dolandırılma riskiyle burun buruna gelmesine neden olurken, gerçek dünyadaki suç sınırları sanal dünyada sonsuz çeşitliliğe ulaşıyor. Sanal ortamda işlenen bu suçlar hakkında önemli bilgiler paylaşan Avukat Mehmet Kaan Kara, kolay para kazanmanın ve vaatlerin büyüsüne vatandaşların kanmaması gerektiğini söyleyerek, alınabilecek önlemleri anlattı

Haber Giriş Tarihi: 25.08.2024 11:34
Haber Güncellenme Tarihi: 25.08.2024 11:52
Kaynak: MUHABİR BERKAY ERDEN
Dikkat: Telefonunuzdan dolandırıcı çıkabilir

Muhabir-Berkay Erden / İnsanların her geçen gün daha fazla vakit harcadığı sanal dünyada karşılaşılan herkes her zaman iyi niyetli olmayabiliyor. İnsanların bilinçsizce ve sonrasını düşünmeden yaptığı paylaşımlardan ve oluşturduğu üyeliklerden elde ettikleri bilgileri kullanıcılara karşı kullanan dolandırıcılar sanal dünyanın sonsuzluğunda saklanmaya devam ediyor. İnsanları sanal ortamdaki bu tehlikelere karşı bilinçlendirmeye davet eden Avukat Mehmet Kaan Kara, sanal ortamdaki tehditlerin hukuki yanını da ele aldığı açıklamasına; “Ülke olarak bilişim altyapılarına, internete olan ve özellikle sosyal medya platformlarına olan bağımlılığımız artmakta ve bununla birlikte siber alanda taşıdığımız risklerimiz de giderek artmaktadır. Siber saldırıları ve bu alanda oluşabilecek tüm tehditleri doğru ölçebilmek ve strateji geliştirebilmek için öncelikle gözlem, takip, analiz ve tahmin yeteneklerimizi geliştirmeye ihtiyacımız vardır. Sosyal medya araçları gelişip çoğaldıkça siber suç oranları da artmaya devam etmektedir. Bu durum sosyal medya üzerindeki denetimi zorlaştırmakta ve beraberinde siber dünyadaki etik ihlallere zemin hazırlamaktadır” dedi.

ÜYE OLURKEN BÜTÜN BİLGİLER PAYLAŞILIYOR

Sosyal medya kullanımın bilinçsiz bir şekilde arttığını söyleyen Avukat Kara, paylaşılan her bilginin yanlış kişilerin eline geçebileceğini belirtti. Üyelik sözleşmelerinde gizlilikten bahsedilse de bilgilerin yasal olmayan şekilde üçüncü şahısların eline düştüğüne dikkat çeken Kara, “Kullanıcıların sosyal medya ortamlarında aşırı paylaşımlar yapması, özel hayatlarının her detayını takipçilerine göstermeleri, kişisel bilgilerinin çekinmeden ortaya konulması, gittiği yerleri, tatilleri ve beraber zaman geçirdikleri kişileri etiketlemesi güvenlik sorunlarını da beraberinde getirmektedir. İnsanlar her platforma üye olurken artık tüm kişisel verilerini, hatta T.C. kimlik numaralarını bile yazmak zorunda kalıyorlar. Sosyal medyanın bilinçsiz kullanımından ötürü herkes her platforma üye olmak için de can atıyor. Bu bilgileri de düşünmeden, sonrasında ne olacağını bilmeden paylaşıyorlar. Paylaşılan bilgiler için üyelik sözleşmelerinde ne kadar gizli kalacağı taahhüt edilse de üçüncü kişilerin eline gayri resmi şekilde geçiyor. Bu sebeple dolandırıcılar tüm bilgilerimize sahip oldukları için kendilerini resmi kurum ya da özel kurum gibi tanıtıp karşı tarafın güvenini kazanıp şahıslar adına işlem yapıyorlar” açıklamalarında bulundu.

SANAL DÜNYADA SINIRLAR KAYBOLUYOR

İnternet ortamının kendine ait dinamikleri olduğundan bahseden Kara, gerçek dünyadaki suçlar için çizilmiş sınırların sanal dünyada yeterli olmadığını dile getirerek, “Dijital dünyayı kapsayan yasal düzenlemeler her geçen gün geliştirilse de siber alandaki hızlı değişimler bu yasal düzenlemeleri yetersiz kılmaktadır. Dolayısıyla internetin kendine özgü niteliklerinden dolayı gerçek dünyadaki yasal düzenlemeler pek işe yaramamaktadır. Bunun nedeni ise gerçek dünyadaki hukuki sınırlar yasayı uygulayan ülkelerin bağımsızlık sınırlarıyken; sanal dünyanın ait olduğu böyle bir sınırdan söz etmek güçtür” ifadelerini kullandı.

ADINIZA KREDİ ÇEKEBİLİRLER

İnsanların çalıştığı bankaların kullandığı iletişim yollarını iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Avukat Kara, farklı numaradan arama yapan kişilere asla bilgi verilmemesi gerektiğini söyledi. Yanlış kişilere bilgi paylaşılması durumda olacaklardan bahseden Kara, “Son zamanlarda en çok yaygınlaşan yöntemlerden biri de internet bankacılığı dolandırıcılığıdır. Sizi banka gibi arayıp şifre isteyenlere; eğer ki çalıştığınız bankanın resmi bir numarası değilse asla bilgilerinizi ve şifrelerinizi vermemeniz gerekmektedir. Dolandırıcılar sizin internet bankacılığı sistemine girmek için bankacılık sistemine kayıtlı numaralarınızı değiştirip, kendi hatlarına yönlendirirler. Sizi böylece sistemlerden ekarte ederek tüm sistemlerin kontrollerini ele alırlar. Bu yöntemle adınıza hızlı onaylanan krediler, ek hesap kredileri gibi işlemler yaparak maddi olarak sizleri zora sokan dolandırıcılık yöntemleri geliştirmişlerdir” dedi.

KOLAY PARA VAADİNE KANMAYIN

Ek gelir arayışına giren vatandaşlar internet ortamında karşılaştıkları kolay para kazanma vaatlerine de inanma eğiliminde. Özellikle ev hanımlarının evde yapılabilecek iş ilanlarıyla kandırılmaya çalışıldığını belirten Kara, “Ayrıca insanları yine sosyal medya mecraları üzerinden kolay para kazanma vaadiyle kandırarak dolandıran yeni suç grupları ve kişileri oluşmaya başlamıştır. Özellikle ev hanımlarına ya da evden çalışan insanlara ek gelir kapısı olacağı vaadiyle, ‘İŞKUR garantili’ diyerek, evlerinden sabun, çorap, toka gibi hediyelik ürünleri paketleme ilanlarıyla insanları kandırmaktalar ve en dikkat edilmesi gereken nokta ise ‘kapora, güvenlik bedeli’ adı altında vatandaşlardan para almalarıdır. Bu tarz ilanlara başvuran vatandaşlarımızdan T.C. kimlik numaralarını, adreslerini, telefon ve banka hesap bilgilerini isteyen dolandırıcılar, bahsettiğimiz gibi ‘kaparo, güvenlik bedeli’ ödemeyi reddeden kişilere de aralarında sözleşme kurulduğunu ve bu sözleşmeden caydıkları takdirde avukatları vasıtasıyla tazminat olarak bu bedelin 5-10 katlarını alacaklarını söyleyerek kandırmakta ve maalesef ki vatandaşlarımız bu tehditlerden korkarak dolandırıcılara daha yüksek bedellerde para göndermektedirler. İnsanlarımızın bu konuda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Tanımadıkları kimselere güvenmemeleri ve kimseyle kişisel bilgileri ve banka bilgilerini paylaşmamaları gerekmektedir. ‘Kolay para kazanmak ister misiniz’ şeklinde reklamlar vererek insanları para kazanma vaadiyle kandırdıklarını bilerek bu kişilere itibar etmemeleri gerekmektedir” ifadelerinde bulundu.

KOLAY PARA KAZANMA HAYALİ EVE MAL OLABİLİR

Dolandırıcıların sadece ev hanımlarına odaklanmadığının altını çizen Avukat Kara, erkeklerin de sahte ilanlarla dolandırıcıların ağına düştüğünü söyledi. Dolandırıcıların elde ettikleri kişisel bilgiler ve görseller ile şantaj karşılığı mağdurlardan para almaya çalıştıklarını aktaran Avukat Kara, “Ülkemizde yaşanan bir diğer dolandırıcılık yöntemi ise; insanları bir takım vaatlerle kandırıp yine kimlik bilgilerini ve banka hesap bilgilerini alıp, onların adına uygunsuz sitelerde sayfalar ve profiller oluşturulduğunu söyleyip görsellerle kişileri ikna ederek korkutma hatta aileleri ve akrabalarıyla paylaşılacağı şeklinde tehditlerle ve şantajlarla yüklü miktarlarda para alıp dolandırmaktır. Bu miktarlar yüksek seviyelerde olmaktadır. Dolandırıcılar kandırdıkları birçok mağdurdan neredeyse ev ya da araba parası kadar para almaktalardır” şeklinde paylaşımlarını sürdürdü.

HER YALAN DOLANDIRICILIK SAYILMAZ 

Yaptığı açıklama ile yalan ve dolandırıcılık arasında hukuki açıdan fark olduğunu dile getiren Avukat Kara, yalan söyleyerek bir kişinin aldatılmasının dolandırıcılık sayılamayacağını belirterek bu ayrıma dikkat çekti. Konuşmasında dolandırıcılık suçunun oluşması için gerekli unsurlardan bahseden avukat, “Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre bilişim yoluyla internet üzerinden işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin bazı hileli davranışlar yapması, failin yaptığı hileli davranışların mağduru aldatabilecek nitelikte olması, failin hileli davranışlar neticesinde mağdurun veya başkasının aleyhine, kendisi veya başkası lehine haksız bir yarar sağlaması şartlarının bir arada bulunması gerekir;. Ancak sadece yalan söylemek, dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmesi bakımından yeterli değildir. Kanun koyucu yalanı belirli birtakım şekiller altında yapıldığı ve kamu düzenini bozacak nitelikte bulunduğu hallerde cezalandırmaktadır. Böyle olunca hukuki işlemlerde, sözleşmelerde bir kişi mücerret yalan söyleyerek diğerini aldatmış bulunuyorsa bu basit şekildeki aldatma, dolandırıcılık suçunun oluşumuna yetmeyecektir” şeklinde konuştu.

ELDE EDİLEN GELİRİN İKİ KATI CEZA

Sanal ortamda suça maruz kalanların savcılığa ve kolluk kuvvetlerine durumu mutlaka delilleriyle birlikte bildirmesi gerektiğin söyleyen Kara, internet dolandırıcılığı suçuna karışanların alabilecekleri cezalardan bahsettiği açıklamasını şu sözler ile noktaladı: “Türk Ceza Kanunu’na göre bu suç tiplerinin şikayet merci Cumhuriyet Savcılıkları ve kolluk kuvvetleridir. Emniyet ya da Jandarma Karakolları, Siber Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri bu suçluların yakalanmasında ve olayların çözümünde büyük rol oynamaktadırlar. Şikayette bulunacak kişilerin yaşadıkları olayı ispatlar nitelikte delillerle birlikte bizzat veya avukatları aracılığıyla Cumhuriyet Savcılıklarına ve kolluk kuvvetlerine başvurmaları gerekmektedir. Savcılık ve kolluk kuvvetleri olayların çözümünde büyük başarı oranlarına sahiplerdir. Halk arasında ‘internet dolandırıcılığı’ olarak da bilinen bu suçun karşılığı çeşitli hallerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı ise; suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmamaktadır.”

Kaynak: MUHABİR BERKAY ERDEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.