Emine Erdoğan: Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış herkesin eşit katılımını sağlayan bir süreçten doğar
Emine Erdoğan: Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış herkesin eşit katılımını sağlayan bir süreçten doğar
Emine Erdoğan, "Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış, herkesin eşit katılımını sağlayan bir süreçten doğar. Kadınlar, toplumun temel ve değiştirici bir parçasıdır ve onların dahil edilmediği bir barış sürecinin başarılı olması beklenemez." şeklinde konuştu.
Haber Giriş Tarihi: 02.03.2024 14:57
Haber Güncellenme Tarihi: 02.03.2024 14:57
Kaynak:
AA
Emine Erdoğan, Nest Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nun Kadın, Barış ve Güvenlik Oturumu'nda lider eşleri ve katılımcılara seslendi.
Antalya'nın kadim tarihine, doğasına ve kültürüne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Emine Erdoğan, forumun bu yılki ana temasının "kriz dönemlerinde diplomasiyi öne çıkarmak" olduğunu hatırlattı.
Dünya olarak günümüzde, tek başına üstesinden gelinemeyecek kadar büyük krizlerle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Dünya genelinde insanlığı bir arada tutan değerlerin ve kurumların temelleri, yakın tarihte hiç bu kadar sarsılmamıştı. Ne yazık ki, bu buluşmayı huzurlu bir barış ortamında değil; tam tersine, savaşın karanlık gölgesi altında gerçekleştiriyoruz. Savaşlar ve çatışmalar, adeta adım adım ilerleyen bir yangın gibi dünyamızı sarmaya devam ediyor. Yanan evlerimiz, ailelerimiz, ortak değerlerimiz. Kutuplaşma ve ırkçılığın arttığı, tahammülsüzlüğün ve tamahkarlığın nefreti körüklediği bir çağda, barışı ve düzeni korumak git gide daha da zorlaşıyor. Adil ve güçlü bir iradenin, diplomasiyle çözebileceği ihtilaflar, hızla sıcak çatışmalara dönüşüyor."
Erdoğan, Suriye, Irak, Yemen, Sudan, Filistin ve daha birçok çatışma bölgesinden aynı acı feryatların yükseldiğini ifade etti.
Masum canların yaşayabilmek için terk ettiği evlerinin, sığındıkları yerlerde zalimce katledildiğine dikkat çeken Erdoğan, şiddetin her türlüsüyle örselenen çocukların minik yüreklerinde tamiri mümkün olmayan yaralar açıldığını belirtti.
"Dünyanın adil, cesur ve hakkaniyetli liderlere hiç olmadığı kadar ihtiyacı var" diyen Emine Erdoğan, tüm vicdanlı insanların "hemen ateşkes, hemen barış" diye haykırdığına işaret etti. Şu sözlerle devam etti:
"Artık öyle bir noktadayız ki, söylenebilecek tüm sözleri tükettik. Söylenebilecek son sözü, 6 yaşındaki Filistinli kız çocuğu Hind Recep, çapraz ateş altındayken yaptığı yardım çağrısında söyledi. 'Lütfen beni kurtarın' demişti. Ne onu ne ailesini ne de canı pahasına ona yardıma giden sağlık ekiplerini kurtarabildik. Soykırımın bir parçası olma ihtimali, insanca var olma onuruna fazla gelen Erın Bruşnel, söylenebilecek son sözleri haykırarak hayata veda etti. 'Bu soykırıma ortak olmayacağım' dedi, yapılan zulüm vicdanına ağır geldiği için. İsrail'in yıkım araçlarının altında can veren Raşel Kori ile aynı yaşta, ömrünün baharındaydı. Sözün tükendiği bu noktada, barış umudunu canlı tutmak ve barışa yönelik gayretimizi artırmak zorundayız. Dünyanın adil, cesur ve hakkaniyetli liderlere, hiç olmadığı kadar bugün ihtiyacı var. Barışa inanan cesur insanlar güçlerini birleştirdiğinde, girilen şiddet sarmalını kıracağımıza, barış ve huzurlu bir düzeni, bu güç birliği ile elde edeceğimize inanıyorum."
Emine Erdoğan, savaşın her kesimi etkilediğini ancak özellikle kadınların orantısız bir şekilde zarar gördüğünü ifade etti.
Savaşın derin etkilerinin yaşandığı ortamlarda, kadınların barış için önemli sözler söyleyeceklerine dikkat çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Evini yangında kaybeden, sevdiklerinin acısını yüreğinde hisseden, köklerini bırakmak zorunda kalan kadınlar, barışın değerini en iyi bilenlerdir. 24 yıl önce alınan küresel bir kararla, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı kararı ile kadınların, barış süreçlerine katılımı güvence altına alınmıştı. Ancak maalesef, toplumların inşasında temel bir rol oynayan kadınlar, arabuluculuk ve barış süreçlerine yeterince dahil edilmiyor. Araştırmalar, kadınların katılımıyla uzlaşma olasılığının arttığını ve barışın daha kalıcı hale geldiğini gösteriyor. Kadınların farklı gruplarla işbirliği yapma yeteneği ve sosyal duyarlılıkları, barış süreçlerinin başarısını artırıyor. Unutmamalıyız ki, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış, herkesin dahil olduğu bir süreçten doğar. Toplumun temel ve dönüştürücü bir parçası olan kadınların dışlanmasıyla barış sürecinin başarılı olması beklenemez. Bu nedenle, diplomasiyi vurgularken, kadınların karar alma süreçlerinde önemli bir rol oynadığından emin olmalıyız."
Erdoğan, savaş yorgunu bir çağda, kadınların bakış açısıyla tesis edilecek barışın daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve adil olacağına içtenlikle inandığını vurguladı.
Filistin, Ukrayna, Suriye ve Yemen gibi barış hedefiyle öne çıkan hareketlerin kadınlardan güç aldığına işaret eden Erdoğan, şu sözlere yer verdi:
"Lider eşleri olarak, bizlere ve tüm karar alıcı kadınlara büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı'nın eşi Olena Zelenska hanımefendi ile birlikte, Ukraynalı yaklaşık 1500 savaş mağduru çocuğu ve refakatçilerini ülkemizde ağırlıyoruz. Aralarında bugün bizimle olan Kırım Tatarı çocuklar da bulunuyor; onlar, şarkılarıyla sevginin ve umudun tek bir dil olduğunu bizlere yeniden hatırlatacaklar. Benzer şekilde, Gazze'den tedavi için getirdiğimiz savaş mağduru çocukları da ülkemizde misafir ediyoruz. İnsanlığın zulme bükülen belini, mazlumlar arasında ayrım yapmadan doğrultabileceğimize inancımız tamdır."
Emine Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere, hak ve adaletin tecellisi için adım atan tüm ülkelere minnettarlığını ifade etti.
Geçen kasım ayında, 20 lider eşi ve ülke temsilcisiyle "Filistin için Tek Yürek Zirvesi" kapsamında aynı amaçla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, "Davetime icabet ederek gelen, mazlumların haklı davası için güçlü bir duruş sergileyen kız kardeşlerime, buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Sözlerime son vermeden, başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere, bu kıymetli organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyor, oturumumuza katılımlarınız için hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum. Savaşların, yerini kapsayıcı bir barış düzenine bıraktığı, her şeyden önemlisi, çocukların ölüme terk edilmediği, adil bir dünya diliyorum." dedi.
Oturumda, aktivist Tevekkül Karman, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkan Yardımcısı ve Türkiye'den Sorumlu Bölge Müdürü Ivana Zivkovic, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı'nın Kadın, Barış ve Güvenlik Özel Temsilcisi Bineta Diop, Bulgaristan Cumhurbaşkanı eşi Desislava Radeva ve Sırbistan Cumhurbaşkanı eşi Tamara Vucic de katılımcılara hitap etti.
Emine Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Türkiye'nin misafir ettiği savaş mağduru Ukraynalı ve Kırım Tatarı çocuklardan oluşan folklor topluluğunun dans gösterisi izlendi. Emine Erdoğan ve lider eşleri daha sonra, "Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi" ve Afrika standını da ziyaret etti.
Emine Erdoğan ve lider eşleri, folklor gösterisi sunan Ukraynalı ve Kırım Tatarı çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra program sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emine Erdoğan, "Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış, herkesin eşit katılımını sağlayan bir süreçten doğar. Kadınlar, toplumun temel ve değiştirici bir parçasıdır ve onların dahil edilmediği bir barış sürecinin başarılı olması beklenemez." şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, Nest Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nun Kadın, Barış ve Güvenlik Oturumu'nda lider eşleri ve katılımcılara seslendi.
Antalya'nın kadim tarihine, doğasına ve kültürüne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Emine Erdoğan, forumun bu yılki ana temasının "kriz dönemlerinde diplomasiyi öne çıkarmak" olduğunu hatırlattı.
Dünya olarak günümüzde, tek başına üstesinden gelinemeyecek kadar büyük krizlerle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Dünya genelinde insanlığı bir arada tutan değerlerin ve kurumların temelleri, yakın tarihte hiç bu kadar sarsılmamıştı. Ne yazık ki, bu buluşmayı huzurlu bir barış ortamında değil; tam tersine, savaşın karanlık gölgesi altında gerçekleştiriyoruz. Savaşlar ve çatışmalar, adeta adım adım ilerleyen bir yangın gibi dünyamızı sarmaya devam ediyor. Yanan evlerimiz, ailelerimiz, ortak değerlerimiz. Kutuplaşma ve ırkçılığın arttığı, tahammülsüzlüğün ve tamahkarlığın nefreti körüklediği bir çağda, barışı ve düzeni korumak git gide daha da zorlaşıyor. Adil ve güçlü bir iradenin, diplomasiyle çözebileceği ihtilaflar, hızla sıcak çatışmalara dönüşüyor."
Erdoğan, Suriye, Irak, Yemen, Sudan, Filistin ve daha birçok çatışma bölgesinden aynı acı feryatların yükseldiğini ifade etti.
Masum canların yaşayabilmek için terk ettiği evlerinin, sığındıkları yerlerde zalimce katledildiğine dikkat çeken Erdoğan, şiddetin her türlüsüyle örselenen çocukların minik yüreklerinde tamiri mümkün olmayan yaralar açıldığını belirtti.
"Dünyanın adil, cesur ve hakkaniyetli liderlere hiç olmadığı kadar ihtiyacı var" diyen Emine Erdoğan, tüm vicdanlı insanların "hemen ateşkes, hemen barış" diye haykırdığına işaret etti. Şu sözlerle devam etti:
"Artık öyle bir noktadayız ki, söylenebilecek tüm sözleri tükettik. Söylenebilecek son sözü, 6 yaşındaki Filistinli kız çocuğu Hind Recep, çapraz ateş altındayken yaptığı yardım çağrısında söyledi. 'Lütfen beni kurtarın' demişti. Ne onu ne ailesini ne de canı pahasına ona yardıma giden sağlık ekiplerini kurtarabildik. Soykırımın bir parçası olma ihtimali, insanca var olma onuruna fazla gelen Erın Bruşnel, söylenebilecek son sözleri haykırarak hayata veda etti. 'Bu soykırıma ortak olmayacağım' dedi, yapılan zulüm vicdanına ağır geldiği için. İsrail'in yıkım araçlarının altında can veren Raşel Kori ile aynı yaşta, ömrünün baharındaydı. Sözün tükendiği bu noktada, barış umudunu canlı tutmak ve barışa yönelik gayretimizi artırmak zorundayız. Dünyanın adil, cesur ve hakkaniyetli liderlere, hiç olmadığı kadar bugün ihtiyacı var. Barışa inanan cesur insanlar güçlerini birleştirdiğinde, girilen şiddet sarmalını kıracağımıza, barış ve huzurlu bir düzeni, bu güç birliği ile elde edeceğimize inanıyorum."
Emine Erdoğan, savaşın her kesimi etkilediğini ancak özellikle kadınların orantısız bir şekilde zarar gördüğünü ifade etti.
Savaşın derin etkilerinin yaşandığı ortamlarda, kadınların barış için önemli sözler söyleyeceklerine dikkat çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Evini yangında kaybeden, sevdiklerinin acısını yüreğinde hisseden, köklerini bırakmak zorunda kalan kadınlar, barışın değerini en iyi bilenlerdir. 24 yıl önce alınan küresel bir kararla, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı kararı ile kadınların, barış süreçlerine katılımı güvence altına alınmıştı. Ancak maalesef, toplumların inşasında temel bir rol oynayan kadınlar, arabuluculuk ve barış süreçlerine yeterince dahil edilmiyor. Araştırmalar, kadınların katılımıyla uzlaşma olasılığının arttığını ve barışın daha kalıcı hale geldiğini gösteriyor. Kadınların farklı gruplarla işbirliği yapma yeteneği ve sosyal duyarlılıkları, barış süreçlerinin başarısını artırıyor. Unutmamalıyız ki, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış, herkesin dahil olduğu bir süreçten doğar. Toplumun temel ve dönüştürücü bir parçası olan kadınların dışlanmasıyla barış sürecinin başarılı olması beklenemez. Bu nedenle, diplomasiyi vurgularken, kadınların karar alma süreçlerinde önemli bir rol oynadığından emin olmalıyız."
Erdoğan, savaş yorgunu bir çağda, kadınların bakış açısıyla tesis edilecek barışın daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve adil olacağına içtenlikle inandığını vurguladı.
Filistin, Ukrayna, Suriye ve Yemen gibi barış hedefiyle öne çıkan hareketlerin kadınlardan güç aldığına işaret eden Erdoğan, şu sözlere yer verdi:
"Lider eşleri olarak, bizlere ve tüm karar alıcı kadınlara büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu bağlamda, Ukrayna Devlet Başkanı'nın eşi Olena Zelenska hanımefendi ile birlikte, Ukraynalı yaklaşık 1500 savaş mağduru çocuğu ve refakatçilerini ülkemizde ağırlıyoruz. Aralarında bugün bizimle olan Kırım Tatarı çocuklar da bulunuyor; onlar, şarkılarıyla sevginin ve umudun tek bir dil olduğunu bizlere yeniden hatırlatacaklar. Benzer şekilde, Gazze'den tedavi için getirdiğimiz savaş mağduru çocukları da ülkemizde misafir ediyoruz. İnsanlığın zulme bükülen belini, mazlumlar arasında ayrım yapmadan doğrultabileceğimize inancımız tamdır."
Emine Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere, hak ve adaletin tecellisi için adım atan tüm ülkelere minnettarlığını ifade etti.
Geçen kasım ayında, 20 lider eşi ve ülke temsilcisiyle "Filistin için Tek Yürek Zirvesi" kapsamında aynı amaçla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, "Davetime icabet ederek gelen, mazlumların haklı davası için güçlü bir duruş sergileyen kız kardeşlerime, buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Sözlerime son vermeden, başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere, bu kıymetli organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyor, oturumumuza katılımlarınız için hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum. Savaşların, yerini kapsayıcı bir barış düzenine bıraktığı, her şeyden önemlisi, çocukların ölüme terk edilmediği, adil bir dünya diliyorum." dedi.
Oturumda, aktivist Tevekkül Karman, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkan Yardımcısı ve Türkiye'den Sorumlu Bölge Müdürü Ivana Zivkovic, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı'nın Kadın, Barış ve Güvenlik Özel Temsilcisi Bineta Diop, Bulgaristan Cumhurbaşkanı eşi Desislava Radeva ve Sırbistan Cumhurbaşkanı eşi Tamara Vucic de katılımcılara hitap etti.
Emine Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Türkiye'nin misafir ettiği savaş mağduru Ukraynalı ve Kırım Tatarı çocuklardan oluşan folklor topluluğunun dans gösterisi izlendi. Emine Erdoğan ve lider eşleri daha sonra, "Kurşun Geçirmez Düşler: Gazzeli Çocuk Ressamlar Sergisi" ve Afrika standını da ziyaret etti.
Emine Erdoğan ve lider eşleri, folklor gösterisi sunan Ukraynalı ve Kırım Tatarı çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra program sona erdi.
Kaynak: AA
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
MasterChef Arabaşı çorbası tarifi: Arabaşı çorbası nasıl yapılır?
Ergin Ataman: Üç günlük hazırlıkla mükemmel basketbol oynadık
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Başkan Tugay’dan iklim krizi çıkışı: Amerikalı petrol şirketlerini kınıyorum
Son Girilen Haberler
Başkan Tugay: Eğitim emekçilerinin yanında olacağız
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve NE-DER tarafından düzenlenen Nitelikli Eğitim Çalıştayı’nda, eğitimde reform çağrısı yapıldı.
MSB’den açıklama: Suriye ve Irak’ta 7 terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde 6 PKK/YPG mensubunun, Irak'ın kuzeyindeki Metina bölgesinde ise 1 PKK'lı teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Bergama’ya Tarihi Kentler Birliği’nden iki ödül
Bergama Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği Ödüllerinde iki proje ile ödül kazandı