Her Kurban Bayramında, fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile yüzlerce insan hastanelerin kapısını çalıyor
Haber Giriş Tarihi: 27.06.2023 08:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Kurban Bayramı’nda sağlıklı ve yeterli beslenmede dikkat edilmesi gerekenler neler? Kurban kesiminden hemen sonra et tüketimi doğru mu? Aile bireylerinin bir araya geldiği, birbirinden lezzetli geleneksel yemekler eşliğinde hasret giderildiği bayramda, yemeklerin doğru şekilde tüketildiği zaman sadece ruhumuza değil bedenimize de iyi geleceğini biliyor musunuz? Uzman Diyetisyen Deniz Zünbülcan tüm bu sorularımıza yanıt verdi.
Ne yazık ki her yıl fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile bayram gününde hastanelerin kapısını çalan birçok kişinin olduğunu kaydeden Zünbülcan, “Kurban etinin hemen tüketilmesi doğru değildir. 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekmektedir. Çünkü rigor motris denilen ölüm katılığı dediğimiz bir durum vardır ve fark etmesek de kesilen hayvandaki hücreler bir süre daha canlıdır. Bu etin bekletilmeden tüketimi sindirim zorluğu başta olmak üzere bazı sağlık problemlerine neden olabilir” dedi.
KONTROLLÜ ET TÜKETİMİNE DİKKAT ÇEKTİ
“Kurban bayramını sağlıkla geçirmek için öncelikle kontrollü et tüketimi çok önemli” diyen Zünbülcan, “Bunun yanı sıra yeterli ve dengeli beslenmek için bu bayramda her ne kadar et tüketimi artsa da sebze ya da kurubaklagil yemeklerinin de sofrada bulunmasına dikkat edilmeli ve mutlaka salataya da yer verilmelidir. Yine gün içinde meyve tüketimleri ile ihtiyaçların karşılanması hem yeterli ve dengeli beslenmek için hem de tatlı isteklerini azaltmak için oldukça önemlidir. Eğer ki karbonhidrat kaynaklarının fark etmeden artacağı bir tüketim olacaksa ekmek tüketimlerinin de sınırlandırılmasında fayda vardır. Tabii ki yağlı hamur işleri yerine tercihimiz her zaman doğru undan yapılmış bir ekmek ancak fazla bir tüketim olacağı belliyse en azından ekmeklerden alınan karbonhidrat kısıtlanabilir” bilgisini paylaştı.
ÖLÜM KATILIĞI DEDİĞİMİZ…
“Kurban kesiminden hemen sonra et tüketimi doğru mudur?” sorusunu da yanıtlayan Zünbülcan, “Kurban etinin hemen tüketilmesi doğru değildir. 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekmektedir. Çünkü rigor motris denilen ölüm katılığı dediğimiz bir durum vardır ve fark etmesek de kesilen hayvandaki hücreler bir süre daha canlıdır. Bu etin bekletilmeden tüketimi sindirim zorluğu başta olmak üzere bazı sağlık problemlerine neden olabilir” sözlerine dikkat çekti.
Eti ne zaman, hangi şartlarda tüketmek gerektiğini de yanıtlayan Deniz Zünbülcan, şunları ekledi: “Kurban etinin 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekiyor ve etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirmelik parçalara ayrılarak 0-2 C’de 3-5 gün, eksi iki derecede buzdolabında bir kaç hafta, eksi 18 derecede 3-6 ay saklanabilir. Donmuş etleri çözdürürken etler soğuk suyun altında veya buzdolabında çözdürülmelidir. Mikrobiyolojik tehlikeleri önlemek adına çözdürülen etlerin tekrar dondurulmasına dikkat edilmelidir.”
GÜN SONUNDA HASTANELERİN KAPISINI ÇALIYORLAR
Yapılan en büyük hatayı ve bu hataların hangi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini dile getiren Uzman Diyetisyen Zünbülcan, “Ne yazık ki her yıl fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile bayram gününde hastanelerin kapısını çalan birçok kişiyi duyuyoruz. Yapılan en büyük hatalardan biri gün içinde öğünleri atlamak ve tüketilen öğünde oldukça fazla tüketim sağlamak olabilir. Böyle bir durumda vücut sindirim anlamında zorlanmaktadır. Gidilen misafirliklerle beraber de üst üste yenilenen tabaklar bu durumu destekler ve gün sonunda kişi en çok rastladığımız sindirim sistemi sorunları ve tansiyon problemi ile karşı karşıya kalabilir” dedi.
ZÜNBÜLCAN’DAN TAVSİYELER…
“Okuyucularımıza bu süreçte vereceğiniz tavsiyeleri de aktarabilir misiniz?” sorusuna Zünbülcan, şu cevabı verdi: “Leziz tatlarla donatılan bayram sofralarında et tüketimi olacaksa doygunluğu kontrol etmek için mutlaka yemeğe önce çorba ile başlanmalıdır ve yemeğe salata da eşlik etmelidir. Ağır et yemeklerini daha çok öğle yemeklerinde, akşam yemeklerinde ise sebze ve kurubaklagil gibi hafif, posa içeriği yüksek seçenekleri tercih etmeye çalışmalılar. Kırmızı et yağlı bir besin grubudur. Yağlarından ayrılmış halinde bile yağ bulunur. Bu nedenle bol yağda kavurmak, kızartmak özellikle total kolesterol ve LDL kolesterolü yüksek olan kişiler için riskli olabilir.”
PEKİ, YA TATLI?
Tatlı tüketimine de değinen Zünbülcan, sütlü tatlılara dikkat çekerek “Bayramda et tüketimi göz önünde olsa da geleneksel olarak bayram tatlılarımızda oldukça meşhur. Ağır bir ana yemek yediklerini düşünüyorlarsa tatlıdan uzak durmakta fayda var ancak ‘yine de yemek istiyorum’ diyorsalar tercihleri sütlü tatlılardan olmalı ve diğer karbonhidrat kaynaklarını yönetebiliyor olmaları çok önemli. Sağlığı korumak için veya kaçamakları telafi etmek için hiç fark etmez bayramda mutlaka hareket etmeliler. Ağır sporlar yapmasalar bile en azından günlük 10 bin adımı tamamlamaya ve pasif kalmamaya dikkat etmemeliler. Son olarak vücutlarına yardımcı olmak için su ihtiyaçlarını ihmal etmemeliler ve günlük mutlaka 2-2,5 litre su içmeliler” ifadelerini kullandı.
ALTIN DEĞERİNDEKİ O MENÜ
Kurban Bayramı süresince önerebileceği menüleri de paylaşan Zünbülcan son olarak, “Güne mutlaka yumurta içeren doygun bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Bu kahvaltıda olabildiğince yeşillik ve çiğ sebzeye de yer verilmelidir. Eğer ki yapılan kahvaltı geç bir kahvaltı ise gün içinde taze meyve ve kuruyemişlerden oluşan ara öğüne yer verilebilir. Ve ardından da akşam yemeğine geçilebilir. Bu öğünde illa et yenilmek isteniyorsa mümkünse bu kurban eti değil daha önceden kasaptan alınan bir etten yapılan yemek olmalıdır. Bu yemeye bol salata, 1 kase yoğurt ve tercihe göre doygun bir ekmek de eşlik edebilir. Kişi eğer ki erken kahvaltı yaptıysa yine mutlaka yumurta içeren aynı doygun kahvaltıyı yapmalıdır. Bu sefer öğlen öğününde yine önceden alınmış et ile yapılan yemeye yer verebilir. Akşam yemeği ile arasında ara öğününe yer verip akşam menüsünde de sebze veya kurubaklagil yemeyi yanında yine bol salata ve 1 kase yoğurt tüketerek günü sağlıkla tamamlayabilir. Bu noktada öğün sayıları ve içerikleri tabii ki kişinin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterecektir. Ancak bu kişiler için genel bir tablo olabilir” açıklamasını yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Her Kurban Bayramında, fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile yüzlerce insan hastanelerin kapısını çalıyor
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Kurban Bayramı’nda sağlıklı ve yeterli beslenmede dikkat edilmesi gerekenler neler? Kurban kesiminden hemen sonra et tüketimi doğru mu? Aile bireylerinin bir araya geldiği, birbirinden lezzetli geleneksel yemekler eşliğinde hasret giderildiği bayramda, yemeklerin doğru şekilde tüketildiği zaman sadece ruhumuza değil bedenimize de iyi geleceğini biliyor musunuz? Uzman Diyetisyen Deniz Zünbülcan tüm bu sorularımıza yanıt verdi.
Ne yazık ki her yıl fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile bayram gününde hastanelerin kapısını çalan birçok kişinin olduğunu kaydeden Zünbülcan, “Kurban etinin hemen tüketilmesi doğru değildir. 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekmektedir. Çünkü rigor motris denilen ölüm katılığı dediğimiz bir durum vardır ve fark etmesek de kesilen hayvandaki hücreler bir süre daha canlıdır. Bu etin bekletilmeden tüketimi sindirim zorluğu başta olmak üzere bazı sağlık problemlerine neden olabilir” dedi.
KONTROLLÜ ET TÜKETİMİNE DİKKAT ÇEKTİ
“Kurban bayramını sağlıkla geçirmek için öncelikle kontrollü et tüketimi çok önemli” diyen Zünbülcan, “Bunun yanı sıra yeterli ve dengeli beslenmek için bu bayramda her ne kadar et tüketimi artsa da sebze ya da kurubaklagil yemeklerinin de sofrada bulunmasına dikkat edilmeli ve mutlaka salataya da yer verilmelidir. Yine gün içinde meyve tüketimleri ile ihtiyaçların karşılanması hem yeterli ve dengeli beslenmek için hem de tatlı isteklerini azaltmak için oldukça önemlidir. Eğer ki karbonhidrat kaynaklarının fark etmeden artacağı bir tüketim olacaksa ekmek tüketimlerinin de sınırlandırılmasında fayda vardır. Tabii ki yağlı hamur işleri yerine tercihimiz her zaman doğru undan yapılmış bir ekmek ancak fazla bir tüketim olacağı belliyse en azından ekmeklerden alınan karbonhidrat kısıtlanabilir” bilgisini paylaştı.
ÖLÜM KATILIĞI DEDİĞİMİZ…
“Kurban kesiminden hemen sonra et tüketimi doğru mudur?” sorusunu da yanıtlayan Zünbülcan, “Kurban etinin hemen tüketilmesi doğru değildir. 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekmektedir. Çünkü rigor motris denilen ölüm katılığı dediğimiz bir durum vardır ve fark etmesek de kesilen hayvandaki hücreler bir süre daha canlıdır. Bu etin bekletilmeden tüketimi sindirim zorluğu başta olmak üzere bazı sağlık problemlerine neden olabilir” sözlerine dikkat çekti.
Eti ne zaman, hangi şartlarda tüketmek gerektiğini de yanıtlayan Deniz Zünbülcan, şunları ekledi: “Kurban etinin 24-48 saat bekledikten sonra tüketilmesi gerekiyor ve etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirmelik parçalara ayrılarak 0-2 C’de 3-5 gün, eksi iki derecede buzdolabında bir kaç hafta, eksi 18 derecede 3-6 ay saklanabilir. Donmuş etleri çözdürürken etler soğuk suyun altında veya buzdolabında çözdürülmelidir. Mikrobiyolojik tehlikeleri önlemek adına çözdürülen etlerin tekrar dondurulmasına dikkat edilmelidir.”
GÜN SONUNDA HASTANELERİN KAPISINI ÇALIYORLAR
Yapılan en büyük hatayı ve bu hataların hangi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini dile getiren Uzman Diyetisyen Zünbülcan, “Ne yazık ki her yıl fazla et tüketimi ve buna eşlik eden hamur işi, tatlı, şekerleme tüketiminin artışı ile bayram gününde hastanelerin kapısını çalan birçok kişiyi duyuyoruz. Yapılan en büyük hatalardan biri gün içinde öğünleri atlamak ve tüketilen öğünde oldukça fazla tüketim sağlamak olabilir. Böyle bir durumda vücut sindirim anlamında zorlanmaktadır. Gidilen misafirliklerle beraber de üst üste yenilenen tabaklar bu durumu destekler ve gün sonunda kişi en çok rastladığımız sindirim sistemi sorunları ve tansiyon problemi ile karşı karşıya kalabilir” dedi.
ZÜNBÜLCAN’DAN TAVSİYELER…
“Okuyucularımıza bu süreçte vereceğiniz tavsiyeleri de aktarabilir misiniz?” sorusuna Zünbülcan, şu cevabı verdi: “Leziz tatlarla donatılan bayram sofralarında et tüketimi olacaksa doygunluğu kontrol etmek için mutlaka yemeğe önce çorba ile başlanmalıdır ve yemeğe salata da eşlik etmelidir. Ağır et yemeklerini daha çok öğle yemeklerinde, akşam yemeklerinde ise sebze ve kurubaklagil gibi hafif, posa içeriği yüksek seçenekleri tercih etmeye çalışmalılar. Kırmızı et yağlı bir besin grubudur. Yağlarından ayrılmış halinde bile yağ bulunur. Bu nedenle bol yağda kavurmak, kızartmak özellikle total kolesterol ve LDL kolesterolü yüksek olan kişiler için riskli olabilir.”
PEKİ, YA TATLI?
Tatlı tüketimine de değinen Zünbülcan, sütlü tatlılara dikkat çekerek “Bayramda et tüketimi göz önünde olsa da geleneksel olarak bayram tatlılarımızda oldukça meşhur. Ağır bir ana yemek yediklerini düşünüyorlarsa tatlıdan uzak durmakta fayda var ancak ‘yine de yemek istiyorum’ diyorsalar tercihleri sütlü tatlılardan olmalı ve diğer karbonhidrat kaynaklarını yönetebiliyor olmaları çok önemli. Sağlığı korumak için veya kaçamakları telafi etmek için hiç fark etmez bayramda mutlaka hareket etmeliler. Ağır sporlar yapmasalar bile en azından günlük 10 bin adımı tamamlamaya ve pasif kalmamaya dikkat etmemeliler. Son olarak vücutlarına yardımcı olmak için su ihtiyaçlarını ihmal etmemeliler ve günlük mutlaka 2-2,5 litre su içmeliler” ifadelerini kullandı.
ALTIN DEĞERİNDEKİ O MENÜ
Kurban Bayramı süresince önerebileceği menüleri de paylaşan Zünbülcan son olarak, “Güne mutlaka yumurta içeren doygun bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Bu kahvaltıda olabildiğince yeşillik ve çiğ sebzeye de yer verilmelidir. Eğer ki yapılan kahvaltı geç bir kahvaltı ise gün içinde taze meyve ve kuruyemişlerden oluşan ara öğüne yer verilebilir. Ve ardından da akşam yemeğine geçilebilir. Bu öğünde illa et yenilmek isteniyorsa mümkünse bu kurban eti değil daha önceden kasaptan alınan bir etten yapılan yemek olmalıdır. Bu yemeye bol salata, 1 kase yoğurt ve tercihe göre doygun bir ekmek de eşlik edebilir. Kişi eğer ki erken kahvaltı yaptıysa yine mutlaka yumurta içeren aynı doygun kahvaltıyı yapmalıdır. Bu sefer öğlen öğününde yine önceden alınmış et ile yapılan yemeye yer verebilir. Akşam yemeği ile arasında ara öğününe yer verip akşam menüsünde de sebze veya kurubaklagil yemeyi yanında yine bol salata ve 1 kase yoğurt tüketerek günü sağlıkla tamamlayabilir. Bu noktada öğün sayıları ve içerikleri tabii ki kişinin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterecektir. Ancak bu kişiler için genel bir tablo olabilir” açıklamasını yaptı.
Eski Milletvekili intihara teşebbüs etti
Kadın ve çocuklar mağdur ediliyor
Pandemi sonrası artan risk: Online kumar ve bahis bağımlılığı
Karşıyaka basketbolda yaprak dökümü
Sendikadan Tugay’a demokratik çağrı
Batan şirketlerin acı faturası vatandaşa kesiliyor
Narlıdere Belediyesi'nde KKTC ile kardeşlik bağları güçlendi
Torbalı’da kadın-erkek eşitliği için imza
İzmir Şehir Hastanesi 2024'te 147 donörden kök hücre bağışı topladı
Narlıdere şiddetsiz yarınlar için toplandı
Son Girilen Haberler
Taksim’de alkollü kadın ortalığı birbirine kattı: Eşinin yüzünü yaraladı, sokaktakilere saldırdı
İstanbul Taksim’de alkol aldıkları sırada eşinin yüzünü yaralayan ABD’li bir kadın, ardından sokağa çıkarak oradan geçenlere saldırdı.
Altay, evinde yok
Altay, TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta bu sezon iç sahada henüz galibiyet yüzü göremedi.
Konak'ta ödüller sahiplerini buldu
Konak Belediyesi ve Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından bu yıl 14.’sü gerçekleştirilen "101. Yılda Atatürk’ün Çocukları Atatürk’ü Anlatıyor" konulu kompozisyon yarışmasının ödül töreninde konuşan Başkan Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Tüm öğrencilerimiz, Atatürk devrimlerinin savunucuları ve aydınlık Türkiye’nin ışıkları olacak. Bizler de, sizin sayenizde geleceğe daha umutlu, heyecanlı ve inançlı bir şekilde bakacağız” şeklinde konuştu