Gazeteciler, siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başladığına değinilerek, ortak bir basın açıklamasında bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 27.11.2024 15:54
Haber Güncellenme Tarihi: 27.11.2024 15:57
Kaynak:
BÜLTEN
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen ve Türkiye Gazeteciler Sendikası ortak bir basın açıklamasında bulundu. Yapılan, “Gazeteciler sesleniyor: Artık yeter! Siyasetçiler bizi canımızla ve işimizle tehdit etmesin!” başlıklı açıklamada, gazetecilerin siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başladığına değinilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Kamuoyunun yakından takip ettiği her olayda gazeteciler, haber kaynaklarından aldıkları bilgiyi evrensel gazetecilik ilkeleri çerçevesinde doğrulayıp, değerlendirip, haber, yorum veya analiz olarak okurlarına sunarlar. Tüm dünyada geçerli olan bu süreç maalesef Türkiye’de son zamanlarda otosansürle yani gazetecinin bilgi aktarırken kendisini sansürlemesiyle sonuçlanıyor. Bunun sonucunda da kamuoyunun doğru bilgiye erişimi engelleniyor, toplumun kendi kararlarını özgürce oluşturabileceği bilgilerden uzak kalmasına neden oluyor.
Medyada otosansürün temel nedeni gerek yargı ve kanunlar eliyle gerekse yasa yapıcılar ya da siyasetçiler tarafından sürdürülen baskılardır. Maalesef ülkemizde gazetecilik özgürce hareket edebileceği alandan alınıp sınırları siyasi güç sahiplerince çizilen dar bir alanda hapis tutulmaya çalışılmaktadır. Bu sınırları zorlayan her gazeteci asılsız suçlamalarla, karalama ya da tehditlerle karşılaşmaktadır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başta Halk TV olmak üzere eleştirel yayınlarıyla öne çıkan basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere yönelttiği son suçlamalar ve tehditler de bizim için bu kapsamdadır. Bizler, Sayın Bahçeli’nin söylemleri sonucunda gazetecilere yönelen şiddet nedeniyle defalarca protesto gösterisi, tepki açıklaması, dayanışma eylemi düzenlemiş basın meslek örgütleri üyeleriyiz. Neredeyse her hafta tekrarlanan bu tehditler artık boyutunu aşmış, çok tehlikeli bir hale gelmiştir. Gazeteciler siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başlamışlardır.
MHP’den yapılan açıklamada Bahçeli’nin gazetecilere yönelik sözlerinin tehdit olmadığı savunulmuş ama “İşini hakkıyla yapan tüm basın mensuplarının yanındayız” denilerek işimizi hakkıyla yapıp yapmadığımıza MHP’nin karar verebileceği de savunulmuştur.
Meslektaşlarımızda bunca endişe ve kaygı varken, o sözlerin tehdit olup olmadığına, bağımsız cumhuriyet savcılarının karar vermesi gerektiği ortadadır. Gazetecinin başarısını da siyasetçiler değil okuru ve izleyicisi tespit ve takdir eder.
Meslektaşlarımızın başına gelebilecek en küçük olumsuzluğun sorumlusu, siyaset deneyimlerine rağmen tehlikeli üslubu gazetecilere yöneltmekten vazgeçmeyenlerdir.
Başta Halk TV olmak üzere, tehditlere maruz kalan tüm yayın kuruluşları ve gazeteciler de milyonlarca okur ve izleyici tarafından yakından takip edilmektedir. Kamuoyunun sağlıklı ve özgür kanaat oluşturabilmesine katkı sunan, yaygın bilgi trafiği içinde alternatif görüşlere yer veren, doğru bilgiyi ve buna dayanan analiz ve yorumu izleyicisine/okuruna ulaştıran basın yayın kuruluşlarının ve gazetecilerin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gazeteciler, siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başladığına değinilerek, ortak bir basın açıklamasında bulundu.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen ve Türkiye Gazeteciler Sendikası ortak bir basın açıklamasında bulundu. Yapılan, “Gazeteciler sesleniyor: Artık yeter! Siyasetçiler bizi canımızla ve işimizle tehdit etmesin!” başlıklı açıklamada, gazetecilerin siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başladığına değinilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Kamuoyunun yakından takip ettiği her olayda gazeteciler, haber kaynaklarından aldıkları bilgiyi evrensel gazetecilik ilkeleri çerçevesinde doğrulayıp, değerlendirip, haber, yorum veya analiz olarak okurlarına sunarlar. Tüm dünyada geçerli olan bu süreç maalesef Türkiye’de son zamanlarda otosansürle yani gazetecinin bilgi aktarırken kendisini sansürlemesiyle sonuçlanıyor. Bunun sonucunda da kamuoyunun doğru bilgiye erişimi engelleniyor, toplumun kendi kararlarını özgürce oluşturabileceği bilgilerden uzak kalmasına neden oluyor.
Medyada otosansürün temel nedeni gerek yargı ve kanunlar eliyle gerekse yasa yapıcılar ya da siyasetçiler tarafından sürdürülen baskılardır. Maalesef ülkemizde gazetecilik özgürce hareket edebileceği alandan alınıp sınırları siyasi güç sahiplerince çizilen dar bir alanda hapis tutulmaya çalışılmaktadır. Bu sınırları zorlayan her gazeteci asılsız suçlamalarla, karalama ya da tehditlerle karşılaşmaktadır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başta Halk TV olmak üzere eleştirel yayınlarıyla öne çıkan basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere yönelttiği son suçlamalar ve tehditler de bizim için bu kapsamdadır. Bizler, Sayın Bahçeli’nin söylemleri sonucunda gazetecilere yönelen şiddet nedeniyle defalarca protesto gösterisi, tepki açıklaması, dayanışma eylemi düzenlemiş basın meslek örgütleri üyeleriyiz. Neredeyse her hafta tekrarlanan bu tehditler artık boyutunu aşmış, çok tehlikeli bir hale gelmiştir. Gazeteciler siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başlamışlardır.
MHP’den yapılan açıklamada Bahçeli’nin gazetecilere yönelik sözlerinin tehdit olmadığı savunulmuş ama “İşini hakkıyla yapan tüm basın mensuplarının yanındayız” denilerek işimizi hakkıyla yapıp yapmadığımıza MHP’nin karar verebileceği de savunulmuştur.
Meslektaşlarımızda bunca endişe ve kaygı varken, o sözlerin tehdit olup olmadığına, bağımsız cumhuriyet savcılarının karar vermesi gerektiği ortadadır. Gazetecinin başarısını da siyasetçiler değil okuru ve izleyicisi tespit ve takdir eder.
Meslektaşlarımızın başına gelebilecek en küçük olumsuzluğun sorumlusu, siyaset deneyimlerine rağmen tehlikeli üslubu gazetecilere yöneltmekten vazgeçmeyenlerdir.
Başta Halk TV olmak üzere, tehditlere maruz kalan tüm yayın kuruluşları ve gazeteciler de milyonlarca okur ve izleyici tarafından yakından takip edilmektedir. Kamuoyunun sağlıklı ve özgür kanaat oluşturabilmesine katkı sunan, yaygın bilgi trafiği içinde alternatif görüşlere yer veren, doğru bilgiyi ve buna dayanan analiz ve yorumu izleyicisine/okuruna ulaştıran basın yayın kuruluşlarının ve gazetecilerin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
Kaynak: BÜLTEN
Cumhurbaşkanı Erdoğan uyarmıştı: RTÜK’ten Arka Sokaklar’a ceza
Eski Milletvekili intihara teşebbüs etti
Kadın ve çocuklar mağdur ediliyor
Karşıyaka basketbolda yaprak dökümü
Pandemi sonrası artan risk: Online kumar ve bahis bağımlılığı
Batan şirketlerin acı faturası vatandaşa kesiliyor
İzmir Bayraklı'da işçi grevinin ucu vatandaşa dokundu
İZSU Genel Müdürü Erdoğan: 9 Milyarlık anlaşma için bakanlıktan onay bekliyoruz
DİSK Genel İş İzmir Şube’lerinden gözaltılara sert tepki
KKTC'den Başkan Erman Uzun'a ziyaret
Son Girilen Haberler
Kar fırtınası 2 can aldı
Güney Kore'yi vuran kar fırtınasında 2 kişi hayatını kaybetti.
Meclis Araştırma Komisyonu bebek ölümleri için toplandı
Yenidoğan çetesi davası devam ederken bebek ölümlerinin tüm yönleriyle araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu toplandı
AK Partili Başkan Saygılı’dan ‘otopark’ eleştirisi
AK Parti Foça 8. Olağan Kongresi’nde konuşan İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "İlla otopark konuşacaksak belediyeyi bir adet otopark gelirlerine muhtaç hale nasıl getirdiniz onu konuşalım" dedi.