“Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi!”
“Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi!”
Saldırının Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olduğunu belirten Dr. Ferit Belder, Türkiye’nin ise İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisinde olduğunun altını çizdi
Haber Giriş Tarihi: 11.10.2023 06:05
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın işgal altındaki Gazze Şeridi’nden başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt verdi. Hamas ile İsrail arasındaki çatışmalar tüm şiddetiyle devam ederken, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ferit Belder gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Saldırının yöntemi ve ölçeği bakımından önceki çatışmalardan farklı bir yerden konumlandığını belirten Belder, bunun İsrail-Filistin ilişkilerine, Filistin hareketine, İsrail iç siyaseti ve toplumsal düşünüşüne ciddi etkileri olacağını vurguladı. Saldırının Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olduğunu dile getiren Belder, Türkiye’nin İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisinde olduğunun altını çizdi. Belder ayrıca, “Bu saldırı İsrail nazarında aynı zamanda ve her şeyden önce, bir güvenlik zafiyeti durumudur ve hükümet bundan birinci ölçüde sorumlu tutulacaktır. Saldırının ilk anından beri ulusal birlik mesajları verilse de saldırıların büyüklüğü ve şiddetin niteliği Netanyahu’yu doğal bir lider haline getirmiyor” vurgusu yaptı.
BİR SIZMA EYLEMİ
-İsrail ve Filistin’de neler yaşanıyor? Orta Doğu için kabus senaryosu mu?
Hamas 7 Ekim günü kapsamlı roket saldırısına ek olarak İsrail’in Gazze sınırına yakın başta Sderot olmak üzere pek çok yerleşim birimine eş zamanlı sürpriz bir sızma saldırısı gerçekleştirerek asker, polis ve çoğunluğu sivillerden oluşan ve şu an itibariyle sayısı 700’ü aşan insanı ölümü, 2000’den fazla insanın yaralanması ve 100’den fazla insanın rehine olarak Gazze’ye götürülmesiyle sonuçlanan bir eylem gerçekleştirdi. İsrail’in savunmasız yakalandığı bu saldırı, yöntemi ve ölçeği bakımından taşıdığı farklılardan dolayı daha önceki çatışmalardan ayrı bir yerde konumlanmıştır. İsrail’in hali hazırda savaş durumuna geçmesi ve Gazze’ye hava harekatı başlatması da (şu dakika itibariyle henüz bir kara harekatı gerçekleşmedi) bir çatışma sürecinin başladığını göstermektedir.
-Hamas, İsrail sınırını nasıl aşabildi? “Demir Kubbe Sistemi” çalışmadı mı?
Demir Kubbe Sistemi, Gazze’den gönderilen roketlerin havada imhasını amaçlamaktadır. 2021 yılındaki çatışmalarda Hamas roketlerinin hem menzil hem de Demir Kubbe’yi aşma yönünde ilerleme kaydettiği zaten görülmüştü. Ancak 7 Ekim saldırıları Gazze’den ateşlenen roketlerin yanı sıra ve onu da önceleyen bir şekilde bir sızma eylemi olarak gerçekleşmiştir. Hamas’ın gerçekleştirdiği sızma eylemi Hamas militanlarının paramotorlar aracılığıyla paraşüt kullanarak Gazze’yi çevreleyen İsrail yerleşim birimlerine eş zamanlı yaptıkları baskın şeklinde cereyan etmiştir. Bu eyleme ana karakterini veren de sızma eylemi ve İsrail tarafında yaşanan büyük ölçekli insan kaybı olmuştur.
HER ŞEYDEN ÖNCE GÜVENLİK ZAAFİYETİ
-”Aksa Tufanı”nın sonuçları ne olur? Yeni bir İsrail-Filistin savaşının habercisi mi?
Bu eylemin İsrail-Filistin ilişkilerine, Filistin hareketine, İsrail iç siyaseti ve toplumsal düşünüşüne ciddi etkileri olacaktır. İsrail’in hem Gazze’ye yönelik askerî harekâtında hem de Batı Şeria’daki Filistinliler ile ilişkilerinde Filistinliler aleyhine bir sertlik olacağı söylenebilir. Bu ise Filistinli sivil can kayıplarının yükseleceği bir durumu ortaya çıkaracaktır. Hali hazırda tarihinin en sağcı iktidarına sahip İsrail’in güvenlikçi politikalarının siyasal sistemi belirli bir süre etkisi altına alacağa benziyor. Ancak bu durum yargı düzenlemeleri sürecinde kitlesel protestolarla karşı karşıya kalan Netanyahu’nun elini rahatlatan bir şey olarak da görülmemeli. Zira, bu saldırı İsrail nazarında aynı zamanda ve her şeyden önce, bir güvenlik zaafiyeti durumudur ve hükümet bundan birinci ölçüde sorumlu tutulacaktır. Saldırının ilk anından beri ulusal birlik mesajları verilse de saldırıların büyüklüğü ve şiddetin niteliği Netanyahu’yu doğal bir lider haline getirmiyor. Filistinliler açısından da bu durum Hamas’ın (ve bu saldırılarda onu destekleyen İslami Cihad’ın) Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olarak görmek mümkündür. Bunu mevcut teritoryel koşullarda ne kadar başarabilirler, bunu göreceğiz.
-Filistin direnişinin bu karşı saldırısı direnişte yeni bir döneme işaret ediyor denebilir mi?
Hamas’ın merkeze oturmak istediği bir Filistin hareketi var şu anda. Bu konuda liderliğini ve kendi askeri mücadele stratejisini ne ölçüde kitleselleştirebilecek bunu şu anda anlamak zor. Ama bir süre Filistin-İsrail ilişkilerinin merkezinde 7 Ekim saldırıları olacaktır diyebiliriz.
TÜRKİYE DENGELİ ARAYIŞ İÇİNDE
-Türkiye yönetimi İsrail ile zaman zaman arayı açsa da ilişkilerini tamamen sonlandırmamıştı. Bugün yaşananlara yönelik pozisyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye süreç başladığından itibaren itidal çağrısı yaparak peşin bir pozisyon almamaya çalıştı. Her iki tarafa şiddeti tırmandırmanın önüne geçmesi çağrısı yaparak Filistin meselesinde Türkiye’nin geleneksel duruşu olan ‘iki devletli çözüme’ bağlılığını vurguladı. Saldırıyı Hamas’ın başlatmış olması, sivillerin hedef alınması ve son süreçte Türkiye-İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilme süreci dikkate alındığında Türkiye’den sürpriz bir çıkış gelmediği söylenebilir şu ana kadar. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği ve çapını artırarak devam edeceği operasyonunun insani boyutu ve Hamas ve İslami Cihad’ın elinde tuttuğu özellikle sivil rehinelerin geleceği gibi konular Türkiye’nin söylemini etkileyecek unsurlar olacaktır. Ancak Türkiye, İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisindedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Saldırının Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olduğunu belirten Dr. Ferit Belder, Türkiye’nin ise İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisinde olduğunun altını çizdi
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın işgal altındaki Gazze Şeridi’nden başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt verdi. Hamas ile İsrail arasındaki çatışmalar tüm şiddetiyle devam ederken, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ferit Belder gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Saldırının yöntemi ve ölçeği bakımından önceki çatışmalardan farklı bir yerden konumlandığını belirten Belder, bunun İsrail-Filistin ilişkilerine, Filistin hareketine, İsrail iç siyaseti ve toplumsal düşünüşüne ciddi etkileri olacağını vurguladı. Saldırının Hamas’ın Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olduğunu dile getiren Belder, Türkiye’nin İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisinde olduğunun altını çizdi. Belder ayrıca, “Bu saldırı İsrail nazarında aynı zamanda ve her şeyden önce, bir güvenlik zafiyeti durumudur ve hükümet bundan birinci ölçüde sorumlu tutulacaktır. Saldırının ilk anından beri ulusal birlik mesajları verilse de saldırıların büyüklüğü ve şiddetin niteliği Netanyahu’yu doğal bir lider haline getirmiyor” vurgusu yaptı.
BİR SIZMA EYLEMİ
-İsrail ve Filistin’de neler yaşanıyor? Orta Doğu için kabus senaryosu mu?
Hamas 7 Ekim günü kapsamlı roket saldırısına ek olarak İsrail’in Gazze sınırına yakın başta Sderot olmak üzere pek çok yerleşim birimine eş zamanlı sürpriz bir sızma saldırısı gerçekleştirerek asker, polis ve çoğunluğu sivillerden oluşan ve şu an itibariyle sayısı 700’ü aşan insanı ölümü, 2000’den fazla insanın yaralanması ve 100’den fazla insanın rehine olarak Gazze’ye götürülmesiyle sonuçlanan bir eylem gerçekleştirdi. İsrail’in savunmasız yakalandığı bu saldırı, yöntemi ve ölçeği bakımından taşıdığı farklılardan dolayı daha önceki çatışmalardan ayrı bir yerde konumlanmıştır. İsrail’in hali hazırda savaş durumuna geçmesi ve Gazze’ye hava harekatı başlatması da (şu dakika itibariyle henüz bir kara harekatı gerçekleşmedi) bir çatışma sürecinin başladığını göstermektedir.
-Hamas, İsrail sınırını nasıl aşabildi? “Demir Kubbe Sistemi” çalışmadı mı?
Demir Kubbe Sistemi, Gazze’den gönderilen roketlerin havada imhasını amaçlamaktadır. 2021 yılındaki çatışmalarda Hamas roketlerinin hem menzil hem de Demir Kubbe’yi aşma yönünde ilerleme kaydettiği zaten görülmüştü. Ancak 7 Ekim saldırıları Gazze’den ateşlenen roketlerin yanı sıra ve onu da önceleyen bir şekilde bir sızma eylemi olarak gerçekleşmiştir. Hamas’ın gerçekleştirdiği sızma eylemi Hamas militanlarının paramotorlar aracılığıyla paraşüt kullanarak Gazze’yi çevreleyen İsrail yerleşim birimlerine eş zamanlı yaptıkları baskın şeklinde cereyan etmiştir. Bu eyleme ana karakterini veren de sızma eylemi ve İsrail tarafında yaşanan büyük ölçekli insan kaybı olmuştur.
HER ŞEYDEN ÖNCE GÜVENLİK ZAAFİYETİ
-”Aksa Tufanı”nın sonuçları ne olur? Yeni bir İsrail-Filistin savaşının habercisi mi?
Bu eylemin İsrail-Filistin ilişkilerine, Filistin hareketine, İsrail iç siyaseti ve toplumsal düşünüşüne ciddi etkileri olacaktır. İsrail’in hem Gazze’ye yönelik askerî harekâtında hem de Batı Şeria’daki Filistinliler ile ilişkilerinde Filistinliler aleyhine bir sertlik olacağı söylenebilir. Bu ise Filistinli sivil can kayıplarının yükseleceği bir durumu ortaya çıkaracaktır. Hali hazırda tarihinin en sağcı iktidarına sahip İsrail’in güvenlikçi politikalarının siyasal sistemi belirli bir süre etkisi altına alacağa benziyor. Ancak bu durum yargı düzenlemeleri sürecinde kitlesel protestolarla karşı karşıya kalan Netanyahu’nun elini rahatlatan bir şey olarak da görülmemeli. Zira, bu saldırı İsrail nazarında aynı zamanda ve her şeyden önce, bir güvenlik zaafiyeti durumudur ve hükümet bundan birinci ölçüde sorumlu tutulacaktır. Saldırının ilk anından beri ulusal birlik mesajları verilse de saldırıların büyüklüğü ve şiddetin niteliği Netanyahu’yu doğal bir lider haline getirmiyor. Filistinliler açısından da bu durum Hamas’ın (ve bu saldırılarda onu destekleyen İslami Cihad’ın) Filistin hareketinin merkezine oturma hamlesi olarak görmek mümkündür. Bunu mevcut teritoryel koşullarda ne kadar başarabilirler, bunu göreceğiz.
-Filistin direnişinin bu karşı saldırısı direnişte yeni bir döneme işaret ediyor denebilir mi?
Hamas’ın merkeze oturmak istediği bir Filistin hareketi var şu anda. Bu konuda liderliğini ve kendi askeri mücadele stratejisini ne ölçüde kitleselleştirebilecek bunu şu anda anlamak zor. Ama bir süre Filistin-İsrail ilişkilerinin merkezinde 7 Ekim saldırıları olacaktır diyebiliriz.
TÜRKİYE DENGELİ ARAYIŞ İÇİNDE
-Türkiye yönetimi İsrail ile zaman zaman arayı açsa da ilişkilerini tamamen sonlandırmamıştı. Bugün yaşananlara yönelik pozisyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye süreç başladığından itibaren itidal çağrısı yaparak peşin bir pozisyon almamaya çalıştı. Her iki tarafa şiddeti tırmandırmanın önüne geçmesi çağrısı yaparak Filistin meselesinde Türkiye’nin geleneksel duruşu olan ‘iki devletli çözüme’ bağlılığını vurguladı. Saldırıyı Hamas’ın başlatmış olması, sivillerin hedef alınması ve son süreçte Türkiye-İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilme süreci dikkate alındığında Türkiye’den sürpriz bir çıkış gelmediği söylenebilir şu ana kadar. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği ve çapını artırarak devam edeceği operasyonunun insani boyutu ve Hamas ve İslami Cihad’ın elinde tuttuğu özellikle sivil rehinelerin geleceği gibi konular Türkiye’nin söylemini etkileyecek unsurlar olacaktır. Ancak Türkiye, İsrail-Filistin meselesinde daha önceki yıllardan farklı olarak dengeli bir arayış içerisindedir.
İzmir elektrik kesintisi: 31 Ekim 2024 İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Cezalar ve sınırlamalar gelmezse silahsız kimse kalmayacak
İzmir'de toplu taşımaya zam: İşte yeni bilet fiyatı
‘Türkiye Kart’ ücreti belli oldu!
Asgari ücret zammı yüzde 25’i geçmez
İzmir haber: Konak’ta boş binada yangın
İzmir'de emniyet ve jandarmaya 988 yeni araç teslim edildi
Buca Metrosu’nda tarihi gelişme: Tünel açma makineleri ışığı gördü
Çiğli’de arka arkaya iki Kent Lokantası kapılarını açıyor
İzmir’de bugün hava nasıl olacak? 31 Ekim İzmir günlük hava durumu
Son Girilen Haberler
TBMM'de gergin anlar!
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda DEM Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ile komisyon başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş arasında 'bilinmeyen dil' tartışması yaşandı
MasterChef Ördek Pastilla tarifi: Ördek Pastilla nasıl yapılır?
MasterChef'te bugün yapılan Ördek Pastilla merak konusu oldu. Biz de sizler için haberimizde berliner tarifine yer verdik. Peki, Ördek Pastilla nasıl yapılır? İşte MasterChef Ördek Pastilla tarifi...
Serdar Saatçı'nın sağlık durumu nasıl?
Trabzonspor Serdar Saatçı'nın sağlık durumuyla ilgili açıklama yaptı