Hemşireler uyudu: İkiz bebeklerden biri hayatını kaybetti
Hemşireler uyudu: İkiz bebeklerden biri hayatını kaybetti
Diyarbakır'da özel bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım bölümünde hemşirelerin uyuması ve ihmali sonucu ikiz bebeklerden birinin hayatını kaybetti
Haber Giriş Tarihi: 06.11.2024 10:51
Haber Güncellenme Tarihi: 06.11.2024 10:53
Kaynak:
İHA
24 Ağustos 2021 tarihinde K.A., erken doğum nedeniyle özel bir hastaneye başvurdu. Burada dünyaya gelen ikiz bebekler yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze alındı. İkizlerden erkek bebek E.A.A., 5 Ekim 2021’de hayatını kaybetti. Hastane, E.A.A.’nın ölümünü ailesine doğal ölüm olarak bildirdi. Ancak 14 Ekim’de baba E.A., kızını ziyaret etmek için hastaneye gittiğinde, burada çalışan bir hasta bakıcısı, çocuğunun ölümünün doğal bir sebepten değil, hemşirelerin ihmali nedeniyle gerçekleştiğini ve bu ihmalleri kayda aldığını söyledi. Baba E.A., bu açıklama üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunarak, avukatına da vekalet verdi. Ölümün sebebinin tam olarak belirlenmesi için 18 Ekim’de otopsi işlemi gerçekleştirildi ve dosya, ölümün nedeniyle ilgili inceleme yapmak üzere Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi. 8. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yapılan mütalaa dün tamamlandı. Kararın mahkeme tarafından verilmesinin uygun görüldüğü belirtildi.
Doğal ölüm değil, ihmal var
Avukat Muhammet Tanrıkulu, müvekkilinin eşinin yıllar boyunca hamile kalmak için uğraştığını, en son tüp bebek tedavisi ile uzun süre sonra gebelik gerçekleştiğini söyledi. 24 Ağustos 2021 tarihinde erken doğumun ardından iki bebeğin kuvöze alındığını söyledi. Kuvözdeyken kız bebeğin durumunun daha kötü, erkek bebeğin daha canlı olduğunu aktaran Tanrıkulu şöyle konuştu;
“4 Ekim tarihinde müvekkil aranıyor, ‘Çocuğunuz şu anda krize girdi, can çekişiyor' şeklinde bilgi veriliyor. 5 Ekim tarihinde de vefat ediyor. Müvekkilimiz kız çocuğunun vefat ettiğini zannediyor, halbuki oğlu olduğunu öğreniyor. Doğal ölüm olarak kendisine bilgi verildiği için defnediyorlar. Kız çocuğu hala hastanede kalmaya devam ediyor. 14 Ekim'de kızını ziyaret etmeye gittiği zaman hastane çıkışında bir hasta bakıcı kendisinin arabasına gelip köşede görüşmek istediğini söylüyor. Müvekkilim araçtan inip görüştüğünde ‘Senin oğlun doğal ölüm şeklinde vefat etmedi, orada hemşireler uyuyorlardı. Senin çocuğun kusmuğunda boğularak vefat etti' şeklinde bilgi veriyor. Bunun ardından müvekkilim savcılığa başvurdu, ertesi gün biz de vekaletnameyi alarak dosyayı takibe başladık. Mezar açıldı, ayın 18'inde otopsi işlemi gerçekleştirildi. Dosyamız Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi ölüm sebebinin tespit edilebilmesi açısından. O arada da söz konusu sorumlu hemşireler ve doktorlar da ifadeye çağrıldı. Hemşirelerden 3 tanesi ve doktorlar ölümün doğal ölüm olduğunu söylemesine rağmen başka bir hemşire gelerek yoğun bakım ünitesinde iki tane hemşirenin uyuduğunu gördüğünü, bunun ardından yoğun bakım ünitesine baktığında bebeğin morarmış bir halde olduğunu gördüğünü ve hemşireleri uyandırdığını, yapılan müdahalelere rağmen bebeğin kurtarılamadığını beyan etti”
2 doktor soruşturmaya dahil edildi
“Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti”
Tanrıkulu bu olay üzerine savcılığın dosyayı daha da ilerlettiğini belirterek, “Yalnız değişen bir kanun maddesi sebebiyle özel hastane hekimleri açısından da artık Sağlık Bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiğinden dosyamız önce Sağlık Bakanlığına gitti. Bakanlık, 3 tane hemşire hakkında soruşturma izni vermesine rağmen sorumlu 2 tane doktor hakkında soruşturma izni vermedi. Biz de bunun ardından Ankara Bölge Daire Mahkemesine itirazda bulunduk. Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek, sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti. Şu anda dosyamız 2024 Mayıs ayından beri adli tıpta beklemektedir. Müvekkilimizi uyaran hasta bakıcı, daha sonradan müvekkilimize söz konusu olayla ilgili uzun süredir görüntü kaydı aldığını belirtti ve görüntüleri müvekkilimize verdi. Söz konusu görüntülerde yoğun bakım ünitesinde hemşirelerin uyuduğu, 'Tiktok' çekerek dans ettiği, tek kuvözde 3 bebeğin bulunduğu, bebeklerin kanlı şekilde kuvözlerde bekletildiği, satürasyon seviyelerinin 90 yerine 70'e düşürüldüğü, bu şekilde daha geç alarm vererek hemşireleri rahatsız etmemesinin sağlandığı, uyarıları vermesine rağmen uyumaya devam edildiği görüntülerde anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hastane 18 hemşire eksik çalışıyor
İtirazı yaparken hemşire sayısı konusuna da değindiklerini dile getiren Tanrıkulu şöyle konuştu;
“20 Temmuz 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yoğun bakım ünitelerine ilişkin tebliğde bebek kuvözleri açısından her iki kuvöze bir hemşire düşmesi gerektiği söylenmektedir. Bizim olayımızda söz konusu hastanede 45 kuvöz olduğunu bilmekteyiz. Verilen ifadelerde de sadece iki tane hemşirenin orada bulunduğu söyleniyor. Hastane burada yaklaşık 18 hemşire eksik çalıştırmakta. Aynı zamanda kuvözlerin içerisinde 2-3 bebek koyarak, 45 sayısının bile üstüne çıktığı görülmektedir”
“Savcılık dosyasında hastane evrakları getirildikten sonra doktorların epikriz raporunda müvekkilimizin bebeğinin zaten hareket etmediği, tepişiz olduğu, bu sebeple doğal ölüm gerçekleştirildiği yazılmış. Yalnız, elimizdeki videolarda müvekkilimizin vefat eden bebeğinin vefattan bir gün önce hareketli olduğu zaten kanıtlandı. Vefat ettikten sonra nefesi durarak vefat ettiği söylenmesine rağmen röntgen çekilmiş. Bu röntgeni de alıp dosyamıza sunduk. Anladığımız kadarıyla hastane yönetimi ve doktorlar toplu halde bu tür ölümleri gizlemek için her türlü çabayı sarf etmişler. Otopsi ön raporunda bebeğin vefatından sonra batın yıkaması yapıldığı gözlemlenmiş, bu durum adli tıp raporunda anlaşılacak. Bu kadar yılın ardından oğlunu bekleyen, ikiz çocukları için ikiz bebek arabası alan, her eşyası iki kere alınan müvekkilimizin acısı katlanarak büyümüştür”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Diyarbakır'da özel bir hastanenin yenidoğan yoğun bakım bölümünde hemşirelerin uyuması ve ihmali sonucu ikiz bebeklerden birinin hayatını kaybetti
24 Ağustos 2021 tarihinde K.A., erken doğum nedeniyle özel bir hastaneye başvurdu. Burada dünyaya gelen ikiz bebekler yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze alındı. İkizlerden erkek bebek E.A.A., 5 Ekim 2021’de hayatını kaybetti. Hastane, E.A.A.’nın ölümünü ailesine doğal ölüm olarak bildirdi. Ancak 14 Ekim’de baba E.A., kızını ziyaret etmek için hastaneye gittiğinde, burada çalışan bir hasta bakıcısı, çocuğunun ölümünün doğal bir sebepten değil, hemşirelerin ihmali nedeniyle gerçekleştiğini ve bu ihmalleri kayda aldığını söyledi. Baba E.A., bu açıklama üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunarak, avukatına da vekalet verdi. Ölümün sebebinin tam olarak belirlenmesi için 18 Ekim’de otopsi işlemi gerçekleştirildi ve dosya, ölümün nedeniyle ilgili inceleme yapmak üzere Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi. 8. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yapılan mütalaa dün tamamlandı. Kararın mahkeme tarafından verilmesinin uygun görüldüğü belirtildi.
Doğal ölüm değil, ihmal var
Avukat Muhammet Tanrıkulu, müvekkilinin eşinin yıllar boyunca hamile kalmak için uğraştığını, en son tüp bebek tedavisi ile uzun süre sonra gebelik gerçekleştiğini söyledi. 24 Ağustos 2021 tarihinde erken doğumun ardından iki bebeğin kuvöze alındığını söyledi. Kuvözdeyken kız bebeğin durumunun daha kötü, erkek bebeğin daha canlı olduğunu aktaran Tanrıkulu şöyle konuştu;
“4 Ekim tarihinde müvekkil aranıyor, ‘Çocuğunuz şu anda krize girdi, can çekişiyor' şeklinde bilgi veriliyor. 5 Ekim tarihinde de vefat ediyor. Müvekkilimiz kız çocuğunun vefat ettiğini zannediyor, halbuki oğlu olduğunu öğreniyor. Doğal ölüm olarak kendisine bilgi verildiği için defnediyorlar. Kız çocuğu hala hastanede kalmaya devam ediyor. 14 Ekim'de kızını ziyaret etmeye gittiği zaman hastane çıkışında bir hasta bakıcı kendisinin arabasına gelip köşede görüşmek istediğini söylüyor. Müvekkilim araçtan inip görüştüğünde ‘Senin oğlun doğal ölüm şeklinde vefat etmedi, orada hemşireler uyuyorlardı. Senin çocuğun kusmuğunda boğularak vefat etti' şeklinde bilgi veriyor. Bunun ardından müvekkilim savcılığa başvurdu, ertesi gün biz de vekaletnameyi alarak dosyayı takibe başladık. Mezar açıldı, ayın 18'inde otopsi işlemi gerçekleştirildi. Dosyamız Adana, İstanbul ve Diyarbakır Adli Tıp Birimlerine gönderildi ölüm sebebinin tespit edilebilmesi açısından. O arada da söz konusu sorumlu hemşireler ve doktorlar da ifadeye çağrıldı. Hemşirelerden 3 tanesi ve doktorlar ölümün doğal ölüm olduğunu söylemesine rağmen başka bir hemşire gelerek yoğun bakım ünitesinde iki tane hemşirenin uyuduğunu gördüğünü, bunun ardından yoğun bakım ünitesine baktığında bebeğin morarmış bir halde olduğunu gördüğünü ve hemşireleri uyandırdığını, yapılan müdahalelere rağmen bebeğin kurtarılamadığını beyan etti”
2 doktor soruşturmaya dahil edildi
“Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti”
Tanrıkulu bu olay üzerine savcılığın dosyayı daha da ilerlettiğini belirterek, “Yalnız değişen bir kanun maddesi sebebiyle özel hastane hekimleri açısından da artık Sağlık Bakanlığından soruşturma izni alınması gerektiğinden dosyamız önce Sağlık Bakanlığına gitti. Bakanlık, 3 tane hemşire hakkında soruşturma izni vermesine rağmen sorumlu 2 tane doktor hakkında soruşturma izni vermedi. Biz de bunun ardından Ankara Bölge Daire Mahkemesine itirazda bulunduk. Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı kabul ederek, sorumlu 2 doktoru da soruşturmaya dahil etti. Şu anda dosyamız 2024 Mayıs ayından beri adli tıpta beklemektedir. Müvekkilimizi uyaran hasta bakıcı, daha sonradan müvekkilimize söz konusu olayla ilgili uzun süredir görüntü kaydı aldığını belirtti ve görüntüleri müvekkilimize verdi. Söz konusu görüntülerde yoğun bakım ünitesinde hemşirelerin uyuduğu, 'Tiktok' çekerek dans ettiği, tek kuvözde 3 bebeğin bulunduğu, bebeklerin kanlı şekilde kuvözlerde bekletildiği, satürasyon seviyelerinin 90 yerine 70'e düşürüldüğü, bu şekilde daha geç alarm vererek hemşireleri rahatsız etmemesinin sağlandığı, uyarıları vermesine rağmen uyumaya devam edildiği görüntülerde anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hastane 18 hemşire eksik çalışıyor
İtirazı yaparken hemşire sayısı konusuna da değindiklerini dile getiren Tanrıkulu şöyle konuştu;
“20 Temmuz 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yoğun bakım ünitelerine ilişkin tebliğde bebek kuvözleri açısından her iki kuvöze bir hemşire düşmesi gerektiği söylenmektedir. Bizim olayımızda söz konusu hastanede 45 kuvöz olduğunu bilmekteyiz. Verilen ifadelerde de sadece iki tane hemşirenin orada bulunduğu söyleniyor. Hastane burada yaklaşık 18 hemşire eksik çalıştırmakta. Aynı zamanda kuvözlerin içerisinde 2-3 bebek koyarak, 45 sayısının bile üstüne çıktığı görülmektedir”
“Savcılık dosyasında hastane evrakları getirildikten sonra doktorların epikriz raporunda müvekkilimizin bebeğinin zaten hareket etmediği, tepişiz olduğu, bu sebeple doğal ölüm gerçekleştirildiği yazılmış. Yalnız, elimizdeki videolarda müvekkilimizin vefat eden bebeğinin vefattan bir gün önce hareketli olduğu zaten kanıtlandı. Vefat ettikten sonra nefesi durarak vefat ettiği söylenmesine rağmen röntgen çekilmiş. Bu röntgeni de alıp dosyamıza sunduk. Anladığımız kadarıyla hastane yönetimi ve doktorlar toplu halde bu tür ölümleri gizlemek için her türlü çabayı sarf etmişler. Otopsi ön raporunda bebeğin vefatından sonra batın yıkaması yapıldığı gözlemlenmiş, bu durum adli tıp raporunda anlaşılacak. Bu kadar yılın ardından oğlunu bekleyen, ikiz çocukları için ikiz bebek arabası alan, her eşyası iki kere alınan müvekkilimizin acısı katlanarak büyümüştür”
Kaynak: İHA
Buca Belediyesinde gündem Kızılçullu
Karabağlar’da kentsel dönüşüm soruldu… Menemen örnek gösterildi
İzmir Çiğli'de kimya fabrikasında yangın!
Rize’de heyelan: Karadeniz Sahil Yolu trafiğe kapatıldı
Karşıyaka'da basketbolcular grev hazırlığında
İzmir haber: Feribot iskeleye çarptı
NEET Gençler İzmir Araştırma Raporu tanıtıldı
Bayraklı meclisinde rozetleri bırakma çağrısı ve kayyum gerilimi
Esnaf arasında satış yapamama rekoru: 17 gündür siftah yok
İzmir’de feribot ücretlerine zam geldi
Son Girilen Haberler
Gaziantep'te dehşet: Kaçırılan lise öğrencisi inşaattan aşağı atıldı
Gaziantep'te 17 yaşındaki Dilan Bayır, okul çıkışında 4 kişi tarafından zorla araca bindirilip inşaata götürülüp, üçüncü kattan atıldı. Genç kızın hayati tehlikesi sürüyor.
İzmir haber: Torbalı'da kaza
İzmir'in Torbalı ilçesinde gerçekleşen trafik kazasında bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi ise yaralandı
Atatürk’ün Cumhuriyet’e Giden Yolu Ege Üniversitesi’nde anlatıldı
Ege Üniversitesi (EÜ) Cumhuriyet ve Atatürk Günleri çerçevesinde Ege Meslek Yüksekokulu, "Cumhuriyet'e Giden Yol ve Atatürk" başlıklı bir konferans gerçekleştirdi.