Hüseyin Alan: Raporları gönderdik, cevap bile alamadık
Hüseyin Alan: Raporları gönderdik, cevap bile alamadık
Türkiye'de yıl içerisinde deprem, su baskını ve heyelan gibi birden fazla doğal afet yaşanıyor. Bu konuda hiçbir tedbir alınmadığını söyleyen (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, "Bizimkiler sadece beton atmanın peşinde" dedi
Haber Giriş Tarihi: 09.04.2023 15:04
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER
Türkiye 6 Şubat'ta Kahramanmaş'ta meydana gelen iki büyük depremlerle adeta kabusa uyanmıştı. Tarihin en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen o günlerin ardından, alınmayan tedbirlerle acı gerçekler bir kez daha gözler önüne serildi. 56 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremlerin ardından, Türkiye'nin afet konusunda yeterli önlemleri almadığı sorusu birkez daha gündeme geldi. Deprem konusu başta olmak üzere farklı afet türleri konusunda kurultaylar düzenleyerek, uyarılarda bulunduklarını ifade eden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Başkanı Hüseyin Alan, "Biz kozmik afetleri dışarıda bırakarak, jeoloji başta olmak üzere biyolojik ve klimatolojik kökenli doğal afetlerden önce alınması gereken önlemleri, düzenlediğimiz kurultayda görüş, öneri ve makaleler sunarak ilgili yerlere ilettik ve toplumla paylaştık. Bizim burda temel amacımız ülkemizin afetlere hazırlıklı hale gelmesiydi. Malesef her zaman olduğu gibi sadece yara sarma politikasını kendine rehber edinmiş, önce risk azaltmayı hedefine koymayan, bilimsel çalışmalar yürütmeyen bir ülkede yaşıyoruz" diye konuştu.
"DOĞU ANADOLU FAYI ÜZERİNDEKİ İLLER İÇİN UYARMIŞTIK"
Ülkemizde, 2020 yılından itibaren yaklaşık 3 yıllık bir süreçte, biyolojik kökenli afetlerde 250 bin insanımızın hayatını kaybettiğini ve bundan kaynaklı 250 Milyar dolara yakın bir ekonomik kayıp yaşandığını belirten Alan, "Bizim toplum ve ilgili makamlar, risk azaltmaya yönelik hiçbir çalışma yürütmüyor. Son depremlerde malesef ki acı gerçeği gördük ve 56 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. 800 bine aşkın bina ve benzeri yapı yıkıldı veya ağır hasar gördü. O kentlerimizin toparlanması en az 10 - 15 yılı bulacak. Biz bu bölgelerin hepsine dikkat çektik, uyarılarda bulunduk. 2021 yılında Doğu Anadolu Fayı üzerinde oturan Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Bingöl illerimize ait raporlar düzenledik. İlgili tüm kuruluşlara gönderdiğimiz bu raporlardan hiç bir geri dönüş alamadık" ifadelerini kullandı.
"AFET GÜVENCEMİZİ SAĞLAMAMIZ LAZIM"
Doğal afetler yaşanmadan önce alınacak tedbirlerin daha az maliyetle karşılanabileceğini söyleyen Alan, "Bütün dünya bunu kabul ediyor. Bu konuda Birleşmiş Milletler'in de raporu var. Deprem öncesi 1 birime alınabilecek önlem, deprem sonrası 4 - 5 birime kadar çıkıyor. Yaşanılacak olan can kayıpları ve ekonomik kayıplar bunların dışında. Ülkemiz sadece depremlerde değil, sıklıkla farklı afet türleriyle karşı karşıya kalan bir coğrafyada bulunuyor. Bugün depremleri konuşuyoruz, Haziran'da sel ve taşkınlar, Ağustos'ta yangınlar, Eylül'de ise kuraklıkları konuşacağız. Bu bir döngü. Bizim bu döngüde kendimizi korumamız, afet güvencemizi sağlamamız lazım. Biz ise bu konuda hemen hemen hiçbirşey yapmıyoruz. Bizim imar planlarında, bu sel baskın alanları ve fay zonları gibi afet yaratcak unsurları işleyen bir yapı var mı? Yok. Fay zonları üzerine ev kurdurursan, dere yataklarına ev yaptırırsan can ve mal kaybının olacağını bileceksin" dedi.
"BİZİMKİLER SADECE BETON ATMANIN PEŞİNDE"
Bundan önce defalarca kez fay yasasının çıkması gerektiğini ilgili makamlara ilettiklerini fakat ne Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ne de ilgili Bakanlıkların sorumluluklarını yerine getirmediğini dile getiren Alan, "2 yıl içindeki can ve mal kaybı verileri ortaydayken, bizim bu konuda görüş ve şikayetlerimizi iletebileceğiz bir Bakanlık dahi yok. Türkiye bu konuda dipsiz kuyu gibi. Kahramanmaraş'ta deprem olalı 2 ay oluyor. Sormak lazım orada bulunan belediyelere imar planlarına açıkta olan, gözümüzle gördüğümüz aktif fay hatlarını işlemişler mi? Söyleyeyim; bence yapılmadı. Demek ki birşey yapılmıyor. Bizimkiler sadece beton atmanın peşinde. Atılan beton da üç gün sonra yıkılıyor onlarca vatandaşımıza mezar oluyor" diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye'de yıl içerisinde deprem, su baskını ve heyelan gibi birden fazla doğal afet yaşanıyor. Bu konuda hiçbir tedbir alınmadığını söyleyen (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, "Bizimkiler sadece beton atmanın peşinde" dedi
KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER
Türkiye 6 Şubat'ta Kahramanmaş'ta meydana gelen iki büyük depremlerle adeta kabusa uyanmıştı. Tarihin en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen o günlerin ardından, alınmayan tedbirlerle acı gerçekler bir kez daha gözler önüne serildi. 56 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremlerin ardından, Türkiye'nin afet konusunda yeterli önlemleri almadığı sorusu birkez daha gündeme geldi. Deprem konusu başta olmak üzere farklı afet türleri konusunda kurultaylar düzenleyerek, uyarılarda bulunduklarını ifade eden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Başkanı Hüseyin Alan, "Biz kozmik afetleri dışarıda bırakarak, jeoloji başta olmak üzere biyolojik ve klimatolojik kökenli doğal afetlerden önce alınması gereken önlemleri, düzenlediğimiz kurultayda görüş, öneri ve makaleler sunarak ilgili yerlere ilettik ve toplumla paylaştık. Bizim burda temel amacımız ülkemizin afetlere hazırlıklı hale gelmesiydi. Malesef her zaman olduğu gibi sadece yara sarma politikasını kendine rehber edinmiş, önce risk azaltmayı hedefine koymayan, bilimsel çalışmalar yürütmeyen bir ülkede yaşıyoruz" diye konuştu.
"DOĞU ANADOLU FAYI ÜZERİNDEKİ İLLER İÇİN UYARMIŞTIK"
Ülkemizde, 2020 yılından itibaren yaklaşık 3 yıllık bir süreçte, biyolojik kökenli afetlerde 250 bin insanımızın hayatını kaybettiğini ve bundan kaynaklı 250 Milyar dolara yakın bir ekonomik kayıp yaşandığını belirten Alan, "Bizim toplum ve ilgili makamlar, risk azaltmaya yönelik hiçbir çalışma yürütmüyor. Son depremlerde malesef ki acı gerçeği gördük ve 56 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. 800 bine aşkın bina ve benzeri yapı yıkıldı veya ağır hasar gördü. O kentlerimizin toparlanması en az 10 - 15 yılı bulacak. Biz bu bölgelerin hepsine dikkat çektik, uyarılarda bulunduk. 2021 yılında Doğu Anadolu Fayı üzerinde oturan Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Bingöl illerimize ait raporlar düzenledik. İlgili tüm kuruluşlara gönderdiğimiz bu raporlardan hiç bir geri dönüş alamadık" ifadelerini kullandı.
"AFET GÜVENCEMİZİ SAĞLAMAMIZ LAZIM"
Doğal afetler yaşanmadan önce alınacak tedbirlerin daha az maliyetle karşılanabileceğini söyleyen Alan, "Bütün dünya bunu kabul ediyor. Bu konuda Birleşmiş Milletler'in de raporu var. Deprem öncesi 1 birime alınabilecek önlem, deprem sonrası 4 - 5 birime kadar çıkıyor. Yaşanılacak olan can kayıpları ve ekonomik kayıplar bunların dışında. Ülkemiz sadece depremlerde değil, sıklıkla farklı afet türleriyle karşı karşıya kalan bir coğrafyada bulunuyor. Bugün depremleri konuşuyoruz, Haziran'da sel ve taşkınlar, Ağustos'ta yangınlar, Eylül'de ise kuraklıkları konuşacağız. Bu bir döngü. Bizim bu döngüde kendimizi korumamız, afet güvencemizi sağlamamız lazım. Biz ise bu konuda hemen hemen hiçbirşey yapmıyoruz. Bizim imar planlarında, bu sel baskın alanları ve fay zonları gibi afet yaratcak unsurları işleyen bir yapı var mı? Yok. Fay zonları üzerine ev kurdurursan, dere yataklarına ev yaptırırsan can ve mal kaybının olacağını bileceksin" dedi.
"BİZİMKİLER SADECE BETON ATMANIN PEŞİNDE"
Bundan önce defalarca kez fay yasasının çıkması gerektiğini ilgili makamlara ilettiklerini fakat ne Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ne de ilgili Bakanlıkların sorumluluklarını yerine getirmediğini dile getiren Alan, "2 yıl içindeki can ve mal kaybı verileri ortaydayken, bizim bu konuda görüş ve şikayetlerimizi iletebileceğiz bir Bakanlık dahi yok. Türkiye bu konuda dipsiz kuyu gibi. Kahramanmaraş'ta deprem olalı 2 ay oluyor. Sormak lazım orada bulunan belediyelere imar planlarına açıkta olan, gözümüzle gördüğümüz aktif fay hatlarını işlemişler mi? Söyleyeyim; bence yapılmadı. Demek ki birşey yapılmıyor. Bizimkiler sadece beton atmanın peşinde. Atılan beton da üç gün sonra yıkılıyor onlarca vatandaşımıza mezar oluyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Son Girilen Haberler
Bugün gökyüzü şansınızı parlatıyor: 23 Kasım günlük burç yorumları
Bugün, gökyüzünde önemli hareketlerin olduğu ve her burç için farklı fırsatların kapılarını aralayacağı bir gün olarak karşımıza çıkıyor. Bugün, içsel dengeyi bulmak ve çevremizdeki değişimlere uyum sağlamak her zamankinden daha önemli olacak. İşte 23 Kasım 2024 günlük burç yorumları
Kaf-Kaf'lı Sipahi, milli formayla parlıyor
FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu’nda parkeye çıkan A Erkek Milli Takımımızda kaptan Kenan Sipahi, Macaristan maçında 10 sayı, 6 asist ile parladı. Kaf-Kaf'ın milli gururu Sipahi sahada devleşti. Detaylar haberimizde...
Konak’ta Anne Destek Programı’nın tanıtım toplantısı başlıyor
Konak Belediyesi tarafından 3-6 yaş arası çocuğu olan annelere yönelik olarak düzenlenen Anne Destek Programı’nın tanıtım toplantısın 26 Kasım’da başlıyor