Her geçen gün gelen zamlar süt ve süt ürünlerini de etkilemesi söz konusu. Aziz Koçal bu durum için Türkiye’de süt tüketimi açığının oluşacağını söyledi
Haber Giriş Tarihi: 02.06.2023 05:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
YAREN ELMAS GÜZELKAN-ÖZEL HABER
Ülkemizde her geçen gün ürünlere zam geliyor. Geçtiğimiz günlerde et fiyatlarına gelen zamlar, süt ve süt ürünlerini de etkileyeceği konusunu gündeme taşıdı. Fiyat artışları tüketiciyi büyük bir oranda etkileyecek. Süt ve süt ürünlerine gelecek zamlarla ilgili konuşan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Türkiye’de süt tüketimi açığı olacak” dedi.
SÜTE ULAŞIM ZORLAŞACAK
Türkiye’de süt ve süt ürünlerine gelecek fiyat artışları yaşanması tüketicinin süte ulaşmasını etkileyeceği yönünden açıklamalar yapan Koçal, “Türkiye’de hayvancılığı geliştirmediğimiz sürece bu fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalacağız. Çünkü; maliyetler yüksek, bu konuda hayvan yetiştiricileri desteklenmiyor. Yeteri kadar süt ihtiyacını karşılayacak üretim yok. Çok eskilerde olduğu gibi süt tozuna ülkemizde tüketici maktul durumuna düşüyor. Bu durum tüketicinin başlıca gıdalardan biri olan süte erişimini zorlaştırıyor. Belki de ulaşım hiç mümkün olmayacak. Kırsal kesimin dışındaki tüketicilerin süte ulaşım sorunu sadece fiyatlardan dolayı bile sorun yaşanacak. Büyükşehirlerde çevre üreticilerden ya da satılan sütlerde gerçek anlamda saf süt sorunu da yaşanıyor. İçine su katımı, diğer katkı maddeleri ekleme sorunu yaşanıyor. Dolayısıyla bir tağşiş de söz konusu. Çiğ sütte yani sütün üretimi, satımı, dağıtımı belli şirketlerin üzerinde kalıyor. Onlarda istedikleri şekilde fiyatlarda oynama yapabiliyorlar” diye konuştu.
HALK SAĞLIĞI SORUNU HALİNE DÖNÜŞECEK
Süt ve süt ürünleri tüketemeyen çocuklarda kalsiyum eksikliği yaşanması halinde ve bu durumun gittikçe halk sağlığı açısından büyük bir sorun haline gelmesine ilişkin konuşan Koçal, “Biz şu an kendimizi bırakalım ve gelecek nesillerdeki çocuklarımızı düşünelim. Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesi, besin değeri yüksek gıdalar tüketmesinin yolu gittikçe kapanıyor. Kapanmasının nedenleri; yeteri kadar sağlıklı süt üretimi söz konusu değil, tüketicinin alım gücüyle birlikte yaşam kalitesinin düşmesi sonucu artık çocuklarımıza süt yerine neredeyse suya ekmek doğrayıp yedirecek sürece doğru gidiyoruz. Gidişat hiç hoş değil. Buna acil şekilde mücadele edilecek politikaların oluşturulması gerekiyor. Politikaları oluşturmakta bu konuda yetki ve bilgi sahibi olan çevreciler, meslek odaları, bilim insanları, liyakat sahibi politikacılarla ya da bürokratlarla, yetiştiricilerle bir araya gelerek halkın ucuz, kaliteli süte ulaşımının yolunun açılması gerekiyor. Şayet bu birkaç şirkete bırakılırsa rant haline dönüşür. Dolayısıyla Türkiye’de de bir süt tüketim açığı olacak. Sütü sadece içilme olarak düşünmemek gerekir. Peynirinden tutun, birçok çocuklarımızın beslenmesi için süt miktarının hammaddesi olarak işlenmiş sütü düşünürsek burada gıda açığı söz konusu olacak. Bu yaşanacak problem sadece çocuklar değil, hepimizin sağlıksız beslenmesine nedeni haline gelecek. Ucuz süt ürünlerinden elde edilmiş gıda sürümü de yaygın hale geliyor. Takip ve tağşiş ürünlerde piyasada kol geziyor. Etkili ve sürekli bir denetim olmadığından maalesef bunlarında önüne geçilemiyor. Çünkü ucuz gıdaya bir yöneliş var. Ucuz gıda da maalesef katkı maddeleri barındırıyor. Merdiven altı üretim dediğimiz gıdalarla hem çocuklarımız hem de kendimiz sağlıksız bir beslenmeye doğru gidiyoruz. Bu önümüzdeki süreçte çok ciddi bir halk sağlığı sorunu haline dönüşecek. Kısa sürede ciddi bir çözüm bulunması gerekiyor. Hayvancılığın geliştirecek politikaların oluşturulması şart. Bu da yerli üretimi güçlendirmekten geçer. Çiftçinin desteklenmesi ve meralarımızın betonlaştırılmaktan uzaklaştırılması gibi çözümler üretilebilir. Üreticiyi üretime teşvik ederken de planlı bir üretim sağlanmalı. Planlı üretimle birlikte tüketicinin alım gücüne göre fiyatlandırma yapılması gerekiyor. Akıllı bir politika Türkiye’de bu sorunu çözer” şeklinde konuştu.
TÜKETİCİ SAĞLIKLI BESLENMELİDİR
Seçim sürecinde zamlarla ilgili verilen vaatlerin yerine getirilmesini takip edeceklerini ve tüketicinin sağlıklı beslenmesi adına yapılacak politika çalışmalarını destekleyeceklerini söyleyen Koçal,” Seçim sürecinde baskılanmış olan fiyat artışları görüyoruz ki seçim sonrası jet hızıyla gidiyor. Bu zamlar beklenen bir şeydi. Bu zamlar için yapılacak şeyler; birincisi alım gücünü arttırmak, ikinci üretimi yükseltmek, dolayısıyla alım gücü iyileşince tüketici bunu harcayacak. Üretim olursa alım gücü de olursa bu döngü işler. Bunlar kendi içerisinde fiyatı da istikrarı da sağlayacaktır ama çiftçinin desteklenmesi için kaynak yok diyorlar ben buna inanmıyorum. Türkiye’de gerçekten kaynaklar var. Önemli olan bu kaynakların halkın yararına kullanmaktır. İktidar, iktidara gelirken çok vaatlerde bulundu. Dolayısıyla gerek seçim öncesi gerek seçim sürecinde gıda fiyatlarında artışında zamlara varana kadar, tüketicinin alım gücüne kadar vaatler verdi. Bu söylemlerin takipçisi olacağız. Söylemlerin gerçekleştirecek liyakatli kadroların iş başında olması ve bu söylemlerin hayata geçirilmesi içinde doğru politikalar oluşturulması gerekiyor. Acil ve ivedi olarak tüketicinin sağlıklı beslenebilmesi, ekonomik gıdaya ulaşabilmesinin önünü açılması gerekiyor. Çünkü bu şekilde gitmesi tüketici için açlık ve yoksulluk artacak. Açlık sınırıyla asgari ücret arasındaki oran sürekli açıldığı sürece gıdaya ulaşılamayacak. Evrensel tüketici haklarının ilki temel ihtiyaçların karşılanmadır. Bunun içerisinde en önemli unsurlardan bir tanesi tüketicinin sağlıklı beslenmesidir. Bunun için sağlıklı gıda gerekir. Bu hak tüketicinin hem anayasa hem de evrensel hakkıdır. Maalesef sağlıklı beslenemeyen toplumda sağlıksız nesiller yetişir bu da ülkenin geleceği için tehlikelidir” diye belirtti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Her geçen gün gelen zamlar süt ve süt ürünlerini de etkilemesi söz konusu. Aziz Koçal bu durum için Türkiye’de süt tüketimi açığının oluşacağını söyledi
YAREN ELMAS GÜZELKAN-ÖZEL HABER
Ülkemizde her geçen gün ürünlere zam geliyor. Geçtiğimiz günlerde et fiyatlarına gelen zamlar, süt ve süt ürünlerini de etkileyeceği konusunu gündeme taşıdı. Fiyat artışları tüketiciyi büyük bir oranda etkileyecek. Süt ve süt ürünlerine gelecek zamlarla ilgili konuşan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Türkiye’de süt tüketimi açığı olacak” dedi.
SÜTE ULAŞIM ZORLAŞACAK
Türkiye’de süt ve süt ürünlerine gelecek fiyat artışları yaşanması tüketicinin süte ulaşmasını etkileyeceği yönünden açıklamalar yapan Koçal, “Türkiye’de hayvancılığı geliştirmediğimiz sürece bu fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalacağız. Çünkü; maliyetler yüksek, bu konuda hayvan yetiştiricileri desteklenmiyor. Yeteri kadar süt ihtiyacını karşılayacak üretim yok. Çok eskilerde olduğu gibi süt tozuna ülkemizde tüketici maktul durumuna düşüyor. Bu durum tüketicinin başlıca gıdalardan biri olan süte erişimini zorlaştırıyor. Belki de ulaşım hiç mümkün olmayacak. Kırsal kesimin dışındaki tüketicilerin süte ulaşım sorunu sadece fiyatlardan dolayı bile sorun yaşanacak. Büyükşehirlerde çevre üreticilerden ya da satılan sütlerde gerçek anlamda saf süt sorunu da yaşanıyor. İçine su katımı, diğer katkı maddeleri ekleme sorunu yaşanıyor. Dolayısıyla bir tağşiş de söz konusu. Çiğ sütte yani sütün üretimi, satımı, dağıtımı belli şirketlerin üzerinde kalıyor. Onlarda istedikleri şekilde fiyatlarda oynama yapabiliyorlar” diye konuştu.
HALK SAĞLIĞI SORUNU HALİNE DÖNÜŞECEK
Süt ve süt ürünleri tüketemeyen çocuklarda kalsiyum eksikliği yaşanması halinde ve bu durumun gittikçe halk sağlığı açısından büyük bir sorun haline gelmesine ilişkin konuşan Koçal, “Biz şu an kendimizi bırakalım ve gelecek nesillerdeki çocuklarımızı düşünelim. Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesi, besin değeri yüksek gıdalar tüketmesinin yolu gittikçe kapanıyor. Kapanmasının nedenleri; yeteri kadar sağlıklı süt üretimi söz konusu değil, tüketicinin alım gücüyle birlikte yaşam kalitesinin düşmesi sonucu artık çocuklarımıza süt yerine neredeyse suya ekmek doğrayıp yedirecek sürece doğru gidiyoruz. Gidişat hiç hoş değil. Buna acil şekilde mücadele edilecek politikaların oluşturulması gerekiyor. Politikaları oluşturmakta bu konuda yetki ve bilgi sahibi olan çevreciler, meslek odaları, bilim insanları, liyakat sahibi politikacılarla ya da bürokratlarla, yetiştiricilerle bir araya gelerek halkın ucuz, kaliteli süte ulaşımının yolunun açılması gerekiyor. Şayet bu birkaç şirkete bırakılırsa rant haline dönüşür. Dolayısıyla Türkiye’de de bir süt tüketim açığı olacak. Sütü sadece içilme olarak düşünmemek gerekir. Peynirinden tutun, birçok çocuklarımızın beslenmesi için süt miktarının hammaddesi olarak işlenmiş sütü düşünürsek burada gıda açığı söz konusu olacak. Bu yaşanacak problem sadece çocuklar değil, hepimizin sağlıksız beslenmesine nedeni haline gelecek. Ucuz süt ürünlerinden elde edilmiş gıda sürümü de yaygın hale geliyor. Takip ve tağşiş ürünlerde piyasada kol geziyor. Etkili ve sürekli bir denetim olmadığından maalesef bunlarında önüne geçilemiyor. Çünkü ucuz gıdaya bir yöneliş var. Ucuz gıda da maalesef katkı maddeleri barındırıyor. Merdiven altı üretim dediğimiz gıdalarla hem çocuklarımız hem de kendimiz sağlıksız bir beslenmeye doğru gidiyoruz. Bu önümüzdeki süreçte çok ciddi bir halk sağlığı sorunu haline dönüşecek. Kısa sürede ciddi bir çözüm bulunması gerekiyor. Hayvancılığın geliştirecek politikaların oluşturulması şart. Bu da yerli üretimi güçlendirmekten geçer. Çiftçinin desteklenmesi ve meralarımızın betonlaştırılmaktan uzaklaştırılması gibi çözümler üretilebilir. Üreticiyi üretime teşvik ederken de planlı bir üretim sağlanmalı. Planlı üretimle birlikte tüketicinin alım gücüne göre fiyatlandırma yapılması gerekiyor. Akıllı bir politika Türkiye’de bu sorunu çözer” şeklinde konuştu.
TÜKETİCİ SAĞLIKLI BESLENMELİDİR
Seçim sürecinde zamlarla ilgili verilen vaatlerin yerine getirilmesini takip edeceklerini ve tüketicinin sağlıklı beslenmesi adına yapılacak politika çalışmalarını destekleyeceklerini söyleyen Koçal,” Seçim sürecinde baskılanmış olan fiyat artışları görüyoruz ki seçim sonrası jet hızıyla gidiyor. Bu zamlar beklenen bir şeydi. Bu zamlar için yapılacak şeyler; birincisi alım gücünü arttırmak, ikinci üretimi yükseltmek, dolayısıyla alım gücü iyileşince tüketici bunu harcayacak. Üretim olursa alım gücü de olursa bu döngü işler. Bunlar kendi içerisinde fiyatı da istikrarı da sağlayacaktır ama çiftçinin desteklenmesi için kaynak yok diyorlar ben buna inanmıyorum. Türkiye’de gerçekten kaynaklar var. Önemli olan bu kaynakların halkın yararına kullanmaktır. İktidar, iktidara gelirken çok vaatlerde bulundu. Dolayısıyla gerek seçim öncesi gerek seçim sürecinde gıda fiyatlarında artışında zamlara varana kadar, tüketicinin alım gücüne kadar vaatler verdi. Bu söylemlerin takipçisi olacağız. Söylemlerin gerçekleştirecek liyakatli kadroların iş başında olması ve bu söylemlerin hayata geçirilmesi içinde doğru politikalar oluşturulması gerekiyor. Acil ve ivedi olarak tüketicinin sağlıklı beslenebilmesi, ekonomik gıdaya ulaşabilmesinin önünü açılması gerekiyor. Çünkü bu şekilde gitmesi tüketici için açlık ve yoksulluk artacak. Açlık sınırıyla asgari ücret arasındaki oran sürekli açıldığı sürece gıdaya ulaşılamayacak. Evrensel tüketici haklarının ilki temel ihtiyaçların karşılanmadır. Bunun içerisinde en önemli unsurlardan bir tanesi tüketicinin sağlıklı beslenmesidir. Bunun için sağlıklı gıda gerekir. Bu hak tüketicinin hem anayasa hem de evrensel hakkıdır. Maalesef sağlıklı beslenemeyen toplumda sağlıksız nesiller yetişir bu da ülkenin geleceği için tehlikelidir” diye belirtti.
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Son Girilen Haberler
Beylikdüzü’nde fabrika yangını: Alevler 5 saattir kontrol altına alınamıyor
İstanbul Beylikdüzü’ndeki Mermerciler Sanayi Sitesi’nde yer alan plastik üretim fabrikasında çıkan yangın, yaklaşık 5 saattir kontrol altına alınamıyor.
THY’den MADKOM kararı: 38 sefer iptal edildi
Türk Hava Yolları (THY), İstanbul’da beklenen şiddetli fırtına nedeniyle seferlerin yüzde 10’unun iptal etti
MasterChef Arabaşı çorbası tarifi: Arabaşı çorbası nasıl yapılır?
MasterChef Türkiye’de yarışmacılar Arabaşı çorbasını yapmaya çalışacak. MasterChef Arabaşı çorbası nasıl yapılır? İşte Arabaşı çorbası tarifi…