Mirasçı olarak görünmediğini öğrenince tazminat davası açtı
Mirasçı olarak görünmediğini öğrenince tazminat davası açtı
İzmir'de, annesinden kalan mirası almak için tapu müdürlüğüne başvuran bir kişi, nüfus kayıtlarında annesine dair herhangi bir bilgi bulunmadığını öğrenmesinin ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı
Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 15:22
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 16:51
Kaynak:
AA
Narlıdere ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Z.K., annesi F.Ü.'yü 15 Ekim 2013'te kaybetmesinin ardından yaklaşık 9 yıl sonra, annesinden kalan mal varlığının olup olmadığını öğrenmek için Narlıdere Tapu Müdürlüğü’ne başvurdu. Ancak, kadının nüfus cüzdanında annesinin adı yazılı olmasına rağmen, nüfus müdürlüğü kayıtlarında annesine dair herhangi bir bilgi bulunmadığı ve bu nedenle Z.K.'nın mirasçı olarak görünmediği ortaya çıktı.
Mirastan kalan taşınmazın 2016 yılında iki kardeşine paylaştırıldığı ve üçüncü kişilere satıldığı bilgisini alan Z.K., yasal olarak tapu iptalinin mümkün olmadığını öğrendi. Bunun üzerine CİMER’e başvuruda bulundu.
Başvurusu sonrasında, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, geçen yıl Z.K.'nin anne bağına ilişkin kayıt düzeltme işlemi gerçekleştirdi ve Z.K.'nin annesiyle olan bağı yeniden kuruldu.
Tazminat davası açtı
Z.K., kayıtlarda yapılan hata nedeniyle miras hissesinden mahrum kaldığını belirterek, avukatı Güney Çağatay Öz aracılığıyla Hazine aleyhine tazminat davası açtı.
İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, davalı vekili, "diğer mirasçıların davacının mirasçılığını bildikleri halde hisseyi kendi adlarına tescil ettirerek kötü niyetli davrandıklarını, dava dışı kişilerin kusurlu hareketleri nedeniyle illiyet bağının kopmuş olduğunu" belirterek, devletin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini savundu.
Mahkeme, kararında Türk Medeni Kanunu'nun 38. maddesindeki "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla devletçe tazmin edilir" hükmünü dikkate alarak, mirastan kalan mal varlığının değeri olan 1 milyon 569 bin liranın yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmetti.
Avukat Öz, yaptığı açıklamada, müvekkilinin kayıtlarda "annesiz" olarak yer aldığını bilmediğini, bu durumu öğrendiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını ifade etti.
Verilen mücadele sonucunda haksızlığın ortadan kaldırıldığını belirten Öz, "Müvekkilimin mağduriyetinin giderilmiş olması bizim için çok anlamlı. Adil bir karar verildiğini düşünüyorum" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir'de, annesinden kalan mirası almak için tapu müdürlüğüne başvuran bir kişi, nüfus kayıtlarında annesine dair herhangi bir bilgi bulunmadığını öğrenmesinin ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı
Narlıdere ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Z.K., annesi F.Ü.'yü 15 Ekim 2013'te kaybetmesinin ardından yaklaşık 9 yıl sonra, annesinden kalan mal varlığının olup olmadığını öğrenmek için Narlıdere Tapu Müdürlüğü’ne başvurdu. Ancak, kadının nüfus cüzdanında annesinin adı yazılı olmasına rağmen, nüfus müdürlüğü kayıtlarında annesine dair herhangi bir bilgi bulunmadığı ve bu nedenle Z.K.'nın mirasçı olarak görünmediği ortaya çıktı.
Mirastan kalan taşınmazın 2016 yılında iki kardeşine paylaştırıldığı ve üçüncü kişilere satıldığı bilgisini alan Z.K., yasal olarak tapu iptalinin mümkün olmadığını öğrendi. Bunun üzerine CİMER’e başvuruda bulundu.
Başvurusu sonrasında, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, geçen yıl Z.K.'nin anne bağına ilişkin kayıt düzeltme işlemi gerçekleştirdi ve Z.K.'nin annesiyle olan bağı yeniden kuruldu.
Tazminat davası açtı
Z.K., kayıtlarda yapılan hata nedeniyle miras hissesinden mahrum kaldığını belirterek, avukatı Güney Çağatay Öz aracılığıyla Hazine aleyhine tazminat davası açtı.
İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, davalı vekili, "diğer mirasçıların davacının mirasçılığını bildikleri halde hisseyi kendi adlarına tescil ettirerek kötü niyetli davrandıklarını, dava dışı kişilerin kusurlu hareketleri nedeniyle illiyet bağının kopmuş olduğunu" belirterek, devletin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini savundu.
Mahkeme, kararında Türk Medeni Kanunu'nun 38. maddesindeki "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla devletçe tazmin edilir" hükmünü dikkate alarak, mirastan kalan mal varlığının değeri olan 1 milyon 569 bin liranın yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmetti.
Avukat Öz, yaptığı açıklamada, müvekkilinin kayıtlarda "annesiz" olarak yer aldığını bilmediğini, bu durumu öğrendiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını ifade etti.
Verilen mücadele sonucunda haksızlığın ortadan kaldırıldığını belirten Öz, "Müvekkilimin mağduriyetinin giderilmiş olması bizim için çok anlamlı. Adil bir karar verildiğini düşünüyorum" dedi.
Kaynak: AA
Anadolu Üniversitesi AÖF sınav giriş belgesi: Anadolu Üniversitesi AÖF sınav giriş yerleri açıklandı mı?
Yorgancılar: “Avrupa Birliği bizi oyalıyor”
Yeni trajediler İzmir’in kapısında
Apple'dan iPhone 17 Slim için şaşırtıcı: Fiziksel SIM kart yerine eSIM desteği
Bayraklı Belediyesi işçileri greve çıktı
2 milyon çiftçinin toprağı ipotekli
Aliağa Tüpraş Rafinerisi'nde patlama
Yağmurlar barajları doldurdu mu? İşte İzmir’in barajlarındaki son durumu
İzmir’de World Robot Olympiad-Wro için geri sayım başladı
Ödemiş’te asansörler denetliyor
Son Girilen Haberler
İzmir Şehir Hastanesi 2024'te 147 donörden kök hücre bağışı topladı
İzmir Şehir Hastanesi, 2024 yılında Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKKÖK) paydaşları arasında 147 bağışçıdan kök hücre toplayarak birinci sırada yer aldı
Narlıdere şiddetsiz yarınlar için toplandı
Narlıdereli kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerde buluştu
Yenidoğan çetesi duruşmasında itiraf: Fırat Sarı’ya yüzde 35 pay veriyorduk
Yenidoğan çetesi duruşmasında savunama yapan Fetin Rüştü Yıldız, “Fırat Sarı ve şirketine cirodan belli bir oran veriyorduk. Sarı’ya cirodan yüzde 35 pay veriyorduk. Ancak SGK’ya fatura ettiğimiz kısımda bu ödeme yüzde 20 şeklinde oluyor” dedi