Okul ihtiyaçları öğrencilere yükleniliyor

Danyeli, “Bakanlığın okullara ihtiyacı kadar ödenek ayırmaması nedeniyle, okulların pek çok ihtiyacı öğrencilerden alınan düzenli aidatlar, bağışlar ve okulların ticari faaliyetlerinden karşılandığı bilinmekte” dedi

Haber Giriş Tarihi: 06.08.2024 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 06.08.2024 11:40
Kaynak: BÜLTEN
Okul ihtiyaçları öğrencilere yükleniliyor

Kamu okullarında son yıllarda öğrenci kayıtları için velilerden ‘bağış’ adı altında belli bir ücret istendiği iddia ediliyor.  Okul İdareleri ve okul aile birlikleri, istenen bağışları okulun temizlik personeli, güvenlik personeli, kırtasiye ihtiyaçları ve okulun genel bakımı için kullandıklarını söylüyorlar. Okul İdareleri ve okul aile birlikleri, bağışı, devletin okullara gönderdiği ödeneğin yeterli olmaması nedeniyle aldıklarını iddia ediyor. Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Devlet okulları yıllardır adeta sermayesini oluşturan ticarethanelere dönüştürülürken öğretmenler, velileri ile arasında ‘satıcı-müşteri’ ilişkisi oluşturulmaya çalışılıyor” diye konuştu.


GÖNÜLLÜ BAĞIŞ ADIYLA TOPLANIYOR


Okullara gönderilen ödeneklerin zorunlu ihtiyaçlara yetmemesinde dolayı gönüllü bağış adı altında ücretler istendiğini belirten Danyeli, “Başta ‘gönüllü bağış’ adı altında toplanan kayıt parası olmak üzere, hemen hemen her okulda çok sayıda kalemde para toplanarak eğitim harcamaları büyük ölçüde velilerin sırtına yıkılmaktadır. Bu toplanan paralar okulun bulunduğu bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Yoksul semtlerde 2 bin TL ile başlayan bağış talepleri, gelir düzeyi yüksek olan kimi semtlerde ise 100 bin lirayı bulmaktadır. Ülkemizde kamu okullarının önemli bir bölümü ciddi anlamda ödenek sıkıntısı çekerken, bakanlığın okullara ihtiyacı kadar ödenek ayırmaması nedeniyle, okulların pek çok ihtiyacı öğrencilerden alınan düzenli aidatlar, bağışlar ve okulların ticari faaliyetlerinden (kantin, halı saha, otopark vb. gelirlerden) karşılandığı bilinmektedir. Eğitime bütçeden yeterli pay ayrılmaması nedeniyle okullara gönderilen ödeneklerin zorunlu harcamalara bile yetmemesi, okulların zaten eksik olan altyapı sorunları ve fiziki donanımlarının gitgide artması sonucu parasal sıkıntılar devasa boyutlara ulaşıyor. Devlet okulları yıllardır adeta sermayesini oluşturan ticarethanelere dönüştürülürken öğretmenler, velileri ile arasında ‘satıcı-müşteri’ ilişkisi oluşturulmaya çalışılıyor. Ekonomik kriz, hayat pahalılığı, gıda fiyatlarının yükselmesi, kırtasiye ve okul ihtiyaçlarındaki fiyatların katlanmasıyla birlikte aileler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi anlamda zorlanmaktadır. Seçim sonrasında peş peşe gelen zamlarla birlikte veliler, çocuklarına günlük harçlık vermekte zorlanmanın yanı sıra beslenme çantalarını dahi dolduramamaktadır” diye konuştu.


ÜCRETSİZ YEMEK SUNULMALI


Dar gelirli vatandaşların bu rakamların ödemede sıkıntı yaşayacağını belirten Danyeli, öğrencilere ücretsiz yemek sunulması gerektiğini dile getirdi. Danyeli, “Okullarda, özellikle eğitimde 4+4+4 düzenlemesine geçilmesinin ardından sınıfsal bölünmeler geçmişe oranla çok daha net bir şekilde yaşanmaya başlanmıştır. Okullarda aidat veren sınıf, aidat vermeyen sınıf ayrımları yapılmış, aidat veren öğrenciler fiziksel olarak daha temiz ve daha donanımlı sınıflarda okurken, aidat vermeyen öğrenciler daha az donanımlı sınıflarda ve sağlıksız koşullarda eğitim görmeye zorlanmıştır.  Mevcut eğitim sistemi okulda ve toplumsal yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin müşteri olarak görülmesini hedeflerken, eğitim sistemi içindeki sınıfsal eşitsizlikler giderek derinleşmektedir. Aynı okul içinde sınıflar, aynı bölgede okullar ve farklı bölgelerdeki okullar sürekli birbirleriyle rekabet içine sokulmuş durumdadır.  Ülkemizde halkın büyük bölümünün asgari ücret ya da asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştığı dikkate alındığında velilerin öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacağı, özellikle birden fazla çocuğu okula giden dar gelirli velilerin zorunlu ihtiyaçları dahi karşılamasının mümkün olmadığı görülmüştür. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, her adımın paralı hale getirildiği bir eğitim sisteminde öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerinin taleplerini gerçekleştirmenin tek yolu, herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanmasının sağlanmasıdır. Ancak bu temel koşulun sağlanması için eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanmalı, bütün eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.


EŞİT EĞİTİM HAKKI


Danyeli, “Kamusal eğitim, eğitim hizmetinin eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını ifade eden bir kavramdır. Bir ülkede herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir eğitim hakkından bahsedebilmek için eğitimin fiziksel ve ekonomik yönden de erişilebilir olması gerekir. Eğitime erişim hakkını düzenleyen her türlü ulusal/uluslararası yasa/sözleşme, devletlere herkes için bu hakkın ayrım yapılmaksızın sağlanması yükümlülüğünü getirmektedir. Eğitim-Sen olarak bu sorunun kalıcı çözüme kavuşması için eğitime genel bütçeden yeterli bütçe aktarılması ve her okula ihtiyacı kadar ödenek ayrılması gerektiğini savunuyoruz. Bunun için atılması gereken ilk adım eğitim bütçesinin en az iki kat arttırılması ve OECD ülkelerinde olduğu gibi milli gelirin yüzde 6’sının eğitim bütçesine aktarılması gerekiyor. Eğitim Sen İzmir Şubeleri olarak öğrencilerimizden ve velilerimizden alınan bağış adı altındaki paralardan vazgeçilmesini istiyor, bütün yurttaşlarımız için eşit, parasız, nitelikli, erişilebilir, laik, demokratik, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve anadilinde eğitim mücadelemizden vaz geçmeyeceğimizi buradan deklare ediyoruz!” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: BÜLTEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.