TMMOB ve Baro’dan hükümete kritik ’İzmir depremi’ soruları!
TMMOB ve Baro’dan hükümete kritik ’İzmir depremi’ soruları!
TMMOB İKK ve İzmir Barosu ortak bir açıklama yaparak İzmir depremi sonrası ‘yara sarma süreci’yle ilgili sıkıntıları detaylandırırken, bakanlığa proje bölgeleri ve kat maliklerinin hakları üzerine kritik sorular yöneltti
Haber Giriş Tarihi: 09.03.2021 10:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
ÇAĞLA GENİŞ
30 Ekim 2020 günü meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği İzmir depremi sonrası kent yaralarını sarmaya devam ederken, hükümetin yıkılan alanlar üzerine şekillendirdiği projeler ve mağdurlar için inşasına başlanan rezerv alan üzerine tartışmalar sürüyor. Son olarak Türkiye Mühendis Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İli Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu ortak bir açıklama yaparak süreçle ilgili sıkıntıları detaylandırırken, bakanlığa proje bölgeleri ve kat maliklerinin hakları üzerine kritik sorular yöneltti. TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel rezerv alan için seçilen bölge ve ihale süreçlerinin yanı sıra şeffaflık üzerinden de sert eleştirilerde bulunurken, rant çıkışında da bulundu. Açıklamada Akdemir’in “zmir’de rezerv alan yeni konut yapılabilecek başka alan yok mudur?” sorusu ile Yücel’in “Devletin bir anlamda kanun metnine dayanarak ‘çöktüğü’ diyeceğim çünkü yurttaşa hiçbir bedel ödemeksizin buralara el konuldu bu alandaki üretimlerin yurttaşa hangi bedellerle satılacağı , kar elde edip etmeyi düşünmedikleri konuları da karanlık...” ifadeleri dikkat çekti.
UYGULAMALAR HALEN BELİRSİZ
TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, “Depremin üzerinden dört ay geçmiştir. Bu dört ay içinde iki rezerv alan ilan edilmiş ve 7 proje bölgesinde ihaleler yapılmaya başlanmıştır. Ancak uygulamalar halen belirsizdir. Depremde zarar gören yapılar sadece Bayraklı’da değildir. Kentin farklı yerlerinde ağır hasar almış yapılar için süreç devam etmektedir. Rezerv kelimesinin anlamı Türk dil kurumunda sözlüğünde ‘Yedek-saklanmış biriktirilmiş’ olarak açıklanmaktadır. Bayraklı bölgesinde yıkılmış apartmanların olduğu bölgeler rezerv alan ilan edilmiştir. Oysa TDK’daki sözcük anlamı ile bile bağdaşmayan bir yaklaşım ile bu alan rezerv alan ilan edilmiştir. Depremin üzerinden dört ay geçip temel atma törenleri yapılırken aklımızda yanıtlanmamış pek çok soru vardır. En basitinden kaç konut ağır hasarlı, kaç konut yerinde dönüşmektedir, kaç konuta rezerv alanda yer verilecektir. Bayraklı şehir hastanesi yanına 5000 konut yapılacağı söylenmiştir. 5000 konuta ihtiyaç olduğu nereden bilinmektedir. Zaten yapıların büyük çoğunluğu yerinde dönüştüğüne göre 5000 konuta neden ihtiyaç duyulmuştur? Bayraklı’nın üst tarafında, şehir hastanesi yanında ilan edilen rezerv alanı Laka Deresi sel felaketinden sonra oluşturulmuş orman alanıdır. Neden bu alan orman alanı kalıp başka bir alanda rezerv alan ilan edilmemiştir. İzmir’de rezerv alan yeni konut yapılabilecek başka alan yok mudur? Rezerv alandaki binaların ihaleleri yapılmıştır. O halde daire başına kaç lira harcanacağı bilinmektedir. Neden hak sahibi olmak için imzalattırılan belgede kaç lira borçlanıldığını gösteren kısım boş bırakılmaktadır? Sorularımıza en kısa sürede yanıt verilmesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
KAMOYUNUN AYDINLATILMASI GEREKİYOR
Depremin ardından bakanlık tarafından yürütülen ürecin yeterince şeffaf olmadığını belirten İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel ise, şunları söyledi: “Şu ana kadar sorularımıza bir yanıt alamadık. Kamu kurumları üç maymunu oynamaya devame diyorlar. Deprem sebebiyle büyük mağduriyetler yaşandı. Uygulamalar sebebiyle de bunlar artarak devam ediyor. Ölçüsü belli olmayan bir uygulama var. Malik yurttaşların haklarını korumak için nasıl tedbirler alınacağı konusunda net bir şey yok. Devletin bir anlamda kanun metnine dayanarak ‘çöktüğü’ diyeceğim çünkü yurttaşa hiçbir bedel ödemeksizin buralara el konuldu bu alandaki üretimlerin yurttaşa hangi bedellerle satılacağı , kar elde edip etmeyi düşünmedikleri konuları da karanlık... Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. 30 Ekim’de yaşayan deprem İzmir ve Bayraklı için büyük bir yıkıma neden oldu. Ama o zaman da söylemiştik; asıl vehamet bu toz duman dağıldıktan sonra ortaya çıkacak diye. Nitekim öyle de oldu. Bugün Bayraklı’nın büyük bölümü yerle yeksan edilmiş durumda. Şeffaf ve sosyal devlet maalesef İzmir’de kendini kaybetmiş durumda. Merkezi otorite tarafındna yapılan uygulamalar tümüyle kaos ve belirsizlik yaratıyor. Bir deprem alanında iki farklı kanunu uyguluyor devlet. Ben bunu istedim bunu uyguladım diyor. Neden sorusunun yanıtı kimsede yok. 6A’nın uygulandığı, devletin çöktüğü alanlar dediğimiz kısım tümüyle bir rant alanına dönüştürülmek için çaba harcanıyor. Bilimsel verilerle durumun ortaya konuması ve kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor. Dava süreçlerimiz devam ediyor. Yasal olarak iptal kararının gelmesi yapılan tüm süreçlerin durdurulması anlamına gelir.”
KRİTİK SORULAR YÖNELTİLDİ
TMMOB ve İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamada bakanlığa 7 proje alanı ve depremzedeler için inşasına başlanan rezerv alan, planlarla uygunluk ve kat maliklerinin haklarıyla ilgili 32 kritik soru yöneltildi. Açıklamanın bakanlığa yöneltilen sorular bölümünde şu cevap arayışları öne çıktı:
- Depremde yıkılan ve hasar gören alanın yerinde dönüşüm yapılması gereken alan olması gerekirken bu bölgenin rezerv alanı ilan edilmesinin yasal dayanağı ve kriteri nedir?
- Bakanlık tarafından ilan edilen yedi proje alanında sekiz kata kadar inşaat izni verilirken yeni yapılan projelerde zemin +5 kat inşaat izni verilmiştir. Bu kazanılmış hakkın ihlali değil midir?
- Projelendirme sürecinde plan bütünlüğü ilkesine uygun olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne danışılmış mıdır? Projelerin hazırlanmasında mülk sahiplerinin görüş ve önerileri neden alınmamıştır?
- İdareniz tarafından orta hasarlı olduğu halde yıkılmış bina var mıdır? Eğer yıkıldı ise hangi dayanak ile yıkılmıştır? Diğer orta hasarlı binalarla ilgili uygulamanız ne olacaktır?
- Depremde en çok zarar gören alanda zeminin alüvyonlu olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle zemin etüt raporları önem taşımaktadır. Proje alanında yapılmış ise zemin etüt raporları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Kaç metre, kaç adet sondaj yapılarak zeminlere karar verilmiştir?
- Yedi proje bölgesinde yapılacak toplam konut ve dükkân sayısı nedir? Eski durumdaki sayılar ile karşılaştırıldığında kaç adet konut / dükkân eksik kalmaktadır? Eksiklik var ise bu eksikliğin telafisi nasıl olacaktır?
- Hastane bölgesinde ilan edilen rezerv alanda kaç konut yapılması planlanmaktadır. Bu konutların kaçı depremzedelere verilecektir? Hastane yanındaki rezerv alana yapılacak konutlar sadece 7269 nolu kanun şerhi bulunan ağır hasarlı apartman maliklerine mi verilecektir? Uygulanacak kredi oranı ne olacaktır?
- İhaleler yapılmış olmasına rağmen borçlandırma rakamları neden halen kamuoyu ile paylaşılmamıştır? Depremzedeler ne kadar borçlandığını bilmeden hak sahibi olmaya mı zorlanmaktadır?
- Çevre ve şehircilik bakanı tarafından anıt park olacağı ilan edilen Rızabey apartmanının bulunduğu bölgedeki anıt park projesi hazır mıdır?
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TMMOB İKK ve İzmir Barosu ortak bir açıklama yaparak İzmir depremi sonrası ‘yara sarma süreci’yle ilgili sıkıntıları detaylandırırken, bakanlığa proje bölgeleri ve kat maliklerinin hakları üzerine kritik sorular yöneltti
ÇAĞLA GENİŞ
30 Ekim 2020 günü meydana gelen ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği İzmir depremi sonrası kent yaralarını sarmaya devam ederken, hükümetin yıkılan alanlar üzerine şekillendirdiği projeler ve mağdurlar için inşasına başlanan rezerv alan üzerine tartışmalar sürüyor. Son olarak Türkiye Mühendis Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İli Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu ortak bir açıklama yaparak süreçle ilgili sıkıntıları detaylandırırken, bakanlığa proje bölgeleri ve kat maliklerinin hakları üzerine kritik sorular yöneltti. TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel rezerv alan için seçilen bölge ve ihale süreçlerinin yanı sıra şeffaflık üzerinden de sert eleştirilerde bulunurken, rant çıkışında da bulundu. Açıklamada Akdemir’in “zmir’de rezerv alan yeni konut yapılabilecek başka alan yok mudur?” sorusu ile Yücel’in “Devletin bir anlamda kanun metnine dayanarak ‘çöktüğü’ diyeceğim çünkü yurttaşa hiçbir bedel ödemeksizin buralara el konuldu bu alandaki üretimlerin yurttaşa hangi bedellerle satılacağı , kar elde edip etmeyi düşünmedikleri konuları da karanlık...” ifadeleri dikkat çekti.
UYGULAMALAR HALEN BELİRSİZ
TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, “Depremin üzerinden dört ay geçmiştir. Bu dört ay içinde iki rezerv alan ilan edilmiş ve 7 proje bölgesinde ihaleler yapılmaya başlanmıştır. Ancak uygulamalar halen belirsizdir. Depremde zarar gören yapılar sadece Bayraklı’da değildir. Kentin farklı yerlerinde ağır hasar almış yapılar için süreç devam etmektedir. Rezerv kelimesinin anlamı Türk dil kurumunda sözlüğünde ‘Yedek-saklanmış biriktirilmiş’ olarak açıklanmaktadır. Bayraklı bölgesinde yıkılmış apartmanların olduğu bölgeler rezerv alan ilan edilmiştir. Oysa TDK’daki sözcük anlamı ile bile bağdaşmayan bir yaklaşım ile bu alan rezerv alan ilan edilmiştir. Depremin üzerinden dört ay geçip temel atma törenleri yapılırken aklımızda yanıtlanmamış pek çok soru vardır. En basitinden kaç konut ağır hasarlı, kaç konut yerinde dönüşmektedir, kaç konuta rezerv alanda yer verilecektir. Bayraklı şehir hastanesi yanına 5000 konut yapılacağı söylenmiştir. 5000 konuta ihtiyaç olduğu nereden bilinmektedir. Zaten yapıların büyük çoğunluğu yerinde dönüştüğüne göre 5000 konuta neden ihtiyaç duyulmuştur? Bayraklı’nın üst tarafında, şehir hastanesi yanında ilan edilen rezerv alanı Laka Deresi sel felaketinden sonra oluşturulmuş orman alanıdır. Neden bu alan orman alanı kalıp başka bir alanda rezerv alan ilan edilmemiştir. İzmir’de rezerv alan yeni konut yapılabilecek başka alan yok mudur? Rezerv alandaki binaların ihaleleri yapılmıştır. O halde daire başına kaç lira harcanacağı bilinmektedir. Neden hak sahibi olmak için imzalattırılan belgede kaç lira borçlanıldığını gösteren kısım boş bırakılmaktadır? Sorularımıza en kısa sürede yanıt verilmesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.
KAMOYUNUN AYDINLATILMASI GEREKİYOR
Depremin ardından bakanlık tarafından yürütülen ürecin yeterince şeffaf olmadığını belirten İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel ise, şunları söyledi: “Şu ana kadar sorularımıza bir yanıt alamadık. Kamu kurumları üç maymunu oynamaya devame diyorlar. Deprem sebebiyle büyük mağduriyetler yaşandı. Uygulamalar sebebiyle de bunlar artarak devam ediyor. Ölçüsü belli olmayan bir uygulama var. Malik yurttaşların haklarını korumak için nasıl tedbirler alınacağı konusunda net bir şey yok. Devletin bir anlamda kanun metnine dayanarak ‘çöktüğü’ diyeceğim çünkü yurttaşa hiçbir bedel ödemeksizin buralara el konuldu bu alandaki üretimlerin yurttaşa hangi bedellerle satılacağı , kar elde edip etmeyi düşünmedikleri konuları da karanlık... Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. 30 Ekim’de yaşayan deprem İzmir ve Bayraklı için büyük bir yıkıma neden oldu. Ama o zaman da söylemiştik; asıl vehamet bu toz duman dağıldıktan sonra ortaya çıkacak diye. Nitekim öyle de oldu. Bugün Bayraklı’nın büyük bölümü yerle yeksan edilmiş durumda. Şeffaf ve sosyal devlet maalesef İzmir’de kendini kaybetmiş durumda. Merkezi otorite tarafındna yapılan uygulamalar tümüyle kaos ve belirsizlik yaratıyor. Bir deprem alanında iki farklı kanunu uyguluyor devlet. Ben bunu istedim bunu uyguladım diyor. Neden sorusunun yanıtı kimsede yok. 6A’nın uygulandığı, devletin çöktüğü alanlar dediğimiz kısım tümüyle bir rant alanına dönüştürülmek için çaba harcanıyor. Bilimsel verilerle durumun ortaya konuması ve kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor. Dava süreçlerimiz devam ediyor. Yasal olarak iptal kararının gelmesi yapılan tüm süreçlerin durdurulması anlamına gelir.”
KRİTİK SORULAR YÖNELTİLDİ
TMMOB ve İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamada bakanlığa 7 proje alanı ve depremzedeler için inşasına başlanan rezerv alan, planlarla uygunluk ve kat maliklerinin haklarıyla ilgili 32 kritik soru yöneltildi. Açıklamanın bakanlığa yöneltilen sorular bölümünde şu cevap arayışları öne çıktı:
- Depremde yıkılan ve hasar gören alanın yerinde dönüşüm yapılması gereken alan olması gerekirken bu bölgenin rezerv alanı ilan edilmesinin yasal dayanağı ve kriteri nedir?
- Bakanlık tarafından ilan edilen yedi proje alanında sekiz kata kadar inşaat izni verilirken yeni yapılan projelerde zemin +5 kat inşaat izni verilmiştir. Bu kazanılmış hakkın ihlali değil midir?
- Projelendirme sürecinde plan bütünlüğü ilkesine uygun olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne danışılmış mıdır? Projelerin hazırlanmasında mülk sahiplerinin görüş ve önerileri neden alınmamıştır?
- İdareniz tarafından orta hasarlı olduğu halde yıkılmış bina var mıdır? Eğer yıkıldı ise hangi dayanak ile yıkılmıştır? Diğer orta hasarlı binalarla ilgili uygulamanız ne olacaktır?
- Depremde en çok zarar gören alanda zeminin alüvyonlu olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle zemin etüt raporları önem taşımaktadır. Proje alanında yapılmış ise zemin etüt raporları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Kaç metre, kaç adet sondaj yapılarak zeminlere karar verilmiştir?
- Yedi proje bölgesinde yapılacak toplam konut ve dükkân sayısı nedir? Eski durumdaki sayılar ile karşılaştırıldığında kaç adet konut / dükkân eksik kalmaktadır? Eksiklik var ise bu eksikliğin telafisi nasıl olacaktır?
- Hastane bölgesinde ilan edilen rezerv alanda kaç konut yapılması planlanmaktadır. Bu konutların kaçı depremzedelere verilecektir? Hastane yanındaki rezerv alana yapılacak konutlar sadece 7269 nolu kanun şerhi bulunan ağır hasarlı apartman maliklerine mi verilecektir? Uygulanacak kredi oranı ne olacaktır?
- İhaleler yapılmış olmasına rağmen borçlandırma rakamları neden halen kamuoyu ile paylaşılmamıştır? Depremzedeler ne kadar borçlandığını bilmeden hak sahibi olmaya mı zorlanmaktadır?
- Çevre ve şehircilik bakanı tarafından anıt park olacağı ilan edilen Rızabey apartmanının bulunduğu bölgedeki anıt park projesi hazır mıdır?
Kılıçdaroğlu hakim karşısında!
Spotify müzik özeti 2024: Spotify Wrapped 2024 ne zaman yayınlanacak?
Piri Reis’i Hangi El Tutuyor?
Menemen’de okulda öğretmene şiddet: Toplumsal sorunu yansıtıyor!
Başkan Tugay, hükümeti topa tuttu: İzmir’i sevmiyorlar
Böyle hırsızlık şeytanın aklına gelmez
İzmir Valiliğinden uyarı: Ege Denizi'nin kuzeyinde fırtına bekleniyor!
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir’de kadınlar 25 Kasım için toplanacak
Valilik duyurdu: O bölge için özel çevre koruma planı askıda
Son Girilen Haberler
Bayındır'da yangın: Metruk binadan alevler yükseldi
İzmir'in Bayındır ilçesinde bir metruk binada çıkan yangın kısa sürede söndürüldü.
Sağlık Bakanı Memişoğlu’dan ‘yenidoğan çetesine’ dair açıklama
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz." diye konuştu.
Beylikdüzü’nde fabrika yangını: Alevler 5 saattir kontrol altına alınamıyor
İstanbul Beylikdüzü’ndeki Mermerciler Sanayi Sitesi’nde yer alan plastik üretim fabrikasında çıkan yangın, yaklaşık 5 saattir kontrol altına alınamıyor.