Çeşme Projesi’ne ilişkin düzenlenen basın açıklamasında, AK Partili Hamza Dağ’ın projenin revize edilmesi yönündeki sözleri sorulan Akdemir, cevap verdi
Haber Giriş Tarihi: 22.06.2023 10:10
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
ÇAĞLA GENİŞ
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen Çeşme Projesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Projenin bölgeye büyük yapılaşma getireceği, su kıtlığı yaratacağı ve doğa tahribatına neden olacağı gerekçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, meslek odaları ve çevre örgütleri tarafından açılan davada, Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi heyetinin ‘kamu yararına aykırı’ raporuna rağmen Çeşme Projesi için ‘hukuka uygun’ kararı vermişti. Kararın ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, sürece ilişkin basın açıklaması düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen basın açıklamasında metni Şehir Plancıları Odası’ndan Yusuf Ekici okudu.
MÜCADELEDE KARARLILIK VURGUSU
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve bağlı odalar olarak kent suçlarına karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Ekici, “Kentimize yönelik çılgın projeler ile ilgili mücadelemizde bizler açısından bütünüyle bir rant projesi olan Çeşme Projesi ve buna ilişkin yürüyen hukuki sürece ilişkin sözümüzü bir kez daha ifade ederek hatırlatma gereği duyduk. İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi sınırları 2019 yılında belirlenmiş, 2020 yılında ise sınırların yeniden belirlendiği Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Bu yeni kararla birlikte, Çeşme Yarımadasında güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte Yarımadanın %40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmiş, dolayısı ile bu alanda bir kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir. Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını, 600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının yüzde 70’ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır” dedi.
KAMU YARARI İÇERMEMEKTEDİR
Projeye ilişkin detaylı bilgi veren Ekici, “Bu kararların hemen arkasından Kültür Turizm Bakanı tarafından bizzat açıklanan, toplantılar ile ortak bir proje olarak ortaya konulan Çeşme Projesi itirazlarımızı ve haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar gibi yapılacaktır. Kararın iptali için yürüttüğümüz hukuki süreç devam etmektedir. Konu ile ilgili yayınladığımız Çeşme Projesi Raporu, dava sürecinde bilirkişi raporları, yaptığımız açıklamalar, bilim insanlarının görüşleri ortaktır: Proje kamu yararı içermemektedir” ifadelerini kullandı.
GERİ DÖNÜLEMEZ SONUÇLARI OLACAK
Yarımadanın arkeolojik sit, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge olduğunu vurgulayan Ekici, “Yarımada Bölgesi kapsamında yapılan doğal sit derecelerinin değiştirilmesi süreçlerinde de koruma kaygısından çok alanın korunması gereken özel değerlerinin tahribatı ve yok olmasına yol açacak yapılaşma ve faaliyetlere izin verecek şekilde sit statülerinin düşürüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız. Bölgede gerçekleştirilen ve geçmişte de davacı olduğumuz doğal sit statülerinin değiştirilmesi kararlarının, yine TMMOB olarak da davacısı olduğumuz Turizm Alanı İlanı Kararı, Çeşme Projesi gibi süreçler ile ilişkisi ve bu ve benzeri projelere yönelik ardışık etki yaratacak izinler ilişkisi aynı zamanda kurumsal yürütülen bir tahribatın da parçasıdır. Bu noktada yapılan uygulama ile bölgede izin verilen ve önü açılan faaliyet ve yatırımlar mevcut doğal ve ekolojik yapıyı bozacağı gibi getireceği ilave çevresel yükler ve ihtiyaçlar ile de bölgenin son derece kısıtlı olan kaynaklarına yönelik de ilave baskılar yaratarak kirletici etkiler oluşturacaktır. Her mevzuat düzenlemesinin altında kamu yararı taşımayan, kentlerimiz, doğal yaşam alalarımızın tahribine yol açacak uygulamaların önündeki engelleri kaldıran mekanizmalar olarak karşımıza çıktığı bugünlerde bu uygulamaların geri dönülemez sonuçları olacağı çok açıktır” diye konuştu.
KURUMLARA MÜCADELE ÇAĞRISI
Tüm kurum ve kuruluşları projeye karşı mücadeleye çağıran Ekici, “İktidarın kentlerimize, yaşam alanlarımıza yönelik kar hırsı, rant baskısı bugünlerde tekrar dile getirilmektedir. Bizler bilimden, kamudan, doğadan yana bakan, toplum yararına mücadelesinden vazgeçmeyen meslek odaları olarak bir kez daha paylaşıyoruz. Çeşme Projesi ile ilgili olarak dün neredeysek, bugün de oradayız. Kentimizi, Yarımadayı, kamuya ait alanları ranta teslim edecek, halkın girişini engelleyecek, belli bir kesimin zenginleşmesi için önümüze konulan ‘turizm projesi ve kalkınma’ adı altında rant projesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Unutulmasın ki; Anayasa’nın 135. maddesinde TMMOB’a tanımlanan yetki ve görevler kapsamında halkımızın geleceğini tehlikeye atacak hiçbir kent suçuna karşı sessiz kalmayacak, toplumun ve doğanın ortak yararı için mücadelemize inatla devam edeceğiz. Kamuoyu tarafından da bilindiği üzere meslek odalarımız, kamuyu ilgilendiren her uygulamayı bilimsel ve hukuki yönden inceleyerek, uygulayıcısı kim olursa olsun, kamu yararına hizmet etmeyen uygulamalara itiraz etmiş ve davalar açmıştır; açmaya devam edecektir. Yaşanabilir kentler için; yaşamın bugünü ve geleceği için, yaşamına sahip çıkan, emekten ve doğadan yana tüm kurum ve kuruluşları akıl dışı girişimlere karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz. Biz mücadelenin parçasıyız, herkesi burada olmaya davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.
HALKIN OLANIN HALKTAN ALINMASINA İTİRAZIMIZ
Açıklamanın ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın projenin revize edilmesi yönündeki sözleri sorulan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Aykut Akdemir, “Bu konuda 3 tane rapor var. Yaptığımız çalıştaylar, sonuç bildirgesi olarak ortada. Akıl, bilim ve teknik üzerinden bir dava sürecimiz var. Korunması gereken alanlar var. Yatak sayısı ile pazarlık etme görevi TMMOB’a ait değil. Biz bu projenin yanında yöresinde değiliz. Halkın olanın halktan alınmasına itirazımız. Bu alanların korunması gerektiği için itiraz ediyoruz. Bilirkişi raporları da bizim itirazlarımızı doğrular nitelikteydi. Bu bir pazarlık konusu değildir. Ne yatak sayısıyla ne başka bir şeyle” yanıtını verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çeşme Projesi’ne ilişkin düzenlenen basın açıklamasında, AK Partili Hamza Dağ’ın projenin revize edilmesi yönündeki sözleri sorulan Akdemir, cevap verdi
ÇAĞLA GENİŞ
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen Çeşme Projesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Projenin bölgeye büyük yapılaşma getireceği, su kıtlığı yaratacağı ve doğa tahribatına neden olacağı gerekçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, meslek odaları ve çevre örgütleri tarafından açılan davada, Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi heyetinin ‘kamu yararına aykırı’ raporuna rağmen Çeşme Projesi için ‘hukuka uygun’ kararı vermişti. Kararın ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, sürece ilişkin basın açıklaması düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen basın açıklamasında metni Şehir Plancıları Odası’ndan Yusuf Ekici okudu.
MÜCADELEDE KARARLILIK VURGUSU
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve bağlı odalar olarak kent suçlarına karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Ekici, “Kentimize yönelik çılgın projeler ile ilgili mücadelemizde bizler açısından bütünüyle bir rant projesi olan Çeşme Projesi ve buna ilişkin yürüyen hukuki sürece ilişkin sözümüzü bir kez daha ifade ederek hatırlatma gereği duyduk. İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi sınırları 2019 yılında belirlenmiş, 2020 yılında ise sınırların yeniden belirlendiği Resmi Gazetede yayınlanmıştı. Bu yeni kararla birlikte, Çeşme Yarımadasında güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte Yarımadanın %40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmiş, dolayısı ile bu alanda bir kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir. Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını, 600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının yüzde 70’ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır” dedi.
KAMU YARARI İÇERMEMEKTEDİR
Projeye ilişkin detaylı bilgi veren Ekici, “Bu kararların hemen arkasından Kültür Turizm Bakanı tarafından bizzat açıklanan, toplantılar ile ortak bir proje olarak ortaya konulan Çeşme Projesi itirazlarımızı ve haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar gibi yapılacaktır. Kararın iptali için yürüttüğümüz hukuki süreç devam etmektedir. Konu ile ilgili yayınladığımız Çeşme Projesi Raporu, dava sürecinde bilirkişi raporları, yaptığımız açıklamalar, bilim insanlarının görüşleri ortaktır: Proje kamu yararı içermemektedir” ifadelerini kullandı.
GERİ DÖNÜLEMEZ SONUÇLARI OLACAK
Yarımadanın arkeolojik sit, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge olduğunu vurgulayan Ekici, “Yarımada Bölgesi kapsamında yapılan doğal sit derecelerinin değiştirilmesi süreçlerinde de koruma kaygısından çok alanın korunması gereken özel değerlerinin tahribatı ve yok olmasına yol açacak yapılaşma ve faaliyetlere izin verecek şekilde sit statülerinin düşürüldüğü gerçeği ile karşı karşıyayız. Bölgede gerçekleştirilen ve geçmişte de davacı olduğumuz doğal sit statülerinin değiştirilmesi kararlarının, yine TMMOB olarak da davacısı olduğumuz Turizm Alanı İlanı Kararı, Çeşme Projesi gibi süreçler ile ilişkisi ve bu ve benzeri projelere yönelik ardışık etki yaratacak izinler ilişkisi aynı zamanda kurumsal yürütülen bir tahribatın da parçasıdır. Bu noktada yapılan uygulama ile bölgede izin verilen ve önü açılan faaliyet ve yatırımlar mevcut doğal ve ekolojik yapıyı bozacağı gibi getireceği ilave çevresel yükler ve ihtiyaçlar ile de bölgenin son derece kısıtlı olan kaynaklarına yönelik de ilave baskılar yaratarak kirletici etkiler oluşturacaktır. Her mevzuat düzenlemesinin altında kamu yararı taşımayan, kentlerimiz, doğal yaşam alalarımızın tahribine yol açacak uygulamaların önündeki engelleri kaldıran mekanizmalar olarak karşımıza çıktığı bugünlerde bu uygulamaların geri dönülemez sonuçları olacağı çok açıktır” diye konuştu.
KURUMLARA MÜCADELE ÇAĞRISI
Tüm kurum ve kuruluşları projeye karşı mücadeleye çağıran Ekici, “İktidarın kentlerimize, yaşam alanlarımıza yönelik kar hırsı, rant baskısı bugünlerde tekrar dile getirilmektedir. Bizler bilimden, kamudan, doğadan yana bakan, toplum yararına mücadelesinden vazgeçmeyen meslek odaları olarak bir kez daha paylaşıyoruz. Çeşme Projesi ile ilgili olarak dün neredeysek, bugün de oradayız. Kentimizi, Yarımadayı, kamuya ait alanları ranta teslim edecek, halkın girişini engelleyecek, belli bir kesimin zenginleşmesi için önümüze konulan ‘turizm projesi ve kalkınma’ adı altında rant projesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Unutulmasın ki; Anayasa’nın 135. maddesinde TMMOB’a tanımlanan yetki ve görevler kapsamında halkımızın geleceğini tehlikeye atacak hiçbir kent suçuna karşı sessiz kalmayacak, toplumun ve doğanın ortak yararı için mücadelemize inatla devam edeceğiz. Kamuoyu tarafından da bilindiği üzere meslek odalarımız, kamuyu ilgilendiren her uygulamayı bilimsel ve hukuki yönden inceleyerek, uygulayıcısı kim olursa olsun, kamu yararına hizmet etmeyen uygulamalara itiraz etmiş ve davalar açmıştır; açmaya devam edecektir. Yaşanabilir kentler için; yaşamın bugünü ve geleceği için, yaşamına sahip çıkan, emekten ve doğadan yana tüm kurum ve kuruluşları akıl dışı girişimlere karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz. Biz mücadelenin parçasıyız, herkesi burada olmaya davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.
HALKIN OLANIN HALKTAN ALINMASINA İTİRAZIMIZ
Açıklamanın ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın projenin revize edilmesi yönündeki sözleri sorulan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Aykut Akdemir, “Bu konuda 3 tane rapor var. Yaptığımız çalıştaylar, sonuç bildirgesi olarak ortada. Akıl, bilim ve teknik üzerinden bir dava sürecimiz var. Korunması gereken alanlar var. Yatak sayısı ile pazarlık etme görevi TMMOB’a ait değil. Biz bu projenin yanında yöresinde değiliz. Halkın olanın halktan alınmasına itirazımız. Bu alanların korunması gerektiği için itiraz ediyoruz. Bilirkişi raporları da bizim itirazlarımızı doğrular nitelikteydi. Bu bir pazarlık konusu değildir. Ne yatak sayısıyla ne başka bir şeyle” yanıtını verdi.
AK Partili Boztepe içme suyuna yapılan zamma tepki gösterdi
İzmir haber: Cezaevinden tahliye olur olmaz dehşet saçtı
Başkan Saygılı’dan Tugay’a 2. çevreyolu cevabı
MasterChef Arabaşı çorbası tarifi: Arabaşı çorbası nasıl yapılır?
Ergin Ataman: Üç günlük hazırlıkla mükemmel basketbol oynadık
Evka 5’in gençleri ve yolları ilgi bekliyor
Bayındır’da Öğretmenler Günü coşkusu
Başkan Günay’ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Karabağlar’da bazı sokaklar 3 gün araç trafiğine kapalı olacak!
İZSU’ya 35,5 milyarlık bütçe: Körfez’e 7,5 milyarlık kaynak
Son Girilen Haberler
MSB’den açıklama: Suriye ve Irak’ta 7 terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde 6 PKK/YPG mensubunun, Irak'ın kuzeyindeki Metina bölgesinde ise 1 PKK'lı teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Bergama’ya Tarihi Kentler Birliği’nden iki ödül
Bergama Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği Ödüllerinde iki proje ile ödül kazandı
Felsefe Efes Selçuk’ta konuşulacak
4. Herakleitos Felsefe Günleri Efes Selçuk’ta başladı.