Uzmanlar, şehirlerin akıllı sistemlere dönüşeceğini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanılacağını öngörmek gerektiğini konusunda uyardı
Haber Giriş Tarihi: 15.08.2023 08:56
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak:
Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Küresel iklim krizi, bu yaz etkisini tüm dünyada gösterdi. Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre; geçtiğimiz temmuz ayı çok yüksek ihtimalle dünyadaki "en sıcak temmuz" ve "en sıcak ay" olarak tarihe geçecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden gelen uyarıya göre ise Türkiye’de bu hafta sıcaklık artacak ve mevsim normallerinin 8 ila 10 derece üzerinde seyredecek. Hava sıcaklığı günlük yaşamı ve insan sağlığını etkileyecek düzeye çıkmışken kentlerde hissedilen sıcaklığın en az düzeye indirilebilmesi konusu da gündeme geldi.
‘‘KENTSEL TASARIM ve PEYZAJ KULLANILMALI’’
Sıcaklık artışının şehir içinde daha yüksek derecelerde hissedilmesinin nedenlerinden bahseden Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eray Bozkurt, “Şehirleşme süreci, kentlerde artan bina ve yol yoğunluğu ile kentsel ısı adalarının oluşumuna neden olur. Kentsel ısı adaları, kent merkezlerindeki sıcaklık artışını ifade eder. Binalar, ısınan beton, asfalt ve diğer yüzeylerle birlikte yüksek sıcaklık artışına katkıda bulunur. Yeşil alanlarla desteklenmemiş bölgelerde ciddi bir sıcaklık artışı olur. Binaların tasarımı, izolasyonu ve malzeme seçimi, ısı transferini ve enerji tüketimini etkiler. Yetersiz izolasyona sahip binalar, ısıtma ve soğutma için daha fazla enerji gerektirir. Şehirlerde inşa edilen binalarda bölgenin iklim koşulları, topoğrafik özellikleri, güneş ve rüzgar yönlerinin dikkate alınması gerekir. Karbon salınımını azaltmak için yerel ve yeniden dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı teşvik edilmeli. Yeşil alanların ve gölge yaratan alanların arttırılması için kentsel tasarım ve peyzaj yöntemleri kullanılmalı. Şehir içindeki yeşil ve ağaçlık alanların artırılması da hissedilen sıcaklığın düşmesine sebep olur” dedi.
ENERJİ KAYNAKLARI ÖNEMLİ
İklim krizinin etkilerini en aza indirmede şehir altyapılarının da oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Bozkurt, “Şehirlerin enerji, su ve atık yönetimi gibi altyapı sistemlerinde yenilenebilir kaynaklara yönelik stratejiler benimsenmeli. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik gibi çevre dostu enerji kaynakları kullanılarak karbon salımı azaltılabilir. Mevcut altyapıların düzenli olarak bakımı ve yenilenmesi de uzun ömürlülüğünü ve verimliliğini artırır. Altyapı projeleri, şehrin iklim koşullarını, su yönetimini ve doğal topoğrafyasını dikkate alacak şekilde planlanmalı. Su tahliyesi, sel önleme, erozyon kontrolü gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı. Yerel ve yeniden dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı da karbon ayak izini azaltmada etkilidir. Yağmur suyu toplama ve doğal su arıtma sistemleri gibi yeşil altyapı uygulamaları, sürdürülebilir su yönetimine katkıda bulunur ve su kaynaklarını korur” diye konuştu.
YAPAY ZEKA İLE AKILLI ŞEHİR SİSTEMİ
Yapay zeka teknolojisi ile akıllı şehir sistemlerinin oluşturulmasının, şehir düzenlemesi, verim ve çevreye katkı konusunda olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Bozkurt, şu önerilerde bulundu:
“Özellikle gelecekte şehirlerin akıllı sistemlere dönüşeceğini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanılacağını öngörmek gerekiyor. Şehirlerin akıllı hale gelmesi, çeşitli teknolojik ve yönetimsel yeniliklerin kullanılması ile sağlanır. Bu gelişmeler, şehirlerin daha sürdürülebilir, verimli ve yaşanabilir olmasına yardımcı olabilir. Akıllı şehirler, teknoloji ve veri kullanımı sayesinde çeşitli alanlarda olumlu etkiler yaratabilir. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik akışını optimize ederek yolculuk sürelerini ve trafik sıkışıklığını azaltabilir. Akıllı enerji yönetimi, enerji verimliliğini artırarak kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olabilir. Akıllı atık yönetimi, atıkların toplanmasını ve işlenmesini optimize ederek çevre kirliliğini azaltabilir. Akıllı şehirlerin temelini büyük veri analitiği ve yapay zeka yöntemleri oluşturur. Sensörler, optik okuyucular ve cihazlar aracılığıyla toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları ile analiz edilebilir. Bu sayede, trafik yönetimi, enerji tüketimi, su yönetimi, daha etkin bir şekilde planlanması ve yönetilmesi sağlanır. Yapay zeka ve sensör teknolojileri, binaların enerji verimliliğini artırmak için ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerini optimize edebilir. Bu sayede, enerji tüketimi azalır ve çevresel etkileri düşürülür.” BÜLTEN
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uzmanlar, şehirlerin akıllı sistemlere dönüşeceğini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanılacağını öngörmek gerektiğini konusunda uyardı
Küresel iklim krizi, bu yaz etkisini tüm dünyada gösterdi. Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre; geçtiğimiz temmuz ayı çok yüksek ihtimalle dünyadaki "en sıcak temmuz" ve "en sıcak ay" olarak tarihe geçecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden gelen uyarıya göre ise Türkiye’de bu hafta sıcaklık artacak ve mevsim normallerinin 8 ila 10 derece üzerinde seyredecek. Hava sıcaklığı günlük yaşamı ve insan sağlığını etkileyecek düzeye çıkmışken kentlerde hissedilen sıcaklığın en az düzeye indirilebilmesi konusu da gündeme geldi.
‘‘KENTSEL TASARIM ve PEYZAJ KULLANILMALI’’
Sıcaklık artışının şehir içinde daha yüksek derecelerde hissedilmesinin nedenlerinden bahseden Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eray Bozkurt, “Şehirleşme süreci, kentlerde artan bina ve yol yoğunluğu ile kentsel ısı adalarının oluşumuna neden olur. Kentsel ısı adaları, kent merkezlerindeki sıcaklık artışını ifade eder. Binalar, ısınan beton, asfalt ve diğer yüzeylerle birlikte yüksek sıcaklık artışına katkıda bulunur. Yeşil alanlarla desteklenmemiş bölgelerde ciddi bir sıcaklık artışı olur. Binaların tasarımı, izolasyonu ve malzeme seçimi, ısı transferini ve enerji tüketimini etkiler. Yetersiz izolasyona sahip binalar, ısıtma ve soğutma için daha fazla enerji gerektirir. Şehirlerde inşa edilen binalarda bölgenin iklim koşulları, topoğrafik özellikleri, güneş ve rüzgar yönlerinin dikkate alınması gerekir. Karbon salınımını azaltmak için yerel ve yeniden dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı teşvik edilmeli. Yeşil alanların ve gölge yaratan alanların arttırılması için kentsel tasarım ve peyzaj yöntemleri kullanılmalı. Şehir içindeki yeşil ve ağaçlık alanların artırılması da hissedilen sıcaklığın düşmesine sebep olur” dedi.
ENERJİ KAYNAKLARI ÖNEMLİ
İklim krizinin etkilerini en aza indirmede şehir altyapılarının da oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Bozkurt, “Şehirlerin enerji, su ve atık yönetimi gibi altyapı sistemlerinde yenilenebilir kaynaklara yönelik stratejiler benimsenmeli. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik gibi çevre dostu enerji kaynakları kullanılarak karbon salımı azaltılabilir. Mevcut altyapıların düzenli olarak bakımı ve yenilenmesi de uzun ömürlülüğünü ve verimliliğini artırır. Altyapı projeleri, şehrin iklim koşullarını, su yönetimini ve doğal topoğrafyasını dikkate alacak şekilde planlanmalı. Su tahliyesi, sel önleme, erozyon kontrolü gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı. Yerel ve yeniden dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı da karbon ayak izini azaltmada etkilidir. Yağmur suyu toplama ve doğal su arıtma sistemleri gibi yeşil altyapı uygulamaları, sürdürülebilir su yönetimine katkıda bulunur ve su kaynaklarını korur” diye konuştu.
YAPAY ZEKA İLE AKILLI ŞEHİR SİSTEMİ
Yapay zeka teknolojisi ile akıllı şehir sistemlerinin oluşturulmasının, şehir düzenlemesi, verim ve çevreye katkı konusunda olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Bozkurt, şu önerilerde bulundu:
“Özellikle gelecekte şehirlerin akıllı sistemlere dönüşeceğini ve yapay zeka ile ilgili yöntemlerin daha fazla kullanılacağını öngörmek gerekiyor. Şehirlerin akıllı hale gelmesi, çeşitli teknolojik ve yönetimsel yeniliklerin kullanılması ile sağlanır. Bu gelişmeler, şehirlerin daha sürdürülebilir, verimli ve yaşanabilir olmasına yardımcı olabilir. Akıllı şehirler, teknoloji ve veri kullanımı sayesinde çeşitli alanlarda olumlu etkiler yaratabilir. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik akışını optimize ederek yolculuk sürelerini ve trafik sıkışıklığını azaltabilir. Akıllı enerji yönetimi, enerji verimliliğini artırarak kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olabilir. Akıllı atık yönetimi, atıkların toplanmasını ve işlenmesini optimize ederek çevre kirliliğini azaltabilir. Akıllı şehirlerin temelini büyük veri analitiği ve yapay zeka yöntemleri oluşturur. Sensörler, optik okuyucular ve cihazlar aracılığıyla toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları ile analiz edilebilir. Bu sayede, trafik yönetimi, enerji tüketimi, su yönetimi, daha etkin bir şekilde planlanması ve yönetilmesi sağlanır. Yapay zeka ve sensör teknolojileri, binaların enerji verimliliğini artırmak için ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerini optimize edebilir. Bu sayede, enerji tüketimi azalır ve çevresel etkileri düşürülür.” BÜLTEN
Merkez Bankası kasım ayı faiz kararını açıkladı
Göztepe'nin milli gururları
Yenidoğan Çetesi'nin hastanesinde hemşirenin sır ölümü!
21 Kasım 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Türkiye’nin sanayi ve ekonomik geleceği İzmir’de tartışıldı
Başkan Günay’ın acı kaybı nedeniyle Urla’daki halk buluşması iptal edildi
İzmir’de 7 saatlik su kesintisi: 21 Kasım Perşembe hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Seferihisar Gazeteciler Cemiyeti’nden açıklama: Seferihisar’da çetelere izin vermeyeceğiz
Başkan Günay’ın oğlu Onur Günay’ın vefatına ilişkin Belediye’den açıklama
Altınordu, 1461 Trabzon'u ağırlıyor
Son Girilen Haberler
Netanyahu’dan UCM kararı sonrası ilk açıklama: İsrail bu kararı tanımıyor ve tanımayacak
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kendisi ve Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emri hakkında yaptığı açıklamada, “İsrail bu kararı tanımıyor ve tanımayacak” dedi
Hakan Fidan’dan Schengen açıklaması: Dramatik bir sorun yok
Schengen başvurularında ret oranlarıyla ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "2023'te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” dedi
Belediye başkanının amcası kazada hayatını kaybetti
Ordu’da meydana gelen trafik kazasında otomobil ağaca çarptı. Kazada belediye başkanının amcası hayatını kaybetti