Yenidoğan çetesi soruşturmasında yeni gelişme: Fezlekenin detayları ortaya çıktı
Yenidoğan çetesi soruşturmasında yeni gelişme: Fezlekenin detayları ortaya çıktı
Onlarca bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesine yönelik devam eden soruşturmada 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detayları ortaya çıktı.
Haber Giriş Tarihi: 04.01.2025 10:22
Haber Güncellenme Tarihi: 04.01.2025 10:24
Kaynak:
AA
Türkiye’nin en büyük sağlık skandallarından biri olarak görülen, onlarca bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesine yönelik soruşturmayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamındaki 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detaylarına ulaşıldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, yargılaması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen yenidoğan çetesine yönelik ana dosyadaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, alınan ifadeler ve tapelerde isimleri geçen ancak açılan kamu davasında yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Bu doğrultuda 17 şüphelinin tespit edildiğinin belirtildiği fezlekede, dosya kapsamında suç örgütüyle birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında resen soruşturma başlatılarak, dosyaya dahil edildiği aktarıldı.
SAVCIYA TEHDİT SORUŞTURMASI
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in cumhuriyet savcısı Yavuz Engin ile makamında, ana dosyada sanık olan Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek için görüşme yaptığı belirtilen fezlekede, tehdit boyutuna varacak söylemlerde bulunduğu da ifade edildi.
HTS kayıtlarına göre, Zengin'in Beylikdüzü Medilife Hastanesi mesul müdürü olan ve ana dosyadaki sanıkların arasında yer alan Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 kez, yine savcının yanına birlikte gittiği şüpheli avukat Aylin Arslantatar ile bin 320 kez, tahliye ettirilmek istenilen örgüt üyesi Toptemel'in üvey babası Yavuz Çelik ile ise 110 kez konuştuğu kaydedildi.
Ayrıca hazırlanan fezlekede, şüpheli Zengin'in, dosya savcısını tehdit eyleminden önce de Yavuz Çelik ve Ahmet Atilla Yılmaz ile irtibatlı olduğu bilgisi de yer aldı. Şüpheli Zengin'in, suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan sanığı, örgütün varlığını bile bile dosya savcısını tehdit etmek suretiyle tahliye ettirmeye çalıştığı fezlekede belirtildi.
Şüpheli Zengin'in bu kapsamdaki eyleminin "örgüte yardım etme" olarak değerlendirildiği fezlekede, tehdit eylemiyle ilgili soruşturmanın ayrıca devam ettiği ifade edildi.
İHMALİ DAVRANIŞLA KASTEN ÖLDÜRME
Ana dosyada tutuklu olan şüpheli doktor Şeyhmus Çelik'in, maktul bebek Opara'nın hastaneye kabulü yönünden gerekli tetkik ve değerlendirmeleri yapmaması sebebiyle sözleşmesel sorumluluğundan kaynaklı kusuru bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilen fezlekede, Çelik'in, "ihmali davranışla kasten öldürme" suçu dolayısıyla sorumlu olacağı bilgisi kaydedildi.
Fezlekede, şüpheli doktor Zeki Ötünç'ün Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre Avcılar Hospital'da Kerem Muhammet Tokluoğlu adlı bebeğin ölümünde, hastaya uygun canlandırma tedavisi uygulamadığı, solunum cihazının destek ayarlarını yapmakta yetersiz kaldığı ve hastaya surfaktan tedavisi verilmediği için ihmali olduğunun tespit edildiği ifade edildi.
Görevini Esenler Güney Hastanesi’nde yürüten şüpheli doktor Hilda Keykubad'ın, maktul Kaya bebeğin klinik takip, tedavi ve resusitasyonunu üstlenmemesi nedeniyle ihmali olduğunun belirlendiği anlatılan fezlekede, İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerince yapılan denetim sonucunda, Kaya bebeğin yatışından itibaren uygulanan orderlarda hekim imzasının olmadığı ifade edildi. Bununla birlikte günlük hasta epikrizlerinin hekim tarafından yapılmadığının kaydedildiği fezlekede, epikriz raporlarının hekim tarafından oluşturulmadığı ve sadece hemşire gözlem notlarının bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
ÖRGÜT HİYERARŞİSİ
Esenyurt Reyap Hastanesinde çalışan şüpheli hemşire Aslı Alemdağ'ın gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ifade edilen fezlekede, hayatını kaybeden Yünaçtı bebeğin dosyasına, Kuşlu bebek ismindeki entübe bebeğin akciğer grafisini yüklediği kaydedildi.
Ayrıca söz konusu fezlekede şüphelinin örgüt hiyerarşisi içinde kendisine verilen talimatlara bağlı olduğu da aktarıldı.
Çorlu Reyap Hastanesinde hasta sevklerini koordine eden şüpheli Remzi Karaca'nın 112'den sevk ihtiyacı olan bebeklerle ilgili bilgi aldığı ve hastanede yer varsa kabul ettiği anlatılan fezlekede, Karaca'nın, yan dal veya cerrahi müdahale gerektiren hastaları tanıdığı hastanelere bildirdiği, Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı'yı arayarak, onların söylediği hastanelere bebekleri sevk ettiği belirtildi. Fezlekede, TRG Hospitalist Hastanesinde tıbbi sekreter olarak çalışan şüpheli Senanur Ünlü'nün gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği, epikrizin sisteme yüklenmesine ortak olduğu ve sanık Fırat Sarı ile aralarında hesap hareketi ve HTS kaydının mevcut olduğu anlatıldı. Özel Avcılar Hospitalda sekreter olarak çalışan şüpheli Gözde Polat'ın da gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ve Hasan Basri Gök ile bağlantılı çalıştığı belirtildi.
MAKTUL BEBEK KARAKOÇ’UN ÖLÜMÜNDNE SORUMLU
Şüpheli hemşire Seher Çuhadar'ın maktul bebek Karakoç'un ölümünden sorumlu olduğunun aktarıldığı fezlekede, Bağcılar Medilife Hastanesi başhemşiresi olan şüpheli Nigar Kubilay'ın gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği kaydedildi. Ayrıca fezlekede Çorlu Reyap Hastanesinde çalışan şüpheli tıbbi sekreter Müberra Palabıyık'ın Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre maktul bebek Halime Alkari'nin ölüm sebebinin epikriz raporlarında usule uygun hale getirilmesine ortak olduğu bilgilerine de yer verildi.
Silivri Kolan Hastanesinin mesul müdürü ve başhekimi olan şüpheli Bener Mahmut Mansuroğlu'nun, sanık Fırat Sarı'ya ait Medisense şirketi üzerinden sağlık mevzuatına aykırı şekilde hastane bünyesindeki işletmeyi kiraya verdiği anlatılan fezlekede, Mansuroğlu'nun yönetici sıfatından kaynaklı hukuki sorumluluğu bulunduğu, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan sorumlu olduğu ve usulsüz işlem yaptığı aktarıldı.
Fezlekede, şüpheli Dursun Eryılmaz'ın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yargılaması devam eden ana dosyada tutuklu olduğu ve kendisine ilişkin yargılamaya konu edilmeyen maktul bebek Kadan'ın ölümünden sorumlu tutulduğu kaydedildi.
Şüpheliler başhekim İbrahim Oktay ve başhemşire Hilal Vatansever'in sanık Sarı ile HTS kayıtlarının bulunduğu fezlekede yer aldı.
Fezlekede, şüpheli Meryem Küçükoğlu'nun hastaneye ait curosorf ilaçlarının kendisine satılmasını istediği yönünde tespit bulunduğu ve şüphelinin ana dosyadaki tutuklu sanık Hüseyin Gündüz ile ilaç satım noktasında aynı konumda olduğu ifade edildi.
Fezlekede, ana dosyada hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı olan şüpheli Serenay Şenkalaycı'nın Avcılar Hospitalda çalıştığı esnada maktul bebek Tokluoğlu'nun hayatını kaybetmesinde de ihmali bulunduğunun tespit edildiği bilgisine de yer verildi.
Esenler Güney Hastanesinde çalışan şüpheli doktor Songül Kaloğlu'nun maktul Kaya bebeğin evrakında imzası ve kaşesi bulunduğunun anlatıldığı fezlekede, sanık Fırat Sarı ile bağlantılı olması nazara alındığında, örgüt faaliyeti içinde bebek ölümünden sorumlu olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
ŞÜPHELİLER İFADELERİNDE NE DEDİ?
Fezlekede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını iddia etti. Türk milleti ve devletinden özür dilediğini belirten, savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını öne süren Zengin, şunları kaydetti:
"Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Bana 'müsteşar' diyenleri de 'müşavir' diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna yapabileceğim bir şey yok. Bu konuda Baki ile Yavuz'un hiçbir bilgisi yoktur. Kendilerini 20 yıldır tanıdığım için üzerine katarak ben söyledim. Dosyayı da Aylin cumhuriyet savcısının arkadaşı olduğu için almamıştı. Aylin üzülmesin diye bu şekilde konuştum. Böyle bir plan yoktur. Muhammed'in ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Ben o kişi tanımıyorum. Hiç Telegram da kullanmadım. Savcıyla ilgili bilgileri sadece Yavuz Çelik'in bana söyledikleri kadar biliyorum. Diğer söylediklerim tamamen boşboğazlıktandır. Benim biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir."
İHMALİ OLMADIĞINI SAVUNDU
Bununla birlikte ifadesinde, bebek Kadan ile ilgili yargılanmasının yapıldığını kaydeden şüpheli Dursun Eryılmaz, ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını, durumu çok kötü olan bebeği entübe ettiğini ve akciğer filmi çektiğini aktardı.
Kendisinin bir ihmali olmadığını savunan Eryılmaz, kadın doğum uzmanının anneden tahlil ve ultrason istediğini ancak annenin yaptırmadığını iddia etti.
SİGORTA GİRİŞİ KENDİSİNDEN HABERSİZ YAPILMIŞ
Şüpheli Hilda Keykubad ise ifadesinde, Özel Esenler Güney Hastanesi başhekimi olan ana dosyanın tutuklu sanığı Ali Dirik'in kendisinden habersiz hastane sistemine sigorta girişini yaptığını ve bunları olaylar ortaya çıktıktan sonra öğrendiğini iddia etti.
Bebek Kaya'nın durumunun kötü olduğunu, hastanede olmadığı için daha sonraki 3 günde bebeğe hangi tedavilerin yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını öne süren Keykubad, o tarihte hastanede çalışmamasına rağmen sigorta girişinden dolayı uzman ve bilirkişi raporlarında isminin geçtiğini iddia etti.
Keykubad, hastanenin nöbet listesine girişinin bebek Kaya'nın ölümünden sonraki tarihte olduğunu, kendisinin ve ana dosyanın tutuklu sanığı olan eşi Rıza Keykubad'ın adının geçtiği kısımlara katılmadığını ifade ederek, tapelerin kendisiyle ilgisi olmadığını savundu.
Fezlekede ayrıca bu dosyanın, "yenidoğan çetesi"nin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi.
KİM İÇİN NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
Fezlekede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar ve Şeyhmus Çelik hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10'ar yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Fezlekede, diğer 13 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talebinde bulunuldu.
OPERASYON GEÇMİŞİ
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, 5'i doktor, 3'ü hemşire, 5'i sağlık çalışanı ve 1'i sivil 14 şüpheliyi yakalamıştı.
Daha sonra bu dosyadaki şüpheli sayısı 18'e çıkmıştı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onlarca bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesine yönelik devam eden soruşturmada 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detayları ortaya çıktı.
Türkiye’nin en büyük sağlık skandallarından biri olarak görülen, onlarca bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesine yönelik soruşturmayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamındaki 18 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekenin detaylarına ulaşıldı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, yargılaması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yürütülen yenidoğan çetesine yönelik ana dosyadaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, alınan ifadeler ve tapelerde isimleri geçen ancak açılan kamu davasında yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Bu doğrultuda 17 şüphelinin tespit edildiğinin belirtildiği fezlekede, dosya kapsamında suç örgütüyle birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında resen soruşturma başlatılarak, dosyaya dahil edildiği aktarıldı.
SAVCIYA TEHDİT SORUŞTURMASI
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in cumhuriyet savcısı Yavuz Engin ile makamında, ana dosyada sanık olan Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek için görüşme yaptığı belirtilen fezlekede, tehdit boyutuna varacak söylemlerde bulunduğu da ifade edildi.
HTS kayıtlarına göre, Zengin'in Beylikdüzü Medilife Hastanesi mesul müdürü olan ve ana dosyadaki sanıkların arasında yer alan Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 kez, yine savcının yanına birlikte gittiği şüpheli avukat Aylin Arslantatar ile bin 320 kez, tahliye ettirilmek istenilen örgüt üyesi Toptemel'in üvey babası Yavuz Çelik ile ise 110 kez konuştuğu kaydedildi.
Ayrıca hazırlanan fezlekede, şüpheli Zengin'in, dosya savcısını tehdit eyleminden önce de Yavuz Çelik ve Ahmet Atilla Yılmaz ile irtibatlı olduğu bilgisi de yer aldı. Şüpheli Zengin'in, suç örgütü soruşturması kapsamında tutuklanan sanığı, örgütün varlığını bile bile dosya savcısını tehdit etmek suretiyle tahliye ettirmeye çalıştığı fezlekede belirtildi.
Şüpheli Zengin'in bu kapsamdaki eyleminin "örgüte yardım etme" olarak değerlendirildiği fezlekede, tehdit eylemiyle ilgili soruşturmanın ayrıca devam ettiği ifade edildi.
İHMALİ DAVRANIŞLA KASTEN ÖLDÜRME
Ana dosyada tutuklu olan şüpheli doktor Şeyhmus Çelik'in, maktul bebek Opara'nın hastaneye kabulü yönünden gerekli tetkik ve değerlendirmeleri yapmaması sebebiyle sözleşmesel sorumluluğundan kaynaklı kusuru bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilen fezlekede, Çelik'in, "ihmali davranışla kasten öldürme" suçu dolayısıyla sorumlu olacağı bilgisi kaydedildi.
Fezlekede, şüpheli doktor Zeki Ötünç'ün Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre Avcılar Hospital'da Kerem Muhammet Tokluoğlu adlı bebeğin ölümünde, hastaya uygun canlandırma tedavisi uygulamadığı, solunum cihazının destek ayarlarını yapmakta yetersiz kaldığı ve hastaya surfaktan tedavisi verilmediği için ihmali olduğunun tespit edildiği ifade edildi.
Görevini Esenler Güney Hastanesi’nde yürüten şüpheli doktor Hilda Keykubad'ın, maktul Kaya bebeğin klinik takip, tedavi ve resusitasyonunu üstlenmemesi nedeniyle ihmali olduğunun belirlendiği anlatılan fezlekede, İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerince yapılan denetim sonucunda, Kaya bebeğin yatışından itibaren uygulanan orderlarda hekim imzasının olmadığı ifade edildi. Bununla birlikte günlük hasta epikrizlerinin hekim tarafından yapılmadığının kaydedildiği fezlekede, epikriz raporlarının hekim tarafından oluşturulmadığı ve sadece hemşire gözlem notlarının bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
ÖRGÜT HİYERARŞİSİ
Esenyurt Reyap Hastanesinde çalışan şüpheli hemşire Aslı Alemdağ'ın gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ifade edilen fezlekede, hayatını kaybeden Yünaçtı bebeğin dosyasına, Kuşlu bebek ismindeki entübe bebeğin akciğer grafisini yüklediği kaydedildi.
Ayrıca söz konusu fezlekede şüphelinin örgüt hiyerarşisi içinde kendisine verilen talimatlara bağlı olduğu da aktarıldı.
Çorlu Reyap Hastanesinde hasta sevklerini koordine eden şüpheli Remzi Karaca'nın 112'den sevk ihtiyacı olan bebeklerle ilgili bilgi aldığı ve hastanede yer varsa kabul ettiği anlatılan fezlekede, Karaca'nın, yan dal veya cerrahi müdahale gerektiren hastaları tanıdığı hastanelere bildirdiği, Gıyasettin Mert Özdemir ve Fırat Sarı'yı arayarak, onların söylediği hastanelere bebekleri sevk ettiği belirtildi. Fezlekede, TRG Hospitalist Hastanesinde tıbbi sekreter olarak çalışan şüpheli Senanur Ünlü'nün gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği, epikrizin sisteme yüklenmesine ortak olduğu ve sanık Fırat Sarı ile aralarında hesap hareketi ve HTS kaydının mevcut olduğu anlatıldı. Özel Avcılar Hospitalda sekreter olarak çalışan şüpheli Gözde Polat'ın da gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ve Hasan Basri Gök ile bağlantılı çalıştığı belirtildi.
MAKTUL BEBEK KARAKOÇ’UN ÖLÜMÜNDNE SORUMLU
Şüpheli hemşire Seher Çuhadar'ın maktul bebek Karakoç'un ölümünden sorumlu olduğunun aktarıldığı fezlekede, Bağcılar Medilife Hastanesi başhemşiresi olan şüpheli Nigar Kubilay'ın gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği kaydedildi. Ayrıca fezlekede Çorlu Reyap Hastanesinde çalışan şüpheli tıbbi sekreter Müberra Palabıyık'ın Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu'na göre maktul bebek Halime Alkari'nin ölüm sebebinin epikriz raporlarında usule uygun hale getirilmesine ortak olduğu bilgilerine de yer verildi.
Silivri Kolan Hastanesinin mesul müdürü ve başhekimi olan şüpheli Bener Mahmut Mansuroğlu'nun, sanık Fırat Sarı'ya ait Medisense şirketi üzerinden sağlık mevzuatına aykırı şekilde hastane bünyesindeki işletmeyi kiraya verdiği anlatılan fezlekede, Mansuroğlu'nun yönetici sıfatından kaynaklı hukuki sorumluluğu bulunduğu, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan sorumlu olduğu ve usulsüz işlem yaptığı aktarıldı.
Fezlekede, şüpheli Dursun Eryılmaz'ın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince yargılaması devam eden ana dosyada tutuklu olduğu ve kendisine ilişkin yargılamaya konu edilmeyen maktul bebek Kadan'ın ölümünden sorumlu tutulduğu kaydedildi.
Şüpheliler başhekim İbrahim Oktay ve başhemşire Hilal Vatansever'in sanık Sarı ile HTS kayıtlarının bulunduğu fezlekede yer aldı.
Fezlekede, şüpheli Meryem Küçükoğlu'nun hastaneye ait curosorf ilaçlarının kendisine satılmasını istediği yönünde tespit bulunduğu ve şüphelinin ana dosyadaki tutuklu sanık Hüseyin Gündüz ile ilaç satım noktasında aynı konumda olduğu ifade edildi.
BEBEK TOKLUOĞLU’NUN HAYATINI KAYBETMESİNDE İHMALİ BULUNDU
Fezlekede, ana dosyada hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı olan şüpheli Serenay Şenkalaycı'nın Avcılar Hospitalda çalıştığı esnada maktul bebek Tokluoğlu'nun hayatını kaybetmesinde de ihmali bulunduğunun tespit edildiği bilgisine de yer verildi.
Esenler Güney Hastanesinde çalışan şüpheli doktor Songül Kaloğlu'nun maktul Kaya bebeğin evrakında imzası ve kaşesi bulunduğunun anlatıldığı fezlekede, sanık Fırat Sarı ile bağlantılı olması nazara alındığında, örgüt faaliyeti içinde bebek ölümünden sorumlu olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
ŞÜPHELİLER İFADELERİNDE NE DEDİ?
Fezlekede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını iddia etti. Türk milleti ve devletinden özür dilediğini belirten, savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını öne süren Zengin, şunları kaydetti:
"Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Bana 'müsteşar' diyenleri de 'müşavir' diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna yapabileceğim bir şey yok. Bu konuda Baki ile Yavuz'un hiçbir bilgisi yoktur. Kendilerini 20 yıldır tanıdığım için üzerine katarak ben söyledim. Dosyayı da Aylin cumhuriyet savcısının arkadaşı olduğu için almamıştı. Aylin üzülmesin diye bu şekilde konuştum. Böyle bir plan yoktur. Muhammed'in ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Ben o kişi tanımıyorum. Hiç Telegram da kullanmadım. Savcıyla ilgili bilgileri sadece Yavuz Çelik'in bana söyledikleri kadar biliyorum. Diğer söylediklerim tamamen boşboğazlıktandır. Benim biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir."
İHMALİ OLMADIĞINI SAVUNDU
Bununla birlikte ifadesinde, bebek Kadan ile ilgili yargılanmasının yapıldığını kaydeden şüpheli Dursun Eryılmaz, ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını, durumu çok kötü olan bebeği entübe ettiğini ve akciğer filmi çektiğini aktardı.
Kendisinin bir ihmali olmadığını savunan Eryılmaz, kadın doğum uzmanının anneden tahlil ve ultrason istediğini ancak annenin yaptırmadığını iddia etti.
SİGORTA GİRİŞİ KENDİSİNDEN HABERSİZ YAPILMIŞ
Şüpheli Hilda Keykubad ise ifadesinde, Özel Esenler Güney Hastanesi başhekimi olan ana dosyanın tutuklu sanığı Ali Dirik'in kendisinden habersiz hastane sistemine sigorta girişini yaptığını ve bunları olaylar ortaya çıktıktan sonra öğrendiğini iddia etti.
Bebek Kaya'nın durumunun kötü olduğunu, hastanede olmadığı için daha sonraki 3 günde bebeğe hangi tedavilerin yapıldığını bilmesinin mümkün olmadığını öne süren Keykubad, o tarihte hastanede çalışmamasına rağmen sigorta girişinden dolayı uzman ve bilirkişi raporlarında isminin geçtiğini iddia etti.
Keykubad, hastanenin nöbet listesine girişinin bebek Kaya'nın ölümünden sonraki tarihte olduğunu, kendisinin ve ana dosyanın tutuklu sanığı olan eşi Rıza Keykubad'ın adının geçtiği kısımlara katılmadığını ifade ederek, tapelerin kendisiyle ilgisi olmadığını savundu.
Fezlekede ayrıca bu dosyanın, "yenidoğan çetesi"nin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi.
KİM İÇİN NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
Fezlekede, şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar ve Şeyhmus Çelik hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10'ar yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi.
Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Fezlekede, diğer 13 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talebinde bulunuldu.
OPERASYON GEÇMİŞİ
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 4 Aralık'ta düzenledikleri operasyonda, 5'i doktor, 3'ü hemşire, 5'i sağlık çalışanı ve 1'i sivil 14 şüpheliyi yakalamıştı.
Daha sonra bu dosyadaki şüpheli sayısı 18'e çıkmıştı.
Kaynak: AA
Tek şanssızlıkları motor sporları yapmaları mı?
Şampiyon motorcular imkansızlıklara rağmen yetişti
İzmir’de motor sporları için kritik çağrı: İzmir Park Yarış Pisti yeniden açılsın!
Faciaya ramak kaldı: Harmandalı ya çökecek ya patlayacak!
Yeşil pasaport sahipleri için ETIAS onayı zorunlu mu olacak? AB’ye girişlerde ön vize dönemi mi geliyor? DMM açıkladı
İzmir haber: 48 düzensiz göçmen yakalandı
Yeni yıl, yeni zamlar geldi
Konak 7 bine yakın patili cana kucak açtı
İzmir’de ekmek fiyatlarına yüzde 25 zam
İzmir’de çirkin görüntü: Evin penceresinden mastürbasyon yaparken yakalandı
Son Girilen Haberler
Ege’de Karagöz ve Hacivat Musikisi dinletisi
Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı (DTMK) tarafından EÜ Konservatuvar Etkinlik Salonu’nda “Karagöz ve Hacivat Musikisi” dinletisi düzenlendi
Aliağa’nın Sultanları Play- Off’u garantiledi: Birinci lige göz kırptı
Aliağa KZY Spor Kulübü, TVF 2. Lig Kadınlar 6. Grup’ta sezonun bitimine 3 maç kala zirve yarışındaki birinciliğini garantiledi. Play Off hazırlıklarına başlayan Aliağa’nın Sultanları, Voleybol Kadınlar 1. Lige yükseliyor
Dijital dönüşümün nabzı İzmir’de atıyor
İzmir’de düzenlenen Türkiye Teknoloji Buluşmaları, dijital dönüşümün iş dünyası üzerindeki etkilerini masaya yatırırken, Prof. Dr. Yusuf Baran, hızla değişen bilim ve teknolojiyi çağın kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekti