[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Adalet Bakanı

Adalet Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Tunç’tan barolara eleştiri: Farklı ideolojik çalışmaların içerisindeler Haber

Bakan Tunç’tan barolara eleştiri: Farklı ideolojik çalışmaların içerisindeler

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara 2 No’lu Baro’nun Avukatlar Günü vesilesiyle düzenlediği Değişen Dünyada Avukatlık Vizyonu Sempozyumu’na katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, baroların siyasi parti gibi çalıştığını bu sebeple avukatların sorunlarını çözme noktasında yetersiz kaldıklarını söyledi. Bakan Tunç, Hukuk Fakülteleri kontenjanlarına yönelik çalışma yaptıklarını da söyleyerek kontenjan sayısının 100 bine indirilebileceğini duyurdu. Tunç: Farklı çalışmaların içerisindeler Avukatlık mesleğinin gelişmesi için herkese görev düştüğünü söyleyen Bakan Tunç, “Türkiye’de avukatlığın geleceğinin tartışılması lazım. Şu anda bulunduğumuz nokta, baroların durumu, son değişiklerle 2 No’lu Baroların kurulması, birden fazla baronun kurulması ile ilgili çalışmalar ve yasa değişikliğinden ve barolar kurulduktan sonraki gelinen aşama. Bu değişiklik neler getirdi? Avukatlık mesleğinin geliştirilmesi anlamında barolara düşen görevler var. Tabi maalesef geçmişte barolar çok iyi sınavlar veremedi. Avukatlık mesleğinin sorunlarından ziyade farklı şeylere odaklandılar. Özellikle adeta bir muhalefet partisi gibi, muhalefet partisinden de öte farklı ideolojik birtakım çalışmaların içerisinde bulundular, bulunmaya da devam ediyorlar. Biz istiyoruz ki avukatlık mesleğine odaklansınlar. Meslektaşlarımızın mesleki çalışmalarına katkı versinler. Mesleğin geliştirilmesi anlamında da yürütmeyle, yasamayla iyi ilişki içerisinde olsunlar ki görevlerini yapmış olsunlar” dedi. Hukuk Fakülteleri hakkında çalışma yapılacak Hukuk Fakültelerinin kontenjanlarına yönelik çalışma yürüttüklerini söyleyen Bakan Tunç, “Hukuk Fakültelerindeki kontenjanların 190 binlerden 125 binlere düştüğünü görüyoruz. Tabi bu Hukuk Fakültelerine girişteki puanların yükselmesi de oradaki öğrenci kalitesini de artıran önemli bir husus. Mevcut fakültelerimizin akademisyen kadrosunun güçlenmesi lazım, bunun farkındayız. Özellikle son kurulan fakültelerde daha öğrenci almayan Hukuk Fakülteleri var. Belki bunların yakın fakültelerle birleştirilmesi, güçlendirilmesi, akademisyenlerin sayısının arttırılması olabilir. Geleceğe dönük ümit var. Çünkü bugün fakültelerde yardımcı doçent, doktora öğretim görevlisi ya da doçent olan hukukçularımız yakın bir zamanda çalışmalarının neticesinde profesör olacaktır. O nedenle 4-5 yıl sonra oralarda yine eğitim kalitesinin arttığını müşahede edeceğiz. Ama kontenjanlar noktasında 100 bine kadar indirilmesi ile ilgili sürekli talep dile getiriliyor. Bu konuda da YÖK Başkanımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Tunç duyurdu: Hakim ve savcı yardımcılığı sınav tarihleri belli oldu Haber

Adalet Bakanı Tunç duyurdu: Hakim ve savcı yardımcılığı sınav tarihleri belli oldu

Belediyedeki ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tunç, “Bin hakim ve savcı yardımcısı alımıyla ilgili sınav 23-24 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Sınavı kazanan hakim savcı yardımcılarımız, 3 yıl hakim savcı yardımcısı olarak görev yapacaklar. Bunun bir bölümü Adalet Akademisi'nde eğitim olarak geçecek. Önemli bir bölümü de tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişecekler. Eskiden hakim savcı adayının 2 yıllık bir staj dönemi vardı. Artık adaylık şeklinde değil, bundan sonraki süreçte hakim savcı yardımcılığı dönemi başlıyor. 2024’den itibaren hukuk mesleklerine giriş sınavı olacak” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Pendik’te bir dizi program gerçekleştirdi. Bakan Tunç, ilk olarak Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız’ı makamında ziyaret etti. Tunç, Kaymakam Mehmet Yıldız’a yeni görevinde başarılar diledi. Ardından Pendik Belediye Binasına geçerek Başkan Ahmet Cin’i makamında ziyaret etti. Tunç, burada bulunan belediye anı defterine de not yazdı. Bakan Tunç ardından burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Adalet Bakanlığı personel alımı başladı mı? 2023 Adalet Bakanlığı personel alımı başvuru şartları neler? Bakan Tunç, “Erol Kaya'nın Pendik Belediye Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana Pendik’in kentleşme, şehirleşme, gelişim ve kalkınma anlamında çok büyük mesafe aldığını belirten Bakan Tunç, "Bu büyümeye oranla da tabii ki belediyecilik hizmetlerinde de Pendik'imiz hep Türkiye'ye örnek oldu, örnek projeler devam etti. Erol Kaya ve Salih Kenan Şahin'in ardından bugün Ahmet Cin başkanımız bu bayrağı en güzel şekilde taşımanın gayreti içerisindeler. Pendik'in projeleri ile gurur duyuyoruz. Pendik'in gelişmesi ve İstanbul'daki diğer ilçelere ve bütün Türkiye'ye örnek projeler üretmesi çok sevindirici” şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Tunç, Danıştay'ın 'hakimlerin üst araması' kararını değerlendirdi Adalet Bakanı Tunç, açıklamasının ardından kendisine yöneltilen, Danıştay 10. Dairesi'nin "havalimanı güvenlik noktalarında hakimlerin üstlerinin aranmaması"na yönelik aldığı karar sorusu üzerine, “Danıştay 10. Dairesi böyle bir karar aldı. Bu karar oy çokluğuyla alınmış bir karar. Sayın Daire Başkanı'nın da karşı oyu var. Karşı oya da baktığımız zaman oradaki gerekçeleri ortaya koyuyor. Burada tabii Danıştay'ın verdiği bu karar, kesin bir karar değil. Bu karara itiraz mümkün. Davalı taraf Ulaştırma Bakanlığı olarak görülüyor. Danıştay'ın ilgili dairesinin kararına karşı bu itiraz yapıldığında da, Danıştay İdari Dava Daireleri'ne gidecektir. Danıştay İdari Dava Daireleri de bu kararı değerlendirecektir. Yani kesin bir karar olmadığını belirtmekte fayda var. Karara şöyle bir baktığımız zaman 2802 sayılı Hakim Savcılar Kanunu'na dayandırmış mahkeme ve daire üyeleri. Tabii bizim uluslararası yükümlülüklerimiz var, altına imza attığımız uluslararası sözleşmeler var. Havacılık alanında, sivil havacılık alanında. Dolayısıyla bu sözleşmeleri de göz ardı etmemek lazım. Anayasamızın 90. maddesine göre uluslararası sözleşmeler bir kanunla çeliştiğinde sözleşme uygulanır. Burada tabii takdir, itiraz edildiğinde Danıştay İdari Dava Daireleri'nin önüne gelecektir ve oradan hukuki, doğru bir karar çıkacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. “Bin hakim ve savcı yardımcısı alımıyla ilgili sınav 23-24 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek” Adalet Bakanlığı'na personel alımı hakkında açıklamada bulunan Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımız bunu kabine sonrası açıklamıştı. Yargımızı güçlendirmemiz adalete güveni sağlamamız daha da yukarılara taşımamız ve yargıdaki gecikmeleri en aza indirmemiz, vatandaşların yargı hizmetlerinden hızlı, adil ve etkin bir şekilde yararlanabilmesi için çalışmalarımızı kesintisiz şekilde devam ettiriyoruz. Bu anlamda, hem teknolojinin imkanlarını yargının hizmetlerine sunma noktasında çalışmalarımız devam ediyor hem de hakim savcılarımızın sayısının ve niteliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız var. Bin hakim ve savcı yardımcısı alımıyla ilgili sınav 23-24 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Sınavı kazanan hakim savcı yardımcılarımız, 3 yıl hakim savcı yardımcısı olarak görev yapacaklar. Bunun bir bölümü Adalet Akademisi'nde eğitim olarak geçecek. Önemli bir bölümü de tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişecekler. Eskiden hakim savcı adayının 2 yıllık bir staj dönemi vardı. Artık adaylık şeklinde değil, bundan sonraki süreçte hakim savcı yardımcılığı dönemi başlıyor. 2024’den itibaren hukuk mesleklerine giriş sınavı olacak. Hukuk mesleklerine giriş sınavı özellikle hem savunmanın, hem de hakim savcı yardımcılığı sınavından önce bu sınava girebilmek için bir ön eleme, hukuk fakültesi bittikten sonra hukuk mesleklerine giriş sınavını kazananlar hakim savcılık sınavına girebilecekler. Ayrıca avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavının kazanılması gerekecek. Şu anda bizim staj döneminde olan yaklaşık 3 bin 800 hakim savcı adayımız var. Onlar staj dönemi biter bitmez görev yerlerine kuraları çekilecek. 23 bin 826 hakim savcımız var, yeni gelenlerle beraber yargı teşkilatı daha da güçlenecek. Sonraki dönemde de 3 yıl sonra da hakim savcı yardımcılığı stajları bittikten sonra hakim savcı olarak kuraları çekilecek ve mesleğe kabul edilecekler. Yargının diğer personelini de güçlendirmek gerek. Şu anda mülakatları biten ve değerlendirme aşamasında olan, zabıt katibi, şoför, hizmetli ve ceza infaz koruma memurları olmak üzere toplamda 20 bin 857 personel alımı söz konusu. Bunların da önümüzdeki birkaç gün içerisinde sınav sonuçları açıklanacak” dedi.

“Medeni Yasa'ya dokunmayın” Haber

“Medeni Yasa'ya dokunmayın”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç geçtiğimiz günlerde “Aile Hukuku konusunda geniş bir çalışmamız var” söyleminde bulunmuştu. Bu açıklamaya tepki gösteren 29 Ekim Kadın Derneği yazılı bir açıklama yaparak “Kazanılmış haklarımızı güvence altına alan Anayasa'ya ve Medeni Yasa'ya dokunmayın” çağrısında bulundu. Dernek tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Özellikle nafaka hakkı üzerinden başlatılan, kadını şiddete razı etmeye çalışan önermeler, bugün aile hukuku ile kazanılmış olan aile birliğinin, emek eksenli eşitlik temelinde inşası yerle bir edilmeye çalışılıyor. Medeni Yasa’nın sil baştan ele alınması, yüz yıl önce çağ dışı ve insan haklarına aykırı bulunarak vazgeçilmiş olan Mecelle'ye dönüş amacını taşıyor. Bilindiği gibi Medeni Yasa, salt aile hukuku ve özellikle kadının haklarını değil kadın ve erkek tüm bireylerin kişilik haklarını güvence altına alıyor. Medeni Yasa’da, doğumdan ölüme tüm haklar, laik ve demokratik bir anlayışa dayanıyor.” GERİ GİDİŞTE BİR ORTA YOL YOKTUR Açıklamanın devamında yer alanlar ise şöyle: “1926’dan bu yana, bu yasanın, daha ileri taşınması için özellikle kadınların verdiği mücadele, parlamentonun bugünkü yapısına dayanılarak yok edilmek isteniyor. Biz kadınlar, Adalet Bakanına sesleniyoruz. Kazanılmış haklarımızı güvence altına alan Anayasa'ya ve Medeni Yasa'ya dokunmayın diyoruz. Yapılmak istenenin laik ve demokratik bir hukuk sisteminden geri dönüş olduğunun bilincindeyiz. Medeni Yasa'nın bireylere vermiş olduğu örgütlenme hakkına dayalı olarak kurulmuş olan derneğimiz ve tüm demokratik kuruluşların haklarına sahip çıkma kararlılığında olduğunu bir kez daha duyuruyoruz. Özellikle parlamentoda temsil edilen siyasi partileri de orta yolculuktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Geri gidişte bir orta yol yoktur.” BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 150 bin öğrenciye karşılık 28 bin yurt: “Kayıt sildiren öğrenciler artıyor”

Adalet Bakanı Tunç: Sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak istiyoruz Haber

Adalet Bakanı Tunç: Sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak istiyoruz

Adalet Bakanı Tunç, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Bugün açılışı yapılan adli yılın hatırlatılması üzerine Bakan Tunç, törende önemli mesajların verildiğini belirterek, yeni adli yılın hayırlı olmasını diledi. Yargı alanında bugüne kadar önemli mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirildiğini söyleyen Tunç, "21 yıl önce yargı sistemimiz neydi, bugün nereye geldik diye karşılaştırdığımızda gerçekten çok büyük bir ilerlemenin olduğunu görüyoruz." dedi. YENİ ANAYASA HAKKINDA Yeni anayasaya ilişkin soru üzerine Tunç, daha önce yeni anayasayla ilgili uzlaşma komisyonlarının kurulduğunu ve herhangi bir sonuca ulaşılmadığını hatırlattı. Tunç, "Demokratik, sivil, vatandaşın haklarını, devletin görevlerini tam anlamıyla ortaya koyan, toplumsal sözleşme diyebileceğimiz yeni, sivil bir anayasaya milletimizi kavuşturmak istiyoruz." diye konuştu. Meclis'te grubu bulunan ve bulunmayan bütün partilerin yeni bir anayasa konusunda mutabık olduğunu belirten Tunç, "Burada önemli olan bir uzlaşmanın sağlanması. Bu uzlaşmayı sağlamak zorundayız. Tüm siyasi partilerin bu millete olan borcudur bu. Biz burada öncülük yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. Anayasada hem yargı hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hem de temel haklar açısından reform sayılabilecek düzenlemelerin yapıldığını dile getiren Tunç, "Bu değişiklikler anayasanın topyekun vesayetçi ruhunu ortadan kaldırmaya yetmedi. Yeni bir anayasa ihtiyacı sadece darbecilerin o anayasayı yapması bakımından bile yeterli gerekçedir. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında, cumhuriyetin ikinci yüzyılında yapmak nasip olur." açıklamasını yaptı. BAŞÖRTÜSÜ ve AİLE YAPISI Tunç, başörtüsüne anayasal güvence ve aile yapısının korunmasına ilişkin soruya, "Başörtüsünü yasaklayan bir mevzuat hükmü yok. Yıllarca keyfi bir uygulamayla maalesef kadınlarımıza zulmedildi. Okuyamadılar, mesleklerini yapamadılar, çok büyük mağduriyetler yaşandı. 2013'ten itibaren hem kamuda hem de eğitim kurumlarında bir özgürlük oluştu. Yani başörtüsü problem olmaktan çıktı." değerlendirmesinde bulundu. CHP ve ortaklarının daha önce başörtüsüne anayasal güvence ve aile yapısının korunması maddelerine karşı çıktığını söyleyen Tunç, konuya dair anayasa komisyonunda yeterli çoğunluğun sağlandığını ancak deprem felaketi nedeniyle bir uzlaşma sağlanamadığını söyledi. Parlamentonun 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlayacağını bildiren Tunç, "Bizim grubumuz da Cumhur İttifakı olarak da bu iki madde değişikliğini meclisin gündemine getirerek, burada hem başörtüsüne anayasal güvence hem de ailenin korunmasıyla ilgili 41. madde değişikliğini inşallah hayata geçireceğiz." dedi. "494 başvuru olmuş" Kira, kat mülkiyeti, ortaklığın giderilmesi ve komşuluk uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının bugün başladığını anımsatan ve ilk gün yapılan başvurulara ilişkin bilgi veren Tunç, "Bugün itibarıyla 494 başvuru olmuş. Kira uyuşmazlıklarından kaynaklanan 438 başvuru arabuluculuğa gitmiş. Ortaklığın giderilmesi ve uyuşmazlıklardan kaynaklı 19 başvuru olmuş. Kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 32 başvuru olmuş. Komşuluk hukukundan doğan uyuşmazlık 4 başvuru olmuş. Tarımsal üretim uyuşmazlıklarından kaynaklı 1 başvuru olmuş." dedi. Başvurular sonrası arabulucuların tarafları hızlı bir şekilde toplantıya davet edeceğini ve uzlaştırmaya çalışacağını belirten Tunç, "Arabulucu zemini hazırlayacak, onlara bir çözüm önerisi sunmayacak. Onlar kendi çözümlerini kendileri bulacaklar. Kendileri birbirlerine ne istediklerini söyleyecekler ve üç haftada bunu bitirecekler, bir hafta ilave süre, 4 haftada." diye konuştu. Tunç, arabuluculuk görüşmeleri sonucu anlaşma sağlanamazsa dava açılabileceğini ifade etti. Arabuluculuk sisteminin yargının iş yükünü azaltarak, devam eden davaların daha nitelikli görülmesine imkan sunduğunu aktaran Tunç, barışçıl, dostane ve az masrafla hızlı sonuç alınmasını sağlayan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kapsamını yeni dönemde daha da genişletilebileceğini söyledi. "Boşanma davasının 5-10 yıl sürmesini kabul edemiyoruz" Uzun süren boşanma davalarının tarafları mağdur ettiğini de dile getiren Tunç, bu davaların kısa sürede sonuçlanması gerektiğini ifade etti. Tunç, "Bir boşanma davasının 5 yıl, 10 yıl sürmesini kabul edemiyoruz. Tabii bu yargı mensuplarımızın karar verememesinden kaynaklanmıyor. Taraflar arasındaki mal ayrılığı, nafaka, tazminat problemleri, tüm bunlar tek dava içinde görüldüğünde boşanma davası da bu süreç içinde gecikiyor." diye konuştu. Boşanma ve tazminat konularını ayrı ayrı değerlendirebileceklerini ancak bunun kesin bir karar olmadığını kaydeden Tunç, aile hukukuyla ilgili düzenleyecekleri sempozyum sonucunda, avukatların da görüşleriyle, bu sorunlara çözüm bulmak istediklerini anlattı. Bakan Tunç, nafaka konusunda kadınları mağdur etmeyecek, "diğer taraf" açısından da yakınmaları giderecek bir çalışmayı gelecek günlerde gerçekleştireceklerini söyledi. "Şu anda 260 şüpheli tutuklu" Deprem soruşturmalarına ilişkin de bilgi veren Tunç, "Şu anda 260 şüpheli tutuklu. 778 kişi adli kontrolle serbest. 9 şüphelinin yurt dışında bulunduğu anlaşıldı. 109 şüphelinin de depremde vefat ettiğini tespit ettik. Bunların içinde müteahhitler, yapı sorumluları, yapı sahipleri, binada sonradan değişiklik yapanlar var." ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Kira uyuşmazlıklarında yeni dönem başladı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan nafaka ve kiracı hakları açıklaması Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan nafaka ve kiracı hakları açıklaması

Tunç süresiz nafakayla ilgili, "1 gün evli kalıp onlarca yıl nafaka ödeyen kişiler var. Ancak kadınları da mağdur etmeyecek bir güvenceyi sağlamamız gerekiyor. Bu dengeleri gözeterek bir tasarı hazırlayacağız" dedi. Bakanın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Medeni kanunumuzda nafaka süresiz hale getirildi. 1 gün evli kalıp onlarca yıl nafaka ödeyen kişiler var. Ancak kadınları da mağdur etmeyecek bir güvenceyi sağlamamız gerekiyor. Bu dengeleri gözeterek bir tasarı hazırlayacağız. Bu düzenleme Meclis'in yeni döneminde gündeme gelecek. 2005 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu, yaklaşık 20 yıldır uygulanıyor. Kiracıların mağduriyetini önleme adına, AK Parti grubu Meclis'te bir önerge verdi, kira miktarındaki yüzde 25'lik sınır bir yıl daha uzatıldı. Elbette ki burada itirazlar oldu. Eski kiracıların, düşük kiraları nedeniyle itiraz eden oldu. Arabuluculuk düzenlemesi Kiracıları mağdur edecek bir sorun ortaya çıkacaktı. Bu yüzden süre 1 yıl daha uzatıldı. Kiracı ve ev sahiplerinin sorunlarına baktığımızda, dava sayısında 2 katlık bir artış var. Bu sorunlar için 1 Eylül'den itibaren arabuluculuk müessesi harekete geçiyor. Kişiler dava açmadan arabulucuya gidebilecek. Arabuluculuk müessesi bu uyuşmazlıkları en aza indirecektir. Önümüzdeki süreçte bu uygulama başladığında bunu göreceğiz. Sonrasında çıkacak sorunlar için Meclis açıldığında yeni düzenlemeler yapılabilir. Nafaka Nedir? Nafaka Kimlere Verilir? Nafaka, boşanma veya ayrılık sonrasında bir tarafın diğer tarafa belli bir süre maddi destek sağlamasını ifade eder. Bu maddi destek, genellikle boşanma ile haksızlık oluşmasını önlemek ve tarafların ekonomik olarak dengeyi korumak amacıyla verilir. Boşanma davasında, davayı açan kadın ya da erkek olsun, diğer taraf boşanma sonucu maddi yoksulluğa düşen tarafa nafaka ödemek zorundadır. HABER MERKEZİ

Adalet Bakanı duyurdu: 1 Eylül'de başlıyor! Haber

Adalet Bakanı duyurdu: 1 Eylül'de başlıyor!

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşmasının önemini vurgularken, fahiş kira artışı ile ilgili son noktayı koydu. 1 Eylül'de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başlayacağını belirten Tunç, konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışının yüzde 25’i geçemeyeceğini açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Zam artış oranı Temmuz 2024’e kadar Kira artış oranının yüzde 25 olarak sınırlandırıldığını ifade eden Bakan Tunç, "Geçen yıl Borçlar Kanununa eklenen geçici maddeyle konut kira sözleşmelerinde yıllık kira artışı azami yüzde 25 olarak sınırlandırılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen yasal düzenlemeyle bu süre 1 Temmuz’dan itibaren 1 yıl daha uzatıldı. Konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışı yüzde 25’i geçemeyecek" açıklamasını yaptı. "Arabuluculuk zorunlu olacak" 1 Eylül'de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başladığını belirten Tunç, "Kiracı veya kiralayan kira bedeli veya tahliye ile ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu olacak. İş hukukundan doğan davalar, ticari davalar, tüketici davalarında uygulanan zorunlu arabuluculuk kapsamına 1 Eylül itibarıyla kira davalarının yanı sıra kat mülkiyetinden doğan davalar, komşuluk hukukundan doğan davalar, ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar da alınıyor. Kira uyuşmazlıklarının mahkemeye intikal etmeden arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşması, tarafların daha az masrafla ve daha hızlı ve barışçıl bir yöntemle uzlaşmalarını sağlayacak, bu durumda mahkemelerin iş yükü de azalmış olacak" dedi. İHA

Adalet Bakanı Tunç'tan AP'nin Türkiye raporuna tepki! Haber

Adalet Bakanı Tunç'tan AP'nin Türkiye raporuna tepki!

Adalet Bakanı Tunç, AP Dış İlişkiler Komitesinin Türkiye hakkındaki rapor taslağının, güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri nesnel verilere dayalı değerlendirmekten uzak olduğunu ifade etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nin 18 Temmuz'daki oylamada, Türkiye hakkındaki 2022 Komisyon Raporu'na ilişkin rapor taslağını kabul ettiğini belirtti. "Söz konusu rapor taslağının içeriği incelendiğinde, Türkiye'deki güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri nesnel verilere dayalı değerlendirmekten oldukça uzak olduğunu üzülerek görmekteyiz." ifadesini kullanan Bakan Tunç, şunları kaydetti: "Söz konusu raporun, son yıllarda AB çevrelerinde sıkça rastladığımız üzere bazı marjinal çevrelerin tesiri altında ve tek yanlı kaleme alındığını belirtmeliyiz. Umulur ki Komitenin anılan yaklaşımı AP Genel Kurulunca terk edilir ve ülkemize yönelik daha objektif, adil, tutarlı, verilere dayalı, bilimsel yaklaşımla hazırlanmış bir karar tasarısı kabul edilir. Bu vesileyle ülkemizin hukuk ve yargı alanında kendi insanının esenliği için ortaya koyduğu reform kararlılığını bir kez daha vurgular, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne olan sarsılmaz inancımızla dün olduğu gibi bugün de güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğimizin bilinmesini isteriz." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.