[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Afet

Afet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'de afet riskini azaltmak için güç birliği Haber

İzmir'de afet riskini azaltmak için güç birliği

İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Komisyonu, İzmir Valisi Süleyman Elban başkanlığında bugün bir araya geldi. Valilikte düzenlenen toplantıda konuşan Vali Elban, konu ile ilgili bilgi verdi. İçişleri Bakanlığı genelgesiyle 81 ilde İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlandığını, bu planlar hazırlanırken illerin öncelikli afet türleri ve riskleri belirlendiğini söyleyen Elban, İzmir özelinde de riskleri paylaştı. İZMİR’DE HANGİ AFET RİSKLERİ VAR? Elban, İzmir'de hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı'nda deprem ve tsunami, heyelan, kaya düşmesi ve çığ gibi kütle hareketleri, taşkın, sel, su baskını, endüstriyel tesis kazaları, orman yangınları ve kentsel yangınlar, meteorolojik ve iklim değişikliğinden kaynaklanan afetler, tıbbi jeolojik afetler, bulaşıcı ve salgın hastalıkların yer aldığını ifade ederken, yaşanabilecek afetlerle ilgili sorumlu, ana çözüm ortağı ve destek çözüm ortağı kurum ve kuruluşların belirlendiğini belirtti. Vali Elban, açıklamasında şunları kaydetti: "İl Afet Risk Azaltma Planı çerçevesinde 23 hedef, 218 eylem belirledik. Birçok kurum ve kuruluşa görev olarak tanımlanan bu eylemlerin gerçekleşme durumu yıl içerisinde iki komisyon toplantısıyla değerlendiriliyor. Yıl sonunda da valiliğimiz başkanlığında yine bir kurul toplantısıyla değerlendirmeye tabi tutuluyor. İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı'nda 37 sorumlu kurum ve kuruluş var, 63 tane de destekleyici kurum ve kuruluşlar var. Bu kurum ve kuruluşlar tarafından İRAP İzleme ve Değerlendirme sistemine 218 eylem girilmiş durumda. Bugün itibariyle bu 218 eylemin 93'ü yapılıp tamamlandı, 107'sinde çalışmalar devam ediyor, 18 eyleme ise henüz başlanmadı. İl Afet Riski Azaltma planlarındaki eylemler gerçekleştikçe de bunlar gündemden düşürülüyor, zaman içerisinde ilimizin afetselliği de bu yapılan çalışmalar neticesinde de o oranda azılmış oluyor."

Arama-kurtarma köpeği Shollie afetlere zorlu eğitimlerle hazırlanıyor Haber

Arama-kurtarma köpeği Shollie afetlere zorlu eğitimlerle hazırlanıyor

Afet ve acil durumlarda medikal kurtarma faaliyeti yürütmek için gönüllü sağlık personelinden oluşan bir ekip olan UMKE, afet ve acil durumlarda medikal kurtarma faaliyetlerini yürütüyor. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin ardından Sağlık Bakanlığı'nın talimatlarıyla, medikal kurtarmanın yanında arama-kurtarma faaliyetlerini de yapmak üzere UMKE ATAK adında bir yapı oluşturuldu. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde UMKE ATAK ekiplerine arama faaliyetlerinde destek olacak köpek unsurlarının çalışmalarını ve eğitimleri de yürütülmeye başlandı. Bu çerçevede envantere 2 köpek alındı. Özellikle bakanlığın ilk arama-kurtarma köpeği olan Shollie, zorlu eğitimlerle muhtemel afetlere hazırlanıyor. "Çeviklik, sosyalizasyon, itaat gibi eğitimlerden geçiyorlar " Eğitimler hakkında bilgi veren Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Afetlerde Sağlık Hizmetleri Birimi Görevlisi ve köpek eğitmeni Osman Türk, “2010 yılından bugüne kadar UMKE personeliyim. Kahramanmaraş depremlerinde sonra Sağlık Bakanlığımız deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarını yürütmek için ‘UMKE ATAK’ isminde bir yapı oluşturdu. Biz de Samsun İl Sağlık Müdürlüğü ve UMKE olarak afet bölgesinde arama-kurtarma çalışması yürütecek olan ATAK ekiplerini köpekli unsurlarımızla destek olmaya çalışıyoruz. Elimizde şu an 2 tane köpeğimiz var. Bunlardan bir tanesi Shollie, 1,5 yaşında. Canlı enkaz arama köpeği olarak yetiştiriliyor. Diğer ‘Buddie’ ise 8 yaşındadır. İz takip köpeği olarak yetiştirildi ama frizbi sporunda şampiyonlukları var. Dolayısıyla hem sportif faaliyetleri hem de arama kurtarma işin beraber yürütmeye gayret gösteriyoruz. Köpekler uzun bir eğitim sürecinden geçtikten sonra etkili olabiliyor. Bebekliklerinden itibaren köpekler seçiliyor. Uzman kişiler tarafından uygun olup olmadığı değerlendiriliyor ve çeviklik, sosyalizasyon, itaat gibi eğitimleri tamamladıktan sonra branş eğitimleri ile beraber köpekler istediğimiz branşa yönlendiriliyor. Şu an Samsun İl Sağlık Müdürlüğü ve Samsun UMKE olarak Türkiye’de ilki başlatan, yürüten ekibiz. Amacımız arama-kurtarma yapan ATAK ekiplerine köpek unsurlarımızla destek olmaktır" dedi.

MEB AKUB öğretmenlerinin afet eğitimleri sürüyor Haber

MEB AKUB öğretmenlerinin afet eğitimleri sürüyor

Öğretmenler, AFAD ile koordineli şekilde yürütülen arama-kurtarma eğitimlerinin yanı sıra "amatör telsiz kullanımı", "dron", "KBRN", "afetlerde arama, kurtarma ve tahliye eğitici eğitimi kursları", "temel afet bilinci eğitimi", "yangın eğitimi", "afet farkındalık eğitimleri ve acil durum ekipleri eğitimi" alanlarında eğiticilerin yetiştirilmesi gibi çok kapsamlı eğitimlerden geçiriliyor. "Yangın eğitimi " alan Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki MEB AKUB ekip üyesi personel ve öğretmenler, afet ve acil durumlardaki gönüllülük faaliyetlerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü AKUB Ekip Lideri Nuriye Çakar, 2021'in "Afet Eğitim Yılı" ilan edilmesi üzerine AFAD ile koordineli çalışmalar yapmak üzere Milli Eğitim Bakanlığınca 81 ilde öğretmenlerden ve personellerden oluşan AKUB ekiplerinin kurulduğunu hatırlattı. 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli deprem haberini alır almaz çalışmalara başladıklarını ve kriz masası oluşturduklarını anlatan Çakar, AFAD'ın koordinasyonunda ekipleri bölgeye arama-kurtarma faaliyetleri için yönlendirdiklerini dile getirdi. Kriz masasında da bölgeye gönderilecek malzemelerle ilgili hazırlıkların yürütüldüğünü anlatan Çakar, "Mesai kavramı olmadan, herkes gönüllü olarak evlerine gitmeden depremin yaralarının sarılması için seferber oldu." dedi. Çakar, depremlerde gönüllü çalışan AKUB üyelerinin tamamının mesleğinin öğretmen olmasına değinirken, şunları söyledi: "Öğretmenlerimizin her biri, öğrenci ve yetişkin psikolojisini anlayacak donanıma sahip. Dolayısıyla arama-kurtarma ile vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmasında AKUB öğretmenlerinin rolü çok önemliydi. Zaten öğretmenler olarak öğrenci ve velilerle hep iç içeydik. Çocuklarla çok kolay iletişim kurabildik, aynı dili konuşuyoruz çünkü. Öğretmenlerimiz, afetlerde bile eğitim öğretim faaliyetlerinin devam etmesi için gerekli ortamları hazır ettiler. Örneğin depremlerde de yurtlara öğrencilerin yerleştirilmesi ve ihtiyaçlarının karşılanması öğretmenlerin sorumluluğundaydı. Yemek organizasyonundan toplanan malzemelerin depolanmasına ve doğru elle ulaştırılmasına kadar ekip arkadaşlarımız çok büyük rol oynadılar." "AKUB ÜYESİ OLMAK İÇİN ÇOK FAZLA SAYIDA ÖĞRETMEN BAŞVURUYOR" Öğretmen Çakar, MEB AKUB üyesi öğretmenlerin bir yandan eğitim öğretim faaliyetlerine devam ederken bir yandan da gönüllü olarak arama-kurtarma eğitimleri aldıklarını belirtti. Çakar, "MEB AKUB ekibi, her daim afetlerde ihtiyacı olanların yanında. Ekibimiz, afete uğrayanların 7/24 yanında olmak için yıl boyu eğitim alıyor." dedi. AKUB gönüllüsü olmanın fiziksel ve ruhsal hazırlık gerektirdiğini anlatan Nuriye Çakar, gönüllü öğretmenlerin önce MEB bünyesinde arama-kurtarma temel eğitimlerine ve ardından AFAD'da uygulamalı eğitimlere katıldıklarını bildirdi. Çakar, şunları söyledi: "Bu eğitimler sonunda uygun olanları AKUB ekiplerine dahil ediyoruz. Ekiplere yönelik eğitim faaliyetleri sürekli devam ediyor. Bu eğitim faaliyetleri, ekipteki her arkadaşımızın afet ve acil durumda doğru müdahale davranışlarını kazanmaları için yapılıyor. Eğitimler, deprem odaklı ancak sel, çığ, yangın ve son olarak teknolojik afetlere uzanan her türlü riski kapsıyor. Eğitimlerde, illerin afetten etkilenme potansiyeli de dikkate alınıyor. Kimi bölgelerde çığ riski kimi bölgelerde sel riski çok yüksek olabiliyor." Çakar, Ankara'da 6 Şubat depremlerinin ardından AKUB üyesi olmak için çok fazla sayıda öğretmenin başvurduğunu belirtti. Ekipte arama-kurtarma, lojistik, destek hizmetleri gibi iş bölümlerinin yapıldığını bildiren Çakar, öğretmenlerin afet bölgelerinde bu iş bölümüyle hareket ettiklerini söyledi. "MEB AKUB ekipleri olarak çok güzel bir aileyiz" Kahramanmaraş merkezli depremlerde görev alan MEB AKUB Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü üyelerinden öğretmen Fatma Oğuz da 2 yıldır arama-kurtarma eğitimlerine katıldığını anlattı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Malatya'da görev aldığını dile getiren Oğuz, ekip olarak arama-kurtarma, lojistik, yardım dağıtımı, çadır kurma gibi alanlarda çalıştıklarını söyledi. Oğuz, şöyle konuştu: "81 ildeki MEB AKUB ekipleri olarak çok güzel bir aileyiz. Depremzede halkımız da bizlere yardımcı oldu, çok duygulandığımız anlar yaşadık. Öğretmenlik mesleği zaten çok şeyin karşılığı, duruşunuz, bakışınız bile karşınızdakine çok şey katıyor. AKUB üyesi olmak merhamet ve empati duygunuzu geliştiriyor, farkındalığınızı artırıyor. Ben daha hassas, daha duyarlı bir kişiliğe sahip oldum. 'Daha ne yapabilirim, bir fazlası ne olabilir' diye düşünüyorum hep. 'İyi ki bu ekipteyim' dedim, iyi ki depremde görev aldım. Her öğretmen arkadaşımın, manevi değeri yüksek ve ulvi bir görev olarak MEB AKUB ekiplerinde yer almasını canıgönülden isterim." "Arama-kurtarma eğitimlerini herkese tavsiye ediyorum" Okul müdürü Nurullah Yılmaz ise 2017'den beri AFAD gönüllüsü, 2021'den itibaren de MEB AKUB üyesi olduğunu anlattı. Depremin hemen ardından Malatya'ya gittiklerini anlatan Yılmaz, hafif düzey arama-kurtarma çalışmalarına katıldıklarını aktardı. AKUB ekiplerinin "asrın felaketi"nden önce kurulmasının önemini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: "Depremden önce, afet ve acil durumlara karşı kuleden atlama, enkaza girme, canlı arama, tahliye gibi saha eğitimlerimizi almıştık. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ekibimizi çok iyi bir noktaya getirmişti. Bu eğitimler depremde bize çok fayda sağladı. Biz AKUB ekipleri olarak, böyle büyük bir depremle karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Ancak afetler karşısında bilinçli olmak, AFAD gönüllüsü olmak, öğretmenler için de AKUB üyesi olmak çok önemli. Arama-kurtarma eğitimlerini herkese tavsiye ediyorum."

İzmir haber: Başkan Kılıç'tan Buca'da bir ilk Haber

İzmir haber: Başkan Kılıç'tan Buca'da bir ilk

Buca Belediyesi, yaşanacak herhangi bir afet durumunda daha hızlı koordine olabilmek amacıyla Yıldız Mahallesi’nde 7 bin 500 metrekare alanda kurduğu Afet Koordinasyon Merkezi’ni düzenlenen törenle hizmete açtı. Açılış törenine Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış, İzmir AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Atilla Altunbulak, Cumhuriyet Halk Partisi Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya, Buca Belediyesi başkan yardımcıları, meclis üyeleri , Buca Belediyesi Arama Kurtarma Birimi (BUCAKUT) ekibi, Menderes Dağcılık ve Arama Kurtarma Birimi(MENDAK), Bornova Belediyesi Arama Kurtarma Birimi (BORAK), Kuzey Ege Arama Kurtarma Birimi üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tüm İzmir’e hizmet verecek Törende konuşan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Afet Koordinasyon Merkezi’nin muhtemel bir afet durumunda tüm İzmir’e hizmet verecek bir alan olduğunu açıkladı. Afet Koordinasyon Merkez binasının depreme dayanıklı bir şekilde hayata geçirildiğini söyleyen Kılıç, “BUCAKUT ekibimiz 24 saat burada konumlanacak. Bu merkezde vatandaşlarımıza sürekli eğitimler verilecek, sempozyumlar düzenlenecek. Allah korusun bir afet olması durumunda çalışmalar en uygun şartlarda buradan koordine edilebilecek” diye konuştu. Başkan Erhan Kılıç, İzmir depreminin ardından hayat kurtarmanın önemini anlayarak kurdukları BUCAKUT’un bugün ekipman bakımından eksiksiz hale geldiğini belirtti. Buca depreme dirençli bir kent oluyor Türkiye’nin deprem kuşağında bir ülke olduğunu hatırlatan Başkan Kılıç, “Bu nedenle bir an önce kentimizi dirençli hale getirmemiz gerekiyor. Öncelikli olarak kentimizdeki binaların depreme dayanıklı olması gerektiğini gözeterek çalışmalarımıza başladık. Çaldıran, Seyhan, Ufuk mahallelerimiz için yaptığımız planlarla kentimizin üçte ikisini yeniden planladık” dedi. Açılışa katılan Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış ise, “Erhan Başkanımız, görevi süresince Kızılay’a maddi ve manevi destek vermiş bir başkanımızdır, bir yerel yöneticimizdir. Buradaki çalışmaların hayırlar getirmesini temenni ederim” diye konuştu. Yeni üyelere sertifika verildi Daha sonra, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış ve İzmir AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Atilla Altunbulak, BUCAKUT ekibine katılarak ilk yardım eğitimi alan yeni üyelere sertifikalarını takdim etti.

Ulaşım afetlere daha dirençli hale gelecek Haber

Ulaşım afetlere daha dirençli hale gelecek

Edinilen bilgiye göre, 5 yıllık dönemde çok modlu taşımacılık uygulamalarının geliştirilmesi, güvenli, erişilebilir, bütüncül, çevre dostu ve düşük maliyetli bir ulaştırma sistemi hedefleniyor. Plan döneminde, rekabetçi üretim ve ihracatı destekleyen altyapının oluşturulması sağlanarak, ulaştırma ve lojistikte bölgesel üs olma potansiyelinden üst düzeyde faydalanılması öngörülüyor. Bu kapsamda, afete dirençli ulaştırma altyapısının tesisine yönelik mevzuat düzenlemeleri ve altyapı çalışmaları tamamlanacak. Ulaştırma altyapı projelerinin gerçekleştirileceği bölgenin afet riskine göre farklılaştırılmış tasarım esasları belirlenecek. Deprem riski yüksek bölgeler başta olmak üzere afetlere dirençli kentsel planlamanın oluşturulabilmesi için ulaştırma planlarının şehirlerin mekansal kurgusuna yönelik kararlarla uyumlu şekilde yapılması sağlanacak. İller özelinde acil ulaşım ve tahliye yollarına ait tasarım standartları tespit edilecek, afet durumunda bölgeye acil erişim planları oluşturulacak. Şehir içi, şehirler arası ulaşım tesisleriyle altyapılarını afetlere karşı güvenli hale getirmek için risk analizleri yapılarak ihtiyaç duyulan güçlendirme ve tadilat projeleri tamamlanacak. Yük ve lojistik merkezleri afet lojistik merkezi olabilecek Havalimanlarıyla limanlara yakın yük ve lojistik merkezlerinin "afet lojistik merkezleri" olarak da kullanılması sağlanacak. İklim değişikliği ve doğal afetlerin demir yolu ulaşımında oluşturacağı etkilerin azaltılması amacıyla Altyapı Bilgi Sistemi geliştirilecek. Sektörde alternatif finansman yöntemleriyle güvenli, kesintisiz, etkin, bütüncül ve sürdürülebilir ulaştırma ağı kurulması, lojistik merkezler tesis edilmesi hedefleniyor. Ulaştırma ve lojistik sektöründe insan kaynağının niteliğine yönelik kamu, üniversite ve sanayi işbirliği çalışmaları yürütülecek, ilgili uluslararası kuruluşlarda Türkiye'nin orta ve üst düzeyde temsil gücünün artırılması için çalışmalar yapılacak. Söz konusu alanda bölgesel ve küresel ölçekte ülke standartlarının benimsenmesi amacıyla diğer ülkelere ileri seviyede eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulacak. Türkiye'nin ulaştırma ve lojistik alanında uluslararası etkinliği artırılacak. Ülkenin ulaştırma ve lojistikte uluslararası kuruluşlarda karar mekanizmalarında daha etkili olması sağlanacak. Ulaştırma ve lojistik hizmetleri eğitimlerinde standartlar oluşturulacak, üniversite-sektör işbirliğiyle bu alanda istihdam edilecek nitelikli personel yetiştirilecek. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı gerçekleşmeleri periyodik raporlanacak. Ulaştırma ve lojistik sektöründe, bilgi ve iletişim teknolojilerinde dijital uygulama ve yeni teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılacak. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Türkiye Barolar Birliği: Bir savaş suçudur

TÜBİTAK tarafından desteklenene afet projesi tamamlandı Haber

TÜBİTAK tarafından desteklenene afet projesi tamamlandı

Proje yürütücülüğünü Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Tekin’in yaptığı, TÜBİTAK BİDEB 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı tarafından desteklenen “Deprem Gerçeği Özelinde Afetlere Sosyolojik ve Psikolojik Açıdan Hazırbulunuşluk” eğitimi tamamlandı. 2-5 Ekim tarihleri arasında Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen eğitimlerde Sakarya Üniversitesi, ODTÜ, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Gedik Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi’nden 12 uzman tarafından dersler verildi. Eğitimlere farklı üniversitelerden katılan 20 kursiyer, 2,5 gün boyunca afetlere sosyolojik ve psikolojik yaklaşım ile ilgili teorik dersler aldı. Teorik derslerin yanı sıra etkinlikte 1,5 gün boyunca afetlere sosyolojik ve psikolojik açıdan yaklaşmasına yönelik araştırma konuları belirleyen uygulamalar gerçekleştirildi. Gruplar halinde çalışan kursiyerler oluşturdukları araştırma fikirlerini jüri üyeleri önünde sundu. Etkinlik sayesinde farklı üniversitelerden katılım gösteren katılımcıların afetler konusunda sosyolojik ve psikolojik düşünceyi dikkate alan hususlar konusunda farkındalıklarının artırılması sağlandı. Başta deprem olmak üzere Türkiye’nin doğa kaynaklı afetlere hem sosyolojik hem de psikolojik açıdan hazırbulunuşluğu ile ilgili farkındalığın oluşturulmasına yönelik gerçekleştirilen etkinlik, 5 Ekim tarihinde yapılan kursiyer sunumları ile sona erdi. Etkinliğe katılan tüm kursiyerler hem Kastamonu’da olmaktan hem de afetlere psikolojik açıdan hazırbulunuşluğa ilişkin bir etkinlikte yer aldıkları için memnuniyetlerini ifade etti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Deprem çantası nasıl hazırlanır?

Afet yönetiminde eşit temsil sağlanmalı! Haber

Afet yönetiminde eşit temsil sağlanmalı!

İzmir, geride kalan hafta sonu iklim değişikliği ve afet yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesi amacıyla düzenlenen önemli bir diyalog toplantısına ev sahipliği yaptı. Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı’nın katkıları ve Kalkınmada Kadının Sağlık Hakkı Derneği kolaylaştırıcılığında katılımcı bir şekilde kurulan ‘İklim Eyleminde Kadın Liderler Topluluğu’ tarafından düzenlenen toplantı, farklı disiplinlerden akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, uzmanlar ve aktivistlerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantı, toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı iklim değişikliği ve afet yönetişimi hakkında önemli bir diyalogun başlangıcı olarak dikkat çekti. Toplantıda farklı disiplinlerden konuşmacılar ve panelistler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim değişikliği arasındaki bağlantıyı ele aldılar. UZMAN İSİMLERDEN ÖNEMLİ SUNUMLAR Toplantıda Prof. Dr. Gül Ertem ‘Afet Durumlarında Kadın ve Üreme Sağlığı’, Av. Fatma Işık Öz ‘Afet Hukuku ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, Sosyal Hizmet Uzmanı Berfin Egeli ‘Çoklu Krizlerde Psikososyal Destek Sürecinin Yönetilmesi’, Uzm. Hem. Emine Gök ise ‘Afet Riski ve Dayanıklılığın Cinsiyet Dinamikleri’ konulu sunumlar gerçekleştirdiler. Toplantının ikinci gününde ise “Toplumsal cinsiyete duyarlı afet yönetimi için neler yapılmalı?” teması altında politika önerileri geliştirme atölye çalışması yapıldı. DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN ÖNEMLİ ADIM Etkinlik hakkında konuşan İklim Eyleminde Kadın Liderler Topluluğu Kurucusu ve Kalkınmada Kadının Sağlık Hakkı Derneği Başkanı Emine Gök, toplumun kadın liderlerinin, iklim değişikliği etkilerine karşı dayanıklılığın artırılmasında kilit bir rol oynadığını vurguladı. Gök, “Toplantının öne çıkan konularından biri kadın liderlerin iklim eylemi ve afet yönetişimi alanlarında nasıl daha fazla temsil edilmesi gerektiği konusuydu. Katılımcılar, karar alma süreçlerinde kadınların daha fazla söz sahibi olması gerektiğine dikkat çekti ve bu noktada yapısal değişikliklerin önemini vurguladılar. İzmir’deki bu diyalog toplantısı, iklim değişikliği ve afet yönetişimi alanlarında ilham verici bir değişim yaratma amacı taşıyor. Katılımcılar, toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı stratejilerin ve politikaların geliştirilmesine yönelik somut adımlar atmışlardır. Aynı zamanda, bu tür toplantılar, farkındalık yaratma ve iş birliği sağlama konusunda da büyük bir rol oynamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ve afet yönetişimi konularındaki bu önemli diyalog, sadece İzmir’de değil, ulusal düzeyde de daha fazla toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci yaratma ve uygulamada daha fazla dikkat çekme amacı taşıyor. İzmir’deki bu etkinliğin ardından, katılımcılar kendi yerellerinde ve topluluklarında benzer inisiyatifler başlatma ve daha fazla insanı bu önemli konularda eğitme konusunda kararlıdır. Bu diyalog toplantısı, iklim değişikliği ve afet yönetişimi konularında toplumsal cinsiyet eşitliğini gündeme getirerek, daha iyi bir gelecek için önemli bir adım atıyor” ifadelerini kullandı. AFET YÖNETİMİNDE EŞİT TEMSİL SAĞLANMALI İki gün boyunca süren toplantıdan çıkan politika önerileri ise şu şekilde sıralandı: “Afet yönetiminin tüm süreçlerinde eşit temsil sağlanmalı; kadınların, afetlerin sadece mağduru değil, afet yönetiminin her aşamasında, sürecin etkin bir toplumsal aktörü olduğu kabul edilmelidir. Afet yönetimi ile ilgili tüm mevzuat toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun hale getirilmeli ve etkin uygulanması için süreçte yer alan tüm aktörler tarafından benimsenmelidir. Bir krize ya da doğal afete müdahale ederken kimseyi geride bırakmayacak ve farklı kesimlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlama yapılmalıdır. Kadınların ve kızların afet sonrası toparlanma sürecinde öz-dirençliliklerini destekleyecek alanlar yaratılmalıdır. Kadınların iklim değişikliği ve afet yönetimi politika ve programlarındaki tüm karar alma süreçlerine katılma hakkı güvence altına alınmalıdır. Afet riskinin azaltılması ve iklim değişikliği politikalarında kadınlara karşı çoklu kesişen ayrımcılık türleri de dahil olmak üzere her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırılmasına yönelik yapısal önlemler alınmalıdır. Yerel ve toplumsal planlama, iklim değişikliği, afete hazırlık, müdahale ve kurtarma bağlamında çeşitli düzeylerde özellikle kadın örgütleri aracılığıyla sivil toplum örgütlerinin sürece katılımını sağlayacak mekanizmalar hazırlanmalıdır. Afet risk değerlendirmeleri yaparken cinsiyet perspektifini dahil etmek ve risk faktörlerini cinsiyete duyarlı bir şekilde analiz etmek için kamusal irade ortaya konulmalıdır. Acil durum planları ve müdahale stratejileri cinsiyete duyarlı bir şekilde oluşturulmalıdır. Afet iletişim stratejileri cinsiyet duyarlı hale getirilmelidir. Afet sonrası toparlanma süreçlerinde eğitim, sağlık, istihdam, barınma gibi hizmetler yapılandırılırken cinsiyet eşitliği gözetilmelidir. Afet yönetimi ve yardım programlarında cinsiyet duyarlılığı sağlanmalıdır. Kadınların özel ihtiyaçları ve güvenlik endişeleri göz önünde bulundurulmalıdır. Afet sonrası şiddeti önlemek için kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önleyici tedbirler alınmalıdır. Kadınların cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi kolaylaştırılmalıdır. Gebelik ve doğum hizmetleri afet döneminde de sağlıklı ve güvenilir bir şekilde devam etmelidir. Kadınların afet sonrası hukuki destek ve adalet erişimine kolayca ulaşabilecekleri mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kadınların afetlere karşı dayanıklılığını artırmak için beceri geliştirme programları oluşturulmalıdır. Afetlerin etkilerini azaltmak ve afet politikalarının sürdürülebilirliğini sağlamak için toplumsal cinsiyete duyarlı finansman konusuna öncelik verilmelidir. Acil duruma ilişkin araç ve uygulamalar toplumsal cinsiyet temelli ihtiyaçlara uygun hâle getirilmelidir. Afet risk yönetiminin her aşamasına ilişkin esaslar, her aşama toplumsal cinsiyete duyarlı ve eşitlikçi bir yaklaşımla kurgulanarak detaylı bir şekilde belirlenmelidir. Bütünleşik, içerici ve hak odaklı afet riski yönetimi, toplumun afet risklerine karşı dirençliliğinin artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi bakımından dönüştürücü bir etkiye sahiptir.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-İzmirliler dikkat! İzmir’de 8 saatlik su kesintisi yapılacak

Uzman Illya Azaroff: Afetlere karşı hazır olmalıyız Haber

Uzman Illya Azaroff: Afetlere karşı hazır olmalıyız

Afet zararlarının azaltılması, uyum sağlama ve dayanıklı tasarım konularında önde gelen uzmanlardan biri olan Illya Azaroff, İstanbul, Adana ve Antakya'da afet yönetimi kurumları, mimarlar, kalkınma ajansları, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşarak afet yönetimi ve hazırlıklı olma konusundaki küresel deneyimlerini paylaştı. Azaroff, konuşmasında, Türkiye'deki Amerikan misyonunun, Türk toplumunun gelecekteki depremler ve diğer doğal afetlerden kaynaklanan risklere karşı hazırlıklı olması ve bu risklerin azaltılmasına yardımcı olmayı anlattı. Azaroff, Hatay’ın Antakya ilçesini ziyaret ederek, bölgedeki hasarı bizzat gözlemledi. Burada, TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi yönetim kurulu üyeleri ile bir araya gelen Azaroff, deprem sonrası süreç ve mevcut durumla ilgili bilgi aldı. Ayrıca, İhtiyaç Haritası adlı sivil toplum kuruluşu tarafından kurulan konteyner şehri gezdi. Ve Adana'da, yerel paydaşlara ev sahipliği yapan Çukurova Kalkınma Ajansı'nda bir sunum yaptı. Azaroff İstanbul'da ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'ndeki yetkililerle görüşerek mimarlar ve mühendislerle kültürel olarak önemli miras alanlarının korunması konusunda istişare taptı. Azaroff, burada iş dünyası üyelerinin afet senaryolarına karşı hazırlanmasına ve kriz yönetim prosedürlerini geliştirmesine yardımcı olacak bir konuşma yaptı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Hatay'da dere yükseldi, depremzedeler tedirgin oldu

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.