#AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler

En düşük emekli aylığı teklifi Meclis'e sunuldu Haber

En düşük emekli aylığı teklifi Meclis'e sunuldu

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM'de kanun teklifleriyle ilgili basın toplantısı gerçekleştirdi. Güler, 'Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin 11 maddeden oluştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan, Siber Güvenlik Başkanlığı'na ilişkin kararın Resmi Gazete de yayımlandığını hatırlatan Güler, 'Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'ni TBMM Başkanlığı'na sunduklarını ifade etti. Güler, siber güvenlik ile ilgili saldırıların günden güne arttığını ve bu nedenle Türkiye'nin ulusal milli güvenliğine tehdit oluşturduğunu kaydetti. Güler, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin siber güvenlik alanında ön plana çıkarak, rol model olabilmesi için kapsamlı bir siber güvenlik çatı mevzuatının varlığı ve merkezi bir otoriterin etkin işleyişiyle doğrudan ilişkilidir. Geçtiğimiz yıl ülkemiz içerisinde uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan değerlendirme neticesinde rol model ülke kategorisine yer almasına rağmen, gerçek anlamda çatı mevzuat özelliği teşkil edilecek kapsamlı bir, Siber Güvenlik Kanunu'na sahip olmadığını görüyoruz ve bu kanun teklifinde inşallah bu açığı da kapatmış olacağız. Bu nedenlerle farklı yapılar altında sürdürülmeye çalışılan siber güvenlik yaklaşımımızı yeniden yapılandırılması ihtiyacı ortaya koyulmuş, ülkemizin siber güvenlik alanında güçlü ve güvenilir bir yapıya kavuşması için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla; Siber Güvenlik Başkanlığı kurulmuştur. Sunmuş olduğumuz kanun teklifi ile kamu kurumları ve kritik altyapı kuruluşlarının bilişim sistemlerinde oluşabilecek siber güvenlik olaylarının merkezi bir bakış açısıyla izlenmesi, tespiti ve bunların bertaraf edilmesine yönelik madde var. Diğer bir madde, kamu kurumlarıyla birlikte kritik altyapı kuruluşlarının siber mukavemetinin ve siber olgunluk seviyesinin de artırılmasını hedefliyor.” “İLGİLİ HALK KURUMLARININ DESTEĞİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR” Siber güvenlik ile ilgili eylem planlarının hayata geçirilmesi, güncel teknolojik gelişmelerin takibi, siber güvenlik süreçlerine entegrasyonu, siber güvenlik ekosisteminin güçlendirilmesi için düzenleme, denetimlerin artırılacağını aktaran Güler, “Siber suçlara yönelik cezaların artırılması suretiyle caydırıcılığın sağlanması, ülkemizin güvenlikle ilgili politika ve stratejisini belirlemek üzere Siber Güvenlik Kurulu'nun kurulması amaçlanmaktadır. Ülkemizin siber güvenlik alanında güçlü ve güvenilir bir yapıya kavuşması için bu düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Bu nedenle ilgili tüm tarafların halk kurumlarının, kuruluşlarının güçlü bir iş birliği ve desteği de önem arz etmektedir” dedi. EMEKLİ AYLIĞIYLA İLGİLİ TEKLİF Güler, asgari ücret ve en düşük emekli aylığına verilen desteklerin düzenlenmesine ilişkin, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni de TBMM'ye sunduklarını ifade etti. Güler, konuşmasında şunları kaydetti: “Hazırlanan kanun teklifine, son dönemde vatandaşlardan gelen talepler ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları karşılanması ve AYM'nin iptal kararlarını oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması amaçlanıyor. Yapılan bu teklifler içerisinde Genel Kurul görüşmeler esnasında yeniden değerlendirmek üzere çıkarttığımız bazı maddeler de var. Yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emekliler ve hak sahiplerine dosya bazında 12 bin 500 TL olarak ödenen aylık rakamı malumunuz hafta içinde bakanlığımızda yaptığımız çalışmalarla belirlenmişti. 14 bin 469 lira olarak teklifimizde yer alıyor. Yine işverenlerin, iş gücü maliyetlerini düşürerek istihdamı korumaları şartıyla; 2016 yılından 2024 yılının sonuna kadar olan dönemde sağladığımız asgari ücret desteğini, 2025 yılı ocak ayı ile aralık ayı arasındaki dönemde işsizlik sigortası fonundan karşılanacak şekilde aylık bin TL asgari ücret desteği sağlanması teklifimizde yer almaktadır. Özellikle son dönemlerde terör örgütleri ve örgütlü suçlarla daha etkin mücadele etme ve suça konul edilmiş mal varlığı veya suçtan elde edilmiş mal varlığının yönetimi noktasında Tasarım Mevduat Sigorta Fonu'nun kayyımlık görevinde kullanılacağı bazı hak ve yetkilerini de yeniden düzenliyor ve teklifimizde yer veriyoruz.” Temmuz ayında en düşük emekli aylığına verilen destekten 3 milyon 750 bin kişinin faydalandığını ve hazineye maliyetinin 33 milyar lira civarında olduğunu hatırlatan Güler, yapılacak olan yeni düzenlemeden 3 milyon 900 bin emeklinin faydalanabileceğini söyledi. Güler, maliyet analizinin yapılmadığını ekledi. 'KIRMIZI KARTI CHP'Lİ BELEDİYELERE GÖSTERSİN' Güler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Mersin'deki toplu açılışta iktidara kırmızı kart göstermesiyle ilgili, şu açıklamada bulundu: “Sayın Özel, kırmızı kart gösterecekse önce CHP'li belediyelere bir kırmızı kart göstersin. Önce şu İzmir'e bir göstersin. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun en temel görevlerinden olan atık su, kanalizasyon, içme suyu gibi faaliyet alanlarında hiçbir başarısı olmayan, İzmir Körfezi'nin adeta balıklar için, canlılar için yaşanmaz hale getiren şu belediyesine bir kırmızı kart göstersin. SGK borcunu ödeyemeyen, en sonunda duyduk ki artık maaşları da ödeyemiyor. Bu kartı göstersin de inandırıcılığını görelim. Yüksek düzeyli vaatlerini, ekonomik bilgilerini de şu İstanbul'da, Ankara'da bir göstersinler bilelim. İnsanlar herhalde sormaya çekiniyor. Bakın Ankara'da ve İstanbul'da, su faturaları 1 metre küp doğal gazdan daha pahalı. Ankara, İstanbul, İzmir gibi suyun, 1 metre küp doğal gazdan daha fazla su bedeli ödenen bu belediyelere bir kırmızı kart göstersin de ondan sonra inandırıcılığını test etmiş olalım.”

Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi TBMM'ye sunuldu Haber

Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi TBMM'ye sunuldu

Güler, teklifin ilk imza sahibi AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin afet riskleri bakımından 194 ülke arasında en riskli 40 ülke içinde bulunduğunu, ayrıca depremsellik kapsamında da 9,3 riske sahip olduğunu belirtti. Afet riskinin dünyada arttığına işaret eden Güler, olası İstanbul depreminin görmezden gelinemeyecek bir gerçek olduğunu ifade etti. İŞİ ŞANSA BIRAKAMAYIZ "İşi şansa bırakamayız." diyen Güler, "Birleşmiş Milletlerin hesaplamalarına göre afet öncesinde risk azaltmaya yapılan bir birimlik yatırım sayesinde 4-7 birimlik zararın önüne geçilebilmektedir. İşte bu tasarıyla yapmak istediğimiz, tam da bu olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Büyük bölümü deprem kuşağı içerisinde yer alan Türkiye'nin, deprem başta olmak üzere afetlere dirençli hale getirilmesinde tek çarenin kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması olduğunu söyleyen Güler, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 31 Mayıs 2012'de yürürlüğe girdiğini, afet riski odaklı kentsel dönüşüm uygulamalarının kanun kapsamında yürütüldüğünü anlattı. Güler, Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyonu konut ve 5 milyonu ticari alan olmak üzere 36 milyon bağımsız bölümün bulunduğunu, bunlardan yaklaşık 6 milyon bağımsız bölümün risk altında olduğunu, 2 milyon bağımsız bölümün ise acil dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Bugüne kadar 2 milyonun üzerinde bağımsız bölümün dönüştürüldüğünü, yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün ise kentsel dönüşüm kapsamında yapımının sürdüğünü bildiren Güler, teklifin 21 maddeden oluştuğunu ifade etti. DEPREM BÖLGESİNDEKİ İDARİ YARGILAMA SÜREÇLERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER Abdullah Güler, teklifte 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen, illerdeki yıkım kararı verilen binalarla ilgili yargısal süreçlere ilişkin düzenlemelerin de yer aldığını belirterek şöyle devam etti: "6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilimizdeki yargısal süreçlerle ilgili bir düzenlemeyi hayata geçiriyoruz. Bu düzenlemede ilk inceleme ve savunma verme süreleri genel usulden daha kısa belirlenmeye gayret edilmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu'ndaki düzenlemelere de bir yenilik getiriyoruz. Dosyanın daha çabuk tekemmül etmesi için savunmaya cevap, cevaba cevap aşamaları kaldırılmaktadır. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemeyeceği düzenlenmektedir. Keşif yapılması ve bilirkişi raporlarının teslim edilmesi bakımından da süreleri kısaltmaya gayret ettik. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk bulunması halinde mahkemece ilk incelemeye müteakip savunma beklenmeksizin derhal keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına imkan tanınmaktadır." Deprem bölgesinde bilirkişiliğe ilişkin itirazların raporla yapılan itirazla yapılmasının öngörüldüğünü aktaran Güler, ayrıca istinaf yoluna başvurma ve istinaf dilekçelerine ilişkin ilk inceleme süreleri ile istinaf dilekçesine cevap verme süresinin de kısaltılacağını bildirdi. AK Parti Grup Başkanı Güler, istinaf aşamasında kararların iki ay içerisinde verilmesine yönelik de düzenlemenin teklifte yer aldığını, iki farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmemesi için tam yargı davaları ile iptal davalarının birlikte görülemeyeceğinin de hüküm altına alındığını aktardı. Kentsel dönüşüme yönelik düzenlemeleri anlatan Güler, Hazine tarafından dış finansman kaynaklarından elde edilen imkanların Kentsel Dönüşüm Başkanlığının krediye ilişkin anlaşmadaki amaca sadık kalarak kullanmasının sağlanacağını ifade etti. Abdullah Güler, Kentsel Dönüşüm Başkanlığının kurulduğunu hatırlatarak teklifte başkanlığa yönelik düzenlemelerin de bulunduğunu belirtti. Güler şöyle konuştu: "Riskli yapıların tespitinin maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda mülki idare amirinden alınacak yazılı izin ile riski yapıların çilingir vasıtasıyla açılarak söz konusu tespit işlemlerinin daha hızlı yapılmasına imkan sağlanmaktadır. Yine riskli yapıların ivedilikle tespit edilip yıktırılmasının sağlanması amacıyla riskli yapı tespitine ve tahliyesine ilişkin tebliğ usulü de kolaylaştırılmaktadır. Bu kapsamda riskli yapılara ilişkin tebliğin söz konusu yapıların kapısına asılması, maliklere e-Devlet üzerinden bildirilmesi ve ilgili muhtarlıkta ilan edilmek suretiyle tebliğin yapılmış sayılacağı da hüküm altına alınmaktadır. 6306 sayılı Kanun kapsamında anlaşma ile tahliyesi gerçekleştirilen riskli yapıların hak sahiplerine yapım için mali yardım yapılmasına da imkan sağlanmaktadır." 90 GÜNE KADAR EK SÜRE VERİLECEK Riskli yapı olarak tespit edilen yapıların yıktırılması için yapı maliklerine tek seferlik 90 güne kadar ek süre verileceğini dile getiren Güler, "Kanun teklifimizin 10'uncu maddesinde daha önceden üçte iki çoğunlukla alınan kararların salt çoğunlukla, yüzde 50+1 ile alınması hüküm altına alınmaktadır. Hak sahibinin üzerinde ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkulü yok ise hak sahibine veya hak sahibi evli ise işlem yapıldığı takdirde eşiyle oturma hakkının da sağlanması hususunda bir düzenlemeyi de hayata geçirmiş olacağız" dedi. Güler, yıkılacak derecede riskli olan ve doğal afetlerin meydana geldiği alanlarda uygulama projesi aranmaksızın ihaleye çıkılabilmesinin, riskli yapı tespitiyle tahliye işlemlerinin sağlanmasının da teklifte yer aldığını belirtti. Deprem bölgesinde tespitlerdeki bilirkişi ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla Bilirkişilik Kanunu'nun 10'uncu maddesinde değişiklik yapılacağını ifade eden Güler, çevre illerden de bilirkişi görevlendirileceğini kaydetti. "Yüzde 50+1" düzenlemesinin nerede geçerli olacağının sorulması üzerine Güler, bu düzenlemenin her bölgede geçerli olacağını bildirdi. Soru üzerine Güler, deprem bölgesinde bulunan idare mahkemelerdeki uzun yargılama süreçlerinden kaynaklı gecikmelerin olduğunu, bir an önce hasarlı binaların yıkılması için kolaylık sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi. Abdullah Güler, deprem bölgesindeki riskli yapılarla ilgili yargısal süreçlerin hızlı neticelendirilmesini amaçladıklarını belirtti. Bu haber de ilginizi çekebilir: Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.