[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AK Parti Sözcüsü Çelik: Uluslararası Ceza Mahkemesi umarız ki gereğini yapar Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: Uluslararası Ceza Mahkemesi umarız ki gereğini yapar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanımız, bütün MKYK üyelerine, Cumhur İttifakı'nın huzur ve birliğini bozmaya dönük yapılan açıklamalar karşısında birlik içinde hareket edilmesi ve birliğinin korunması konusunda herkesin yüksek hassasiyet ve sorumlulukla davranması gerektiğini ifade ettiler." dedi. Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu. Gelecek hafta sonunda yapılacak AK Parti İstişare ve Değerlendirme Kampı'na ilişkin hazırlık gündemlerinin devam ettiğini belirten Çelik, kampta parti ve Meclis çalışmalarını değerlendireceklerini, adalet, güvenlik, iç ve dış politika konularında kapsamlı sunumların yapılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantının başında kapsamlı bir değerlendirme yaptığını, iç ve dış politika gündemini değerlendirdiğini ifade eden Çelik, Erdoğan'ın gelecek dönemde dış politikada başta Gazze konusu olmak üzere yoğun bir mesaisinin olacağını dile getirdi. Erdoğan'ın, MKYK üyelerine, önlerindeki 4 yıllık dönemi değerlendirirken birlik, beraberliğin korunması ve parti içinde tartışma olmaması, aynı hedefe odaklanarak yürümeleri gerektiği konusunda açıklamalar yaptığını vurgulayan Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Arkadaşlarımızdan, önümüzdeki dönemi iyi değerlendirmeleri için kendi görev alanlarındaki hazırlıklarının tam olması gerektiğini ifade ettiler. Son gelişmeler ışığında, savunma sanayisi konusunda geldiğimiz noktaya ilişkin değerlendirmeleri oldu. Daha da güçlü bir şekilde bu alana yatırım yapacağımızı ifade ettiler. Önemli mesajlarından bir tanesi de Cumhur İttifakı içerisindeki birlik ve beraberliğin korunmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün MKYK üyelerine, Cumhur İttifakı'nın huzur ve birliğini bozmaya dönük yapılan açıklamalar karşısında birlik içinde hareket edilmesi ve birliğinin korunması konusunda herkesin yüksek hassasiyet ve sorumlulukla davranması gerektiğini ifade ettiler." Akıncı İHA'nın İran görevi Sözcü Çelik, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin kazada hayatlarını kaybetmesinin üzücü olduğunu, bu zor günlerinde kardeş İran halkının yanında bulunduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, cenaze törenine katıldığını aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada bu tip kazalar olduğu zaman, geçmişte Türkiye'de de bunlara zamanında ulaşabilmek imkan ve kabiliyet meselesidir. Bu çerçevede bizden talep edilen anında yerine getirilmiştir. Akıncı İHA ve gece görüş helikopteri ile AFAD ekipleri gönderilmiştir. İHA'nın çok kısa bir zaman içerisinde, çok uzun ve zorlu hava koşullarında bir uçuş gerçekleştirerek merhum şahsiyetlerin yerini tespit etmesi, Türkiye'nin bu konudaki imkan ve kabiliyetinin nasıl geliştiğini göstermesi bakımından fevkalade önemlidir. Bu teknolojiyi milletimize kazandıranlara bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz. Türkiye'nin bu alandaki öncü rolünün aynı şekilde devam etmesi gerektiğine dair de bir tablo ortaya çıkmıştır." Uluslararası Ceza Mahkemesinin Netanyahu talebi Çelik, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı başvurusu yaptığını anımsattı. Bu son derece önemli talebin, Netanyahu ve hükümet üyelerinin doğrudan savaş suçundan sorumlu olduklarını kayda geçirdiğine işaret eden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: "Umarız ki Uluslararası Ceza Mahkemesinin ön yargılama dairesi, başsavcının talebine uygun bir karşılık verir, insanlık vicdanı, uluslararası hukuk ve tarihin doğru yerinde durmak adına bu kişilerin tutuklanması kararı çıkar. Başsavcı, Netanyahu hükümetini, sivil nüfusu kasıtlı ve sistematik bir biçimde insanlığın hayatta kalması için gerekli olan şeylerden mahrum etmekle suçluyor. Bu son derece önemlidir. Bu soykırım suçudur. Netanyahu hükümetinin sivil nüfusu kasıtlı hedef alarak savaş suçu işlediğini ifade ediyor. Açlığa maruz bırakarak cinayet işlediğini ifade ediyor. Dolayısıyla, insanlığa karşı zulüm ve suç kapsamındaki bütün eylemlerin, başsavcının talebinde de ifade edildiği gibi Netanyahu ve hükümeti tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bu gecikmiş bir taleptir, inşallah karara dönüşür. Gecikmiş de olsa bizim açımızdan olumlu bir taleptir. Umarız ki Uluslararası Ceza Mahkemesi bunu bir karara dönüştürerek bu şahısların savaş suçlarından yargılanması konusunda gereğini yapar." "Tarihin doğru tarafında durduğunu göstermiştir" Ömer Çelik, İspanya, Norveç ve İrlanda'nın, Filistin'i devlet olarak tanıyacaklarını ifade etmelerini de memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. İsrail'in bu açıklamaları duyar duymaz İrlanda ve Norveç'ten büyükelçilerini geri çağırma kararı aldığına değinen Çelik, şunları kaydetti: "Bu tanıma kararının sadece İspanya, İrlanda ve Norveç ile sınırlı kalmaması bütün Avrupa Birliği'ne bunun şamil olması gerektiği açıktır. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, çok uzun süredir son derece değerli açıklamalar yapıyor. Burada İspanya hükümeti tutumunu değiştirmedi. Buradan bir kez daha İspanya hükümetini tebrik ediyoruz. Dost İspanya halkına selamlarımızı gönderiyoruz. Norveç ve İrlanda'nın da tanıyacaklarını ifade etmesi fevkalade önemlidir. Umarız ki bu, Avrupa Birliği'nin birlik çapındaki siyasetinin temel ekseni ve duruşu olur. İlk defa Batı dünyası içerisinde İspanya, İrlanda ve Norveç, tarihin doğru tarafında durduğunu, insanlık vicdanından ve uluslararası hukuktan yana olduğunu göstermiştir."

AK Parti Sözcüsü Çelik: BM Genel Kurulu’nun kararı sevindirici bir gelişme Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: BM Genel Kurulu’nun kararı sevindirici bir gelişme

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, BM Genel Kurulu’nun Filistin kararına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Filistin’in BM üyeliğinin BMGK’de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısının BM Genel Kurulu’nda ezici bir çoğunluk ile kabul edilmesi sevindirici bir gelişme olduğuna dikkati çeken Çelik, şu ifadeleri kullandı: “İsrail’in BM Büyükelçisinin, Filistin kararı sonrası kürsüde kağıt öğütücü makinesiyle BM Anlaşması’nı parçalaması İsrail’in uluslararası hukuku tanımadığını bir kere daha göstermiştir. Uluslararası toplumun BM Genel Kurulu’nda Filistin halkına ve iki devletli çözüme güçlü bir şekilde destek vermesi, Ortadoğu ve dünya barışına dair uluslararası bir mutabakatı ortaya koymaktadır. Dünya milletleri BM Genel Kurulu’nda İsrail’i mahkum ederken, buna karşı çıkanlar kurallara dayalı uluslararası düzenin karşısında konumlanarak siyasi tarihlerine kara leke olarak geçecek tarihi bir hata yapmıştır.” Uluslararası toplumun, gelinen noktada Netanyahu hükümetinin Filistinlilere yönelik barbarca saldırganlığını sona erdirmeye dönük daha somut ve ileri adımlar atması gerektiğini belirten Çelik, "Filistin Devletinin tanınması yönünde BMGK’ya baskı yapmalıdır. Cumhurbaşkanımızın en net şekilde vurguladığı gibi haklı davasında Filistin halkının yanında yer almaya ve barbarlığı durdurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Haber

"Kiralarla mücadelemizin ivmesini artıracağız"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Toplantının ana gündem maddesinin Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nin sonuçlarının değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un bu çerçevede kapsamlı bir sunum yaptığını söyledi. Çelik, başarılı oldukları, yeterince başarı gösteremedikleri illeri, ilçeleri tüm kılcal damarlarına kadar görmek için kapsamlı bir sunum yapıldığını belirtti. Seçim sonuçlarını değerlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanımızın toplantı açılışında 'Bir seçim süreci bitti ama seçim defteri kapanmadı' ifadesi oldu. Genel merkezimiz, bütün teşkilatlarımız, birimlerimiz 28 Mayıs'ın ertesi gününden itibaren Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği gibi yerel seçimlere dönük hazırlıklara başlamıştır. Siyaset kesintisiz yapılan bir iştir. Vatandaşın beklediği hizmete hiçbir şekilde ara verilemez, hizmet süreci hiçbir şekilde tatile sokulamaz. Yerel seçim sürecine kadar ön gördüğümüz hizmetleri yerine getirmek için kuvvetli şekilde temasları sürdüreceğiz." Terörle mücadele Çelik, her basın toplantısında bir insanlık ve vicdan çağrısı olarak Diyarbakır annelerine değindiklerini anımsattı. Diyarbakır annelerinin, terör örgütlerinden evlatlarını kurtarma ve evlatlarına kavuşma mücadelesinin 1386 gündür sürdüğünü söyleyen Çelik, uluslararası örgütlerin bu konudaki suskunluğunu, çifte standardını not etmeye devam ettiklerini dile getirdi. Demokrasinin korunması ve güçlendirilmesi açısından net şekilde altı çizilmesi gereken hususun terörle mücadelenin çok güçlü sürdürülmesi olduğunu vurgulayan Çelik, "Hükümetlerimiz döneminde terörle mücadeleyi, anayasal düzenimizi, hukuk devletimizi, toplumumuzun huzurunu, insanımızın can ve mal emniyetini, kamu düzenini korumak açısından hassasiyetle yürüttük. İlgili kurumlarımızın, Cumhurbaşkanı'mızın talimatları doğrultusundaki kararlı mücadelesi PKK'dan FETÖ'ye DEAŞ'tan diğer terör örgütlerine kadar bu mücadeleyi kapsamlı bir şekilde sürdüreceğimizin işaretidir." ifadelerini kullandı. Sözcü Çelik, her toplantılarının ilk maddesinin deprem bölgesindeki vatandaşlar olduğunu, vatandaşların yaralarının sarılması konusunun hiçbir zaman gündemden düşmeyeceğini dile getirdi. İstedikleri oyları deprem bölgelerinden alamayanların depremzede vatandaşlara dönük hakaretlerini unutmadıklarını kaydeden Çelik, şunları söyledi: "Deprem bölgesine yaklaşımımız seçime ya da birtakım siyasi mülahazalara endeksli bir mesele değildir. Yaraları sarmaya devam ederken Ulusal Risk Kalkanı Modeli çerçevesinde şehirleri afetlere daha dayanıklı hale getirmek için çalışmalar devam ediyor. Bu çerçevede şimdiye kadar 13 çalıştay ve toplantılarla tavsiye kararlar ortaya çıkmıştır. Bilimin öncülüğünde siyasi irade bütün bu çalışmaları yürütmektedir. Deprem bölgesinde hasarın giderilmesi amacıyla 680 bin konut, 170 bin iş yeri, depo inşa edilecek. Bu yıl içerisinde 311 bin konutun tamamlanarak afetzedelere teslim edilmesi için tüm gücüyle bütün arkadaşlarımız çalışmaya devam etmektedir." Ömer Çelik, AFAD'ın koordinasyonunda sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarınca yaklaşık 4 milyon kişiye yemek hizmetinin sürdürüldüğünü, konteyner, çadır konusundaki hassasiyetin devam ettiğini ifade etti. Kayıpları, acıları hiçbir zaman unutmayacaklarını vurgulayan Çelik, bölgedeki insanların geleceğe hazırlanması için pek çok sosyal faaliyetin, projenin devam ettiğini aktardı. Enflasyon ve kira fiyatları Kovid-19 salgınıyla gelen küresel ekonomik sorunlar ve Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinden vatandaşların ekonomik olarak olumsuz etkilendiğinin farkında olduklarına dikkati çeken Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunları Cumhurbaşkanımızın dirayetli siyasi ve kadrolarımızla biz çözeceğiz. Hem enflasyon hem hayat pahalılığıyla ilgili sıkıntıları... Vatandaşlarımız şundan müsterih olsunlar. Kiralarla ilgili bize ilettikleri şikayetleri yakından takip ediyoruz. Bu konudaki mücadelemizi, ivmesini artırarak, etkisini genişleterek devam ettireceğiz. Cumhurbaşkanı'mızın açıkladığı çerçevede, enflasyonun tek haneye inmesi konusunda yeni hükümetimiz Türkiye Yüzyılı'nı kucaklayacak politikaları devam edecektir." İsveç'in NATO'ya üyelik süreci Çelik, Türkiye'nin bölgesel barışa ve dünya barışına da güçlü katkı verdiğini, NATO ile ilişkiler açısından ilkeli siyaseti sürdürmeye devam ettiklerini belirtti. Parti Sözcüsü Çelik, şunları kaydetti: "NATO'nun ortak bir güvenlik örgütü olarak, ortak güvenliğin sağlanmasına dönük misyonunu koruması bakımından herhangi şekilde yıpranmaması ve istismar edilmemesi hassasiyetimizi her zeminde güçlü şekilde ifade ediyoruz. NATO, terörle mücadeleyi önemsemelidir. Terörle mücadele konusunda hiç kimse çifte standart üretmeye kalkmamalıdır. Herhangi bir ülkenin karşı karşıya kaldığı tehdit, bütün NATO ülkelerinin karşı karşıya kaldığı bir tehdit olarak değerlendirilmelidir. NATO ülkeleri içerisinden birilerinin tutup da bir başka NATO ülkesine saldıran terör örgütlerine destek vermesi gibi birtakım uygulamalar son bulmalıdır. İsveç'te örneğini gördüğümüz gibi PKK'nın, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve Cumhurbaşkanı'mıza karşı ortaya koyduğu bu eylemlerin NATO'ya üye olmak isteyen bir devlet açısından kabul edilemez olduğunu ifade ettiğimiz gibi NATO üyesi ülkeler açısından da bunu yeterli bulmadığımızı ifade etmek isteriz. En son Çağatay Bey'in ev sahipliğinde İsveç tarafıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Burada attıkları adımlar var. Yasalar çıkardılar, bir irade ortaya koymaya çalışıyorlar. 2 PKK'lıyı iade ettiklerini söylüyorlar. Bize iade ettikleri o 2 kişi de terörle bağlantılı kişiler değil. Bununla ilgili yanlış haberler de yapılıyor Batı basınında. Bunlar uyuşturucuyla bağlantılı kişiler. Beklentimiz terörle bağlantılı kişilerin iadesi konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesidir." AA

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'den Meral Akşener'e sert tepki Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'den Meral Akşener'e sert tepki

Sözcü Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday listelerini ve diğer süreçleri AK Parti Genel Merkezi'nde yoğun bir mesai geçirerek bütün hazırlık süreçlerine başkanlık ettiğini bildirdi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen ve deprem bölgesindeki vatandaşların her zaman gündemlerinin birinci maddesi olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Genel Merkezimize iletilen her konuyu yakınlıkla takip ediyoruz. Bakan arkadaşlarımız, milletvekili arkadaşlarımız, devlet kurumlarımızın görevlileri sürekli sahadalar. Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten bölgeyi sık sık ziyaret ediyor. Sayın Bahçeli, Sayın Destici, Sayın Erbakan da bu ziyaretlere katıldılar. Ortak yapılan bu ziyaretlerde aynı zamanda bütün bu süreçlere dönük olarak ihtiyaçların yapılması gerekenler Cumhur İttifakı olarak da ele alınıyor." "HER RAMAZAN AYINDA BU ŞİDDET GÖSTERİLERİYLE BAŞ BAŞA KALIYORUZ" Çelik, dün gece Mescid-i Aksa'ya İsrail güvenlik güçleri tarafından yapılan saldırıyı şiddetle kınayarak "Mescid-i Aksa'ya İsrail güvenlik güçleri tarafından yapılan bu saldırıyı şiddetle kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmek isterim. Maalesef her Ramazan ayında bu şiddet gösterileriyle baş başa kalıyoruz. Bu şiddet gösterileri Müslümanların ibadetlerini engellemekten, Filistinlilere şiddet göstermeye kadar yoğun bir şekilde devam ediyor. Haremi Şerif'in kutsiyetinin, statüsünü ve hukukunun ihlal edilmesi şeklinde bir suçun ortaya çıkmasıdır. Haremi Şerif'in statüsü ve tarihi hakkında herkesin son derece saygılı olması gerekir. Bu İsrail güvenlik güçleri tarafından bu saygısızlık dün gece tekrarlanmıştır. Aynı zamanda bu baskın sırasında ibadetlerini yerine getiren Müslümanlar Kıble Mescidi'ne sığındılar. Kubbe Mescidi'nde ise acımasızca onlara müdahale edildiğini ve çoğunu yine aşırı şiddet uygulanarak tutuklandığını görüyoruz. Bu eylemi de ciddi bir şekilde kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Mescidi Aksa'yı kıblemiz kutsal mabedimiz olarak bizim kırmızı çizgimizdir, gereken saygının gösterilmesi gerekir. Uluslararası toplumu bu konuda daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz. İsrail'in bu tutumu Gazze başta olmak üzere bütün bölgedeki tansiyonu da yükselten bir yaklaşımdır. Her ramazan ayında tekrarlanıyor. Gün içerisinde devam ediyor. İsrail makamlarının son derece dikkatli ve hassas davranması gerektiğini ifade ediyoruz.” diye konuştu. "İSVEÇ'İN ÖNCELİKLE TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMESİ VE UYGUN DÜZENLEMELER YAPMASI GEREKMEKTEDİR" Finlandiya'nın NATO karargahında bayrak çekilme töreniyle NATO'nun 31'inci üyesi olduğunu ifade eden Çelik, “Bütün bu süre boyunca Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilkeler ve prensiplerin bu katılım sürecine dönük ortaya koyduğu yöntemin aslında ne kadar tutarlı olduğu bir kere daha görülmüş oluyor. Finlandiya ve İsveç birlikte başvurmuştu, ama biz burada Cumhurbaşkanımızın defalarca ifade ettiği gibi ‘terör konusunda tedbir almaları ve teröre yönelik terörle mücadele konusundaki taahhütlerini yerine getirmeleri gerektiğini' söyledik. Finlandiya bu konudaki taahhütlerini yerine getirdi düzenlemeleri yaptık ve Türkiye buna onay verdi. Bu vesileyle Finlandiya'yı tebrik ediyorum. Aynı ilkesel süreç İsveç içinde işleyebilecektir, fakat İsveç'in öncelikle taahhütlerini yerine getirmesi ve uygun düzenlemeler yapması gerekmektedir. İsveç bunları yaptığı takdirde hiçbir problem kalmayacaktır. Ama şu ana kadar seçim yaptıkları somut ve net değildir, hem düzenlemeleri hem saatleri böyle olması durumunda aynı sonuç işleyecektir. Türkiye terörle mücadele konusunda daha içerisinde tutarsız davranan bir ülkenin NATO üyeliğine onay vermeyecektir” diye konuştu. İçinde bulunan acılı sürecin atmosferine uygun olarak bir seçim kampanyası yapılması konusundaki uyarıların ihlal edildiğini vurgulayan Çelik, sözlerine şu şekilde devam etti: “Aslında devlet adabı içerisinde, siyaset adabı içerisinde 14 Mayıs'a kadar bu süreç rahatlıkla götürülebilir. Bütün siyasi partiler tercihlerini, itirazlarını, eleştirilerini rahatlıkla söyleyebilirler. Bütün görüşlerini ortaya koyabilirler ve sonuçta da yüce milletimiz sandık önüne koyulduğunda karar verir, karar çıktıktan sonrada herkes saygı duyar. Fakat bugün İYİ Parti'nin grup toplantısında Akşener'in kullandığı üslup Cumhurbaşkanımıza dönük ifadeleri ve kullandığı bazı tabirler maalesef şunu söylemek isterim ki bunu üzülerek söylüyorum. Son yıllardaki en niteliksiz, en yakışıklı ifadelerin yer aldığı bir konuşma olmuştur. Buraya gelirken arkadaşlar söylediler. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Akşener'in bu konuşması sebebiyle tebrik etmiş. Dolayısıyla bu niteliksizliğe, bu yakışıksızlığa bir kitle destek durumu söz konusu olmuş. Bu ittifakın diğer üyeleri de aynı desteği sergileyecekler." İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a söylediği sözlere ilişkin Çelik, “Sayın Akşener devlet görevi yaptığı kısıtlı bir dönemde ortaya koyduğu en yüksek performans milletin değerlerinin, milletin örfünün değerleri üzerine geçen silindir gibi geçen 28 Şubat kararlarını uygulamaktır. Bununla övünmektedir. Ortaya koyduran bir icraat budur. Cumhurbaşkanımızsa bütün vatandaşlarımızın şahit olduğu ve destek verdiği şekilde bütün dünyanın şahit olduğu şekilde, bütün dünyada kabul ettiği şekilde Türkiye'yi dirayetle yönetmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini her orta her şart altında koruduğuna Cumhurbaşkanımızın bunu dirayetle yaptığına bütün milletimiz şahittir. 15 Temmuz gecesi de Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak için her türlü bedeli, hazır olarak meydanlara çıktı. Dünyadaki mazlumların hukukunu ülkemizin hak ve kazanımları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve kazanımlarını en yüksekte tutma konusunda tavizsiz olduğu Cumhurbaşkanımızın vakitleri ve hasımları tarafından da kabul edilen bir şeydir. Dolayısıyla burada bir değerlendirme yapılacaksa Sayın Akşener'in kendisinin kısa bir süre yaptığı devlet göreviyle ilgili bir değerlendirme yapması hatta bir muhasebe yapması, hatta bir yüzleşme içerisine girmesi hatta kabul görür görmez bilmem ama samimi helalleşme çağrısında bulunması en doğrusudur. Avrupa tabirlerle bir hezeyan şeklinde bağırıp çağırarak kullanılabilecek bütün kazanları eğip bükük bir saldırgan üssü haline getirerek bu son yıllarda gördüğümüz en yakışıksız ve nitelikli konuşmayla maalesef konuşmaya şahit olma durumunda kaldık. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın çeşitli siyasetlerine uyguladığı politikalara tabii ki demokratik bir ülkede eleştiri getirilmesi doğrudur. Başarılı bir devlet adamı olup olmadığını Türkiye Cumhuriyeti'ni başarıyla yönetmediğini tespit etme noktasında bu eleştirileri getirenlerin elinde yaptığı bir ölçü yoktur. Bir müktesebat yoktur. Herhangi bir ortaya koyacakları başarı da yoktur. Henüz kendi ittifaklarını doğru düzgün yönetemeyenler kendi partilerinin kendi ortaya koydukları ilkelere uygun bir şekilde yönetemeyenlerin hiç kimseye devlet adamlığı dersi verme gibi bir hak içerisine girmesi söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı. Kandil'den gelen sözlere ilişkin tek bir kelime edemeyen İYİ Partiyi eleştiren Çelik, “‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkacağız' diyen Kandil'den miyavladığı zaman bunlardan herhangi bir kükreme geliyor mu? Kandil'den yapılan açıklamalarda Millet İttifakı'nın başındaki adaya destek verdiklerini, bu sebepler eylemlerine ara verdiklerini söylüyorlar. Bu tip miyavlamalar söz konusu olduğunda bu teröristler kendi kendilerine aslan, siyasetçilere destekledikleri siyasetçilere başka türlü muamele yaptıklarında bunlardan bir kükreme duyuyor muyuz? Herhangi bir ses gelmiyor. Ya çıkıyor terör örgütü diyor ki ‘Biz sizin adaylığınızı desteklemek için Erdoğan'ı yıkmak için Cumhur İttifakı'nı yıkmak için ve eski ya bu teröristler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yeniden kurmak için eylemlerimize ara veriyoruz. Size ful destek veriyoruz, diyorlar'. Bunlar karşısında susuyorlar. Kandil'deki teröristlere söyleyemedikleri lafları Cumhurbaşkanımıza dönük olmak istiyorlar. Büyük milletimizin, yüce milletimizin, aziz milletimizin takdirini arz ediyoruz” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in 6'lı masadan kalkmasına ilişkin sorular oluştuğunu söyleyen Çelik, sözlerine şu şekilde sürdürdü: “Ortada masadan oturup kalkmayla ilgili olan ciddi bir cari açık ortaya çıktı. Bir sürü laf söylediklerine bir sürü laf işittikleri kişilerle tekrar aynı masaya oturmak durumunda kaldılar. Bunu izah edemedikleri için ortaya çıkan büyük siyasi cari açığı, büyük meşruiyet açığını millete hesap verme konusundaki büyük açığı Cumhurbaşkanımıza saldırarak kapatabileceklerini zannediyorlar. Hayır bu kapanmayacak. Millete asıl söylememiz gereken, asıl hesap vermemiz gereken konu burasıdır. Seçim kampanyaları seccadeye ayakkabıyla basarak başladı. Ondan sonra mitinglerinde dar ağaç pankartı atarak devam etti. Şimdi de Meclis çatısı altında kurşun sergisi düzenleyerek bunu sürdürmeye çalışıyorlar. Buradan ne demokrasi çıkar. Ne milletin hayrına bir iş buradan çıkan tek şey tehdittir. Milletin kazanımlarını heba etmek için ortaya koyulan bir performanstır. Meral Hanım çıktı. Aynı şu cümleyi kurdu televizyonlarının önünde ‘Altılı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir.' Yani altılı masanın milleti temsil etme yeteneği olmadığını, millet adına bir iş yapma yeteneği olmadığını Sayın Akşener ifade etti. Arkasından çıktı dedi ki Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kastederek ‘Şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir. Onun arkasından ne kumar masasında, ne nota masasında olmayacağız. Arkasından ölüm ve sıtma arasında bir tercihe zorlandık. Arkasından ceketimi assan, aday ederim diyenlerin karşısında duracağız' dediler Şimdi burada herkesin sorması gereken soru şudur. Birkaç gün içerisinde ne değişti de tekrar zorla o masaya oturdunuz? İkincisi burada şahsi hırslar Türkiye tercih edilmiştir. Kastettiğiniz nedir? Sizin dışınızdaki ortaklarınız masada Kılıçdaroğlu'nun adaylığını gündeme getirmişler. Siz de şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir, diyorsunuz. Peki bu şahsi hırslara sizi razı eden, o masaya tekrar döndüren ve bugün Kılıçdaroğlu için oy isteten nedir? Kumar masasıyla, noter masası arasında kaldık, diyorsunuz. Ölümle sıtma arasında kaldık, diyorsunuz. Ölümü mü tercih ettiniz, sıtmayı mı tercih ettiniz? İzah etmemiz gereken mesele bunlar. Şimdi bütün bunları bir kenara bırakıp aslında şunun hiç unutulmaması lazım. Burada o çıkan dağınıklığı burada ortaya çıkan kendi siyasetini darmadağın etme sürecini kapatmak için Cumhurbaşkanımıza saldırarak bütün bunları perdeleyebileceklerini zannediyorlar. Bugünden, sizin bu siyasi tavrınız ortada apaçık durmaktadır. Size masada ne söylendi ki şahsi hırslar Türkiye'nin önüne geçmiştir, dediniz. Neden Türkiye'yi savunmak için masadan kalkıyorum, diyorsunuz. Ondan sonra hiçbir şey değişmeden tekrar oturuyorsunuz. Şimdi bütün bunların hesabının verilmesi bunların millete izah edilmesi gerekir.“ İYİ Parti'den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu'nun sözlerini hatırlatan Çelik, “Kendi partinizden Yavuz Bey çıktı. Açıkça şu cümleyi kurdu. ‘Yıllar boyunca yemediğimiz hakareti birkaç gün içerisinde yedik.' Sizin bütün bu hakareti sineye çekmenizin sebebi nedir? Bütün bu hakaretler karşısında susmanızın, bütün bu hakaretleri sineye çekmeniz nedir? Kimse özür dilemediği halde tekrar masaya oturmanızı izah etmeniz gerekir” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.