[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#aktivist

aktivist haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, aktivist haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aktivist gençlerden karbonsuz gelecek için çağrı Haber

Aktivist gençlerden karbonsuz gelecek için çağrı

İklim İçin Gençlik Türkiye Hareketi, “Türkiye, karbonsuz bir gelecek için 2030'a kadar kömürden çıksın!” çağrısında bulunarak bir kampanya başlattı. Taleplerini sıralayan aktivist gençler, “Karbonsuz bir gelecek için Türkiye kömürden çıkacağını ne zaman açıklayacak? Harekete geçmek için zamanımız azalıyor. Hep birlikte sesimizi duyurabiliriz” dedi.  Kampanya metninde şu ifadeler yer alıyor: “Bizler, Z kuşağı temsilcileri olarak geleceğimiz için Türkiye’nin acilen en geç 2030 yılına kadar kömürden çıkacağını açıklamasını istiyoruz. İklim için, geleceğimiz için; geleceğimizi seçin. Karar vericilerden beklentimiz: 2030 yılına kadar Türkiye'nin en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltım hedefinin açıklanması. Bunun için 2030 yılına kadar elektrik üretiminde iklim krizinin en büyük sebeplerinden birisi olan kömürden çıkacağını açıklaması gerekiyor. Yapılan modelleme çalışmaları kirleten öderse, bunun mümkün olduğunu gösteriyor.” AKTİVİST GENÇLERİN TALEPLERİ İklim İçin Gençlik Türkiye Hareketi olarak karbonsuz bir gelecek için taleplerini sıralayan aktivist gençler, “Türkiye’nin en geç 2030 için Kömürden Çıkış Eylem Planı hazırlanması, yeni kömürlü termik santrali yapılmayacağının açıklanması ve planların iptal edilmesi, mevcut kömürlü termik santrallerin (geçimini santral ve ilgili sektörlerden sağlayan kişilerin zarar görmeyeceği şekilde) adil geçiş planı açıklayarak kapatılması, kömür başta olmak üzere fosil yakıtlara sağlanan kamu teşviklerinin sonlandırılması (bu kaynakların adil geçiş ve enerji dönüşümü altyapısı için ayrılması), orman yangınları, kuraklıklar, ölümcül sıcak dalgaları, seller, kasırgalar, biyolojik çeşitlilik kaybı… Tüm bunlar, iklim krizinin birer sonucudur. Eğer bu krize neden olan emisyonlar azaltılmazsa ve karbonsuz bir ekonomiye ulaşmak için gerekli adımlar atılmazsa, bu aşırı iklim olayları ile her geçen gün daha fazla ve şiddetli yüzleşmeye devam edeceğiz” bilgisini paylaştı. SAMİMİ ADIMLAR ATMASINI TALEP EDİYORUZ “Bizler, Z kuşağı temsilcileri olarak Türkiye’nin açıkladığı 2053 karbonsuzlaşma hedefine ulaşmak için acilen gerçekçi ve samimi adımlar atmasını talep ediyoruz” diyen gençler, “Bunun için öncelikle, 2030 yılına kadar gerçekleşecek elektrik üretiminde iklim krizinin en büyük sebeplerinden birisi olan kömürden çıkılacağının açıklanması gerekmektedir. Yapılan modelleme çalışmaları kömürlü termik santrallere kamu kaynaklarıyla sağlanan devlet teşvikleri sonlandırılır ve bu santrallere kirletmelerinin bedeli ödetilirse, bunun  mümkün olduğunu gösteriyor. Fosil yakıtları desteklemeye devam ederek bugün yapılan geri dönülemez hataları biz geleceğimizle ödemek istemiyoruz. Geleceğimizin iklim krizinin yıkıcı sonuçlarına feda edilmesini değil, karbonsuz düzene geçiş adımlarının acilen hızlandırılmasını talep ediyoruz. Türkiye, Paris İklim Anlaşmasını onaylayarak karbonsuz düzene geçiş için bir adım attı;  ancak hala atılacak çok fazla adım var. Atılması gereken ilk ve en acil adımlardan biri ise, kömürden çıkmaktır. Karbonsuz bir gelecek için Türkiye kömürden çıkacağını ne zaman açıklayacak? Harekete geçmek için zamanımız azalıyor. Hep birlikte sesimizi duyurabiliriz” çağrısında bulundu. Kampanya metnine tıklayarak buradan ulaşabilirsiniz... BU HABER D EİLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir’de sonbaharın tadını çıkaracağınız 5 yer

Ayrımcılıkla savaşan otistik aktivist: Moris Karmona Haber

Ayrımcılıkla savaşan otistik aktivist: Moris Karmona

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Moris Karmona, İzmir’de yaşayan otistik bir birey. Annesini hastalık sebebiyle 2004 yılında kaybeden Karmona, babasıyla birlikte Karşıyaka’da yaşıyor. Okul hayatı boyunca kaynaştırma öğrencisi olan 41 yaşındaki Karmona, çocukluk yaşlarında sosyal iletişim kurmakta zorlandığını ve akran zorbalığına maruz kaldığını anlatıyor. O dönem yaşadıklarını hala daha büyük bir üzüntüyle hatırlayan Karmona, bugünlerde zamanının büyük bölümünü otizm hakkında bilinç düzeyini arttıracak konuşmalar yapmakla ve üyesi olduğu KEDİ (Kabul-Eşitlik-Dahil Olma-İstihdam) Otizm Derneği’ne fikirleriyle katkı koyarak geçiriyor. Sadece kendi değil tüm otistik bireylerin hakları için dernek çatısı altında örgütlü mücadele yürüten ve aynı zamanda kendi otizm hikayesini anlatacağı bir kitap yazmaya başlayan Karmona, “Otizmli olmak hata değil, bunun kabul edilmesi gerekiyor. Otizme önyargılı toplumlar asla gelişemez” diyor. AKRAN ZORBALIĞI CANIMI YAKMIŞTI Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde maruz kaldığı akran zorbalıklarını anlatan Karmona, “Annemi genetik bir rahatsızlıktan dolayı 2004 yılında kaybettim. Babamla birlikte yaşıyoruz. AÖF Halkla İlişkiler ve İşletme Bölümü’nü bitirdim. Okul hayatım boyunca kaynaştırma öğrencisi olarak eğitim gördüm. İlkokuldayken çok büyük zorluk çekmedim. Bana hiç ‘Sen otistiksin’ dememişlerdi. Ama ortaokuldayken maalesef üst sınıfta okuyan öğrencilerden bir tanesi bana ‘Sen otistiksin’ demişti ve çok gücüme gitmişti. Bence bu yaptığı çok hoş değildi. Bazı sınıf arkadaşlarım ise çantamdaki ders kitaplarımı kurcalamışlardı. Her derste bana sataşmışlardı. Bu sebeple derslerimde de başarısız olmama neden olmuşlardı. Derslere odaklanamıyordum bana sürekli sataştıkları için. Sınıflar arası maç yapılırken beni aralarına almamalarına çok üzülmüştüm. Bu tür haksızlıkları hiçbir zaman hak etmemiştim. Akran zorbalığı canımı çok yakmıştı. Okul hayatım boyunca kendimi diğer öğrencilerden farklı hissettiğim anlar çok oldu” dedi. KENDİMİ İFADE EDEBİLİYORUM Büyüdükçe sosyal ilişkiler kurma konusunda kendini geliştirdiğini söyleyen Karmona, “Okul yıllarımda sosyalleşme konusunda bazı zorluklar elbette yaşadım. İnsanların beni garipsediği anlar oldu. Ama artık pek yaşamıyorum. İnsanlarla iyi iletişim kuruyorum. Kendimi ifade edebiliyorum. Göz teması da kurabiliyorum. Karşıyaka Haber Gazetesi’nde engellilerle ilgili köşe yazıları yazıyorum. Karşıyaka Kültür Sanat Derneği ile birlikte bazı engelsiz projeler hazırlamaya çalışıyorum. Şiir okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Kendimle tek başıma vakit geçirmeyi de seviyorum. Severek dinlediğim sanatçıların konserlerine de gidiyorum. Kitap okumayı çok seviyorum. Sosyal yaşam içerisinde bir şekilde var olmayı başarmış bir bireyim. Çok sayıda otizmli arkadaşım var” ifadelerini kullandı.  AYRIMCILIĞA SON VERİLMELİ Otizmin başarmak için engel olmadığını vurgulayan Karmona, “Maalesef otizmliler ayrımcılığa sürekli maruz kalan dezavantajlı bireylerdir. Tıpkı diğer engelliler gibi. Ama artık bu ayrımcılığa son verilmesi lazım. Türkiye’de otizmli bireyler için çok ağır olmayan işlerde istihdam sağlanmalı. Otizm Eylem Planı için biran önce harekete geçilmeli. Otizmli biriyle iletişim kurarken onlara otizmli olup olmadıklarını sormamaları gerekiyor. Bana böyle bir şey sorulduğunda kendimi kötü hissederim. Mecaz anlamda kullanılan kelimeleri anlamakta güçlük çekiyoruz. Bize yapılan şakaları çoğu zaman anlayamayıp üzülebiliyoruz. Otizmli olduğum için ben de zaman zaman önyargılı davranışlarla karşılaştım” şeklinde konuştu. ‘YAPAMAM’ ENDİŞESİNE KAPILMASINLAR Kendini her alanda geliştirebilmek için gayret ettiğini anlatan Karmona, şunları söyledi: “Eve kapanmaktan ziyade daha çok faal olmayı tercih ediyorum. Küçük yaşlardan itibaren otizmin bir engel olmadığını kendi kendime kabullendirerek yaşadım. ‘Ben neden böyleyim’ diye hiç düşünmedim. Hayal kurmayı severim. En büyük hayalim çok yönlü çalışkan bir birey olabilmek. Kendimi her alanda geliştirebilmek istiyorum. Özellikle otizmli bireyler kesinlikle ‘hiçbir şey yapamam’ gibi endişelere kapılmasınlar. Otizme önyargılı toplumlar asla gelişemez.” FİKİRLERİYLE KATKI KOYUYOR Bugünlerde zamanının büyük bölümünü otizm hakkında bilinç düzeyini arttıracak konuşmalar yapmakla ve üyesi olduğu derneğe fikirleriyle katkı koyarak geçiren Karmona, “Dernekte faydalı çalışmaların yapılması için önerilerde bulunuyorum. Amacımız farkındalık yaratmak. Otizmliler ne yazık ki çok fazla hak kayıplarına maruz kalıyorlar. Artık buna dur dememiz gerekiyor. Maalesef toplum otizm konusunda yeterince bilgi sahibi değil. Artık Türkiye genelinde otizmle ilgili bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerekiyor. Ben burada sadece kendi haklarım için değil diğer otizmliler için de mücadele yürütüyorum. Kendi yaşadığım ayrımcılıkları düzenlediğimiz söyleşilerde özneler adına anlatıyorum, bu da faydalı oluyor. Aynı zamanda bir kitap yazıyorum, kendi otizm hikayemi anlatacağım. Otizmlilerin her alanda topluma dahil edilmesi gerekiyor. Bizler için en önemli şey istihdam. Otizmli olmak bir hata değil, bunun kabul edilmesi gerekiyor. Okullarda çok fazla ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Otizmli arkadaşlarımın sürekli akran zorbalığına maruz kaldıklarını duyuyorum ve çok üzülüyorum” dedi. MORİS EN ÇALIŞKAN ÜYEMİZ Kuruluş aşamasından itibaren otizm öznelerinin dernek çalışmalarında etkin olmasını amaçladıklarını belirten KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu ise, “Moris, derneği kurmak için yola çıktığımda görüşünü aldığım ilk insan. Moris şimdi en çalışkan üyemiz. Derneğimizin bir mottosu var: ‘Birlikte Başaracağız’. Moris bu ruha çok uygun şekilde aktif olarak çalışmalara katılıyor. Çocuk yaşlarda karşılaştıkları ve giderek etkileriyle birlikte büyüyen ayrımcılıkla yaşayan otistik yetişkinler toplum içinde yalnızlığa itiliyor. Uğraş, spor ve iş alanları yaratılmıyor, hayatlarını bağımsız bir şekilde sürdürebilmeleri için gerekli destek sistemleri sağlanmıyor. Bütün bunları değiştirebilmeyi amaçlayan hak savunuculuğu çalışmaları içinde ebeveynlerin yanı sıra yetişkin otistiklerin bulunması çok önemli” açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.