[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#arı

arı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, arı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Arılarda Haber

Arılarda "nosema" hastalığına karşı gallik asidin iyileştirici gücü tespit edildi

Sivrice Meslek Yüksekokulu (MYO) Arıcılık Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Seven ve ekibi tarafından yürütülen projeyle bal arılarında verim kaybına neden olan nosema hastalığıyla mücadeleye yönelik çalışma gerçekleşti. Yaklaşık bir yıl süren çalışma sonucu moleküler tanı yöntemiyle nosema hastalığı bulunan arılara farklı dozlarda gallik asit verilerek bunun iyileştirici etkisi test edildi. Bal üretiminin dünya ortalamasının altında Prof. Dr. Seven, Türkiye'nin hem coğrafi hem de ekolojik açıdan arıcılığa çok elverişli olmasına rağmen arı hastalıklarıyla senkronize ve etkin mücadele edilememesi gibi nedenlerle kovan başı bal üretiminin dünya ortalamasının altında olduğunu söyledi. "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Türkiye, arı varlığı bakımından dünyada 3'üncü sırada olmasına rağmen kovan başı 11,3 kilogram bal üretimi ile dünya ortalamasının (17,4 kilogram) altında kalıyor." diyen Seven, balda verim kaybına neden olan nosema hastalığının önüne geçilmesini hedeflediklerini ifade etti. Arılarda daha çok "varroa" olarak bilinen asıl ismi varroa jacobsoni oudemans olan parazit türü ve bir protozoon hastalığı olan nosema görüldüğünü dile getiren Seven, bu hastalıkların bal verimini önemli ölçüde düşürdüğünü kaydetti. Seven, şunları söyledi: "Dünya bal verimi açısından düşünüldüğünde ortalamanın altında kalmamızın sebepleri arasında bölgeye uygun eko tip arının (o bölgenin saf arısı) kullanılmaması, yapılan ilaçlamaların senkronize olarak gerçekleştirilmemesi, alınan ikinci el malzemelerin sterilizasyonuna dikkat edilmemesi, hastalıklarla mücadelede etkisiz kalınması, genç ana arılarla çalışılmaması gibi faktörler yer alıyor. Bunların yanı sıra ilkbaharda ve kışlatmada yapılacak uygulamalar doğrudan bal verimimizin seviyesini belirlemekte. Dolayısıyla arıcılarımızın bu konularda dikkatli olması gerekiyor." Bu sonuç gallik asidin iyileştirici etkisinin kanıtıdır Seven, daha çok ilkbaharda görülen nosemanın yaz aylarında özellikle nemli bölgelerde de görülebildiğini ve sindirim sistemini etkileyerek arının ölmesine neden olduğunu belirterek, hastalıklarla mücadelede arıcıların farklı materyaller kullandığını ancak bunların hiçbirinde bir standart olmadığını, etkilerinin bilimsel olarak ortaya konulmadığını kaydetti. Varova ile mücadelede piyasada ruhsatlı ilaçlar olduğunu ancak nosemaya yönelik herhangi bir ruhsatlı ilaç olmadığını dile getiren Seven, birkaç yıl öncesine kadar arılarda nosema hastalığı ile mücadelede dünya çapında kullanılan fumagillin etken maddeli ilaçlar olduğunu ancak bunların balda kalıntı bırakması nedeniyle hem Türkiye'de hem de Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklandığını belirtti. Seven,  "Balda zararlı kalıntı bırakmayan bir ilaç üretilmesi noktasında organik bir ürün olan gallik asidin nosema hastalığını iyileştirici etkisini bilimsel olarak dünya çapında ilk defa ortaya koyduk. Yaptığımız çalışmada DNA izolasyona ve multiplex PCR testi ile hastalık tespit edilen arılardan elde edilen nosema sporlarını besi yerlerinde çoğaltarak, arıları hastalık yapacak düzeyde bireysel olarak elle beslemek suretiyle enfekte ettik. Son olarak hasta arıları gallik asit formülasyonları ile tedavi etmek suretiyle pozitif sonuç elde ettik. 25, 50 ve 100 mg/kg dozlarında gallik asit kullandık. Doz artışına paralel olarak nosema spor sayısında önemli düzeyde düşüş tespit ettik. Bu sonuç gallik asidin iyileştirici etkisinin kanıtıdır." dedi. Seven, arı hastalıklarıyla mücadelede etkili ve yeterli bir mücadelenin sergilenmesi halinde Türkiye'de bal veriminin dünya ortalamasının üzerine çıkacağına inandığını söyledi. "Gallik asit, balın bileşiminde de bulunan organik bir üründür ancak bunun elde edilmesi, saf hale getirilmesi ve dozajının ayarlanması gerekiyor. Yaptığımız araştırmalarda gallik asidin nosema tedavisinde pozitif sonuçlarını elde ettik, bundan sonraki çalışmalarımızda bunun arı ve arıcılık ürünleri bakımından etkinliğinin tam olarak ortaya konulması ve en etkili dozunun tespitinin yapılması sağlanacaktır. Bu amaçla yine TÜBİTAK'a projemizi sunduk. Tüm bu veriler ışığında hazırladığımız yeni proje ile gallik asidin ruhsatlı bir ilaç haline dönüştürülmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda görünen o ki gallik asit, nosema ile mücadelede arıcılarımızın elini güçlendirebilecek bir ürün. Sonuç olarak bundan sonraki süreçte bu hastalıkla mücadelede arıcılarımıza bir çözüm sunmayı, arıcılarımızın eline nosema ile iyi bir savaşım aracı (ruhsatlı bir ilaç) vermeyi hedefliyoruz.” Bilimin sunduğu yeni çözüm önerilerine önem vermeliyiz Seven, arı hastalıklarıyla mücadele kadar bu tür hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan faktörlere karşı etkisiz kalınmamasının da bir o kadar önemli olduğuna dikkati çekerek, tüm arı yetiştiricilerinin bir eğitim sürecinden geçmesinin çok faydalı olacağını belirtti. Verimin artırılması için teknik arıcılığın gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Seven, bu konuda arıcıların danışabileceği Tarım ve Orman İl müdürlüklerinde arıcılık konusunda uzman personelin bulunduğunu aktardı. Seven, üniversiteler olarak da dönem dönem eğitim programları düzenlediklerini söyleyerek, "Burada biraz daha teknik bilgi ve beceriyle, bilime, bilimin sunduğu yeni çözüm önerilerine önem vermemiz gerekiyor." dedi.

Sağlık sektöründe yeni trend apiturizm Haber

Sağlık sektöründe yeni trend apiturizm

Bursa'da Nilüfer ilçesinde yer alan tıbbi aromatik bitki bahçesinde, arı yatağı uygulamasıyla terapi yapılıyor. Bir kabinin içine kurulan kovan sayesinde arıların çıkardığı sesler ve uçucu gazlar, üzerinde yatan insanı daha dinçleştiriyor. Arılar ve kabinde yatan kişi arasında bir temas olmamakla birlikte kabine girenler rahatladıklarını hissediyor. Rusya'da geleneksel olarak yapılan bu terapi yöntemi Türkiye'de yaygın olmamakla beraber, yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça rağbet görüyor. Kovanın içindeki arılar üzerinde yatan insana enerji veriyor Kovanın içindeki arıları sessiz bir ortamda duyabilen insanların rahatladıklarını ve daha dinç olduklarını söyleyen Dr. Dursun Ünal, “Bu bahçeyi 9 yıl önce tıbbi aromatik bahçe olarak kurduk. Aynı zamanda bal arılarını da buraya ekleyerek apiturizm ile birleştirdik. Bal arıları, çiçeklerin en yoğun açtığı dönemde bir kovanda ortalama 60-70 bin sayıyı bulabiliyor. Bu dönemlerde de arı yatağı uygulaması yapabiliyoruz. Sayıları ne kadar çoksa, üzerinde yatan insana enerji veriyor. Kovana getirdikleri uçucu yağ asitlerinin kokusu kabine yayılıyor. Kanatlarından verdikleri sesin frekansı insan vücuduna etki etmektedir. Bu mekanizmayla üzerinde yatan insana büyük bir dinçlik uyandırmaktadır. Özellikle Rusya'da yaygın olarak yapılıyor. Avrupa'da da apiturizm oldukça gelişti, insanların ilgisini çeker hale geldi. Arı yatağına giren insanın, arı ile teması söz konusu değildir. Arıların giriş yönü kabinin farklı tarafında, insanlar ise başka bir taraftan girmektedir. İnsan ve arılar arasındaki ince tahta üzerindeki ızgaradan gelen ses, koku ve enerji, insana fayda sağlıyor” ifadelerini kullandı. Yabancı turistler rağbet gösteriyor Rusya ve bazı Avrupa ülkelerinde yıllardır uygulanan bu terapi yönteminin Türkiye'de de olduğunu öğrenen turistlerin ilgi gösterdiğini belirten Dr. Ünal, “Burası Nilüfer ilçesine bağlı Dağyenice Mahallesi'nde yer alıyor. Organik tarım yapılan bir alan ve çevremizde ses kirliği yok. Biz burayı ilk başta hobi amaçlı kurmuştuk. Zaman içerisinde gelen özellikle Arap turistler bahçemize ilgi göstermeye başladı. Bahçemizde yetişen tıbbi aromatik bitkiler ve arılara rağbet gösterildi” dedi.

Yalova Arıcılar Birliği toplantı düzenledi Haber

Yalova Arıcılar Birliği toplantı düzenledi

Geçtiğimiz günlerde Yalova Arıcılar Birliği tarafından Engelsiz Cafe’de istişare toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıya, Başkan Mustafa Tutuk da iştirak etti. Tutuk, Yalova Arıcılar Birliği üyeleriyle, Yalova Balı’nın tanıtım ve pazarlanmasına yönelik yapılacak destekleri istişare etti. Yalova Arıcılar Birliği Başkanı Hakan Gündüz, toplantıda yaptığı konuşmada; “Sayın başkanım sizleri aramızda görmekten ötürü memnuniyetimizi ifade etmek isteriz. İlk defa başkanlık düzeyinde büyük bir destek görüyoruz. Karşılıklı istişare etmek istedik. Arıcılık hobi değil bir sektördür. Bu bizim geçim kaynağımız. Yalova Arıcılar Birliği olarak destek bekliyoruz. 500’e yakın üyemiz var. Arıcılık doğaya zarar vermeden yapılan bir sektör. Arıcılar aynı zamanda doğanın koruyucularıdır. Piyasada etiketsiz, sahte ballar var. Pazar yerleri cami önlerinde bal satışının yapılmasını istemiyoruz. Yalova’nın gerçek balını, tüketici ile buluşturmak istiyoruz” şeklinde konuşarak yaşanan sorunlara ilişkin görüşlerini belirtti. Toplantıda konuşan Başkan Tutuk ise şunları kaydetti: “Yalova balının pazarlanması konusunda sizlere elimizden gelen desteği sunacağız. Özellikle İDO yanında yer alan satış ofisinde kadın kooperatifine yönelik satışlar yapılmakta. Bizler, burada Yalova balının da yer almasını sağlayabiliriz. Sizlerin ürünlerini nakde çevirmek üzere çalışma yapacağız. Bu ofisin önünden gün içerisinde binlerce insan geçiyor. Bu konuda sunabileceğim en büyük destek tanıtıma katkı sağlamak, markalaştırmak ve bunun satılmasına imkan sağlamak olacaktır. Kestane, ıhlamur ve çiçek balı olmak üzere satışlarını yapabiliriz. Arıcılar birliğinin amacı da birliğe para kazandırmak değil arıcıya para kazandırmaktır. Bizler de buna destek olmaya çalışacağız. Yalova Balımız da tıpkı Yalova aronyası ve Yalova kivisi gibi coğrafi işaret tescilli ve katma değeri yüksek bir ürün olarak yerini alacaktır.” Programın sonunda Yalova Arıcılar Birliği Başkanı Hakan Gündüz, Başkan Tutuk’a desteklerinden ötürü teşekkür plaketi takdim etti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yalova’nın ihracatı arttı

Arıyı kurtarmak isterken canından oluyordu Haber

Arıyı kurtarmak isterken canından oluyordu

İzmir’in Konak ilçesinde, Tarihi Kemeraltı Çarşısı içerisinde yıllardır içecek satan ve şerbet içerisine düşen arıyı kurtarmak isteyen esnaf, parmağını arı sokması sonrası ölümden döndü.  Arının sokma anı ile esnafın komşu iş yerine giderek yardım istediği esnada yaşadığı baygınlık güvenlik kamerasına yansırken, ölümden döndüğünü belirten iş yeri sahibi Mehmet Güneş (40), “Daha öncede arı sokmuştu ama böyle bir şey başıma gelmemişti. Bu sefer bayağı bir sıkıntı oldu. Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım. Yüzüm kızardı, ayaklarım titremeye başladı” dedi.   “Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım” İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Tarihi Kemeraltı Çarşısı içerisinde yıllardır şerbetli içecek satan iş yeri sahibi Mehmet Güneş (40) geçtiğimiz cumartesi günü tepsideki şerbetin içerisine düşen arıyı kurtarmak istedi. Boğulmak üzere olan arıyı kurtarmak isterken yaşadığı olayı anlatan Güneş, “Şerbetin içerisine düşen arı boğuluyordu. Parmağımı uzattım ve arıyı kurtarayım derken, parmağımın üzerine çıkan arı tam elimden attığım esnada soktu. Daha öncede arı sokmuştu ama böyle bir şey başıma gelmemişti. Bu sefer bayağı bir sıkıntı oldu. Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım. Yüzüm kızardı, ayaklarım titremeye başladı. Sonra hemen yan taraftaki kuyumcu komşuya attım kendimi. Onlar da hemen 112’yi aradılar ve 3,5 dakikada ambulans geldi. Milletimize, vatanımıza zeval gelmesin, sağlık çalışanlarından da Allah razı olsun. Hemen ilk müdahaleyi yaptılar ve 2-3 tane iğne vurdular. Biraz kendime geldim ve hemen beni hastaneye götürdüler” dedi.  “Hastanede dilinin şiştiğini öğrendik” Komşu esnafın panik halinde dükkanın içerisine girdiğini aktaran kuyumcu esnafı 45 yaşındaki Cem Köker, “Komşumuzu arı sokmuş. İş yerimize geldi, ‘çok kötüyüm, her yerim kaşınıyor’ dedi. Bizde hemen ambulansı aradık. Ayakları şişmeye başladı, her tarafı kaşınıyordu ve nefes almamaya başladı. Dükkanın içerisine sedye sığmadığı içi ben kucağıma aldım, ambulansa bıraktığımda zaten bayılmıştı. Hastanede dilinin şiştiğini öğrendik. Allah’tan çok hızlı yetiştirdik kardeşimizi hastaneye” diye konuştu. Esnafın yaşadığı korku dolu anlar kamerada Öte yandan, esnaf Mehmet Güneş’in kurtarmak istediği ara tarafından sokulduğu, bir süre müşterileriyle ilgilendikten sonra panik haliyle komşu kuyumcu dükkanına gittiği, insanların kendisinin yardımına koştuğu ve yaşadığı baygınlık anları güvenlik kamerasına anbean yansıdı.  “Kendisine önerilen iğneleri yaparak normalleşmeye dönmeye çalışmalı” Arı sokmalarına karşı reaksiyonları 3 ana gruba ayırabiliriz diyerekten uyarılarda bulunan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, “Herkesin bildiği gibi arı soktuktan sonra arının zehrine karşı vücudun verdiği basit bir tepki oluşur. Hafif kaşıntı, ağrı ve sonrasında ise ödem ortaya çıkar. Orta diyebileceğimiz durumlarda ise bu ödem ve reaksiyon 8-10 günü bulabilecek genişlikte ve özellikle 10 santimi bulabilecek şiddetli bir ödem gelişebilir. Bazı durumlarda ise anafilaksi, anjioödem dediğimiz kendi içerisinde farklı kategorileri olan şiddetli bir reaksiyona neden olabilir. 3’üncü gruptaki hastalar kısa sürede sağlık merkezlerine ulaştırılmalı ya da bunu tecrübe etmiş bir hastaysa kısa sürede daha önce kendisine önerilen ilaçları kullanmalı veya iğneleri yaparak normalleşmeye dönmeye çalışmalı. Aksi durumda alerjiye bağlı olarak hızlı bir şekilde vücutta kızarıklık, şişme, ödem, dilde şişme, bilinç bulanıklığı ve sonrasında da şok belirtileriyle birlikte hastalar hayatını kaybedebilir” ifadelerini kullandı.  “Kişi ve yakınlarının nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekir” Her kişinin arı sokmasına alerjisi var mı düşüncesinden yola çıkarak bir test yaptırması gerekli değil diyen Karaca, “Eğer kişinin şiddetli bir alerjisi varsa buna karşı da en etkili tedavilerden birisi immünoterapidir. Bu geliştirmiş olan aşıların birkaç yıl boyunca uygulanması yüzde 75 civarında iyileşmeyi vaat edebilir. Bu tedavi dışında çok pratik bir tedavi yok. Onun için tedaviden ziyade kişinin kendisini koruması ve bu gibi durumlarda kişi ve yakınlarının nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekir” diye konuştu.  Karaca son olarak ise arı sokmalarına karşı arıları davet edici koku ve giysi renklerinden uzak durulmasını veya arıları çeken ortamlardan kaçınılması gerektiğini bu durumun da tedavinin bir başka basamağı olarak söylenebileceğini sözlerine ekledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'de su kesintisi – 3 Ekim 2023 Salı

Arı ve arıcılık sergisi İzmir’de kapılarını açtı Haber

Arı ve arıcılık sergisi İzmir’de kapılarını açtı

-Arıcılığa desteklerini sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Arıcılık Araştırma Merkezi’nden Ziraat Mühendisi Mustafa Kösoğlu’nun özel koleksiyonunu kapsayan Arı ve Arıcılık Posta Pulları sergisi açıldı. Sergi, 13 Ekim tarihine kadar Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan Basmane’deki Bıçakcı Han’da ziyaret edilebilecek. “Tarımı desteklersek aslında hayatı desteklemiş oluruz” Serginin açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Başkanımız Tunç Soyer’in ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda yani ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ mottosu altında kırsal kesimde arıcılığı destekliyoruz. Birçok köyde üretim yapmak isteyenlere arılı arısız kovanlar, destek malzemeleri veriyoruz. Neden bunu yapıyoruz? Tarımı desteklersek aslında hayatı desteklemiş oluruz. Aynı şeyi karakılçıkla, koyun, keçi, manda dağıtımlarıyla yapıyoruz. Arıcılık da bunlardan önemli bir tanesi. Ben bu serginin açılışında katkı koyan herkese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız” ifadelerini kullandı. Başkan Soyer’e teşekkür Hayatındaki önemli günlerden biri olduğunu belirten serginin koleksiyoncusu Mustafa Kösoğlu, “Bu sergi sadece puldan oluşmuyor, birçok eski malzeme de var. Bu serginin gelecek nesillere aktarılması önemli” dedi. Kösoğlu, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Tunç Soyer’e sergi açılışına katkılarından dolayı teşekkürlerini sundu. Sergide neler var? Sergide 100’e yakan ülkeden 600’ün üzerinde pul sergileniyor. Arının en önemli gen kaynağı olan Anadolu, beş ırk ve eko tipinde ana vatan kabul ediliyor. Sergiyle arıya dikkat çekerken ülkenin bir kültürünü eski malzemeler eşliğinde sergileyerek toplumla paylaşılması hedefleniyor. Sergide çeşitli okullardan 10-14 yaş aralığındaki öğrenciler ve Robert Kolej’den gelen öğrenci ve öğretmenlerle birlikte Arı Aşkına Tozlaştırıcı Arılar Çalıştay’ı da yapılıyor. Büyükşehir arıcılığı destekliyor “Kırsal Kesimde Gelir Getirici Faaliyetlerin Desteklenmesi Projesi” kapsamında, kırsalda ve dağ köylerinde arıcılığı desteklemek amacıyla bin 260'ı kadın toplam 2 bin 251 üreticiye arıcılık eğitimi verildi. 8 bin 856 arılı kovan, 4 bin 420 boş kovan ve 2 bin 251 arıcılık malzemesi (el demiri, körük, şerbetlik, fırça, kıyafet, eldiven) dağıtıldı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İzmir’de nerede hangi semt pazarları var? İzmir’deki semt pazarları

Bornovalı arıcıların hasat mutluluğu Haber

Bornovalı arıcıların hasat mutluluğu

Her yıl düzenlediği arıcılık eğitimleriyle Bornovalıların arıcılığa ilk adımlarını atmalarına destek olan Bornova Belediyesi, kursiyerlere hem kovan ve malzeme desteği veriyor hem de Kayadibi Mahallesi’ndeki arılıkta kovanları için yer tahsis ediyor. Bu yıl Bornova Belediyesi 120 Bornovalı’ya arıcılık kursu verdi. Yıl boyunca Arılık’ta kovanlarının bakımını yapan arıcılar hasat mevsimlerinde emeklerinin karşılığını bal olarak almanın mutluluğunu yaşıyor. Bu yıl da hasat mevsiminin başlamasıyla birlikte Bornovalı arıcılar, ballarını hasat etmeye başladı. 70 üreticinin kovanlarının bulunduğu arılıkta Bornova Belediyesi’nin makineleriyle 500 kilo bal sağımı gerçekleştirilirken, elde edilecek süzme bal miktarının bir aylık hasat mevsiminin sonunda 1 tona ulaşması bekleniyor. Kayadibi Mahallesi’ndeki arılıkta Bornova Belediyesi’ne ait kovanlar da bulunuyor. Bakımı Bornova Belediyesi personelleri tarafından yapılan kovanlardan elde edilen ballar ise ‘Bornovam’ etiketiyle Bornova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin Büyük Çarşı’daki dükkanında satışa sunuluyor. Bornova Belediyesi’nin en doğal yöntemlerle ürettiği bu ballar vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Arıcılığı desteklemeye devam edeceğiz Bornova’da tarıma verdiklerinin desteklerin öneminin her geçen gün daha da çok anlaşıldığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “Belediyemizin arılığındaki eğitimlerimiz ve verdiğimiz diğer destekler artarak devam edecek. İlçemizdeki bal üretiminin ekonomik bir değer olarak daha da artmasını hedefliyoruz” dedi. Her türlü imkan sunuluyor Her yıl arıcılık eğitimi verdiği kursiyerlere arıların olduğu birer adet kovan ile arıcılık ekipmanları da hediye eden Bornova Belediyesi, kovanların konulduğu 23 dönümlük alanı, arılar için uygun çevrenin sağlanması amacıyla bal ormanına dönüştürdü. Alana farklı çeşitlerden 700 meyve fidanı, 750 kök lavanta dikimi gerçekleştirildi. Ayrıca 3 dönüme arı otu ekildi. Arılıkta hasat yapılması için sağım makinesi de bulunuyor. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Tarımda teknoloji kullanımı üreticilere büyük avantaj

Arılara yazmayı öğreten adam Haber

Arılara yazmayı öğreten adam

Erzurum’un Şenkaya ilçesi Doğanköy Mahallesinde arılarına yazmayı öğrettiğini belirten organik bal üreticisi Salim Eser, ilkbaharda arılarına verdiği dersleri kontrol ederken “arılarım sınıflarını geçtiler” dedi. Arılarına “Allah, Erzurum, Dadaş, Canısı, Aşkım, Nusret, Kalp ve Ayyıldız” gibi Erzurum’un değerlerini bal üzerine yazdırdı. Şenkaya ilçesine bağlı Doğan Köy Mahallesinde ikamet eden profesyonel fitness ve vücut geliştirme antrenörü olan ve aynı zamanda organik bal üreticisi Alim Eser Arılara yazmayı öğretiyor. Üzerlerinde yazı olan petekleri gösterirken koruyucu kıyafet giymeyen ve arılardan hiç korkmaya Salim Eser, görenleri hayrete düşürüyor. Eser, okulların açılma haftası nedeni ile okumanın önemine dikkat çekmek ve bu anlamda farkındalık oluşturmak için arılarına yazmayı öğrettiğini ifade ederek, “Kanser hastaları ve ünsilin kullanan şeker hastaları için özel kör kovan balı üretiyorum. Eğitime ve öğretime dikkat çekmek için arılarıma yazmayı öğrettim. Erzurum’un değerlerini yazmaları için ilk baharda ders vermiştim. Onlar da tamamlamışlar, sınıflarını geçtiler. Şimdi rahatça tatile çıkabilirler” dedi. Erzurumlu organik bal üreticisi Salim Eser Allahuekber Dağı eteklerinde şeker hastaları ve Kanser hastaları için lissiz (mum) organik bal üretiyor. Salim Eser, bu yıl bal üretiminde azalma olduğunu belirterek, “İddia edildiği gibi kuraklık değil, Nisan ve Mayıs aylarının soğuk geçmesi ve bitkilerin üşümesi verimi azalttı” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kapadokya’ya nasıl gidilir? Kapadokya nereye bağlıdır? Kapadokya’da neler yapılır?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.