Asrın felaketi Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika Asrın felaketi Haberleri

Asrın felaketinde kaybettiği canların anısını yanında taşıyor

Kahramanmaraş'ta yaşayan 22 yaşındaki Emin Gülçin, 6 Şubat depremlerinde ağabeyini ve yaklaşık 20 civarında yakınını kaybetti. Depremin ve sevdiklerinin hatıralarının yaşatılmasını isteyen genç, kullandığı minibüsün arkasına depremde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını yapıştırdı. Gülçin, "Depremi unutmamak ve sevdiklerimizi unutturmamak, aynı zamanda onların anılarını yaşatmak için böyle bir şey yapmak istedim. Fotoğraflarını minibüsün arkasına yapıştırarak onların anılarını yaşatmaya çalışıyorum. İnsanlar fotoğrafları görüp duygulanıyor. Bu fotoğraflar arasında en yakın ağabeyim ve aile dostlarımız da var. İş yerimiz, Dulkadiroğlu ilçesi Kayabaşı Çiçekli Caddesi'ndeydi ve o cadde tamamen yıkıldı. 5 katlı bir apartmandı ve tamamen yıkıldı. Allah rahmet eylesin hepsine" şeklinde konuştu. Minibüsün arkasına yazdığı "04.17'ye kadar her şeyimiz vardı, 04.18'de hiçbir şeyimiz kalmadı" ifadesi ise dikkat çekti.

Asrın felaketi oğlunu ondan ayırdı... Kucağında hayatını kaybetti

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay'da, yaklaşık 25 bin insanın vefat ettiği biliniyor. Bu felaketin en ağır yaşandığı Antakya ilçesinde bulunan 600 Evler Sitesi, yaklaşık bin 200 kişiye mezar oldu. Depremin ilk anlarında yüzde 80'i yıkılan site, ağır hasarlar nedeniyle iş makineleriyle yıkıldı. 39 yaşındaki Mine Bulut ve 7 yaşındaki oğlu Metin Baturalp Bulut, depreme 600 Evler Sitesi'nde yakalandı ve evlerinin yıkılmasıyla enkaz altında kaldı. Yaşananlar hakkında konuşan Mine Bulut, "Çok fenaydı, ilimiz ve ilçemiz çok etkilendi. Böyle bir sarsıntı yok. Çok şiddetliydi, sanki yıkmaya gelmişti. Öyle bir enerji akımı yerden çıktı. Büyük bir sarsıntıydı zaten yıkımla da sonuçlandı. Depreme yakalandığımda uyanıktım. Saydığım zaman yaklaşık 15 ya da 20 saniye sonra yıkıldı. İlk sarsıntı oldu ve yıkıldı. İkinci sarsıntı yok, ikinci sarsıntıyı ben aşağıda hissettim. Aşağıda sallandık. Ben enkazdan salı günü öğleden sonra çıktım" şeklinde konuştu. Evini 5. katta olmasına rağmen çökmeyle birlikte 2. katla birleştiğini ifade eden Bulut, "Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımda, onu hiç bırakmadım. Birlikte enkaza düştük, hep birlikteydik. Zaten o hemen gitti. O sırada donuk kalıyorsunuz, yolun bittiği yer, son nokta tamamen bir teslimiyet. Çünkü yapacak hiçbir şey yok, milim kımıldayamıyorsunuz. Üstünüzde tonlarca ağırlık var, ben 5. katta oturuyor olmama rağmen beni 2. kattan çıkarmışlar, o kadar dibe inmişiz. Bina içerisinde yıkım anının sesleri daha sonrasında komşularımın seslerini çok iyi duyabiliyordum. Onlar da bizim seslerimizi duyuyordu. Ama dışarıya sesimizi duyurmak çok zordu. Çünkü üzerimizde tonlarca ağırlık olduğundan dolayı sesimiz dışarıya çıkmıyordu. Çocuğum uzun yıllar sonra gelmişti, geç geldi ve küçük yaşta vefat etti" şeklinde konuştu.

Uzmanından önemli açıklamalar... Asrın felaketi neye yol açtı?

Depremlerin ardından Türkiye genelinde 3 ile 9 metre arasında yer değişiminin olduğunu ifade eden Adnan Evsen, "6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye'deki fay hatları bir kez daha gündeme geldi." şeklinde konuştu. Türkiye'deki önemli fay hatlarından biri Kuzey Anadolu Fayı'dır ve yaklaşık bin 600 kilometre uzunluğundadır. Sağ yönlü bir fay olan Kuzey Anadolu Fayı, önemli bir deprem riski taşır. Ayrıca, Doğu Anadolu Fayı da Türkiye'nin önemli fay hatlarından biridir ve 6 Şubat depremleri de bu fay hattında meydana gelmiştir. Doğu Anadolu Fay Zonu ise sol yönlü bir faydır. Fay hatlarının sağ ya da sol yönlü olmasının belirli bir anlamı yoktur; sadece hareket yönlerini göstermek için kullanılan terimlerdir. 6 Şubat'tan sonra Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde meydana gelen yer değişikliği, yüzey kırıklarından 3 ile 9 metre arasında olduğunu göstermektedir. Ancak hassas GPS ölçümlerine göre, bu değişikliklerin 4 metre 60 santimetreden 2 santimetreye kadar değiştiği belirlenmiştir. En büyük değişikliğin Ekinözü merkezinde olduğu, 4 metre 60 santimetrelik bir yer değişikliği olduğu tespit edilmiştir. Adnan Evsen, Kayseri'de de 8 santimetre batıya ve 3 santimetre yukarıya doğru bir hareket olduğunu belirterek, "Kayseri'de, 8 santimetre batıya ve 3 santimetre yukarıya doğru bir hareket söz konusudur. Bu hareketler zaten Kayseri'deki ve diğer fayların Türkiye'nin batıya doğru seyriyle uyumlu olduğunu, jeolojik açıdan beklenen bir sonuç olduğunu ifade etti. Ancak, burada hukuki açıdan problemler ortaya çıkabilir. 4 metre 60 santimetre sola doğru meyli olan bir bina, bir tarla veya bir gayri mülk söz konusudur. Bu durumda vatandaşların arazilerinin birbirine karışması söz konusudur. Bu sorunların çözülmesi gerekmektedir. Hukuki açıdan ve diğer açılardan, vatandaşların herhangi bir hak kaybı veya mağduriyete uğramaması için çalışmalar yapılmalıdır. Jeolojik açıdan Türkiye genelinde uyumlu bir durum söz konusudur" şeklinde konuştu.

Asrın Felaketinden beri kayıp ailesini arıyor

Adıyaman'ın merkezinde, Alitaşı Mahallesi'nde bulunan 5 katlı Arzıklar Apartmanı, 6 Şubat depreminde yıkıldı. Binlerce binanın arasından sadece biri olan Arzıklar Apartmanı, birinci katında yaşayan Mehmet Ziya Demir, eşi Zeliha Demir ve çocukları Mücahit (24), Samet (22), Ahmet (20) ve Muhammed Enes (8) enkaz altında kaldı. Deprem sonrasında, Mehmet Ziya Demir kendi gayretleriyle enkaz altından çıktı. Samet Demir'i ise enkazdan 2 saat sonra canlı olarak kurtarmayı başardı. Ancak eşi ve diğer çocukları Mücahit, Ahmet ve Muhammed Enes'e ulaşamadı. Mehmet Ziya Demir, enkazın başından bir an bile ayrılmadı. Mücahit ve Ahmet Demir'in cansız bedenlerine ekipler 2 gün sonra ulaştı. Ancak, eşi Zeliha ve küçük oğlu Muhammed Enes Demir'e ne canlı ne de cansız olarak ulaşılamadı. Tüm enkaz titizlikle arandı, ancak eşine ve diğer çocuğuna ulaşılamadı. Adıyaman Cumhuriyet Savcılığına kayıp başvurusunda bulunuldu ve DNA örnekleri verildi. Ancak kimsesizler mezarlığındaki cenazelerle DNA'ları uyumsuz çıktı. Acılı baba, her gün kaybettiği çocuklarının mezarlarını ziyaret edip dualar ediyor. Eşi ve çocuğunun akıbetini beklerken, belirsizlikle başa çıkmak zorunda kalıyor. Mehmet Ziya Demir, kayıp eşi ve çocuğunun bulunmasını yetkililerden talep ediyor ancak belirsizlik onu derinden etkiliyor. Demir şunları dile getirdi: "Depremden sonra kendim enkaz altından çıktım. Bir süre sonra bir oğlanı canlı olarak kurtardık. Birkaç gün sonra da 2 oğlanın cenazesini çıkardık. Eşim ve oğlum depremin başından beri kayıp. DNA testi verdik, savcılığa başvurduk, karakola başvurduk ama hiçbir sonuç alamadık. Bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Eşim ve oğlumun durumunu öğrenmek istiyorum, ölü mü, sağ mı olduklarını."

Enkazdan 'Selamünaleyküm' diyerek çıkmıştı: 1 yıl sonra yaşadıklarını anlattı

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerde, Dulkadiroğlu ilçesi Trabzon Caddesi'nde bulunan 9 katlı Boğaziçi Apartmanı'nda annesi Hilal Çam ve teyzesi Arife Çam ile birlikte mahsur kalan 14 yaşındaki Rana, kurtarma ekibi tarafından yaklaşık 26 saat sonra enkaz altından çıkarıldı. Rana, enkazdan çıkarılırken kurtarma ekibine 'Selâmünaleyküm' diyerek karşıladı ve daha sonra annesi ve teyzesinin yerini tarif ederek onların da kurtarılmasına yardımcı oldu. Bugün depremin yıl dönümünde Rana, yaşadıklarını anlattı. Depremin yıl dönümünde yaşadıklarını paylaşan Rana, "Depreme yakalandığımız zaman uyuyordum. Sadece teyzem uyanıktı ve onun bağırmasıyla uyandım. Duvarlar dökülmeye başladığında gözlerimi açtım. Her şey çok hızlı oldu, sadece 15 saniye içinde bina çöktü. Annemin telefonu çalıyordu; uyandığımızda saati sorduğumuzda 05.00 olduğunu söyledi ve bir saat baygın kalmışız. Enkaz içinde korku ve tüyler ürperten bir koku vardı. Sakin olmamız gerekiyordu ve kendimizi korumamız gerekiyordu. Enkaz altında kendimi kontrol ettikten sonra sadece üşüyordum. Başlangıçta, şehir merkezinde oturduğumuz için kurtarma ekiplerinin bizim bulunduğumuz yere geleceğini düşünerek sakin kalmaya çalıştım. Ancak zaman ilerledikçe tavan da yavaş yavaş kaymaya başladı. Annem ve teyzem, sallantıları hissedip bağırarak panikledikleri için insanın sakinliği bir noktada zorlanıyor. Saati sormaya devam ediyorum, en sonunda uyuyakalmayı düşündüm 'Öleceksem de uyuyarak öleyim' dedim" şeklinde konuştu. Enkazdan kurtarıldığında "Selâmünaleyküm" diyen Rana, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Biz enkaz altındayken, teyzemin çığlıklarına uyandım. Birileri, 'Sesimi duyan var mı?' diye bağırıyordu. Elimdeki taşla duvara vurarak ses çıkarmaya başladım. Bu benim şansımdı, aksi halde orada kalıp ölebilirdim. Kurtarma ekipleri nihayet sesimizi duydu, ancak bizi çıkarmak için uzun süre çaba harcadılar. Yerimizi gece 24.00 civarında bulmuşlardı. Beni gece saat 02.00-03.00 gibi kurtardılar ve hemen hastaneye götürdüler. Ancak teyzem biraz daha uzun süre enkaz altında kaldı, annemi çıkarmaları daha fazla zaman aldı. Enkaz altında, bildiğim bütün duaları en az 10 kez okumuşumdur."

TSK'nın kıymetlileri Asrın Felaketi'nde görev başındaydı

Ankara’daki Şehit Üsteğmen Hasan Şahan Kışlası’nda bulunan TSK’nın DAK Taburu; gerçekleşebilecek olan herhangi bir deprem, sel veya çığ gibi doğal afet durumlarında arama kurtarma çalışmalarına destek sunuyor. Bursa’da bulunan Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’nda dünyaya gelen yavru köpeklerden seçilen hassas burunlar, 13 aylık bir eğitimin ardından her türlü arazi şartlarında görev yapmaya hazır hale geliyor. Canlı aramasında kullanılan özel eğitimli köpekler, açık arazi veya ormanlık alanlarda kaybolan dost ve saklanan düşman unsurlar ile enkaz, çığ ve heyelan altında kalan şahısların yerini tespit edebiliyor. Askeri Veteriner Okulu’nda 2 buçuk ay süreyle eğitilen arama kurtarma köpekleri, canlı kazazedeyi yüzde 95 doğrulukla bulabiliyor. Alan aramasında 200 metre mesafeden, çığ aramasında ise 2 metre derinlikten canlı tespit etme imkanına sahip arama köpekleri, enkaz aramasında 10 metreye kadar kazazedeye ulaşabiliyor. “Köpekler her türlü canlı kazazedeyi yüzde 95 oranında bulabilme imkan ve kabiliyetine sahiptir” Taburda 8 arama kurtarma köpek postası olduğunu belirten Veteriner Hekim Üsteğmen Ahmet Akpınar, “Genel mevcudumuz 19 arama kurtarma köpek timidir. Belçika Malinois cinsi diğer köpeklerimize nazaran arama isteği daha yüksek yüksek, yükseklik korkusu daha az bunun haricinde dayanıklılığı ve zekası da diğer köpeklere göre daha üstün olduğu için daha çok bu köpeklere tercih ediyoruz. 200 metre alan aramasında 10 metre derinlikte enkaz ve 2 metre derinlikte çığ aramalarında her türlü canlı kazazedeyi yüzde 95 oranında bulabilme imkan ve kabiliyetine sahiptir. Kahramanmaraş merkezi depremlerde buradaki köpek timlerimiz çok büyük başarılar elde etmişlerdir. Toplam 31 kazazedeyi canlı olarak tespit ederek ekiplerimizi çok büyük yardımlara dokunmuştur. Her an her türlü arazi ve hava şartlarında göreve köpek timlerimizle beraber hazır bulunmaktayız” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AFAD ile koordineli şekilde çalıştıklarını aktaran Akpınar, “AFAD’ın akreditasyon sınavları var. Bizde köpeklerimizi onların eğitimleriyle koordineli şekilde akredite etmeleri için ona uygun eğitim yapıyoruz. Bununla ilgili 2022 yılında 2 köpeğimiz, 2023 yılında da 4 köpeğimiz akreditasyon testlerini başarıyla tamamlamışlardır. Biz her türlü hava ve arazi şartlarında her türlü imkanda görev yapabilecek yeterliliğe, imkan ve kabiliyete sahibiz. Zaten biz sürekli göreve hazır şekilde bulunuyoruz. Çok kısa süre içerisinde teçhizatlarımızı ve askeri köpek timlerimizi hazırlıyoruz ve ilk ulaşım aracıyla daha çok helikopter ve askeri uçakla çok hızlı bir şekilde deprem bölgesine intikal ediyoruz. Her türlü doğal afetlerde görev yapabilecek imkan ve kabiliyete sahibiz” açıklamasında bulundu. Kahraman ‘Sıla’ depremlerde 12 canlıyı tespit etti Belçika Malinois cinsi köpeklerden birisi olan Sıla deprem bölgesinde de onlarca cana umut oldu. 6 Şubat depremlerinde Malatya’da köpeği ile beraber görev yapan DAK Taburu’nda görevli Veteriner Uzman Çavuş Samet Çekim, “Enkazda yapmış olduğum aramalarda köpeğimle beraber toplamda 12 tane canlıyı tespit etmiş bulunmaktayız. Bir 14 yaşında bir erkek çocuğu vardı. Bir sitenin içerisinde 8 metrede aşağıda köpeğimle beraber üst kattan canlıyı tespit ettik. Daha sonra çalışmalarla beraber. Çocuğun canlı olarak erkek olan çocuğun canlı olarak çıkmasını sağladık. Gitmiş olduğum enkazda zaten bütün canlılar çıkartmışlar. Hani böyle yaşama umudunun olup olmadığını bilmedikleri yerlerde hani bir ihtimal olabilir dedikleri yerde köpeğimle gidip arama yaptığımda çıkan canlılar bu şekildeydi zaten. Yani son umutları kesilmiş bir şekildeydi. Daha önce bu aramalar yaptıktan sonra tabi insanların yakınlarını kurtarmak güzel bir şey. Bir de köpeğin bulduğunu öğrendikleri gelip görmek istediler. Bizim yakınlarımızı kurtaran köpek kim diye merak ettiler. Bu şekilde geri dönüşler oldu. Muhtemel bir deprem olursa diye köpeklerimiz hala enkazda arama eğitimlerine devam ediyor” şeklinde konuştu.

Depremden etkilenen illerdeki okullarda ders zili çaldı

Depremlerden etkilenen Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde yapılan prefabrik Nurten Öztürk Ortaokulu'nda yeni eğitim öğretim yılının başlaması nedeniyle tören düzenlendi. Gaziantep Valisi Kemal Çeber, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek kent genelinde 1341 okulda 680 bin öğrencinin dersbaşı yaptığını söyledi. Kentte yaklaşık 64 bin öğrencinin Nurdağı ilçesinde de 8 bin 900 öğrencinin ilk kez okula başladığını kaydeden Çeber, "Nurdağı'na yeni 80 civarı öğretmenimiz atandı. Çünkü afetten en çok etkilenen ilçemiz Nurdağı. Daha sonra İslahiye var. Orada da 17 bin civarında öğrenci eğitim öğretime başlıyor. Orada da her şeyimizle hazırız. İnşallah çocuklarımızın mutluluğu, geleceği, yarınlarımız için tüm kadro Gaziantep’te, hep birlikte en iyi şekilde eğitim öğretim sezonunu geçirmemiz için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, dünyanın en büyük kara depremini yaşamanın tecrübesinin ardından bugün eğitimle iyileşeceklerini belirterek "Çocuklarımızın, hocalarımızın yanındayız. Neye ihtiyaçları varsa eğitim ordumuzun emrindeyiz" ifadelerini kullandı. Vali Çeber ile Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından temsili ders zilini çalarak sınıfları ziyaret etti, öğrencilerle sohbet etti. Törene AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, İl Milli Eğitim Müdürü Yasin Yepe ile diğer yetkililer katıldı. Şanlıurfa Şanlıurfa'da yaklaşık 700 bin öğrenci ders başı yaptı. Yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla Karaköprü 15 Temmuz İlkokulu'nda tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, öğrenciler şiir okudu. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, törende yaptığı konuşmada, yeni eğitim öğretim yılında kentteki yaklaşık 700 bin öğrenciye 33 bini aşkın öğretmenle ders verilmesinin planlandığını belirtti. Kahramanmaraş "Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta 278 bin öğrenci ders başı yaptı. Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlaması dolayısıyla Onikişubat ilçesindeki İsmail Kurtul İlkokulu'nda tören düzenlendi. Vali Mükerrem Ünlüer, saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende yaptığı konuşmada, 2023-2024 eğitim öğretim yılının Kahramanmaraş'a hayırlı olmasını temenni etti. 6 Şubat'ta büyük iki deprem yaşadıklarını ve bunun neticesinde kentteki bazı okulların yıkıldığını ve zarar gördüğünü ifade eden Ünlüer, depremlerde hayatını kaybeden öğretmenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulundu. Devlet-millet işbirliği ve hayırseverlerin desteğiyle kente yeni okulların yapıldığını belirten Ünlüer, Kahramanmaraş'ta 278 bin öğrencinin yeniden okulu, arkadaşları ve öğretmenleriyle buluştuğunu söyledi. Ünlüer, kente bu yıl ataması yapılan 1839 öğretmene de meslek hayatlarında başarı dileğinde bulundu. Öte yandan, Dulkadiroğlu ilçesindeki Ülkü Konteyner Kent İlk ve Ortaokulu'nda yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Aileleriyle okul bahçesine gelen öğrenciler, burada düzenlenen törenin ardından ilk ders zilinin çalmasıyla sınıflarda yerini aldı. Kilis Kilis Valisi Tahir Şahin, Hasan Sünnüoğlu İlkokulu'nu ziyaret ederek yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını temenni etti. Çocuklar mutlu olduğunda Kilis'in mutlu olacağını ifade eden Şahin, 54 bin 800 öğrencinin eğitime başladığını kaydetti. Şahin, öğretmenler için de barınma ihtiyacıyla ilgili hem konut hem konteyner kent anlamında bütün çalışmaların planlandığını dile getirdi. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde prefabrik okulların inşa edildiğini aktaran Şahin, çocukların huzurlu ve güvenli bir şekilde eğitim öğretime başladıklarını vurguladı. Vali Şahin'e, Vali Yardımcısı Kemal Balaban ve İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay da eşlik etti. Bu haber de ilginizi çekebilir: Malatya Büyükşehir Belediyesi personeline hizmet içi eğitim verildi

Kahramanmaraş'ta hayırseverlerden eğitime büyük destek

Özel ve kamuya ait 1153 okulun bulunduğu kentte, 6 Şubat depremlerinde 19 okul yıkılırken 64'ü ise ağır hasar gördü. Depremin ardından başlatılan çalışmalar kapsamında kent genelindeki hasar alan tüm okul binalarında tadilat ve onarım çalışması gerçekleştirilirken hayırseverlerin girişimiyle de afetin izlerinin silinmesi amacıyla kentte yeni okullar yapılıyor. İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Kahraman, 6 Şubat depremlerinde kentteki birçok okulun yıkıldığını çok sayıda binanın da zarar gördüğünü dile getirdi. Kentte yeni okul binalarının yapılması amacıyla çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Kahraman, yeni okul inşasına destek veren tüm hayırsever kişi ve kurumlara teşekkür etti. Hayırseverlerin girişimiyle Pazarcık'a 4, Dulkadiroğlu'na 2, Onikişubat ve Türkoğlu'na birer okul yapılacağını ifade eden Kahraman şunları kaydetti: "Hayırseverlerimizin deprem sonrası gösterdikleri hassasiyeti dikkate almak üzere onların vefat eden yakınlarının anısına yaptırmak istedikleri okulları özellikle hayırseverlerimize her türlü cazip imkanları sunmak suretiyle hayata geçirmek istiyoruz. Bu kapsamda da bizim bu çağrımıza cevap veren hayırseverlerimiz geldiler bizimle protokol yaptılar. Bu okullarımızı en kısa sürede eğitim öğretime kazandırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda hayırseverlerimiz Pazarcık'a 4, Dulkadiroğlu'na 2, Onikişubat ve Türkoğlu'na birer okul yapmak üzere protokol imzalamış durumdalar. Okullarımızın bir kısmının kaba inşaatı bitmek üzere, bir kısmının da temeli atıldı. İnşallah en kısa sürede hayırseverlerimizin okulları tamamlanmış olacak. Şu anda yeni haberdar olan hayırseverlerimiz de bizlere gelip müracaat etmekte, daha önceden ilimize okullar kazandıran hayırseverlerimize de gitmek suretiyle bu protokollerin sayısını artırmak istiyoruz." Eğitime yapılan yatırımlarla hem ülkenin hem de ilin büyük kazançlar elde ettiğini dile getiren Kahraman, "Protokol kapsamında hayırseverlerin isimlerini protokole yazıyoruz. O okul ayakta olduğu müddetçe, okulun ismi yaptıran hayırseverin ismiyle veya talep ettiği ismiyle o okulumuzda yaşayacak." diye konuştu. "HER ŞEYİ DEVLETİMİZDEN BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL" Türkoğlu ilçesine 12 derslikli okul yaptıran Kahramanmaraşlı hayırsever iş insanı Mustafa Narlı da 6 Şubat depremlerinde daha önce eğitim gördüğü okulun yıkıldığını ifade etti. Ailece okul yaptırma kararı aldıklarını belirten Narlı, "Her şeyi devletimizden beklemek doğru değil. Devletimiz bizler için çok şeyler yapıyor." diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: ÖĞRENİNCE ŞOK OLACAKSINIZ! BU ÜRÜNLER ASLINDA ERKEKLER İÇİN ÜRETİLDİ