[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Atila Sertel

Atila Sertel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atila Sertel haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Atila Sertel kimdir? Haber

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Atila Sertel kimdir?

Gazetecilik alanında yıllarca pek çok çalışma yürüten Atila Sertel kimdir? İzmir’in tanınmış gazetecilerinden biri olan Atila Sertel’in meslek hayatı ve siyasi kariyeri ile ilgili merak edilenleri, haberimizin devamında sizin için derledik. Atlla Sertel kimdir? 23 Temmuz 1956 tarihinde Eskişehir’de dünyaya gelen Atila Sertel, üniversite eğitimini İzmir’de aldı. Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden 1982 yılında mezun olan Atila Sertel, 2020 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü’nü bitirdi. Atila Sertel nereli? Atila Sertel Eskişehirlidir. Atila Sertel ne iş yapar? Atila Sertel gazetecidir. Atila Sertel gazeteciliğe nerede başladı? Atila Sertel, öğrencilik yıllarında çeşitli gazetelerde yazılar kaleme almaya başladı. Bu gazeteler; Milliyet, Hürriyet, Güneş ve Yeni Asır oldu. Bu gazetelerde haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı yapan Atila Sertel, 1991 yılında gerçekleşen seçimlerde milletvekili olabilmek için adaylığını koydu, ancak kazanamadı. Seçimin isteği dışında sonuçlanması üzerine gazetecilik mesleğine geri döndü ve Ekonomi Gazetesi’nde çalışmaya başladı. Burada haber müdürlüğü yaptı. Ardından Gazete Ege’de editör olarak çalıştı. 1989 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Basın ve Halkla İlişkiler Bölüm Müdürü olarak çalışan Atila Sertel, 2000 yılında Şehir ve Başkan isimli derginin yayınına katkıda bulundu. 27 Eylül 2009 tarihinde Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı olan Atila Sertel, başkanlığın yanı sıra Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İzmir Şube Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi olarak da faaliyetlerde bulundu. Atila Sertel siyasi kariyeri nasıl başladı? Atila Sertel, 1991 yılında yapılan genel seçimlerde İzmir’den Sosyaldemokrat Halkçı Parti’sinden (SHP) milletvekili adayı oldu. Ancak SHP yüzde 25 seçim barajını geçemediği için, Atila Sertel milletvekili olamadı. 2015 yılında Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlığı’ndan istifa eden Atila Sertel, 2015 yılı haziran ayında yapılan genel seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bünyesinde katıldı. Bu dönemde yapılan bazı şikayetler üzerine Atila Sertel’in adaylığı iptal edildi. O dönem CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, şikayette bulunan kişilerin parti üyeliklerinin askıya alınacağını söyledi. Bunun üzerine Atila Serter, milletvekili olarak seçildi. Atila Sertel aday mı? Atila Sertel, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşmesi planlanan Türkiye yerel seçimleri için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu açıkladı.

Mahkeme sonrası Sertel’den ‘Hotar’a hukuk dersi’ açıklaması Haber

Mahkeme sonrası Sertel’den ‘Hotar’a hukuk dersi’ açıklaması

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın iftira ve hakaret ettiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açtığı CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, bugün hakim karşısına çıkarken kararın ardından açıklama yaptı. Kamun yararı gözettiklerinin altını çizen Sertel “Nükhet Hotar'a hukuk bir ders verdi” dedi. Geçtiğimiz yıl, mülkiyeti bağışla Dokuz Eylül Üniversitesi’ne (DEÜ) geçen İnciraltı Mahallesi’ndeki 3 bin 140 metrekarelik arazinin kapalı teklif usulüyle satışa çıkarılan ve 16 milyon 600 binlik teklif bulan araziye ilişkin CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, ihalenin ardından yaptığı açıklamayla varisin rızasını olmadığı ve satışın hukuka aykırı olduğunu söylemesinin ardından DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın iftira ve hakaret içerdiği iddiasıyla Serter’e manevi tazminat davası açmıştı. Sertel ve Hotar arasındaki davanın ilk duruşması bugün 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülürken, tarafları dinleyen mahkeme hakimi, davanın reddine karar verdi. Karar sonrasında Sertel basın açıklaması yaparken Sertel’e, CHP İzmir eski Milletvekili Tacettin Bayır ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi destek verdi. SERTEL: KAMU MALININ PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE KARŞIYIZ Konunu geçmişine ilişkin bilgi veren Sertel, satışa yönelik mahkemenin tedbir kararını hatırlatırken haklı olduklarına vurgu yaparak, “Bugün bir hakaret davasına girdik. Ben Sayın Dokuz Eylül Üniversitesi rektör hanımefendi, Fatma Seniha Nükhet Hotar'a hakaret ettiğim gerekçesiyleydi. Bu davada hakim davanın reddine karar verdi. Öncelikle bunu söylemek istiyorum; Feriha Ferhan Şahinci isimli bir hanımefendi, 3 bin metrekare İnciraltı'nda bir yerini kız yurdu yapılması kaydıyla Dokuz Eylül Üniversitesi’ne bağışlamıştı. Fakat, Feriha Ferhan Şahinci hanımefendi bir süre sonra vefat etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü ise bu araziyi satışa çıkardı. Aslında bu araziyi satışa çıkaramazdı. Çünkü burası kız yurdu yapılması kaydıyla bağışlanmıştı. Ben milletvekilliği sırasında bu konuya itiraz etmiştim ve ‘Bundan oğlu Erin Şahinci Amerika'da yaşıyor kendisinin haberi var mı? Bu konuda kendisinden izin alındı mı?’ demiştim. 'Satamazsınız' demiştik. Fakat buna rağmen sattı. Satınca hukuken  bir  suç işlediğini söylemiştim. Ve bu konuda avukat Şule Pınar Arık oğlu adına davanın açıldığını, mahkemenin satışa ihtiyat tedbir kararı koyduğunu söyledi. İhtiyat tedbir kararı mahkemeden çıktı. Yani bizim haklılığımız ortaya çıktı. Devamında itiraz etti Dokuz Eylül Üniversitesi. İhtiyat tedbiri kararına… Fakat bu kararda mahkeme ısrar etti. Şimdi üniversitesi bunu istinafa taşıyor. İstinaf da bu konuda sanıyorum aynı kararı verecektir. Bugün ise hakim beni dinledi… Ben ifademde dedim ki ‘kız yurdu yapılacak bir yere kamu yararı olan bir yerin satışına karşı çıktığım için yargılanıyorum,  buna milletvekili olarak değil, bir vatandaş olarak da, İzmir'de yaşayan bir insan olarak da karşı çıkardım’ dedim.  Sağ olsun hakim davanın reddine karar verdi.  Böylece Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuksuz olarak pek çok üniversite öğretim üyesine zulmeden, pek çok hukuksuz yere dava açtırarak hakimler üzerinde baskı oluşturmaya çalışarak, savcılar üzerinde baskı oluşturma kaydıyla birçok insanın yargılanmasını sağlayan Nükhet Hotar'a hukuk bir ders verdi. Biz milletvekilliği yaptığımız sürece ne haram yedik ne de harama el uzatanlara karşı çıkmamazlık etmedik. Mutlaka karşı çıktık. Biz helalin yanındayız. Halkımızın yanındayız. Kamunun yanındayız. Kamunun mallarının peşkeş çekilmesine karşıyız ve her zaman çıkacağız. Yargılanabiliriz, bizi tutuklayabilirler, hiç önemli değil. Biz halkımızın yanındayız ve halkın hakkını, hukukunu savunmaya devam edeceğiz” dedi. “BİRİNİ ÇÖZDÜK SIRA İKİSİNDE” Vekillik döneminden kalan üç fezlekenin üçünün de Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ilişkin olduğunu hatırlatan Sertel, geri adım atmayacaklarını belirterek, “Birini çözdük. Sıra ikisinde. Onlarla ilgili dava da açıldı. Yarın öbür gün onlarla ilgili de dava görülecek. Ben asla hiçbir zaman hakaret etmedim. Gerçekleri söyledim. Kendisinin bir davası da şu; Kendisi pandemi döneminde Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer sağlık çalışanları ve doktorlar için, personel için bir güç tahsis etmişti, o yurda karşı çıktığı gibi bir AKP Gençlik Kolları Başkanı'nın paylaşımını paylaşarak  AKP'ye destek veren bir rektör olduğu kanıtlamıştı. Ben de kendisine aynen şunu söylemiştim; Siz bir rektörsünüz, bir üniversite yönetiyorsunuz. AKP Gençlik Kolları Başkanı'nın tweetini retweet etmek sizin işiniz değil demiştim. Ondan da hakaret davası açtı. Onda da yargılanacağız. Hiç önemli değil. Yargılanabiliriz ama sonuçta hukuk var. Adalet var diyoruz” diye konuştu. GAPPİ: KAMU YARARI OLAN HER YERDE BİZ SESİMİZİ YÜKSELTMEYE DEVAM Sertel’in ardından konuşan Gappi, “Bir süredir İzmir'de karşılaşmadığımız bir olayı yaşıyoruz. O da şudur ki biliyorsunuz İzmir'de pırıl pırıl üniversitelere sahibiz. Ama nedense Dokuz Eylül Üniversitesi yaklaşık iki üç yıldır kendisine yönelik bir olayın, hiçbir gazetede veya yayın organında yer almasını istemiyor. Ve buna dair de ya davalar açıyor. Olmazsa yüzlerce basın kuruluşunu birden basın ilan kuruluna şikayet ediyor. Oradan maddi cezalar almamızı sağlamaya çalışıyoruz. Bu uygulamayı 9 Eylül'de görüyoruz ve kesinlikle kabul etmiyoruz. Halk ve kamu yararı olan her yerde biz sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. BAYIR: BU GÜCÜ NEREDEN ALIYOR? Üniversitelerin siyasallaştırılması üzerinden Hotar’a tepki gösteren Bayır ise, “Üniversitelerin siyasallaştırılması söz konusu. Bunu özellikle İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Nükhet Hanım'da çok sık görüyoruz. Sadece Atila vekil değil birçok arkadaşımız mahkemelik. Biz de vekillik dönemimizde bir açıklama yapmıştık İnciraltı ile ilgili. O zaman bizimle de ilgili suç duyurusunda bulunulmuştu. Ama bir sonuç alınamıyor Bu hanımefendi bu gücü nereden alıyor? Ankara’dan mı? Cumhurbaşkanından mı alıyor? Kendisinde bu hakkı nasıl buluyor? Mahkemeleri gereksiz yere meşgul ediyor. Yakışmıyor” ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: ‘Hastane’ değil ‘şantiye’ mi açılacak?

Sertel hakim karşısında: Hotar ve Sertel davasında ne karar çıktı? Haber

Sertel hakim karşısında: Hotar ve Sertel davasında ne karar çıktı?

Geçtiğimiz yıl, mülkiyeti bağışla Dokuz Eylül Üniversitesi’ne (DEÜ) geçen İnciraltı Mahallesi’ndeki 3 bin 140 metrekarelik arazinin satışı kent gündemine oturmuştu. Kapalı teklif usulüyle satışa çıkarılan ve 16 milyon 600 binlik teklif bulan araziye ilişkin CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, ihalenin ardından yaptığı açıklamayla varisin rızasını olmadığı ve satışın hukuka aykırı olduğunu iddia etmişti. Sertel’in "Feriha Ferhan Şahinci 3 bin metrekare olan araziyi kız yurdu yapılması koşuluyla Dokuz Eylül Üniversitesi’ne bağışlamıştı. Oğlu Erin Şahinci şu an Amerika’dadır. Kendisinden izin aldınız mı? Erin Şahinci’nin bu konuda herhangi bir oluru, rızası var mı? Bu arazinin satın alınmasından sonra, bölge turizm alanı kapsamı içerisine girerse bu arazinin bedeli belki 20 milyon lirayı belki de 30 milyon lirayı bulacak. Kız yurdu yapılması için bağışlanan araziden rant elde etmek isteyenlere de bir çağrım var; bu ihaleye girmeyin, bu ihalenin içinde bulunmayın. Her şey para, rant değildir. Ama buna rağmen bu skandal ihaleye çıkıldı. Hukuk yok sayıldı. Eğer halen hukuk varsa bu ülkede, bu şartlı bağışın satışına onay verilmeyecektir” sözlerinin üzerine DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın iftira ve hakaret içerdiği iddiasıyla Sertel’e manevi tazminat davası açmıştı. Öte yandan; davanın ilk celsesi bugün 9. Asli Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. ÇETİN: TOPLANACAK BİR DELİL YOK Duruşmada Hotar’ın vekilliğini Betül Tançağı Çetin yaparken mahkemede, “Bizce toplanacak bir delil yok. Davanın kabulünü talep ediyoruz. Biz delillerimizin tamamını ibraz ettik. Takdir mahkemenin” ifadelerini kullandı. SERTEL AVUKAT İSTEMEDİ İlk celsede avukat istemeyen Atila Sertel savunmasını kendi yaptı. Sözlerinin hakaret suçu içermediğinin altını çizen Sertel, “8 yıl vekillik görevi yaptım. Hakkı ve hukuku savunmak için çalıştım. Feriha Ferhan Şahinci, 3 bin metrekare araziyi Dokuz Eylül Üniversitesi'ne kız yurdu yapılması şartıyla bağışlamıştı. Fakat üniversite o araziyi satışa çıkardı. Ben de o dönemde vekildim ve konuya ilişkin açıklama yapmıştım mecliste. 6 milyon liraya satmıştı. 'Burayı satmayın. Kız yurdu ihtiyaçtır. İleride 20-30 milyon değeri olur zarara uğra üniversite demiştim.' Bir hakarete yoktur. Ayrıca bizim açtığımız davada satışa ilişkin mahkeme ihtiyatlı tedbir koydu ve satış gerçekleştirilemedi. Ben kimseye hakaret etmedim. Amacım kamu malını korumak ve bir hanımefendinin kız yurdu olması için bağışladığı arazinin satışına karşı çıkmaktı. Bir vekil olmanın dışında bir yurttaş olarak da herkes buna karşı çıkar” dedi. Tarafları dinleyen mahkeme hakimi, davanın reddine karar verdi.  BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mahkeme sonrası Sertel’den ‘Hotar’a hukuk dersi’ açıklaması

Gazeteci Ziynet Sertel vefatının ikinci yılında anıldı Haber

Gazeteci Ziynet Sertel vefatının ikinci yılında anıldı

HÜSEYİN DEMİR  CHP’nin eski İzmir Milletvekili, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Atila Sertel, oğulları Özmen Serdar Sertel, Özgür Mustafa Sertel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı Misket Dikmen, Ziynet Sertel’i ölümünün ikinci yılında dualarla andı. Gazeteci Ziynet Sertel'in vefatının ikinci yıl dönümüne ailesi, yakınları, sevdikleri ve tüm dostları katıldı. İlk anma saat 11.00’de Bornova Mezarlığı’nda kabri başında yapıldı. Saat 13.00’de de Çamdibi Çınar Mahallesi’nde Ziynet Sertel Parkı’nda mevlit okutularak lokma ve pilav dağıtıltı. Ziynet Sertel, 28 Mayıs 2021 tarihinde, kanser tedavisi gördüğü hastanede 61 yaşında hayata veda etmişti. GAZETECİ-YAZAR ZİYNET SERTEL KİMDİR? Gazeteci-yazar Ziynet Sertel, 1960 yılında Çamdibi’nde doğdu. Ege Üniversitesi Gazetecilik Meslek Yüksek Okulu’ndan 1982 yılında mezun oldu. Mesleğe 1986 yılında Turkish Daily News Gazetesi İzmir temsilcisi olarak başladı. 1994 yılından 2009 yılına kadar haftalık Söz Gazetesi’nin İmtiyaz sahipliğini yaptı. 2000 yılından itibaren 15 yıl boyunca aynı zamanda imtiyaz sahibi de olduğu Şehir ve Başkan isimli derginin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Ziynet Sertel meslek hayatı boyunca yüzlerce habere, köşe yazısına ve röportaja imza attı. Ziynet Sertel, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi Üyesiydi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nda Röportaj Dalında ödül kazandı. İkinci Üniversite olarak Anadolu Üniversitesi Adalet Meslek Yüksek Okulu’ndan 2019 yılında mezun oldu. Üçüncü üniversite olarak başladığı İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünde öğrenim görüyordu.2 çocuk (Özmen Serdar- Özgür Mustafa) ve 3 torun (Atilla Atlas, Özgen Demir ve Özgün Deniz) sahibi Ziynet Sertel, 61 yıllık yaşamını doğup büyüdüğü ve çok sevdiği Bornova’da geçirdi.

Sertel’den 2. turda ‘açlık’ uyarısı Haber

Sertel’den 2. turda ‘açlık’ uyarısı

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Türkiye, 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekilliği seçimini geride bıraktı. Seçimde sandık başına giden seçmen parlamento ve ülkenin 13. Cumhurbaşkanı için oy kullanırken cumhurbaşkanlığı seçimi hiçbir adayın yüzde 50+1’i geçememesi nedeniyle ikinci tura kaldı. Bir yandan 14 Mayıs seçimlerine yapılan itirazlar devam ederken diğer yandan da 28 Mayıs’ta yapılacak olan 2. tur seçimleri için gün sayılıyor. 2. tura 11 gün kala CHP İzmir 27. Dönem Milletvekili Atila Sertel, geride bırakılan seçimi değerlendirirken 28 Mayıs seçiminin önemine dikkat çekti. Parlamento seçimlerinde CHP’nin İzmir’deki sayısında reelde düşüş olduğunu ifade eden Sertel, 2. tur seçimlerinde ‘milliyetçilik ve açlık’ kıyası yaptı. CHP’NİN VEKİL SAYISI 5+5’E DÜŞTÜ CHP’nin İzmir’deki oylarının düştüğünü söyleyen Sertel, vekil sayısıyla ilgili dikkat çeken bir anekdotu paylaşarak, “İzmir’deki oyumu beklenilenin altında kaldı. Görünen o ki diğer partilerden getirilen adaylardan herhangi bir oy gelmemiş. Çünkü İzmir geçtiğimiz seçimlerde de hep aynı sonucu alıyordu. Hatta milletvekili sayısı 13+13 26 vekilken biz 7+7 çıkmıştık. 7+7 14 CHP milletvekiliydi. Şimdi ne yazık ki 14 milletvekilinin 5+5’i CHP milletvekili. Bu, değerlendirilmesi gereken bir konu. Bunu önümüzdeki dönemde tartışabiliriz ama bunların ötesinde olan bir konu var şu an” dedi. BELKİ PİŞMAN OLACAKLAR AMA İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçiminin geri dönülemez sonuçlar doğurabilecek ‘kader’ seçimi olduğunu ifaden eden Sertel, “28 Mayıs’ta Türkiye’nin kaderini belirleyecek bir cumhurbaşkanlığı seçimine giyiyoruz. Burada bütün kırgınlıkları, kızgınlıkları, öfkeyi, umutsuzluğu gömmek lazım. Çünkü geleceği belirleyecek bir seçim. Ya sarayda yaşanalar, saltanat sürenler, oğullarına çok değişik modelde araba alanlar kazanacak ya da ekmeği, suyu, soğanı, peyniri alamayan yurttaşlar kazanacak. Aradaki fark şu: Türkiye geleceğini oylayacak. Yani yoksulluğun yenilmesini oylayacak. Eğer bu sistemde, bu düzende başımızdaki adamla devam ederse Türkiye daha da yoksullaşacak. İnsanlar şu anda milliyetçilikle ya da başka bir duygularla beslenebiliyor ama yarın açlık çok kötü bir noktaya geldiğinde ‘Nerede ne yaptım’ diye pişman olanlar olacak belki ama iş işten geçmiş olacak. Bütün bunların hepsinin değerlendirileceği seçim önümüzdeki seçim. Türkiye’de demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve yatırımların başlaması için çalışmalarımızı hızlandırmamız lazım” diye konuştu. KİMSE UNUTMASIN Seçimin ikinci turda bitmesinin bazı kesimler üzerindeki ‘hayal kırıklığı’ etkisini de değerlendiren Sertel, sandığa küsülmemesi gerektiğinin altını çizerken oy verilirken HÜDA-PAR gerçeğinin göz önünde bulundurulması gerektiğinin belirterek, “Anketler de ilk turda biteceğini gösteriyordu. Sandığa gitmek çok önemli bir yurttaşlık görevi. Ben sandığa gidileceğini düşünüyorum. Şu var… Hizbullah Terör örgütünü… Yani benim gazetecilik yıllarımda tanıştığım ve sevdiğim Gaffar Okan gibi bir emniyet müdürünü öldürenlerin uzantılarını meclise sokan AKP ve MHP. Hizbullah terör örgütünün uzantısı HÜDA-PAR’ı meclise sokanlar bizi başka partilerle eşdeğer görüp başka şeylerle değerlendirdiler. Çok kötü bir dil kulandılar. Biz o dili kullanmadık. Bir gerçek var ki bütün terör örgütleriyle işbirliği yapan ve konuşan AK Parti’nin başındaki insandır. Geçmişte Oslo’da, Dolmabahçe’de, Habur’da olanları toplum unutmasın. İkincisi… HÜDA-PAR gibi çok tehlikeli bir Hizbullah terör örgütünün uzantıları meclise taşıyan AK Parti milliyetçilikten bahsedemez. Bunu da kimse unutmasın” ifadelerini kullandı. SON DAKİKA GOLLERİYLE GOL ATLADILAR Seçmenlere ‘umut’ mesajı veren Sertel, 3 büyüklerin maçlarından örnek vererek şunları söyledi: “İnsanlar umutsuzluğa kapılmasınlar. Diktatörleri yıkmak çok zordur ama diktatörler yıkılmaz değildir. Bütün devlet imkanlarıyla girdikleri seçimde yüzde 51’i bulamayanlar ikinci seçimde bence aradıklarını da bulamayacaklardır. CHP seçmenindeki yılgınlığın bir an önce atılması ve sandıklara gidilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bunu bir maç süresi olarak değerlendirirsek; maç 90 dakikadır. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş son dakikalarda buldukları gollerle hep puan almışlar ve tur atlamışlardır. Ben toplumun tur atlamasını çok istiyorum. Umuyorum öyle olur.”

CHP’li Sertel’in 11 basın kartı sorusuna tek yanıt! Haber

CHP’li Sertel’in 11 basın kartı sorusuna tek yanıt!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel’in soru önergesini yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ocak 2023 itibarıyla Türkiye’deki basın kartlı gazeteci sayısının 17 bin 618 olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sertel’in basın kartı iptal edilen gazeteci sayısı ve İletişim Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nda kaç kişinin basın kartı olduğuna ilişkin sorularını ise yanıtsız bıraktı. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, basın kartlarına ve gazetecilere ilişkin üç ayrı soru önergesi ile 11 ayrı soru sorduğunu ancak sadece bir sorusuna yanıt aldığını belirterek, “Kasım 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a basın kartlarıyla ilgili üç ayrı önerge verdim. Cevaplar süresi geçtikten sonra geldi o da eksik geldi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra basın kartı iptal edilen gazeteci sayısını sordum. Yanıt yok. FETÖ ile iltisaklı olduğu için basın kartı iptal edilen gazeteci sayısını sordum. Yanıt yok. FETÖ ile iltisaklı olduğu için basın kartı iptal edilenlerin isim ve kurum listelerini paylaşacak mısınız dedim. Yanıt yok. İletişim Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığında kaç kişinin basın kartı var diye sordum. Ona da yanıt yok. Basın kartlarına ilişkin son durumu öğrenmek ve kamuoyunu aydınlatmak adına 11 ayrı soru sordum. Yalnızca bir tanesine cevap alabildim. Lutfettiler ve Türkiye’deki basın kartlı gazeteci sayısını 17 bin 618 olarak açıkladılar” diye konuştu. İLETİŞİM BAŞKANLIĞINDA BUGÜN BAŞLA YARIN KARTINI AL Sertel, şunları söyledi: “Basın kartı sayısına ve iptallere ilişkin bilgilerin şeffaf olarak İletişim Başkanlığı’nın sitesinde yayınlanması gerekirken, FETÖ nedeniyle hangi gazetecilerin basın kartının iptal edildiği ve hangilerine geri iade edildiği açıklanması gerekirken bizlerin Anayasal hakkı da görmezden geliniyor ve önergelerimize ya hiç yanıt verilmiyor ya da üstünkörü yanıtlarla geçiştiriliyor. Bu düzen değişecek. Yıllarını gazeteciliğe vermiş çok sayıda ismin basın kartı başvurusu gerekçesiz bekletilirken, İletişim Başkanlığı’nda yeni işe başlayanların dahi basın kartı aldığı iddiaları var. Cumhurbaşkanlığı’nda kaç kişinin basın kartı olduğu bilinmiyor. Tüm milli, manevi değerlerimizi yıpratan, tüm kurumların içini boşaltıp liyakatı rafa kaldıran bu iktidar ne yazık ki basın kartını da işlevsiz hale getirdi. Belirli şartlar altında ve gerçekten gazetecilik yapanlara verilmesi gereken basın kartını İletişim Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığında peynir ekmek gibi dağıtır oldu. Az kaldı. Basın kartı yeniden hak ettiği değere ve olması gereken renge kavuşacak.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.