[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#ATM

ATM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ATM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yargıtay'dan ATM'den hırsızlık kararına itiraz Haber

Yargıtay'dan ATM'den hırsızlık kararına itiraz

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ATM'de unutulan banka kartından para çeken sanığa "hırsızlık" suçundan verilen cezaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, eylemin daha ağır cezayı gerektiren "bilişim suçu" kapsamında sayılması istemiyle yaptığı itirazı reddetti. Dairenin kararına göre, Samsun'un Bafra ilçesinde bir kadın, banka hesabından para çektikten sonra kartını ATM'de unutarak buradan ayrıldı. Kadının arkasında sırada bekleyen kişi, kartın ATM'de olduğunu gördü ve işleme devam ederek hesaptan 480 lira çekti. Kart sahibi kadın, bir süre sonra kartını almak için geri döndüğünde hesabından para çekildiğini fark ederek şikayetçi oldu. Kamera kayıtları incelenerek kimliği tespit edilen kişi hakkında kamu davası açıldı. Davaya bakan Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesi, eylemin "hırsızlık" suçu kapsamında olduğunu belirterek, sanığa, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 245. maddesinde yer alan ve 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını öngören "banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçundan ceza verdi. Yerel mahkemenin kararı Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onandı. Başsavcılıktan "nitelikli hırsızlık" itirazı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkumiyet kararına, sanığın eylemini bilişim sistemlerini kullanılarak işlediği gerekçesiyle itirazda bulundu. Bilişim sistemleri kullanılarak yapılan hırsızlığın "suçun nitelikli hali" olduğuna ve daha ağır cezayı gerektirdiğine işaret edilen itirazda, verilen mahkumiyetteki suç değerlendirmesinin bu yönde yapılması gerektiği ifade edildi. "Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle nitelikli hırsızlık" suçunu düzenleyen TCK'nin 142. maddesinin 2. fıkrasının e bendinde, atılı suçu işleyene 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. İtiraz reddedildi Yargıtay 8. Ceza Dairesi, inceleme sonucu, sanığın eyleminin hırsızlık suçu kapsamında "banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" olduğunu tespit etti ve oy çokluğuyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını reddetti. Dava konusu olayda sanığın, mağdur kadının ATM'de unuttuğu banka kartı aracılığıyla hesaptan para çektiği, banka kartını ele geçirmediği ve sonrasında da elinde bulundurmadığı aktarılan kararda, eylemin, TCK'nin 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu kapsamında olduğu belirtildi. Sanığın kartı ele geçirmediği, bunun bilişim sistemlerini kullanmak olmadığı ifade edilen kararda, itirazın bu nedenle reddedildiği aktarıldı.

Marmaris’te yeni karar: Rastgele ATM konamayacak Haber

Marmaris’te yeni karar: Rastgele ATM konamayacak

Marmaris’te vatandaşların can güvenliğini sağlamak ve görüntü kirliliğinin önüne geçmek için önemli bir adım atıldı. Marmaris Belediye Meclisi; özel mülk alanlarına ve binaların çekme mesafelerine banka ATM’leri, elektronik cihazlar ve elektrikli araçların şarj istasyonları gibi ünitelerin konulmasının yasaklanmayla ilgili karar aldı. Trafik kazalarına neden oluyor Marmaris Belediyesi Emlak İstimlak Müdürlüğü tarafından başkanlık makamına arz edilen konuyla ilgili olarak ATM ve şarj istasyonlarının anayol, arayol, trafik ışıkları ve kavşaklara rastgele konulduğunda para çekmek için duran araçların trafik akışını engellediği, trafik sıkışıklığına ve trafik kazalarına neden olduğu; yine bunları kullanmak isteyenlerin can güvenliğinin tehlikeye girdiği belirtildi. Metinde yine bu ünitelerin kent estetiğini bozduğu ve görsel kirlilik oluşturduğu ifade edildi.   Binaların ortak kullanım alanlarına tüm maliklerin izni olmadan herhangi hiçbir banka ATM’si ve şarj ünitesinin konulamayacağının belirtildiği metin; 1608 sayılı kanun ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin a ve b bentleri ve 18. maddesinin a fıkrasına göre yasaklanması istemiyle meclis üyelerinin görüşüne sunuldu. Kamu zararı meydana geliyor Konuyla ilgili açıklama yapan Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay da çok fazla şikayet aldıklarını belirterek, “Özellikle özel mülkler üzerinde böyle bir talep çoğalması yaşanmaya başlandı. Ayrıca kamu alanlarında belediye tarafından kiraya verilen ATM noktaları belediyeye de önemli bir gelir kapısı. Bunun önüne geçmediğimiz takdirde hem kentsel kirlilik söz konusu olacak hem de kamu kaynağında ciddi bir sekteye uğrama durumu ortaya çıkacak. Hukuken boşlukları olan bir durum. Bu nedenle mecliste gündeme alınmasını uygun gördük” ifadesini kullandı. Konuyla ilgili konuşan Meclis Üyesi Duran İlgün ise çekme mesafelerine bu tür ATM ve diğer ünitelerin konulmasının uygun olmadığını, gerekli çalışmanın yapılması gerektiğini ifade etti. Konu mecliste oy birliği ile kabul edildi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Marmaris Ticaret Odası TOGG'u teslim aldı

ATM'ye kartını kaptıranlara kötü haber  Haber

ATM'ye kartını kaptıranlara kötü haber 

Yargıtay, bankamatik arızası yaşayan müşterileri ilgilendiren emsal bir karara imza attı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, "Banka kartının ATM cihazında sıkışıp iade alınamamasından sonra zamanında bankaya bildirimde bulunmayan kart sahibi, ortaya çıkacak zarardan sorumludur" dedi. İçtihat bülteninden edinilen bilgiye göre, “Davacı L.Ö. para çekmek için müşterisi olduğu banka kartını bir başka bankanın ATM cihazına yerleştirdi, ancak kart ATM içine girdikten sonra ekran arızası kodu verdi. Cihaz tarafından karta el konuldu. Rahatsız olan eşini hastaneye yetiştirmesi gereken L.Ö. kartını iade alamayıp, kartına el konulmasıyla iptal işlemine ilişkin olarak bankaya herhangi bir bildirimde yapamadı. 2 gün sonra internet hesabına giren L.Ö. kartından 10 bin 500 TL nakit çekim ile 8 bin 660 TL harcama olmak üzere toplam 19 bin 160 TL'nin iradesi dışında çekildiğini fark etti. Bunun üzerine bankayla irtibata geçen L.Ö. Cumhuriyet Savcılığına da suç duyurusunda bulundu. L.Ö.'nün avukatı aracılığıyla davalı bankaya ihtarname gönderilse de banka tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından; davalı banka aleyhine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2012/38.4 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldı. Davalının haksız itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın yüzde 40'ı oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini” talep ve dava etti. Davalı bankanın avukatı cevap dilekçesinde; “ATM cihazına sıkışan kartı L.Ö.'nün iade alamadığı ifade edilse de şifrenin diğer şahısların eline geçmeden kartın kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının 17.01.2012 tarihinde kartın kapatılması için başvurduğunu ve müvekkili banka tarafından kartın hemen kapatıldığını, hatanın davacıdan kaynaklandığını, kart ve şifrenin birlikte kullanılması nedeniyle nakit işlemlerdeki sorumluluğun davacı kart hamiline ait olduğunu belirterek davanın reddini” savundu. Asliye Ticaret Mahkemesi her iki tarafı eşit kusurlu saydı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, “08.05.2015 tarihli ve 2014/816 E., 2015/340 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 75. maddesine göre davacının söz konusu durumu vakit geçirmeksizin bankaya bildirmekle yükümlü olduğu, bu madde ile 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 16. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının vakit geçirmeksizin davalı bankayı durumdan haberdar etmemesinin ve ayrıca kart şifresini gereği gibi muhafaza etmemesinin davacı yönünden müterafik kusur teşkil edeceği, davalı bankanın ise ATM cihazında yeterli önlem ve tedbir alınmayarak banka kartının kötü niyetli kişilerin elde etmesine ve kullanmasına imkan vermesiyle davacı hesabından nakit para çekilmesi ve alışveriş yapılmasında kusurunun bulunduğu, ortaya çıkan zarardan sorumluluğunun doğacağı, olayın oluşumuna göre davacı ile davalı bankanın müterafik kusurlu görüldükleri, tarafların müterafik kusur oranları yüzde 50 kabul edilerek karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, bu nedenle davalı bankanın icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptalinin gerektiği, alacak likit olmadığından, varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne” karar verdi. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulundu. Yargıtay 19'uncu Hukuk Dairesi (kapatılan) kararı bozdu Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, “Dava, bankanın kusuru nedeniyle banka kartı harcamalarının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Olayda banka kartının ATM' de sıkışması nedeniyle davacı kartın elinden iradesi dışında çıktığını, harcama yapıldığını belirterek zararının tazminini istemiştir. Ancak kartın elinden çıkmasından sonra hemen bankaya ihbarda bulunmamış, 3 gün sonra ihbarda bulunmuştur. Harcamada bu 3 günlük süre içerisinde yapılmıştır. Davacı tam kusurlu kabul edilerek bankaya herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış,” gerekçesiyle kararı bozdu. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, “20.09.2019 tarihli ve 2019/163 E., 2019/532 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, davacının ATM'de sıkışan kartını bulunduğu yerden çıkartıp ilgili bankaya teslim edecek olan ATM'nin sahibi olan T.İ. Bankası çalışanları olduğu, davacının kartının ATM'de sıkışmasından üç gün sonra durumun davalı bankaya bildirmiş olmasının yapılan limit dışı harcamalarda davalı bankanın kart sahibine bilgi verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı ve bu durum da davalı bankanın meydana gelen zararda hukukî sorumluluğunun en az davacı kadar bulunduğu” gerekçesiyle direnme kararı verdi. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu: "Bankaya bildirimde bulunmadığı için kart sahibi sorumludur" Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, “L.Ö. kartın elinden çıkmasından sonra hemen bankaya ihbarda bulunmamış, üç gün sonra ihbarda bulunmuş ve belirtilen harcamalarda bu üç günlük süre içerisinde kredi kartı limiti dahilinde yapılmıştır. Oysa ki taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 75. maddesine göre davacı söz konusu durumu vakit geçirmeksizin bankaya bildirmekle yükümlüdür. Bu madde ile birlikte 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun “Bildirim zorunluluğu” başlıklı 16. maddesindeki; "Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır" hükmü birlikte değerlendirildiğinde davacı kart hamili eldeki davada ağır kusurlu olup, davalı bankayı sorumlu tutmak mümkün değildir. Zira; 5464 sayılı Kanun'un 15. ve 16. maddelerine göre, banka kartının ve banka kartına ait şifrenin korunması yükümlülüğü kart hamiline yüklenmiştir. Kart hamili kart ve şifre ile hesabı üzerinde belirlenen limit dahilinde işlem yapabilecek ve tasarrufa bulunabilecektir. Her ne kadar bir güven kurumu olması nedeniyle en hafif kusurundan dahi sorumlu tutulan bankanın ATM cihazında yeterli önlemi almadığından kusurlu olduğu ve doğan zarardan sorumlu tutulması gerektiği düşünülse bile, olayda şifrenin üçüncü kişilerce ele geçirilmesinde davacı kart hamilinin ağır kusuru bulunduğundan, davalı banka bakımından doğan zarar ile kusur arasında bağ kesilmiş olup davanın reddine karar verilmesi gerekir” diyerek yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.