[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Avrupa

Avrupa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Avrupa'da sahipsiz hayvanlar yasal düzenlemeyle kısırlaştırılıyor Haber

Avrupa'da sahipsiz hayvanlar yasal düzenlemeyle kısırlaştırılıyor

Avrupa'da yeterli kapasiteye sahip barınaklar ve yıllar içinde sahipsiz hayvanların toplanması, sahiplendirilmesi ve uyutulması konularında uygulamaya konulan yasal düzenlemeler, bu hayvanların sokaklarda halka tehdit oluşturmaması ve popülasyonlarının kontrol altında tutulması için örnek teşkil ediyor. Avrupa ülkelerinde sahipsiz hayvanlar, yasalar çerçevesinde oluşturulan ekiplerce toplanıyor, kısırlaştırılıyor, çip kullanımı zorunluluğu sayesinde kayıt altında tutuluyor. Evcil hayvanını sokaklara bırakanlara caydırıcı cezalar uygulanıyor ve yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvanlara izin verilmiyor. Sahipsiz hayvan konusu, birçok Avrupa ülkesinde uygulanan kanunlarla çözülmüş durumda. Her yıl yüz binlerce hayvanın sokağa bırakıldığı Avrupa'da caydırıcı cezaların yanı sıra barınakların kapasitelerinin artırılması ve şartlarının iyileştirilmesi, sorunun çözümünde öne çıkıyor. Her ülkenin sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek adına kendi çözüm yollarını ürettiği Avrupa'nın bazı ülkelerinde toplama, sahiplendirme ve uyutma yolları izlenirken, evcil hayvanları sokaklara bırakarak kuralları ihlal edenler için çoğu yerde para ve hapis cezası devreye giriyor. Belçika'da sahipsiz hayvana rastlanmamasının en büyük nedeni barınaklar Belçika'da sahipsiz hayvanlar, bağışçıların finanse ettiği barınaklara götürülüyor. Ülkedeki köpeklere çip takılması zorunlu. Bulunan sahipsiz köpeklerin çipleri incelenerek sahipleriyle iletişim sürecine geçiliyor ve hayvanlar bulundukları bölgedeki en yakın barınağa teslim ediliyor. Barınağa götürülen ve ilk 15 gün boyunca sahiplerine ulaşılamayan köpekler, sahiplendirilecek hayvan kategorisine giriyor. Cezai yaptırımların ön plana çıktığı Belçika'da, bölgesel hükümetler de yaptıkları projelerle vatandaşların barınaklardan hayvan sahiplenmesini teşvik ediyor ve bunun için bütçe ayırarak kampanyalar gerçekleştiriyor. Sahipsiz hayvanların çoğunlukla tıbbi nedenlerle uyutulduğu Belçika'da köpeklerin kısırlaştırılması için bir zorunluluk yok ancak hayvanseverler, kedilerde olduğu gibi köpeklerde de kısırlaştırma yapılmasını savunuyor. Ülkede hayvanlarla ilgili sonraki yıllarda güncellenen 14 Ağustos 1986 tarihli kanunda, evcil hayvanını ondan kurtulmak amacıyla sokağa terk etmenin cezası "1 aydan 3 aya kadar hapis ve 52 avrodan 2 bin avroya kadar para cezası" olarak uygulanıyor. Kanunda ayrıca aynı suçu 3 yıl içinde tekrarlayanlara hapis cezasının iki katına, para cezasının 5 bin avroya, kötü muamele veya ciddi ihmal durumunda ise 12 bin 500 avroya çıkarılması öngörülüyor. Almanya, sahipsiz köpekleri mutlaka barınaklarda topluyor Hayvanlar konusunda kuralların sıkı uygulandığı Almanya'da köpek sahipleri vergi ödüyor. Evcil hayvan sayısının 10 milyonu geçtiği ülkede, köpek sahiplerinden yılda 400 milyon avro vergi toplanıyor ve bunun bir kısmıyla hayvan barınaklarının giderleri karşılanıyor. Almanya'da hayvan yetiştirmek sıkı kurallara tabi ve bazı cinsler için değişkenlik gösterebiliyor. Saldırganlığıyla bilinen pitbull tarzı köpek sahiplenmek isteyenler, polisten izin alıp, bazı teorik eğitimlere tabi tutularak ruhsat almak zorunda. Sahipli ve saldırgan cins köpekler, birini ısırınca barınağa alınıyor, sahibinin belgesi iptal ediliyor ve yeniden sahiplendirme yapılmıyor. Barınaklara getirilen hayvanların ilk olarak çipine bakılıyor ve sahibi tespit edilmeye çalışılıyor. Sahibi bulunamayan ya da sahipsiz hayvanlar 6 ay barınakta tutuluyor. Alman Hayvan Refahı Yasası uyarınca hayvanlar, ağır hastalığı olmadığı sürece uyutulmuyor. Sokakta görülen sahipsiz hayvanlar, polise ihbar edildikten sonra ekipler tarafından yakalanarak barınaklara götürülüyor. Genelde evcil hayvan bakmaktan vazgeçen kişilerin terk ettiği, kaybolan, insanlara zarar verdiği için alıkonulan ve yasa dışı şekilde ülkeye sokulmaya çalışılırken gümrüklerde yakalanan hayvanlar, barınaklarda terapi ediliyor. Barınaktaki rehabilitasyonu 450 gün süren hayvanlar sahiplendirilebiliyor. İspanya'da yüz binlercesi terk ediliyor ama sokakta sahipsiz köpek yok İspanya'da sokaktaki sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek için barınak inşa edilmesi, zorunlu kısırlaştırma, çip kullanımı gibi önlemler alınmış durumda. Ülkede yılda 200 binden fazla hayvan terk edildiği halde sokaklarda sahipsiz köpeğe rastlanmazken, ilgili kuruluşlar kamu ve sivil toplum işbirliğinde faaliyet gösteriyor. İspanya'da özerk yönetimler, belediyeler ve polis, sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması amacıyla ilgili kurumlarla koordineli çalışıyor ve bu hayvanlar barınaklara alınıp karantina altında kısırlaştırılıyor. Ülkedeki yasalar çerçevesince evcil hayvanlara çip takılması ve çiftleştirilmesi için yasal izni bulunmayan hayvanların kısırlaştırılması zorunlu. İspanya'da yürürlüğe giren Hayvan Refahı Yasası gereğince, hayvanlarını sokağa terk edenlere 45 bin avroya kadar verilen para cezası artırıldı. Öte yandan, hayvanlara kötü muamelede 200 bin avroya kadar para cezalarına ek 18 aya kadar hapis cezası da getirildi. Hayvanların sağlık nedeni dışında uyutulması da yeni yasayla artık ülke genelinde yasaklandı. Fransa'da her yıl 100 bin sahipsiz hayvan sokaklardan toplanıyor Avrupa'da en çok evcil hayvanın olduğu ülkelerden Fransa'da yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvan bulunmuyor. 80 milyon evcil hayvanın bulunduğu ülkede, her yıl 100 bin kadar hayvan sokağa terk edilse de ekipler tarafından toplanarak barınaklara götürülüyor. Fransa'da tehlikeli olarak tanımlanan köpek türlerine halka açık yerlerde tasma takılması şart ve belediyeler bu zorunluluğu tüm köpek türlerine uygulama hakkına sahip. Tasma takmadan köpeğini gezdirenlere 38 avrodan 150 avroya kadar ceza verilebiliyor. Ülke genelinde sokağa bırakılan hayvanlar 800 kadar barınakta yaşamlarını sürdürüyor, zorunlu kısırlaştırma uygulaması bulunmuyor ancak bazı barınak merkezleri sorumluluk alarak kısırlaştırma yapabiliyor. İhbar edilen sahipsiz hayvanlar toplatılıyor ve bakım merkezlerine götürülüyor. Bakım merkezine alınanların çip ya da dövme ile zorunlu kimlik numaraları bulunup bulunmadığına bakılıyor, hayvanların sahiplerine ulaşılmaya çalışılıyor. Bakım merkezinde kalan ve sahiplerine 8 gün boyunca ulaşılamayan hayvanlar, barınaklara götürülüyor. Bakım merkezi ve barınaklarda yer kalmayınca hayvanlar uyutuluyor. Fransa'da yasalar gereği, evcil hayvanların sokağa bırakılması yasak, bu kanunu ihlal edenler 3 yıl hapis ve 45 bin avro para cezası alıyor. Barınakların giderleri ise bağışlar ve hayvan sahiplerinin ödediği "sahiplenme ücretleri" ile karşılanıyor. İngiltere'de 1 hafta içinde sahiplenilmeyen köpekler uyutuluyor İngiltere'de köpeklere, sahiplerinin bilgilerini bulunduran mikroçip takmak kanunlar gereğince zorunlu. Hanelerin yüzde 53'ünün evcil hayvanı, yüzde 29'unun ise köpeğinin olduğu ülkede, hayvan sahipleri iletişim bilgilerini ya da adresini değiştirdiği zaman mikroçipteki bilgilerin de güncellenmesi gerekiyor. Yerleşim yerlerinde görülen sahipsiz köpekler, ihbar edildiğinde belediye ekiplerince toplanıyor. Toplanan sahipsiz hayvanlar önce gerekli bakımları yapılmak üzere bir merkeze alınıyor, daha sonra barınaklara teslim ediliyor. Barınaklarda yer bulunamaması durumunda ise sivil toplum kuruluşları bu hayvanları teslim alıyor. Sahipsiz hayvanların yasalar gereğince bir hafta boyunca sahipleri tespit edilmeye çalışılıyor. Bir haftalık süreçte sahibi bulunamayan, barınağa alınamayan, bir derneğin teslim almadığı ya da sahiplenilmeyen hayvanlar uyutuluyor. Günlük ortalama 21 köpeğin uyutulduğu tahmin edilen İngiltere'de barınaklar kapasiteyi aştığı için sahiplendirme teşvik ediliyor. Yunanistan sahipsiz hayvan sayısının artmasının önüne kısırlaştırmayla geçiyor Yunanistan'da sahipsiz hayvanların bakımı konusunda gönüllü kuruluşlar ön plana çıkıyor. Ülkedeki sahipsiz hayvanların bakımı 2021'de çıkan kanunla belediyelerin sorumluluğuna geçti ancak sivil toplum kuruluşları da bu alanda görev alıyor. Gönüllü kuruluşlar devlet fonlarından istifade edemiyor ve kendi oluşturdukları imkanları kullanıyor. Yunanistan meclisinden 2021'de geçen yasada evcil hayvanların korunmasıyla ilgili birçok uygulama bulunuyor ve buna göre belediyelere sahipsiz hayvanlar konusunda devlet bütçesinden ayrılan pay da yükseltildi. Yasa gereğince evcil hayvanlar çevrim içi sistemle kayıt altına alınıyor. Ülkede evcil hayvanların kısırlaştırılması zorunlu ancak bunların yavrularını kimin sahipleneceğinin bildirilmesi şartıyla sadece bir kez doğum yapmalarına müsaade ediliyor. Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından toplandıktan sonra gerekli aşıları, tedavisi yapılıp kısırlaştırıyor ve çip takılıp kayıt altına alınıyor. Üç ay boyunca barınaklarda sahiplendirilmeyi bekleyen hayvanlar, bu süre sonunda doğal alanlarına geri bırakılıyor. İtalya'da yeniden sahiplendirilemeyen hayvanlara barınakta bakılıyor İtalya'da sahipsiz hayvanlarla başa çıkabilmek için çeşitli yasalar uygulanıyor. Ekipler tarafından yakalanan sahipsiz hayvanlar önce veterinere götürülüyor, sağlık taramasından geçirilerek herhangi bir çipi bulunup bulunmadığı kontrol ediliyor. Çipi olmayanlar yasa gereğince bölgesel ya da yerel yönetimler tarafından finanse edilen barınaklara bırakılıyor. Ülkede, hayvanların sahipsiz kalmaması, kötü muamele görmemesi, kısırlaştırılması, yeniden sahiplendirilene kadar barınaklarda bakılması, hayvanların deneysel testlerde kullanılmasının yasaklanması ve sadece tedavi edilemeyenlerin uyutulması için 1991'de 9 maddeden oluşan "281" numaralı yasa çıkarıldı. Bu yasa ve daha sonra yapılan ek kanuni düzenlemeler çerçevesinde hayvanlara kötü muamelede bulunanlar, 3 aydan 18 aya kadar hapis ya da 5 bin ile 30 bin avro arasında para cezasına çarptırılabiliyor. Yasa gereğince belediyeler, daha önce yakalanan köpeklerin uyutulduğu barınakları hayvan rehabilitasyon merkezine çevirdi ve yeniden sahiplendirme kampanyaları başlattı. Terk edilmiş ya da sahibinin ceza ödemeye razı olup bıraktığı hayvanlar, 60 günün sonunda başka biri tarafından sahiplenilebiliyor. Sahiplendirilemeyen hayvanlar da barınaklarda tutuluyor. Sağlık ya da saldırganlık durumu nedeniyle evcilleştirme sürecinden başarılı çıkamayan hayvanlar, ilgili mercilerin onayı doğrultusunda uyutulabiliyor. İsviçre'de hayvan hakları anayasal güvence altında İsviçre'de köpeklere mikroçip takılması ve bilgilerinin kayıt edilmesi zorunlu. Bu uygulamanın sahipsiz kediler için de yapılması düşünülüyor. Hayvanların onurunun korunmasını garanti altına almak için 1992'de yasa çıkaran İsviçre, bu canlıları anayasal olarak tanıyan ilk ülke. İsviçre'de, hayvanların "onurunu ve refahını aşağılamak" kanunen yasak. Farklı kanunlarla da hayvanların takibi ve kısırlaştırılması gibi tedbirler alan ülkede, bazı bölümlerindeki yaklaşık 300 bin kedi dışında sahipsiz hayvan görülmüyor. İsviçre'de sokaklardaki sahipsiz hayvanlar ekipler tarafından toplanıp barınağa götürülüyor ve sahibinin gelip onu alması için 2 ay yasal süre tanınıyor. Belirlenen sürede sahibi bulunamayan hayvanlar, sahiplendirilmek üzere başkasına verilebiliyor. Barınaklarda sahiplendirilemeyen hayvanların uyutulması yöntemine başvurulmazken, bu uygulama sadece aşırı saldırgan ve hasta hayvanlar için yapılıyor. İsviçre'de devlete ait barınak bulunmuyor ve tüm hayvan barınakları, özel kuruluşlar veya sivil toplum kuruluşlarınca idare ediliyor. Ülkede resmi kayıtlı yaklaşık 60 barınak bulunurken, küçük çaplı ve resmi kaydı olmayanların sayısının 300'e yaklaştığı tahmin ediliyor. Sokaklara hayvan bırakan ve hayvanlarını terk edenler için cezai yaptırımların olduğu ülkede, cezalar kantondan kantona değişiklik gösterirken, para ve hapis cezası olarak uygulanabiliyor. Hayvanseverler ve gönüllülerin bağışlarıyla finanse edilen barınaklar, belediyeler ve hükümetle projeler konusunda anlaşmalar yapabiliyor. İsveç'te hastalıktan acı çeken ya da insanlara zarar veren köpekler izinle uyutuluyor İsveç'te 1908 yılından bu yana derneklerin açtığı barınaklarda köpekler kayıt altında tutuluyor ve sahiplenilmesi sağlanıyor. Ülkede 2001'de çıkan yasa gereğince köpeklere çip takılması zorunlu ve kayıt altındaki 1 milyon köpekten 200 bine yakını derneklerin yönettiği barınaklarda yaşamlarını sürdürüyor. Barınaklardaki hayvanların sahipleri bulunsa dahi bazı özel durumlarda onlara teslim edilmiyor ve hayvana ömrünün sonuna dek bakılıyor. Belediye, polis ve barınaklar, sahipsiz hayvanlarla ilgili işbirliği içinde çalışıyor ve sokakta sahipsiz köpek görüldüğünde polis, hayvanı alarak en yakın barınağa götürüyor. Sağlık kontrollerinin de yapıldığı barınaklarda sahipsiz hayvanlar için 24 saat hizmet veriliyor. İsveç'te 2007'de çıkarılan yasaya göre, köpekler hastalık ya da yaşlılığa bağlı acı çekmesi veya insanlara zarar vermesi durumunda belediyelerin izniyle uyutuluyor. Doğu Avrupa'da toplama, sahiplendirme ve uyutulma işlemleri uygulanıyor Polonya'da sahipsiz hayvanların sorumluluğu belediyelere ait. Sokakta sahipsiz hayvan gören vatandaşlar, durumu "Eko Patrol" adlı belediyenin özel ekiplerine ihbar ediyor ve bu ekipler, yakalanan hayvanın çip kontrolünü yapıyor. Yakalanan hayvanda çip varsa sahibine iade edilmesi süreci başlatılıyor, çip bulunmayanlara ise çip takılmasının ardından 2 haftalık karantina, aşılama ve kısırlaştırma uygulanıyor, bu uygulamaların ardından hayvanlar barınaklara yerleştiriliyor. Polonya genelinde sokak hayvanları için yaklaşık 230 barınak bulunuyor ve bunlardan 105'i belediyeler, 73'ü girişimciler, 52'si de hayvan koruma kuruluşlarınca yönetiliyor. Polonya yasalarına göre, çok geçerli bir sebep yoksa hayvanlar uyutulmuyor. Barınağa götürülen hayvanlara ancak tedavi edilemeyecek durumdaysa, görme engelli bir yavruysa veya çevreye tehdit oluşturuyorsa uyutulma işlemi yapılıyor. Hayvanlara kötü muamelede bulunanlar para cezasına çarptırılabiliyor hatta 2 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor. Estonya Estonya'da evcil hayvanlar kısırlaştırılıyor ve mikroçip takılarak takip edilebiliyor. Sokaklarda neredeyse hiç sahipsiz köpeğin olmadığı ülkede, kısırlaştırılmamış ve çip takılmamış kediler dışarıya bırakıldığı için sokaklardaki kedi sayısı daha fazla. Ülkede sahipsiz hayvanlarla ilgili yasa gereğince sokaklardaki sahipsiz hayvanların toplanması zorunlu. Toplanan hayvanların sahibinin tespiti ya da yeni bir yuva bulunması için iki hafta bekleniyor. Bu süre sonunda ise hayvanlar uyutulabiliyor. Söz konusu iki hafta süresince hayvana uygun yaşam koşulları sağlanıyor ve gerektiği takdirde tıbbi tedavi uygulanıyor, süreçteki tüm masraflar belediyeler tarafından karşılanıyor. Barınaklarda yasal sürede sahibi bulunamayan hayvanlar, masrafları daha fazla karşılanamadığı durumlarda da uyutulabiliyor. Letonya Letonya'daki yasalar gereği, sahipsiz hayvanlar için yerel yönetimler barınak inşa ediyor, hayvanların bakımını gerçekleştiriyor. Belediyeler ayrıca sahipsiz hayvanların barınması ve bakımı için gerçek veya tüzel kişilerin gözetiminde hayvan barınaklarıyla anlaşmalar yapıyor. Hayvanları Koruma Kanunu'nun 50. maddesine göre, hayvanın tedavi edilemez bir hastalığı varsa, yaşlanma sürecinde dönüşü olmayan sağlık durumları ortaya çıkmışsa, saldırganlığı nedeniyle insanlar veya diğer hayvanlar için tehlikeli hale gelmişse, bulaşıcı hastalıklarla mücadele programına alınmışsa veya hayvan sahibi talep etmişse uyutulma işlemi yapılıyor. Barınaklara alınan sahipsiz hayvanlardan 14 günlük sürede eski sahibi bulunamamış veya sahiplendirilememiş olanları 15. günden itibaren uyutmak, yasal hak olarak öne çıkıyor.

Avrupa'daki üniversitelerde Filistin'e destek eylemleri hız kesmiyor Haber

Avrupa'daki üniversitelerde Filistin'e destek eylemleri hız kesmiyor

Avrupa'da Filistin'e destek eylemlerine sahne olan üniversiteler şunlar: Almanya 14 Aralık 2023’te Berlin Hür Üniversitesinde bir grup, amfide Gazze’deki soykırımı protesto etti. Polisin müdahale ettiği eylemin ardından 20 öğrenci hakkında "haneye tecavüz"den soruşturma başlatıldı. Berlin Humboldt Üniversitesinde öğrenciler, 3 Mayıs’ta Filistin’e destek vermek için oturma eylemi yaptı. Bu eylemde 38 kişi gözaltına alındı, 37’si hakkında adli soruşturma başlatıldı. Hür Üniversitesinde öğrenciler 7 Mayıs'ta protesto eyleminde bulundu. Öğrencilerin üniversitenin iç bahçesinde kurduğu çadırlar, eyleme müdahale eden polis tarafından kaldırıldı. Polisin biber gazı da kullandığı eylemde 49’u kadın, 70 kişi gözaltına alındı. 7 Mayıs’ta Leipzig Üniversitesinde İsrail’in Refah’a yaptığı saldırıyı protesto etmek için öğrenciler amfide protesto eyleminde bulundu. Ayrıca öğrenciler üniversitenin bahçesinde çadırlar kurdu ve oturma eylemi yaptı. Üniversitenin talebiyle amfi ve bahçe boşaltıldı ve polis 13 göstericiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğrenciler kimlik tespitinin ardından serbest bırakıldı. Hollanda Aralarında öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin de olduğu Filistin destekçisi grup, 6 Mayıs'ta Amsterdam Üniversitesinin (UvA) Roeterseiland kampüsünde Gazze ile dayanışmalarını göstermek amacıyla kamp kurdu. Gece yarısından sonra polis sert şekilde müdahale ederek çadırları dağıttı ve 125 kişiyi gözaltına aldı. Göstericiler, bu kez 7 Mayıs'ta şehir merkezinde üniversiteye ait Binnengasthuis binasında kamp kurdu ve polis, 8 Mayıs'ta müdahale ederek 36 Filistin destekçisini gözaltına aldı. Utrecht Üniversitesi Kütüphanesinin avlusunu işgal eden göstericiler, 7 Mayıs'ta binanın girişine barikat kurarak Filistin'i destekleyen pankartlar astı. Polis, alanı terk etmemeleri üzerine gece yarısına doğru göstericilere müdahale ederek 50 kişiyi gözaltına aldı. 8 Mayıs'ta yeniden Utrecht Üniversitesinde toplanan göstericiler polisin müdahalesinin ardından üniversiteden çıkarıldı ve 40 gösterici üniversiteden uzaklaştırılarak başka bir noktada salıverildi. Hollanda'daki akademisyenler, eylemcilere yönelik polisin sert müdahalesini ve İsrailli kurumlarla işbirliğini protesto etmek için UvA, Utrecht, Leiden, Maastricht, Groningen ve Radboud üniversitelerinde eş zamanlı olarak 13 Mayıs'ta kampüslerde toplandı. UvA, Utrecht, Leiden gibi üniversitelerdeki eylemler polis müdahalesiyle sonlandırılırken Maastricht, Groningen ve Radboud Üniversitelerindeki yerleşme eylemleri devam ediyor. Gösteriler 16 Mayıs’ta Leiden Üniversitesinde devam ederken polis müdahalesinin yanı sıra UvA ve Erasmus Rotterdam Yönetimleri yerleşme eylemlerinin yapılması beklenen günlerde kampüslerini tamamen kapatırken Leiden Üniversitesi kampüse öğrenci kimliği olmayanların alınmaması uygulamasını başlattı. Fransa Fransa’da Sorbonne Üniversitesinde, farklı şehirlerdeki Sciences Po okullarında, Lille Gazetecilik Yüksek Okulunda ve Paris 8 Üniversitesinde eylemler yapıldı, gözaltına alınan öğrenciler oldu. Sorbonne Üniversitesinde 29 Nisan’da yüzlerce öğrenci üniversite binası önünde toplanarak oturma eylemi yaptı ve kampüste çadırlarıyla kamp kurdu. Polis, öğrencilere müdahale etti. 2 Mayıs’ta ise öğrencilerin kampüse kurdukları çadırları yıkan polisler, öğrencilere biber gazıyla müdahalede bulundu. 8 Mayıs’ta öğrenciler, üniversitenin bir amfisinde kamp kurdu. Polis ekipleri, üniversite önünde toplanan Filistin destekçisi öğrencilere karşı biber gazı kullandı. Okul girişindeki öğrencilere kalkanlarıyla müdahale ederken amfide eylem yapan öğrencileri ise zorla dışarı çıkardı. Yaklaşık 88 öğrenci gözaltına alındı. Strazburg, Rennes, Menton, Saint-Etienne kentlerindeki Sciences Po okullarında da gösteriler düzenlendi. 30 Nisan’da Strazburg'da yaklaşık 40 öğrencinin katıldığı eylemde okulun duvarına Filistin bayrakları asıldı. Rennes'de okulun girişinde sandalyeleri üst üste dizen öğrenciler, "Sciences Po Rennes Filistin'i destekliyor" yazılı döviz taşıdı. Menton'da okulun önünde oturma eylemi yapıldı. Saint-Etienne'deki okulda Filistin'e destek amacıyla düzenlenen eylemin başlamasının ardından polis ekipleri olay yerine intikal etti. Sciences Po Paris’te de öğrenciler benzer gösteriler düzenledi. Filistin destekçisi gösterilere sahne olması sebebiyle üniversiteye sağlanan fon askıya alındı. 3 Mayıs’ta gösteri düzenleyen öğrenciler üniversiteden zorla tahliye edildi. 7 Mayıs’ta 2 gösterici öğrenci gözaltına alındı. Paris 1 Pantheon-Sorbonne Üniversitesinde 30 Nisan’da öğrenciler kampüste toplandı, sloganlar attı. Lille Gazetecilik Yüksekokulunda 2 Mayıs’ta öğrenciler sloganlar atarak okul binasının girişini kapattı, okula girişler engellendi. Aynı gün Paris 8 Üniversitesinde öğrenciler Filistin'e destek için kamp kurdu. Yunanistan Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesinden gece boyu süren yerleşme eylemi yapıldı. Üniversite önüne çadırlar koyuldu. Ancak savcı ve polis müdahalesiyle okulda ders yapılması da engellenen eylem 14 Mayıs’ta sona erdirildi. Toplam 28 kişi gözaltına alındı. İtalya İtalya’da mart ayından bu yana farklı kentlerdeki üniversite öğrencileri, okullarının İsrail’le bilimsel işbirliği anlaşmalarını durdurması talebiyle irili ufaklı protesto eylemleri düzenliyor. ABD’deki üniversitelerde nisan ayında başlayan çadır kurma protestoları, mayıs başında İtalya’daki yükseköğretim kurumlarına da sıçradı. İtalyan üniversitesindeki öğrenciler halihazırdaki protestolarını, çadırlar kurarak farklı bir boyuta taşıdı. Mayıs ayının ilk 10 gününde Bologna Üniversitesi, Roma Sapienza Üniversitesi, Napoli 2. Federico Üniversitesi, Milano Devlet Üniversitesi ve Floransa Üniversitesinde öğrenciler çadırlar kurdu. Okullarının İsrail’le işbirlikleri kesilinceye kadar protestolarını sürdüreceklerini savunan öğrencileri kampüslerden çıkarmaya yönelik herhangi bir müdahale olmadı. Bununla birlikte Roma Sapienza Üniversitesindeki öğrencilerin bir kere eylemlerini kampüs dışına çıkarmak istemesi, bir kez de kampüse fazla sayıda polis girmesi nedeniyle öğrenciler ve güvenlik güçleri arasında kısa süreli itişme yaşandı. Öğrencilerin protestoları sürüyor. İngiltere İngiltere genelinde 30 üniversitede Filistin'le dayanışma ve okulların İsrail'le olan bağlarının koparılması için öğrenciler eylem düzenleniyor. Eylem yapılan okullar arasında Oxford, Cambridge, Exeter, Manchester ve Liverpool Üniversiteleri de yer alıyor. Mayıs ayıyla birlikte hızla artan öğrenci eylemleri, çoğunlukla barışçıl bir ortamda devam ederken University College London'da (UCL) gerçekleşen eylemde polis 3 kişiyi gözaltına aldı. Polis, İsrail yanlılarının UCL'deki öğrencilere karşı eylem düzenlemesinin ardından okul önünde yoğun güvenlik önlemi aldı. Taraflar arasındaki görüşü kapatan "Özgürlük" yazan pankartı hazırlayan sanatçı ile iki kişiyi eylem sonunda gözaltına alan polis pankarta da el koydu. Londra Üniversitesinin Goldsmiths Koleji kütüphanesindeki öğrencilerin yerleşme eylemi ise okulla öğrencilerin anlaşmasının ardından sona erdi. Goldsmiths yönetimi, öğrencilerin İsrail'le işbirliklerin sona ermesi yönündeki taleplerini gözden geçireceğini belirtirken üniversitedeki bir konferans salonuna ise İsrail güçlerince öldürülen Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile'nin adının verilmesini kabul etti. Okul yönetimi, öğrencilerden talepleri hakkında belgeler sunmasını istedi. Avusturya Avusturya’daki Viyana Üniversitesinin Altes AKH Kampüsü’nde 6 Mayıs’ta başlayan Filistin’e destek gösterisi 9 Mayıs’ta polisin müdahalesiyle son buldu. Polis, göstericilerin aşırıcı söylem ve görüşleri dillendirdiği gerekçesiyle kampüse baskın düzenleyerek 4 göstericiyi gözaltına aldı. Öğrencilerin kampüste kalmak için kullandıkları çadırları söken polis, burada asılı olan pankartlarla birlikte geçici olarak el koydu. İsveç İsveç'te de öğrenciler üniversite kampüsleri önünde kamp kurdu. İklim aktivisti Greta Thunberg de Stockholm Üniversitesi önünde protesto gösterileri düzenleyenler arasındaydı. Kampüs önünde çadırlarla kamp kuran öğrenciler, üniversitenin İsrailli üniversitelerle bağlarını kesmesini talep etti. Uppsala Üniversitesi de İsrailli üniversitelerle öğrenci değişim ve araştırma programlarının durdurulmasını talep eden öğrencilerin benzer gösterilerine sahne oldu. Lund Üniversitesi ve Umea Üniversitesi önünde de öğrenciler kamp kurdu. İrlanda İrlanda’da öğrenciler 3 Mayıs’ta Trinity College Dublin’de kamp kurdu, kütüphaneye ve kitap sergisine erişimi engelledi. 5 gün süren protesto, 8 Mayıs'ta üniversitenin İsrailli şirketlerle iletişimi kesmeyi kabul etmesi üzerine sona erdi. University College Dublin'de 11 Mayıs'ta, yaklaşık 100 öğrenci kamp kurarak eylem yaptı. Finlandiya Finlandiya'da öğrenciler, 6 Mayıs'ta başkentte bulunan Helsinki Üniversitesinin ana binası önünde kamp kurdu. Öğrenciler, üniversitenin İsrailli eğitim kurumlarıyla olan tüm öğrenci değişim anlaşmalarını ve araştırma işbirliklerini feshetmesini talep etti. Öğrenciler, Helsinki Üniversitesi önünde 10 Mayıs'ta da aynı taleplerle kamp kurdu. Danimarka Danimarka'da öğrenciler, 7 Mayıs'ta Kopenhag Üniversitesi önünde yaklaşık 45 çadırla kamp kurdu. Öğrencilerin protesto yapabileceğini duyuran üniversite yönetimi, gösterici öğrencilere kampüs alanındaki kurallara uymaları çağrısı yaptı. Kopenhag Üniversitesinde 10 Mayıs'ta ABD'nin Güney California Üniversitesinde düzenlenen Filistin'e destek gösterilerinin polis tarafından dağıtılmasına tepki gösteren öğrenciler, dayanışma amacıyla kampüste kamp kurdu. Gösterilerini sürdüren öğrenciler 15 Mayıs'ta, üniversite yönetiminin İsrail'le bağlantılı şirketlerle çalışmayı kesmesini ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını "soykırım" olarak adlandırmasını istedi. Belçika Belçika'daki üniversite öğrencileri, ABD'de başlayan ve Avrupa'ya yayılan gösterilere 6 Mayıs'ta destek vermeye başladı. Gent, Brüksel, Anvers, Leuven, Liege kentlerindeki üniversitelerde eylemler sürüyor. Brüksel Özgür Üniversitesinin Fransızca eğitim veren kampüsünde 7 Mayıs'ta başlatılan eylem sonucunda, üniversite yönetimi iki İsrailli kurumun da katıldığı yapay zeka konulu bilimsel projeden ayrılma kararı aldığını duyurdu. İsviçre İsviçre'de Lozan, Cenevre, Basel, Bern Zürih, Fribourg ve Neuchatel Üniversitelerinde 2-17 Mayıs tarihlerinde Filistin'e destek eylemi düzenlendi. Eylemlerin hepsi polisin müdahalesi sonrasında son buldu. Cenevre Üniversitesinde 7 Mayıs'ta başlayan 14 Mayıs'ta son bulan eylemin sonunda 60 kadar öğrenci gözaltına alındı ve aynı gün serbest bırakıldı. Zürih Üniversitesinde ise 7 Mayıs'ta başlayan ve aynı gün polisin müdahalesiyle sonlandırılan eylem kapsamında 10'larca öğrenci gözaltına alındı. Üniversite yönetimi, eyleme katılan ve polise karşı direnen 28 öğrenci için ise suç duyurusunda bulunmuştu. İspanya İspanya'da Madrid, Katalonya, Bask, Valencia, Endülüs bölgelerinde eylemler ve kamp devam ediyor. Üniversite yönetimi ve hükümet müdahale etmediği için gösteriler genel olarak sakin geçiyor. Romanya Romanya'da öğrenciler, dünyanın dört bir yanına yayılan Filistin destekçisi üniversite eylemlerine 21 Mayıs'ta katıldı. Bükreş Üniversitesi Psikoloji ve Eğitim Fakültesi önünde toplanan öğrenciler, üniversitelerinin İsrailli eğitim kurumlarıyla tüm ilişkisini kesmesi talebiyle kamp kurdu.

Fenerbahçe Avrupa'da en fazla ticari gelir üreten takımlardan biri Haber

Fenerbahçe Avrupa'da en fazla ticari gelir üreten takımlardan biri

UEFA raporuna göre, Fenerbahçe geçen yıl 58 milyon avro ile Avrupa'da en fazla ticari gelir elde eden 18. takım oldu. İlk 20 takım arasında, beş büyük Avrupa ligi takımının dışında sadece Türkiye'den Fenerbahçe, İskoçya'dan Celtic ve Hollanda'dan Ajax yer aldı. Raporda, ilk 20 kulübün ticari gelirlerinin TV yayın gelirlerinin neredeyse iki katına (1,9 katı) çıktığı belirtildi. İlk 20'de yer alan takımlardan sadece Napoli ve Inter'in 2023 yayın gelirinin ticari gelirinden daha yüksek olduğu ifade edildi. Fenerbahçe, Paris Saint-Germain (PSG), Ajax ve Celtic'in ise ticari faaliyetlerden TV yayın gelirlerine kıyasla 5 ila 10 kat daha fazla gelir elde ettiği açıklandı. Avrupa'da en fazla ticari gelir üreten 20 takım şu şekilde: Sıra        Takım    Ülke       2023 yılı ticari geliri (milyon avro) 1             Manchester City               İngiltere               401 2             Barcelona            İspanya 396 3             Manchester United         İngiltere               377 4             Bayern Münih   Almanya              368 5             Real Madrid       İspanya 355 6             PSG        Fransa   343 7             Liverpool             İngiltere               311 8             Tottenham          İngiltere               247 9             Borussia Dortmund        Almanya              209 10          Arsenal İngiltere               195 11          Juventus              İtalya     194 12          Leipzig  Almanya              134 13          Milan    İtalya     128 14          Atletico Madrid İspanya 123 15          Ajax       Hollanda              83 16          Inter      İtalya     81 17          Napoli   İtalya     59 18          Fenerbahçe        Türkiye 58 19          Union Berlin       Almanya              57 20          Celtic     İskoçya 54

İtalyan çiftçilerden traktörleri ile konvoy Haber

İtalyan çiftçilerden traktörleri ile konvoy

Ülkenin kuzeyinden güneyine ay başından beri protestolarını farklı ölçeklerdeki gösteri ve konvoylarla devam ettiren çiftçiler, bunlara bir yenisini Napoli'de ekledi. İtalyan basınında çıkan haberlere göre, yaklaşık 100 traktörle Napoli kent merkezinde tur atan çiftçiler, bir aşevi önünde durarak, sabah çiftliklerinden topladıkları bazı ürünlerini buraya bağışladı. Daha sonra traktörleriyle kentin kordon kesimine geçen çiftçiler, burada protestolarının gerekçelerini vatandaşlara anlattı. Çiftçilerin, traktörlerinin üzerine İtalya bayrağının yanı sıra, "Geleceğimizi mahvediyorsunuz" yazılı dövizler astığı bildirildi. Bazı vatandaşların da çiftçilerin konvoyu geçerken alkışlarla destek verdiği belirtildi. Bu arada, geçen hafta başkent Roma'da sembolik bir gösteri konvoyu yapan çiftçilerin, yarın daha geniş kapsamlı bir protesto gösterisi yapmaya hazırlandıkları kaydedildi. Basında çıkan haberlerde, hükümetin çiftçilerden alınan tarımsal gelir vergisinde belli bir meblağa kadar vergi muafiyeti getirme de olmak üzere çiftçilere bazı kolaylıklar sağlama konusunda çalıştığı aktarıldı. Başbakan Giorgia Meloni, Belçika'nın başkenti Brüksel'de 1 Şubat'taki AB Liderler Zirvesi'nin ardından yaptığı açıklamada, AB'nin tarım politikalarında hatalar yaptığını ve bunların değişmesi gerektiğini ifade etmişti. Avrupa'da çiftçiler eylemde Son dönemde uygulanan tarım politikaları, başta Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika, Polonya, İtalya ve Macaristan olmak üzere birçok AB ülkesinde çiftçileri memnun etmiyor. Avrupa ülkelerinin büyük kısmında çiftçiler, yaşadıkları sıkıntılara dikkati çekmek için traktörleriyle eylem yapıyor. AB'deki çiftçiler, Birliğin tarım politikalarını, doğa restorasyon hedeflerini, desteklemelerdeki kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda ortaya çıkan yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetlerini, Ukrayna'dan gelen ucuz tahıl ürünlerini ve su tasarruf tedbirlerini yoğun biçimde eleştiriyor. Çiftçiler, AB'ye, "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırma" eleştirisinde bulunuyor.

Ata’nın kızları Avrupa sahnesinde Haber

Ata’nın kızları Avrupa sahnesinde

Tarihinde ilk kez Avrupa sahnesine çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Kadın Sutopu Takımı, Challenger Cup’ta karşılaştığı tüm rakiplerini farkla yenerek “Final 6” grubuna kaldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümü kutlamalarının öncesinde gelen tarihi başarının ardından İzmir ekibinin finallerdeki rakipleri de belli oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Sutopu Takımı, Challenger Cup’ta B Grubu'nda Portekiz’den Clube Fluvial Portuense ve Hırvatistan’dan ZAVK Mladost takımları ile karşılaşacak. Temsilcimiz grubunu lider bitirmesi halinde A Grubu birincisi ile final oynamaya hak kazanacak. “Final 6” müsabakaları 24-26 Kasım tarihlerinde yapılacak. Challenger Cup “Final 6” A Grubu’nda ise Sırbistan'dan Zenski VK Crvena Zvezda, Hırvatistan’dan VK Jadran Split ve Portekiz’den Benfica ekipleri birincilik için mücadele edecek. “Başkan Soyer her zaman arkamızda” Kulübün tesis yatırımlarına ve sonrasında gelen başarılara değinen İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Hakan Orhunbilge, “Kızlarımızla gurur duyuyoruz. Tarihi bir başarı var. Daha yolumuz devam ediyor. Umuyorum bu başarı daha da büyüyecek. Buraya kolay gelinmedi. Tunç Başkan ile birlikte göreve geldiğimizde su sporlarına pozitif ayrımcılık yapma hedefiyle yola çıktık. Tesis yatırımı, iyi bir organizasyon ve arkasından gelen sportif başarı bizi çok mutlu ediyor” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü olarak 41 branşta aktif olduklarını söyleyen Hakan Orhunbilge, “70 bin çocuğa dokunuyoruz. Yetiştirici olmak istiyoruz ama gelinen noktada yarışmacı kimliği de kazandık ve bunu kendi çocuklarımızla yaptık. Bu, spor camiasında kolay bir şey değil. Yetiştirici ve yarışmacı olurken de başarılı olmak çok zor bir şey. Onlarla ne kadar gurur duysak az. Hiçbir şey tesadüf değil. Planlı bir çalışmanın sonucu bu. Tunç Başkan her zaman arkamızda ve elinden geldiği desteği sağlıyor. Biz de elimizden geldiğince İzmir’i temsil etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Hedefimizi büyüttük, finale gidiyoruz, korkmuyoruz” İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Egeli, sutopunun İzmir’in genetiğinde olan bir spor olduğunu belirterek “Kulübümüzde 180 lisanslı sporcumuz var. 12 kategoride erkek ve kadınlarda birinci ligde müsabakalara katılıyoruz. En üst seviyede ligde bulunan branşız. Son 3 senedir süren performansımız sonucunda bu yıl Challenger Cup’ta son 6’ya kaldık. Türkiye tarihinde erkekler ve kadınlar dahil olmak üzere hiçbir Avrupa kupasında son 6’ya kalınmadı. Bunu başardık, bu çok büyük bir onur bizim için. Hedefimiz buydu. Şimdi finale gidiyoruz. Elimizden geleni yapacağız, takımımıza güveniyoruz. Biz hedefimizi büyüttük. Korkmuyoruz” ifadelerini kullandı. “Finale kaldıysak kupayı almak için oynayacağız” Tüm imkanları sağladığı için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür eden Antrenör Evangelos Pateros, “Türkiye’deki kadın sutopunun seviyesini Avrupa’da arttırmak istiyoruz. Challenger Cup’a katılmayı çok istedik. Başarı stresi üstümüzde yoktu ama Avrupa’ya Türkiye’de artık bazı şeylerin değiştiğini göstermek istiyorduk. Bir yabancı ve geri kalanı Türk oyuncularla yarıştık. Hedefimiz katılmak ve iyi oyun oynamaktı ama grubu geçmek beklediğimizden daha kolay oldu. Şimdi artık final grubuna gidiyoruz. Finale kaldıysak kupayı almak için oynayacağız” diye konuştu. “Başarılar artacaktır” Yardımcı Antrenör Soykan Üstünkar da, “İyi oynadık. Beklediğimizden daha iyi sonuçlar aldık. Demek ki iyi yoldayız. Umutluyum. Final oynayacağız. Türkiye kadın sutopunda bayrağı İzmir olarak taşıyoruz. Başkanımızın ve yöneticilerimizin vizyonuyla bu başarılar artarak gidecektir” dedi. “Madalya istiyoruz, rengi neden altın olmasın?” İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Kadın Sutopu Takımı Kaptanı Kübra Kuş ise, “Hedefimiz Final 6’da elimizden gelenin en iyisini yapmak. Rakiplerimizi analiz ederek hazırlanacağız. Madalya istiyoruz, rengi neden altın olmasın” ifadelerini kullandı. Namağlup lider bitirdi Sutopu Kadınlar 1.Ligi'nde şampiyon olarak tarihinde ilk kez Avrupa Kupaları’na katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü, Çekya’nın Strakonice kentinin ev sahipliğinde düzenlenen Challenger Cup eleme serisinde Portekiz’den Sport Lisboa Benfica’yı 19-10, İsveç’ten Jarfalla'yı 21-3 ve son maçında ev sahibi AJF Strakonice’yi 24-11 yenerek namağlup grup lideri olmuş ve Final 6 biletini almıştı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir'den sutopunda tarihi başarı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.